Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/276 E. 2020/703 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/276 Esas
KARAR NO:2020/703

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2019
KARAR TARİHİ:20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğifnün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin 16.04.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içinde (18.04.2019) takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, arabulucu nezdinde yapılan görüşmede de bir netice çıkmadığını, haksiz mesnetsiz ve kötü niyetli yapılan itirazın iptali gerektiğini, davacının, esas itibarıyla her türlü açık hava ve kapalı alanlar ile diğer her türlü mecrada reklam ve ilanı, plato kiralama işleri ile iştigal ettiğini, davalı şirketin de davacı şirkete ait …’nda plato alanı kiraladığını, karşılığında 03.12.2018 düzenleme tarihli, … seri numaralı bir adet fatura ile 02.01.2019 düzenleme tarihli … numaralı bir adet fatura davacı şirketçe düzenlenerek … Vergi Dairesi’ne 31.01.2019 ve 28.02.2019 tarihli BS formları ile bildirildiğini, davacı şirketin bağlı olduğu … Vergi Dairesi ile davalı şirketin bağlı olduğu … Kurumlar Vergi Dairesi’ne 31.01.2019 ve 28.02.2019 tarihleri belirtilerek müzekkere yazılarak BA-BS formları istenildiği takdirde iddialarının bir kez daha doğrulanacağını davalı şirket uzun süreden beri davacı şirkete olan borcunu ödemediğini, yasal dayanağı olmayan gerekçeler ile de borca itiraz ettiğini, Yargılama sonuna kadar beklenildiği takdirde alacağına kavuşamama ihtimalinin kuvvetle ihtimal olduğunu, davaya konu takibin fatura alacağından kaynaklandığını, davacının dilekçe ekinde sunduğu ve ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılması halinde teyit edilebileceği, davacının tanzim ettiği faturaların karşı tarafça da kabul edildiğini ve muhasebesine işlendiğini, İİK madde 257 gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır taşınmaz mallarına ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haciz ettirmenin, vergi dairesine yazılacak müzekkerelere verilecek cevap neticesinde öncelikle teminatsız olarak, mahkemeniz aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığı, davalının borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için ihtiyati haciz talep etmenin hasıl olduğunu belirterek; öncelikle teminatsız olarak mahkemeniz aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına tedbir niteliğinde ihtiyaten haciz konulmasına, akabinde borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı şirket vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; davacı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davacı tarafında haksız bir şekilde ikame edilen itirazın iptali davasının reddini talep ettiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadan davacı şirketin iştigal konusu olan Tv dizisi çekimlerinde plato olarak kullanılan alanların kiralanması konusunda herhangi bir itilaf olmadığını, davalı şirketin 14.02.2018 tarihinden başlamak üzere farklı zamanlarda davacı şirketten Tv dizisinin çekimleri için plato kiralaması yaptığını, bu kiralamalar davacının da şirket defterleri incelendiğinde görüleceği üzere rakamsal boyut olarak dava konusu faturalardan önce düzenlenen fatura bedellerinin 2.950 TL / 7.080 TL aralığında olduğunu ve içerik olarak da yine plato alanı tahsis bedeli olarak faturalandırıldığının gözüktüğünü, plato alan tahsis bedellerinde birim fiyat ve kullanım metrekaresi, kullanım zamanı olarak ne şekilde düzenlendiğinin belli olmadığını, bugüne kadar düzenlenen faturalarının davalı şirket tarafından makul olabileceği gerekçesiyle ödendiğini, davaya konu faturalar incelendiğinde rakamların birden en yüksek kiralama bedelinin üç katına çıktığını ve sadece açıklama kısmında plato alan tahsis bedeli yazıldığını, davalı şirket bu faturaları kendi içerisindeki iç işleyişindeki aksaklıklar neticesinde iade etmediğini, gözden kaçırarak ticari defterlerine işlediğini, sonradan fark edince de birçok kez fatura içeriği ile ilgili açıklamalar talep ettiğini ama neticesinde bugüne kadar bir cevap almadığını, içeriği belli olmayan ve rakamsal miktarının daha Önceki rakamlara göre fahiş olan bu faturalara icra takibi neticesinde itiraz etme zorunluluğu doğduğunu, davacının borcu doğuran olayı ve borcun miktarının ne olduğunu ispat etmesi gerektiğini ve ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin de sayın mahkemece reddedildiğini, davalı şirket hakkında açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, plato olarak kullanılıp kullanılmadığı belli olmayan ve aynı zamanda çok fahiş bir bedel üzerinden düzenlenen faturalara ve alacak miktarına itiraz etmek zorunda bırakıldıklarını, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederek; davacının açtığı haksız, kötü niyetli ve hukuken dayanaksız davanın reddi ile haksız yere açtığı icra takibi sebebiyle kötü niyetli taraf olduğundan davalı şirket lehine % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde alacağının tahsili amacı ile 44.250,00.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14/11/2019 tarihli duruşmasında; dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi tarafından, taraf şirketlerin 2018,2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
27/02/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle;Dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, davacı şirket (… Reklamcılık) ile davalı şirket (… Film) defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davacı ve davalı tarafın, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdikleri, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerini de yasal süresi içerisinde yaptırdıktan dolayısıyla davacı ve davalı şirketlerin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları görülmüştür. Davacı ve davalı taraf, davacı tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturaları ve davalı tarafından yapılan ödemeleri şirket defterlerine usulüne uygun olarak kayıt altına almışlardır. Davacı ve davalı taraf ticari defter kayıtlarının birbiri ile mutabık olduğu, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi (09.04.2019) itibariyle 44.250,00 TL (KırkdörtbinikiyüzelliTL) alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Bu tutar davacının açmış olduğu icra takip tutarını doğrulamaktadır. Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacının alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, denetime açık, karar vermeye yeterli ve elverişli mahiyettedir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın, davacı ile davalı arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine yapılan itirazın istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. ( HMK.’nun 222/2 )
Taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunda, takibe konu faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları, davalının davacıya takip tarihi itibariyle 44.250,00-TL borcunun bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve bu borcun ödenmediği, birbirini teyit eder nitelikteki taraf ticari defterleri ve tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 44.250,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 44.250,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19.50 oranında avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Hükmolunan 44.250,00-TL’nin % 20’si oranında 8.850,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.022,71 -TL nispi karar ve ilam harcından 534,43-TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 2.488,28-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.552,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 534,43-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 650,00-TL bilirkişi ücreti,144,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.382,03-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.20/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır