Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/243 E. 2022/659 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/243
KARAR NO : 2022/659

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan 10/04/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı hususi otomobil ile …Caddesi üzerinde … istikametinden … istikametine seyir halinde iken 301 numaralı sokak kavşağına geldiğinde sokağa girmek için sola dönüş yaptığı esnada karşı yön şeridinde … istikametine seyir halinde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete sol yan kısmından çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ile müvekkil sürücü …’un kusurunun olmadığını, otomobil sürücüsü …’ün ise 2918 Sayılı KTK’nın 53/1-b maddesini ihlal ettiği kanaatine varıldığını, davacı müvekkilin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, müvekkilinin … Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığını, davaya konu kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davaya neden olan aracın trafik sigortası olmadığından kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Hesabına başvuruda bulunulduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Hesabından karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Hesabına 29/05/2017 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için evrakların davalı kuruma teslim edildiğini, başvuru dilekçesi ekinde davalı yana gönderilen maluliyet beyanı ile kaza tarihi itibariyle bir yıl geçmediğinden bahisle daimi maluliyet raporunun temininin mümkün olmadığından bahisle dosyanın medikal firma incelemesine gönderilip maluliyet oranının belirlenmesinin talep edildiğinin aksi halde dava yoluna başvurulacağının davalı yana ihtar edildiğini, davalı kurumun yapılan başvuruya 02/06/2017 tarihinde verdiği cevap ile engelli sağlık kurulu raporunun teminini talep ettiğini, ancak maluliyet bayanının dikkate alınmadan engelli sağlık kurulu raporunun talep edilmiş olmasının süreci uzatmaya yönelik olduğunu, kazanın 10/04/2017 tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilinin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli bir yıllık sürenin 10/04/2018 tarihinde dolacağını, dolayısıyla sağlık kurulu raporunu alabilmek için gereken sürenin henüz dolmadığının, davalı kurumca ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin net bir cevap verilmediği, iş bu davanın ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin 15/11/1983 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 34 yaşında olduğunu ve işçi olduğunu beyan ederek davacıya ödenmesi gereken iş gücü kaybından doğan toplam 3.300,00 TL daimi maluliyet tazminatının ve geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Hesabına başvuru yapılan 29/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ön inceleme ile birlikte … Hesabına müzekkere yazılarak hasar dosyasının gönderilmesinin istenilmesine, … Devlet Hastanesine müzekkere yazılarak davacıya ait tüm tedavi evraklarının film ve grafilerinin ameliyat raporlarının gönderilmesinin istenilmesine, … Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı soruşturma dosyasının celbine, tedavi evrakları gelince davacı müvekkilin ikametgah adresine en yakın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına veya en yakın üniversite hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevki ile maluliyet raporu aldırılmasına, maluliyet raporu gelince dosyanın aktüer hesap bilirkişisine gönderilmesine, müvekkilin maluliyet tazminatının hesaplanmasına ve raporların taraflara tebliğine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizde açılmış olan dosyanın KTK MAD. 97 deki dava şartı yerine getirilmediğinden reddinin gerektiğini, söz konusu KTK Mad. 97 de açıkça belirtildiği üzere; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde olduğunu, dava ya da tahkim yoluna başvurulabilmesi için sigorta kuruluşu tarafından başvurunun 15 gün içerisinde cevaplanmaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin olması şartı arandığını, görülmekte olan davada, kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini, sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde resmi ve yetkili bir hastaneden sağlık kurulu raporu alınması ve alınacak bu raporda varsa trafik kazasından kaynaklanan arazların ve bu arazlarla ilgili maluliyet oranının belirlenmesi ve arazların kesin ve kalıcı olduğunu gösterir yeni bir sağlık kurulu raporu alınması halinde talebin değerlendirilebileceğinin bildirildiğini, eksik belge aşamasında iken, davacı yan tarafından doğrudan dava yoluna başvurmuş olmasının kanuna aykırılık oluşturduğunu, bu sebeple dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Sayın Mahkeme tarafından tebliğ edilmeyen deliller mevcut ise delillerin tebliğini talep ettiklerini, 10/04/2017 tarihinde poliçesi bulunmayan aracın neden olduğu kazada davacının sakat kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibariyle kişi başı azami 330.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirilmesi davayı kabul anlamında olmadığını, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alındığını, sürekli sakatlık raporunun 30/03/2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden alınması sigortacılık mevzuatı gereği yasal bir zorunluluk olduğunu, bu mevzuata uygun olmayan raporlar hakkında işlem yapılmasının mümkün olmadığını, tüm hususular değerlendirildiğinde ve kazanın meydana geldiği tarih göz önünde bulundurulduğunda, kişinin resmi ve yetkili bir hastaneden alacağı sağlık kurulu ve maluliyet oranın tespiti için tedavi sürecinin sona ermiş olması ve kişide bu kazadan dolayı sürekli bir hasara yol açmış olması gerektiğini, mevcut kaza ile ilgili bir rapor alınabilmesi kaza ile ilgili tedavinin sona ermiş olması ve sonrasında yetkili ve resmi kurumdan rapor alınması gerektiğini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için de “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı”na ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla Hazine Müsteşarlığı’nın 2010/4 sayılı genelgesi uyarınca aktüer siciline kayıtlı aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, ayrıca Yapılacak tazminat hesabının ”AKTÜER” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiğini, yasa gereği bedeni zararlar kapsamında bulunmayan cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masraflar ile benzeri masrafların Güvence Hesabından karşılanmasının mümkün olmadığını, hesaplanan tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının koruyucu ekipman kullanmadan seyahat etmiş olduğu tespit edilirse söz konusu tazminattan Yargıtay uygulamaları doğrultusunda indirim veya tazminatn tamamen kaldırılması gerektiğini, kask takılmaması suretiyle seyahat halinde BK. 43 ve 44. Maddesi uyarınca indirim nedeni olarak kabul edilmesi gerektiği ve itibarla yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini açıkça belirtildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu beyan ederek haksız açılan davanın tümden reddine, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan veya 30/03/2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden sürekli sağlık kurulu rapor alınmasını, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, Avans faiz talebinin reddi ile, Dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yasa gereği bedeni zararlar kapsamında bulunmayan cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masraflar ile benzeri masrafların … Hesabından karşılanmasının mümkün olmadığını, bu taleplerin varlığı halinde reddine karar verilmesini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER:Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … CBS’nın…Soruşturma sayılı dosyasının uyap suretleri, 10/04/2017 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün davacı … hakkında düzenlenen 03/10/2017 tarihli sosyal ve ekonomik durumunu gösterir yazı cevabı, Güvence Hesabı’nın 19/07/2017 tarihli yazı cevabı ekinde hasar dosyası, Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 26/02/2020 tarihli yazı cevabı, Adli Tıp Kurumu raporları, … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimliği’nin 09/03/2020 tarihli yazı cevabı ve ekinde tedavi evrakları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 09/03/2022 tarihli yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin 07/08/2022 tarihli yazı cevabı ekinde sunulan poliçeler, atk ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen 15/11/2019 tarihli rapor da özetle; Sürücü … idaresindeki otomobil ile seyri esnasında sola dönüş yapmadan evvel yolda seyir halinde olan vasıtaların seyir durumlarını, hız ve mesafelerini yeterince kontrol etmesi, geçiş hakkını karşı istikametten gelerek kavşakta düz devam eden motosiklete vermesi, uygun bir zamanda dönüş yapması gerekirken bu hususlara riayet etmeden kontrolsüzce sola manevrası sonucu karşı istikametten gelen motosiklete çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, davacı sürücü … idaresindeki motosikletle seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiği esnada, karşı istikametten gelerek sola manevra yapan diğer sürücü idaresindeki otomobil nedeniyle karıştığı kazada atfı kabil kusuru görülmediği, sürücü …’ün %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’un kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 12/01/2021 tarihli rapor da özetle;03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere göre; … ve … oğlu, 15/11/1983 doğumlu, …’un 10/04/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 13/12/2021 tarihli rapor da özetle; İbrahim ve … oğlu, 15/11/1983 doğumlu, …’un 10/04/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; I.Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.10, Şekil 2.11 ve Şekil 2.12’ye göre üst ekstremite özürlülük oranı %1 olup Tablo 2.3’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 (yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiil kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 11/04/2018 tarih ve 2017/575 Esas 2018/374 sayılı red kararı davacı tarafça istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2019 tarih ve 2019/806 Esas, 2019/377 Karar sayılı ilamıyla kararın kaldırılmasına dair karar verilmiş ve dosya iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının trafik kazası nedeniyle yaralanıp yaralanmadığı, davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının geçici ve kalıcı iş göremezlikten oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
10/04/2017 tarihinde dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … Caddesini takiben … istikametinden … istikametine seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde dönüş için sola manevra yaptığı esnada aracının ön kısımlarıyla, karşı istikametten düz seyirle gelen davacı sürücü … sevk ve idaresindeki 07 TG 281 plaka sayılı motosikletin sol yan kısımlarına çarptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 10/04/2017 tarihli trafik kazasında dava dışı …’ün KTK’nun 53/1-b. Maddesindeki dönüş kuralını ihlal ettiği ve KTK’nun 84/1-f. Maddesindeki doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma fiilini gerçekleştirdiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’un ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmaması nedeniyle kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce alınan atk raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olması, objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle rapora itibar edilmiştir.
Dava konusu trafik kazasında yer alan … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir sigortası bulunmamaktadır. Bu nedenle de kazada davalı … Hesabı’nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b. maddesi ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b. maddesi gereği sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 10/04/2017 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 13/12/2021 tarihli atk raporuna itibar edilmiş, dosyadaki diğer atk raporunun ise farklı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması nedeniyle itibar edilmemiştir. 13/12/2021 tarihli itibar edilen raporuna göre davacının %1 oranında engellikiğinin ve 2 ay süreyle de geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu atk raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişlidir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını, davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacının tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 06/04/2021 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı ek bilirkişinin raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle bu ek rapora itibar edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/5646 E. 2017/8285 K. sayılı içtihatı ile dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında iş bu dava kısmi dava olarak açılmıştır. Davacı vekilinin 08/07/2021 dilekçesini talep arttırım dilekçesi olarak adlandırmış ise de nitelendirme HMK’nun 33. Maddesi de dikkate alındığında mahkemeye aittir. Belirsiz alacak şeklinde açılmayan iş bu kısmi dava da talep arttırım dilekçesi sunulamaz. Bu nedenlerle de davacı vekilince 08/07/2021 tarihinde sunulan dilekçe ıslah dilekçesidir. Davacı vekilince sunulan 22/04/2021 tarihli dilekçe de ıslah dilekçesi olup HMK’nun 176/2. Maddesi uyarınca aynı davada ikinci kere ıslah yapılamaz. Bu nedenle de 22/04/2022 tarihli dilekçede yapıldığı bildirilen ıslah işlemi mahkememizce dikkate alınmayarak 08/07/2021 tarihli dilekçedeki ıslah edilen 3.091,64 TL geçici iş göremezlik zararı ve ilk dava dilekçesinde bildirilen 3.200,00 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere dava değerinin 6.291,64 TL olduğu kabulü ile bu miktarlar üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7254 E. 2019/2316 K. ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/3354 E. 2020/3920 K. ile 2017/1355 E. 2018/1616 K. Sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının kazada kask ve koruyucu ekipman takmadığını belirterek TBK’nun 52. Maddesi uyarınca zararda indirim yapılmasını talep etmiş ise de, 10/04/2017 tarihli kaza tespit tutanağında davacının kaskının takılı olduğu beliritlmiştir. Dava dosyasında davacının kask, dizlik ile koruyucu ekipman takmadığına dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu konuda ispat yükü davalı taraf üzerindedir. Davalının ispat yükünü yerine getiremediği kanaatine varılmakla bu konuda tespit edilen tazminat tutarından herhangi bir indirim yapılması yoluna gidilmemiştir.
2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 09/06/2017 olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenlerle davanın kabulü ile, 3.091,64 TL geçici iş göremezlik ve 3.200,00 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 6.291,64 TL miktarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, 3.091,64 TL geçici iş göremezlik ve 3.200,00 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 6.291,64 TL miktarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 429,78-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL, tamamlama harcı adı ile yatırılan 90,00TL + 30,00 TL olmak üzere toplam 151,40 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 278,38 TL daha harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1,000,00-TL bilirkişi ücreti, 413,90 TL posta masrafları, 2.463,00 TL (1.070,00 TL + 323,00 TL + 1.070,00 TL) Adli Tıp Kurumu rapor ücretleri, 151,40 TL mahsup edilen toplam harç, 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.059,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 6.291,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır