Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2022/314 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/21 Esas
KARAR NO : 2022/314

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı …’ın , müvekkilinin …’ da … nolu elektrik abone kaydının bulunduğunu, alçak gerilim elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin taraflarca imzalandığını, davalı borçlunun müvekkil şirketten sözleşmeye istinaden elektrik enerjisi kullandığını ve bedelini ödemediğini, müvekkili şirkete borçlu olduğunu, işbu faturalarının tahsili için 25. icra dairesinde müvekkilin diğer avukatı tarafından borçlu aleyhine dava açıldığını, borcu … tarafından takibe, borca itiraz ettiğini, borcun tahsili sebebiyle açılan icra takibinin durduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğini, inceleme sırasında itiraz dilekçesinin tespit edildiğini, borçlunun elektrik hizmeti aldığı adreste esnaf olarak çalıştığını, elektrik faturalarını ödemediğini, borçlunun itirazının iptalini, takibin devamı ve borçlunun haksız ifirazı sonucu asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı borçlu ödeme yapmadığı için ilk oturumda bilirkişi incelemesinin yapılmasını beyan ederek davalarının kabulü ile borçlunun takibe, borca ve ferilerine olan itirazının iptalini ve … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dsyası üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesini, borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötü niyeti itirazı sebebiyle, borçlunun asgari %20 icra inkar tazminatını müvekkilime ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin 1993 yılında mesul müdür olarak, dava dışı 3. şahıslar ile birlikte işlettiğini belirttiği… Şirketi‘nin, davaya konu elektrik aboneliğinin bulunduğu … adresinde faaliyetleri için, davacı kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi imzalamış olduğunu, ortaklıktan ayrılmaya karar veren şirket ortaklarının, …Şirketi ‘nin … adresindeki faaliyetlerine 29.12.1995 tarihinde son verdiğini, müvekkilinin, şirketi … adresine taşımış, eski ortakların aynı adreste … Ltd Şti. adı altında işletme kurmuş ve 24.09.2013 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürmeye devam etmiş olduklarını, müvekkilinin abonelik sözleşmesini feshetmeyi unuttuğunu, …Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin de aboneliği kendi üzerine almamış olduğunu, 2004 yılında müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadan bu aboneliğe ilişkin davacı şirket ile bir yapılandırma olduğunu, abonelik müvekkiline ait iken müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadan yapılan bu yapılandırmanın kim tarafından ve hangi usul çerçevesinde yapılmış olduğunu bilemediklerini, bu sebeple bu yapılandırmaya ilişkin bilgi ve belgelerin davacı tarafça dosyaya sunulmasını talep ettiklerini, borca konu elektrik aboneliği borcundan dolayı birçok kez kapatılıp açılmış olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın ihmallerinin, borcun doğmasına sebebiyet vermiş olduğunu beyan ederek hukuki ayanaktan yoksun olduğunu ifade ettiği davanın reddini, 2015/21171 E. sayılı icra takibinin düşürülmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/11/2018 tarih … Esas, … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, dosya mahkememizin yukardaki esasına kaydı yapılıp incelenmiştir.
Dava; İcra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; Taraflar arasında tahakkuk ettirilen fatura miktarları fatura miktarlarından davalının sorumluluğu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı sorumlu olunan miktar değerlendirilerek icra takibine itirazın iptalinin şartların oluşup oluşmadığı hususunda taraflar arasında ihtilafın bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde;Taraflarca imzalı Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesine, Borçlunun Nüfus Cüzdanı Örneğine, Kira Sözleşmesine, Vergi Levhasına, Elektrik faturalarına, … 25. İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takip dosyasına, bilirkişiye, tanığa, yemine, Ticaret Sicili ve Esnaf Odası kayıtlarına, Vergi Dairesi kayıtlarına ve sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ;Ticaret Sicil Gazertesine, Vergi Levhasına, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan şube kaydı talepli dilekçeye, Ticaret Sicil Odası Firma Sicil Bilgileri Evrağına, tanığa, bilirkişiye, yemine ve sair yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına alınmıştır.
