Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/234 E. 2020/618 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/234 Esas
KARAR NO:2020/618

DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/04/2020
KARAR TARİHİ:23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davlının davacı şirketin düzenlediği … Fuarına katılım için Stant Kira Sözleşmesi Başvuru Formu imzaladığını, fuar katılımına ilişkin olarak fuarda kullanılmış olan hizmetlere ilişkin kendisine 28/04/2014 tarihli toplam 15.438,08-TL tutarında iki adet fatura düzenlenerek gönderildiğini, davalının fatura tutarının bir kısmını ödemiş olup kalan tutar olan 11.339,27-TL ile ilgili herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının fuara katılmış olmasına rağmen katılım bedeline ilişkin olan 11.339,27-TL tutarındaki borcunu ödemediğini, taraflarınca 19/02/2019 tarihinde uyuşmazlığın çözümü için ara buluculuk yoluna başvurulduğunu, ara buluculuk görüşmelerinde olumlu bir sonuca varılamadığını beyan ederek davalının ödemesi gereken tutarın ve vade tarihi olan 06/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek olan faizin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; davacı şirketin fuara katılacağını taahhüt ettiği hiçbir firmanın organizasyon alanında bulunmadığını gibi davalı şirkete tahsis edilen standın çevresinde de taahhüt edilen firmaların yer almadığını, davacı şirketin sözleşme akdetmek ve haksız kazanç elde etmek amacıyla davalı … kandırdığını, davalı şirketin sözleşme imzalarken esaslı unsur olarak dikkate aldığı hususlarda bilerek yanıltığını ve neticede davalı şirketin sözleşme ile elde etmeyi amaçladığı menfaati davacı şirketin hileli davranışları nedeniyle elde edemediğini beyan ederek davacı tarafın haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; sözleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; fuar katılımı konusundaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan faturalardan dolayı davacının alacağın varlığı ve miktarı ve TBK’nun 36. madde hükmü uyarınca aldatmanın şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … numaralı Stand Kira Sözleşmesi Başvuru Formu, bilgi formu ve sözleşme aslı mahkememiz kasasına alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapımış, davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden hazırlanan 25/08/2020 teslim tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; davacı tarafın 24/04/2019 dava tarihi itibari 3.792,40-Euro karşılığı (kur 2,99-TL) 11.339,27-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 31/12/2014 tarihli yevmiye defteri kapanış fişinde 3.792,40-Euro karşılığı (kur 2,8207) 10.697,22-TL borç kaydettiği, 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin denetime ve incelemeye elverişli olmadığı için davacı tarafa borç bakiyesinin olup olmadığın veya ödenip ödenmediği konusunda tespit yapılamadığı, davalı tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığına dair dosya içerisinde ve taraflarına ibraz edilen her hangi bir ödeme belgesinin bulunmadığı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu, denetime açık, teknik açıdan yeterli, bilimsel verilere dayalı bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında 31/01/2014 tarihli ” Stant Kira Sözleşmesi” imzalandığı, davalı kiracının fuar kira sözleşmesi gereğince düzenlenen fatura bedellerini kısmen ödediği ve bakiye kalan 11.339,27-TL borcunu ödemediğinden bahisle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı savunmasında, davacı şirketin fuara katılacağını taahhüt ettiği hiç bir firmanın organizasyon alanında bulunmadığı gibi davalı şirkete tahsis edilen standın çevresinde de taahhüt edilen firmaların yer almadığını, davacı tarafın hileli davranışları neticesinde kandırılarak sözleşme imzaladığını fuar alanında anladığını, davacının sözleşmeyi eksik ifa ettiğinden sözleşme bedelini talep hakkı bulunmadığını beyan etmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme ve fuar katılımı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu olayda, davacı taraf sözleşme kapsamında düzenlenen bakiye fatura alacağının tahsili isteminde bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf dava konusu faturaya konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, taraf şirketlerin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı tarafın 24/04/2019 dava tarihi itibari 3.792,40-Euro karşılığı (kur 2,99-TL) 11.339,27-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 31/12/2014 tarihli yevmiye defteri kapanış fişinde 3.792,40-Euro karşılığı (kur 2,8207) 10.697,22-TL borç kaydettiği, 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin denetime ve incelemeye elverişli olmadığı için davacı tarafa borç bakiyesinin olup olmadığını veya ödenip ödenmediği konusunda tespit yapılamadığı, davalı tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığına dair dosya içerisinde ve taraflarına ibraz edilen her hangi bir ödeme belgesinin bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir. Anılan bu tespitler ışığında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 47. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davacının ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının kararlaştırıldığı, davacının uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 11.339,27-TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, buna karşı davalının defterlerinin 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin denetime ve incelemeye elverişli olmadığı, 2019 yılı ticari defter kayıt ve belgelerin inceleme için ibraz edilmediği gibi borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, yine davalının, TBK 36.maddesi kapsamında sözleşmenin davacının hileli davranışları neticesinde imzalandığı ve eksik ifaya yönelik iddiasına ilişkin delil sunmadığı, bu hali ile davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile 11.339,27.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (reeskont) faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
Davanın kabulü ile; 11.339,27.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (reeskont) faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 774,58-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 193,65-TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 580,93-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 193,65-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 105,70-TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.550,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır