Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/237 E. 2020/390 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/237 Esas
KARAR NO : 2020/390

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 03.08.2018 tarihinde davalı …’un sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın, …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca arkadan çarptığı, bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, …’a ait olan … plakalı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş.tarafından sigortalı olduğunu, araçta meydana gelen 8.797,74-Euro zarar bedelinin sigorta limitini aştığı anlaşıldığından araç maliki ve sürücüsü …’un da davaya dahil edildiğini, davalı … şirketine 20/09/2018 tarihinde başvuru yapıldığını ancak 03/01/2019 tarihinde 982,00-Euro’nun karşılığı olan 6.088,45-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasara ilişkin bakiye zararınınn 7.815,74-Euro olduğunu beyanla davanın kabulüne, müvekkili tarafından ödenen 1.217,37-Euro hasar tespit giderinin ve 420,00-TL hasar tespit raporunun tercümesi giderinin de yargılama giderleri kapsamında tahlisi ile mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkil sigorta şirketi ile diğer davalı arasında düzenlenen davaya konu edilen 08.05.2018 başlangıç tarihli … nolu KYTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçe hükümlerine göre sigorta teminat limitlerinin türk lirası cinsinden belirlendiği bu nedenle davacı tarafça sözleşme hükümlerinde yer alamayan yabancı para cinsinden talep edilen alacak miktarının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve reddi gerektiğini, davacı tarafça yabancı para cinsinden talep edilen alacak miktarının, dava tarihi itibariyle türk lirası karşılığının ne olduğunun belirtilmediği ve hangi miktar üzerinden dava harcının yatırıldığının da anlaşılamadığını, basit bir tampon hasarının oldukça düşük bir maliyetle tamir edilmesi mümkün iken 8.797,94-Euro gibi çok fahiş bir tamir ücretinin tespit edilmesinin gerçeklerle bağdaşmadığını, davacı tarafça talep edilen hasar miktarının poliçede yer alan teminat limitlerinin üzerinde olduğu ve teminat dışı kaldığını, müvekkil şirket tarafından 03.01.2019 tarihinde 982-Euro karşılığı 6.088,45-TL ödemenin de davacı tarafa yapılmış olduğunu ve yapılacak hesaplamada bu miktarın da dikkate alınarak mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin, davacı tarafça kendiliğinden …’da yaptırmış olduğu hasar tespit ve tercüme giderlerini ödeme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, poliçe ile belirlenen teminatlar dışında olan bu istemin de reddinin gerektiğini beyan ederek davanın müvekkili yönünden gerek usul ve gerekse esas açısından reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi zararın varlığı ve miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 20/05/2019 tarihli müzekkerelerine istinaden, Davalı … Sigorta A.Ş.’den 29/05/2019 tarihli yazıları ile dava konusu kazaya ilişkin hasar dosyası ve … İl Emniyet Müdürlüğü’nden … tarihli yazıları ile … plaka sayılı araca ait araç özet bilgilerinin celbedildiği anlaşılmıştır.
Prof. Dr. … tarafından tanzim edilen 22/01/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda; kusur yönünden kazanın oluşunda davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, hasar yönünden ise davacı tarafın … plakalı … marka, … tipi, … model … aracında meydana gelen toplam 8.797,74-Euro’luk hasarın kaza tarihindeki kur fiyatına göre TL karşılığı olan (4.7348 Euro/TLx8.797,74Euro=) 41.655,54-TL’den davalı tarafın sorumlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, toplanan tüm deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 03.08.2018 günü davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobil ile seyir halindeyken, davalı … tarafından sigortalanmış … plakalı araca arkadan çarparak davacı aracının hasar gördüğü, Mahkememizce aldırılan 20.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın oluşunda davalı sürücü …’un %100 kusurlu olduğu, Yargıtay 17.HD’nin 2005/11596-11797 sayılı ilamı ile yabancı plakalı araçların onarımının aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmış veya yapılması zorunlu ise zararı kayıtlı olduğu o ülkedeki katlanılan veya katlanılacak olan giderlere göre belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği ve davalı … şirketinin araç başına sorumluluğunun 36.000,00 TL olduğu ve mahkememizce aldırılan 20.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda hasar yönünden yapılan değerlendirmede, dava konusu araçta meydana gelen hasarın şekli ve miktarının Eksper raporunda verildiği, eksper raporunda aracın hasarlı haliyken rapor tarihindeki rayiç değerinin 9.675,00Euro olarak verildiği, dolayısıyla aracın onarımının ekonomik olmayacağı, hasarın durumu ise eksper raporunda yer alan kazalı aracın fotoğrafları ile tamamen uyum içinde olduğu, ayrıca yedek parça, işçilik ve boya maliyetlerinin Almanya’da geçerli maliyetler olduğu, burada maliyetlerin bu kadar yüksek çıkmasının onarımın aracı tamamen hasarsız şekline döndürecek nitelikte yapılması nedeniyle olduğu, aksi durumda araçta yüksek değer kaybı oluşacağı, bu durumda toplam zararın pek değişmeyeceği, dava konusu aracın onarım masrafının toplam 8.797,74 Euro olduğunun tespit edildiği, davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davalı …’un ise kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, buna göre taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 7.815,74 EURO maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/10/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken oranlı faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB’nin efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 7.815,74 EURO maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/10/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken oranlı faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB’nin efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere)
2-Hasar tespiti gideri 1.217,37-Euro ve hasar tespit raporu tercüme gideri 420,00TL nin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.518,35-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan 876,41-TL harcın mahsubuna, bakiye 2.641,94-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.495,74-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 876,41-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti 111,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.732,31-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş.tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı ve davalı … Sigorta A.Ş.tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 03/07/2020

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı