Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/251 E. 2020/617 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/251 Esas
KARAR NO:2020/617

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/05/2019
KARAR TARİHİ: 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 28/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … İlçesi, … Mahallesi, …. cadde, …/… adresinde davalı tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkiline ait tesislere hasar verildiğini, arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.448,44.-TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalının hasar bedelini ödemediğini bunun üzerine 63,99.-TL işlemiş faiz ile birlikte toplamda 2.512,43.-TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile imlamsız icra takibine geçildiğini, davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili tarafından ihale edilen …(…) … … bölgesi Çelik … ve Servis Hattı İnşaatı işi kapsamında işin yüklenicisi müteahhit … ve Ticaret Limited Şirketi tarafından çalışma yapıldığını ve dava konusu hasarların müteahhit tarafından verildiğini, doğalgazın alt yapısıyla ilgili her türlü yapım işlerinin EPDK’dan yapım ve hizmet sertifikası almış kişi kurum ve kuruluşlara yaptırılmak zorunda olduğunu, müvekkilinin uzman kişilere işi ihale eden ihale makamı olduğunu, ihale edilen inşaat işlerinin mevzuat gereğince müteahhit firmalar tarafından … sigortası kapsamında sigortalandığını, işin yapımı sırasında üçüncü kişilere verilecek hasarın da bu sigorta kapsamında olduğunu, dava konusu hasarın verilmesine müteahhidin sebep olduğunu, hasar bedeli tespitinin tek taraflı bir inceleme sonucunda yapıldığını, bu durumun ispat hukuku açısından sakıncalı olduğunu ve tek taraflı olan hasar bedelini kabul etmediklerini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Mahkememizin 17/10/2019 tarihli duruşmasında dosyanın resen seçilecek Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
30/10/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; tarafların kamu hizmeti yapmaları ve yapmış oldukları işlerde kullanılan hatların ortak kullanılması sebebiyle hatlarda yapılacak çalışmaları birbirlerine haber vermekle yükümlü oldukları, işveren konumundaki davalının işbu haber verme yükümlülüğünde olması nedeniyle işbu zarardan öncelikli sorumlu olduğu, davacının zararına binaen yapmış olduğu işlem neticesinde malzeme bedelleri ve işçilik ücretlerinin kadri maruf olduğu ve bu doğrultuda 1.958.28.-TL talep edilebileceği, davacının %25 ceza bedeli olarak414,99.-TL + 74,70.-TL KDV olmak üzere 489,70.-TL talep ettiği ve bu ceza bedelinin dayanağının anlaşılmadığından cezai bedelin alınması hususunun değerlendirilemediği, 3.kişilerce verilen zarardan yüklenici ile birlikte iş sahibinin de sorumlu olacağı, davalının kamu kuruluşu statüsünde olduğu, bu tür teknik bilgiye dayanılan müteahhitlik işlerinde işveren olarak yüklenicinin yaptığı işlerin denetiminde yapılması gerektiği, dolayısıyla iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin adam çalıştıran sıfatıyla yüklenicinin 3.kişilere vermiş olduğu zararlardan zincirleme sorumlu olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 10/08/2020 havale tarihli dilekçesi ile özetle; davaya konu icra dosyasındaki borcun davalı tarafça ödenmiş olması nedeniyle icra dosyasının infaz edildiğini, davanın konusuz kaldığını beyan ederek davalının dava açıldıktan sonra ödeme yapmış olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İtirazın iptali istenen icra dosyasına konu alacağın yargılama aşamasında ödendiğinin davacı vekili tarafından bildirildiği anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, HMK 331. Maddesinde esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında davanın konusuz kalması nedeniyle esastan karar verilmeyen hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilerek hükmedileceği belirtilmiştir. Bu nedenle yargılama giderlerinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerekir. Davacı vekilinin dava konusu alacağın yargılama aşamasında ödendiği yönündeki beyanı dikkate alındığında davacı vekili yararına vekalet ücreti takdir etmek gerekmiştir.
Vekalet Ücreti yönünden ise AAAT’nde özel düzenleme bulunmakta olup tarifenin 6.maddesine göre anlaşmazlık, davanın konusuz kalması nedeniyle ön inceleme tutanağı tamamlanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Dava tarihinden sonra ödeme yapılmış olması sebebiyle davalının itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle dava tarihindeki haklılık durumu ve davanın ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra konusuz kaldığı da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Dosya borcunun ödenmiş olması sebebiyle davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının konusu kalmadığından esası hakkında hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Dava tarihinden sonra ödeme yapılmış olması sebebiyle davalının itirazında haksız olduğu anlaşıldığından dava değeri olan 2.512,43.-TL’nin % 20’sine karşılık gelen 502,48-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken maktu 54,40.-TL karar harcının, 44,40.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik 10,00.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.maddesi uyarınca hesap edilen 2.512,43.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL başvurma harcı, 793,10.-TL bilirkişi masrafı ve posta masrafları olmak üzere toplam 837,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 900,00.-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda miktar bakımından kesin olmak üzere karar verildi.23/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır