Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/274 E. 2019/830 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS : 2019/274 KARAR NO : 2019/830

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkiline olan borcundan dolayı davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının asıl alacağa, faize, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, ancak davalının borca, faize, ferilere ve icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı …’nin Almanya’da… şirketini (Anonim Şirket) iki ortak ile kurduğunu ve şirketine yatırımcı arayışına girdiğini, davalının şirkete yatırım yapmak isteyenlere, şirketin amacının ve hedefinin yenilenen enerjiye ve solar enerjisine yatırım yapmak olduğunu ifade ettiğini, şirkete yatırım yapan yatırımcıların borçlu tarafından kendilerine şirketin kuruluş amacı olarak ifade edilen bu amaca yönelik olması şartı ile yatırım yaptıklarını, ancak borçlunun yatırımcıların sermayelerini başka amaçlara kullandığını, şirkette vaat edilen hedefe uygun şekilde kullanmadığını, bundan dolayı da Hamburg Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.04.2013 tarihli ve … ve … sayılı kararı ile borçlu … aleyhine dolandırıcılık suçundan 5 yıllık mahkumiyet kararı verildiğini, adı geçen kararda mahkemenin borçlunun şirkete yatırılan paraların sadece çok ufak bir bölümünü şirketin amacına uygun kullandığını, geriye kalan asıl paraları başka işlerinde borçlarını ödemeye, başka işlerini yeniden yapılandırmaya ve sanat eserleri almaya harcadığını tespit ettiğini, dolayısıyla borçlunun şirkete yatırılan paraları amaç dışı kullandığı ve yatırımcıları bu şekilde dolandırdığının ceza mahkumiyeti kararı ile sabit olduğunu, şirkete para yatıranlar arasında müvekkili …’in de bulunduğunu, davalı hakkında Almanya Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2008 tarihli kararı ile 15.07.2008 tarihinde saat 12.40’da tüketici iflası açıldığını, akabinde şirkete para yatıran ve dolandırılan alacaklıların bir çoğunun alacaklarını kasten işlenmiş haksız fiilden doğan alacak sebebi ile iflas masasına yazdırdığını, davacının da kasten işlenmiş haksız fiilden doğan iflas alacağını zamanında 29.09.2008 tarihinde iflas masasına yazdırdığını, müflis ve iflas idaresi tarafından bu alacağa itiraz edilmiş ise de müflisin itirazının 02/09/2010 tarihinde Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile kaldırıldığını, İflas idaresinin itirazının da 04.02.2010 tarihinde bertaraf edildiği mahkemenin 02.09.2010 tarihli kararı ile tespit edildiğini, buna göre davacının borçludan 45.192,88 Euro alacağı bulunduğunu, davalının Almanya’daki iflas tasfiyesinde kötü niyetli olarak …’de 256 ada 35 parselde kain 1.781,54 m2’lik taşınmaz malvarlığını beyan etmediğini, davalının şirketi üzerinden gerçekleştirdiği bu tür eylemler sonuc, tüzel kişilik perdesi kaldırılarak kişisel malvarlığı ile sorumlu addedildiğini, söz konusu borç miktarının 37,9 milyon Euro olduğunu, davalının bu meblağı ödeyemeyeceğini belirterek, Almanya’da kişisel iflas yoluna başvurduğunu, Almanya’da kişisel iflasın mümkün olduğunu, davalının iflas işlemlerinin Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin (İflas Mahkemesi) … esas nolu dosyasından görülüp karara bağlandığını, mahkeme İflas Mahkemesi olarak verdiği 18/03/2015 tarihli yazı ve ekindeki alacaklı ile borçluyu gösteren tablonun, resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir belge olduğunu, bundan dolayı İİK.nun 68.maddesi kapsamında belge olduğunu, zira Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin bu tabloyu yetkisi dahilinde ve usulüne göre Alman İflas Kanununun 183/2 maddesi uyarınca hazırlayıp düzenlediğini, ayrıca tabloda alacaklının alacağının kayıtsız şartsız ödenmesi gereken bir alacak olarak tespit edildiğini, bu kesinleşen iflas tablosundan borun davalının sıra cetveline 29.09.2008 tarihinde kaydedildiğini, bu tarihten itibaren de bu meblağa faiz işlemekte olduğunu, davalının icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ekindeki vekaletnamede ve başkaca dosyalarda “…” adresini bildirdiğini, yine, davalının İstanbul’da ortağı olduğu iki şirket için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bu adresi bildirdiğini, dolayısıyla davalının takip başlatılan icra dairesinin yetkisiz olduğu, Almanya icra müdürlüklerinin yetkili olduğu yönündeki iddialarının da gerçek dışı olduğunu, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını belirterek, davalının İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin dava değeri üzerinden devamına, alacağımızın takip talebi çerçevesinde öngörülen oranlarda asıl alacağa işleyecek temerrüt faizi, vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte tahsiline, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeni ile İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı müvekkilinin…adresinde ikamet eden gerçek kişi olduğunu, davacı …’in Almanya’da yaşayan ve dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere dava dışı …’den alacaklı olduğunu iddia eden gerçek kişi olduğunu, dava dışı…’nin davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği Almanya’da faaliyet gösteren şirket olduğunu, huzurda görülmekte olana davada davacının dava dışı …’den alacaklı olduğunu iddia ettiğini, Hamburg Asliye Hukuk Mahkemesi kararı incelendiğinde davacının … olduğu davalının ise … olduğunun açıkça anlaşılmakta olduğunu, müvekkilinin …’nin yetkilisi bulunmakta olup