Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/279 E. 2022/624 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/279
KARAR NO : 2022/624

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in, 04/11/2015 tarihinde, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …Sokak adresinde kaldırımda yürüdüğü sırada, …kullanımındaki … plakalı aracın geri geri manevra yaptığı esnada aracın arka kısımları ile müvekkiline çarpması neticesinde, müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kazanın hemen akabinde hastaneye kaldırıldığını, kazada araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin, meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza neticesinde ayağının kırıldığını, bacağında ezilmeler meydana geldiğini, dizinin patladığını, müvekkilinin ayağının 2 ay kadar alçıda kaldığını, bu süreçte müvekkilinin hiç ayağa kalkamadığını, yürüyemediğini, müvekkilinin halihazırda kalçasında platin olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra kızı yardımıyla kişisel ve zorunlu ihtiyaçlarını giderebildiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, evinin işlerini normalde kendisinin yaptığını, kaza sonrasında meydana gelen kırıklar nedeniyle zorluklar yaşamaya başladığını, davalı sigorta şirketine uzlaşma başvurusunda bulunduklarını ancak olumlu yanıt alınamadığını iddia ve beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararı, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik zararının, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan başvuruya cevap verildiğini, eksik belgelerin gönderilmesinin talep edildiğini, davacı tarafça istenilen evrakların gönderilmediğini, dava şartının gerçekleştirilmediğini bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin 290.000,00 TL olduğunu, söz konusu teminat tutarının, müvekkili şirketin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu ve müvekkilinin bu talepten sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur oranının ve maluliyetin tespitinin gerektiğini akabinde de aktüer bilirkişi tarafından hesaplama yapılması gerektiğini, avans faizi talebinin yasal olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıya ait tedavi evrakları, … plaka sayılı aracın trafik kaydı, … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 23/10/2017 tarihli müzekkere cevabı, davacının, … Amirliği’nce yapılan sosyal ekonomik durum araştırması, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu raporları ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının mevcut trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyetini tespiti amacıyla, davacını ve dava dosyasının … Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek davaya konu trafik kazası nedeniyle mevcut yaralanması dikkate alınarak (vücut fonksiyon kaybı, sürekli ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti,) daimi ve/veya geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, varsa oranının ve süresinin ne kadar olduğu hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 04/05/2020 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacıda, 04/11/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu meydana gelen travma sonrası stres bozukluğu ve sol tibia lateral malleol kırığı arazlarının 11/10/2008 tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre değerlendirilmesine, meslekte kazanma gücü kayıp oranının (38-39 yaş için) 20, (59 yaş için) 25 olarak tespit edildiği, sonuç olarak davacının meslekte kazanma gücünü %25 kaybetmiş olduğu, bu arazının sürekli olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu kazada kusur oranının belirlenmesi bakımından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 26/12/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu kazada, sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ile değiştirilen 2918 Sayılı KTK’nın 90. Maddesinin birinci Cümlesinde yer alan “..ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan Genel Şartlarda düzenlenmiş Özgürlük Ölçütü Yönetmeliği’nin artık uygulanma imkanı kalmadığı anlaşıldığından HMK.nın 30. Maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 E., 2020/6786 K. Sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği nazara alınarak; somut olaya uygulanması gereken Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybı oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından ek rapor alınmasına karar verilmiş, … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 16/12/2020 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacının meslekte kazanma gücünü %25 kaybetmiş olduğu, bu arazlarının sürekli olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği dosyanın hesaplama yapılması bakımından aktüer bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, 08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; 17/07/2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de Konya BAM 3. Hukuk Dairesi’nin istinaf kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesap yapıldığı, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davacı …’e yapılan herhangi bir geçici ya da sürekli iş göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, …’in hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 3.064,27 TL sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 101.345,54 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. Sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirme yapılarak davacının 04/11/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle; kaç gün iş ve güçten kaldığı, kaç günde iyileşeceği, sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı konularında Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından ek rapor alınmasına karar verilmiş, … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 18/04/2022 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacının özür oranının %30 olduğu, tedavilerinin devam ettiği dönemde iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, olayla illiyetli sol tibia lateral malleol kırığının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, özre mahal bırakmadığı ve kırığın iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, toplam özür oranının %30 olduğu, psikiyatrik arızasının olayla illiyetli olduğu ve sürekli olduğu, toplamda tedavilerinin devam ettiği dönemde iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; geçiçi iş göremezlik zararının tespiti ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenen maluliyet oranı üzerinden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. Sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yöntemi uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması hususlarında aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 11/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; davalı … Sigorta A.Ş. ya da dava dışı SGK tarafından davacı …’e Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapıldığına dair herhangi bir belge tespit edilemediği, davacının Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacının hesaplanan; İş Göremezlik zararının 6.557,40 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik Zararının karşılanacağı kişi başına Sağlık ve Tedavi Teminatı Limitinin 290.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 283.034,07 TL olduğu, kaza tarihi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 290.000,00 TL olduğu, teminat limiti aşan zararının olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiil kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 23/05/2018 tarihli 2017/825 esas 2018/555 karar sayılı red kararı davacı tarafça istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 28/02/2019 tarihli 2019/602 esas 2019/303 karar sayılı ilamıyla kararın kaldırılmasına dair karar verilmiş ve dosya iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının trafik kazası nedeniyle yaralanıp yaralanmadığı, davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının geçici ve kalıcı iş göremezlikten oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
04/11/2015 günü dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresi altındaki… plakalı araç ile… sokaktaki kaldırım üzerinde geri manevra sırada kaldırımda yürüyen davacı …’e çarpması ile dava konusu olay meydana gelmiştir.
Dava konusu 04/11/2015 tarihli davaya konu trafik kazasında dava dışı …’in KTK’nun 47/1-d. bendindeki trafik güvenliğine ilişkin kurallara uymak ile 67/1-a. bendindeki manevra yapılmasına ilişkin şeklindeki kuralları ihlal ettiği ve KTK’nun 84/1-j. bendindeki manevraları düzenleyen genel şartları uymama fiilini gerçekleştirdiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda asli kusurlu olduğu ve %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının ise herhangi bir kural ihlali bulunmadığından trafik kazasının oluşumunda kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama esnasında aldırılan kusur tespitini içeren atk raporuna objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olması dikkate alınarak itibar edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasındaki … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zmss poliçesi düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş. sigortalısının kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 04/11/2015 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 18/04/2022 tarihli …Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporuna itibar edilmiştir. Dosyadaki diğer raporların ise farklı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması nedeniyle itibar edilmemiştir. 18/04/2022 tarihli itibar edilen rapora göre davacının %30,00 oranında özürlülüğünün ve 6 ay süreyle de geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu raporun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişlidir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik ve tedavi gideri zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatını davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacı vekilince 12/03/2021 tarihinde talep arttırım dilekçesi ve harcın yatırıldığına dair sayman mutemedi alındısının uyap sistemi üzerinden sunulmuş, bedel arttırım dilekçesinden bir suret davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince ayrıca 16/08/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de gerekli harçta yatırılarak dava değeri tekrar arttırılmış, bu dilekçe de aynı şekilde davalı vekiline tebliğ edilmiştir. İş bu haksız fiile dayalı maddi tazminat davasının niteliği gereği belirsiz alacak davası şeklinde açılabilmesinin mümkün olması ve dava dilekçesinde de açıkça belirsiz alacak davası şeklinde açıldığının bildirilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin 12/03/2021 tarihli dilekçesinin belirsiz alacak davasındaki talep arttırım dilekçesi olduğu ve bu dilekçe ile maddi tazminat davasındaki talebin belirli hale geldiği, bu dilekçeden sonra yani talebin belirli hale gelmesinden sonra da davacı tarafın ıslah hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 11/08/2022 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı bilirkişi ek raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle hazırlanan bu ek rapora itibar edilmiştir. Bu nedenlerle davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle 6.557,40 TL geçici iş göremezlik, 283.034,07 TL kalıcı iş göremezlik zararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçelerinde avans faizi talep etmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olması dikkate alınarak dava konusu trafik kazasında yer alan aracın ticari nitelikte kamyonet olduğunun dosyada mevcut 09/10/2017 tarihli … İl Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı ekinde yer alana trafik tescil kayıtları ile sabit olması dikkate alındığında avans faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarih olan 18/09/2017’den itibaren 8 iş gününün dava tarihi olan 25/09/2017 tarihinden sonra olması nedeniyle temerrüt tarihinin dava tarihi olan 25/09/2017 olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile, 6.557,40 TL geçici iş göremezlik ve 283.034,07 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 289.591,47 TL miktarındaki maddi tazminatın zmss poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 25/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, 6.557,40 TL geçici iş göremezlik ve 283.034,07 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 289.591,47 TL miktarındaki maddi tazminatın zmss poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 25/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 19.781,99 TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 1.013,96 TL (31,40 TL + 339,60 TL + 642,96 TL) harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 18.768,03 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL peşin harç, 339,60 TL tamamlama harcı, 642,96 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvurma harcı, 2.250,00 TL (1.500,00 TL + 750,00 TL) bilirkişi kök ve ek rapor ücreti, 323,00 TL ATK Trafik İhtisas Dairesi rapor ücreti, 422,00 TL Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı rapor ücreti 630,25 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 4.670,61 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 43.542,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, davacı taraf yönünden HMK’nun 341/2. fıkrası uyarınca kesin, davalı taraf yönünden kabul edilen kısım miktarı itibariyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*