davada iddia edilen ticari ilişkide aslen sorumlu olmasının mümkün olmadığını, davacının …’den olduğunu iddia ettiği alacaklarını hukuka aykırı olarak müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, davaya konu ticari ilişkide taraf olmayan müvekkiline karşı husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının Almanya’da faaliyet gösteren …’den güneş enerjisi ile ilgili bir ticari ilişkiden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bu durumda davanın ticari alacak davası olduğunu, yani konunun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gereken bir dava olduğunu, davanın görev itirazı sebebi ile reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin adresinin mernis kayıtlarından da anlaşılacağı üzere … olduğunu, ayrıca davacının dava dışı …’ye açmış oldukları davaların da Hamburg’da açıldığını, davanın yetki itirazı sebebi ile reddedilmesi gerektiğini, davaya konu iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, somut uyuşmazlıkta ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kanunda aranan koşulların hiçbiri gerçekleşmediğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Elde ki dava, İcra İflas Yasasının 67.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında yapılan inceleme de, davacı tarafından davalı aleyhine 45.192,88 Euro asıl alacak ve 17.465.46 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.658,34 Euro alacak için Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin iflas mahkemesi sıfatıyla düzenlediği iflas tablosu ve sıra cetveli kayıtları esas alınarak ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından yasal süre içerisinde asıl alacağa, faize, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça süresi içinde yetki itirazında bulunulmuş mahkememizin milletler arası yetkisinin bulunmadığı, davalının dava dışı …’nin ortağı olduğu, dava konusu alacaktan aslen sorumlu olmaması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği, husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, ileri sürülmüştür.
Somut olayda açılmış olan davanın hukuki mahiyetinin belirlenmesi ve buna göre davaya bakma yetkisinin değerlendirilmesi gerekir.
Başka alacaklı tarafından davalı aleyhine aynı mahiyette açılan dava da, mahkemece davanın kayıt kabul ve yöneticinin sorumluluğu nedeniyle açılmış tazminat davası olarak nitelendirilmesi neticesinde verilen görevsizlik kararının istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi …Hukuk Dairesi … esas … karar sayılı ilamında “davanın kayıt kabul davası niteliğinde olmadığı, Türk Ticaret Kanununun 553.maddesine göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri taktirde hem şirkete hem pay sahibine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zararlardan sorumludurlar, anonim ortaklık organlarının haksız eylemlerinden dolayı sorumludur.Ayrıca haksız eylemde bulunan yönetim kurulu üyeleri de kişisel olarak sorumludurlar.Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 25.3.1994 E 1248 K2289” şeklin de görüş açıklanıp karar verildiği, yine aynı davalıya karşı aynı mahiyette açılan davaya ilişkin İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi …Hukuk Dairesi… esas… karar sayılı, … esas,… karar sayılı ilamlarında, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/5113 esas 2017/4391 karar sayılı, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2016/3595 esas, 2016/3434 karar sayılı ilamlarında da benzer mahiyette görüş açıklanıp karar verildiği anlaşılmıştır.
Az yukarıda kısaca özetlenen ve sayısı bildirilen İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi kararlarından ve dosya içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, ortağı ve yetkilisi olduğu şirket adına yatırımcılardan toplanan, şirkete yatırılan paraların ortak ve yetkili tarafından başka amaçlarla kullanılmış olması haksız fiil mahiyetindedir.Bu sebeple 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 336/5.maddesi kapsamında kalmaktadır.Bu maddeye göre yönetim kurulu üyeleri şirket alacaklılarına karşı eylemleri sebebiyle müteselsilen sorumludur.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 553/1.maddesinde de 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 336/5.maddesine benzer bir düzenleme yer almaktadır ve Türk Ticaret Kanununun 561.maddesine göre sorumlular aleyhine açılacak davanın şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekmektedir.Burada davanın haksız fiil hukuki sebebine dayanarak açılmış olması sonucu değiştirmeyecektir.Toplanan delillerden anlaşılacağı ve tarafların kabulünde olduğu üzere şirket Almanya da faaliyet gösteren ve merkezi de burada bulunan bir şirkettir.Davalı tarafın yetki itirazı, Türk Ticaret Kanununun 561.maddesinin kesin yetki halini içermesi, şirketin Almanya da faaliyet göstermesi birlikte değerlendirildiğinde, şirket merkezinin bulunduğu Almanya/Hamburg mahkemelerinin yetkili olduğu mahkememizin davaya bakmaya yetkili olmadığı sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 114/1-a ve 115.maddeleri gereğince davalının milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, bu nedenle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
3)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4)HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6)Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
8.252,43 TL PEŞİN HARÇ
44,40 TL KARAR HARCI
8.208,03 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