… 25. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 05.12.2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; “dava dosyasına davacı tarafından sunulmuş olan “Alçak Gerilim Elektrik Şebekesinden Elektrik satışına İlişkin Sözleşme” ‘den, davalının davalı kurum nezdindeki elektrik Abonelik Başlangıç / sözleşme tarihinin 11.03.1993 tarihi olduğu görülmekle beraber taraflar arasındaki ticari ilişkinin 11.03.1993 tarihi ile başlamış olduğu, dava konusu otuz iki adet faturanın fatura dönemlerinin ve tarihlerinin, davalının davacı kurum nezdindeki abonelik dönemi içerisinde kaldığı ve bu dönemde düzenlendiği, davacı tarafın, davalı taraf adına düzenlemiş olduğu elektrik tüketim faturalarını, aralarında yapılmış olan “Alçak Gerilim Elektrik Şebekesinden Elektrik Satışına İlişkin Sözleşmesi” ‘ne istinaden düzenlemiş olduğu, davalı taraf, her ne kadar dava konusu iş yerini diğer ortaklarına devrettiğini, dava konusu iş yerinde tüketilen elektriği dava dışı kişilerin kullandığını, kendisinin kullanmadığını belirtmişse de, dava konusu … Abone nolu elektrik tesisatının dava konusu dönemlerdeki yasal abonesi davalının kendisi olduğundan ve kendi adına aboneliği devam ettiği sürece dava konusu bu elektrik tesisatının yasal sorumlusu olduğu, bu nedenle dava konusu iş yerinden ayrılırken kendi adına olan elektrik aboneliğini davacı kuruma yazılı olarak başvurarak, aboneliğini sona erdirmesi gerektiği, davacının davalıdan alacağının tahsili için davalı aleyhine 16.06.2017 tarihinde, … 25. İcra Müdürlüğü ‘nün … E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine kadar olan Gecikme Faizi ve Gecikme Faizi KDV ‘si aşağıdaki tabloda dava konusu her bir fatura bazında belirtildiği üzere; davacının icra takibine dayanak elektrik faturaları nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu, davacının icra takip tarihine kadar, davalıdan; 3.040,81 TL. Enerji Bedeli, 8.923,42 TL. Gecikmiş Günlük Faizi , 1.606,22 TL. Faizin KDV ‘si olmak üzere toplam 13.570,45 TL alacaklı olduğu” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan 09/12/2020 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; “davalının elektriğinin kesilmesi gereken 04.06.2003 tarihine kadar olan; ana borcunun 58,71-TL. ve bu borcun dava konusu takip tarihine kadar olan gecikme faizinin 211,26 TL., Gecikme Faiz KDV ‘sinin ise 38,03 TL olduğu; davalının daha sonraki devam eden dönemlere ait toplam 31 adet Elektrik Tüketim Faturası için dava konusu takip tarihine kadar ise; ana borcunun 2.982,10-TL. ve bu borcun dava konusu takip tarihine kadar olan gecikme faizinin 8.712,15 -TL., Gecikme Faiz KDV ‘sinin ise 1.568,19-TL. olduğu, davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalı için gecikme zammı/faizden indirim sağlayıp sağlamayacağı, eğer indirim sağlayacak ise indirim oranının hukuki takdir ve
değerlendirmesinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22/01/2021 tarihli celsesinde bilirkişi raporunun hesaplama yöntemi bakımından denetime elverişli olmadığı anlaşıldığından yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; asıl alacağın 05/08/2015 icra takip tarihine kadar olan gecikme zammı tutarının 6.367,66-TL, gecikme faizinin KDV sinin 1.146,17-TL, ödenmeyen fatura toplamı 3.332,27-TL olmak üzere 10.846,10-TL olduğu, davalının yukarıda belirtilen yıllar içinde kullandığı elektrik enerjisine ait 32 adet fatura tutarını ödemeden işyerinden ayrıldığı, sözleşmeyi feshetmediği ve abonelik ilişkisini kesmediği nedeniyle davacı ile birlikte müterafik, müştereken ve müteselsilen sorumyu oldukları, 6183 sayılı AATUHK nun 51.maddesine göre tarafların kusur durumları dikkate alınarak borç bedelinin taraflar arasında % 50 ve % 50 olarak paylaştırılmasının uygun olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişinin 30/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerinde izah edildiği üzere; davalı …’ın ilk iki faturanın son ödeme tarihlerinde ödenmemesi üzerine, davacı kurumun elektrik enerjisini kesmesi gerektiği halde kesmediği, aboneliği feshetmediği, alacağını tahsil etmek için 12,3 yıl boyunca bekleyip 05/08/2005 tarihinde icra takibinin yapılmasının düşündürücü bulunduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin genel hükümler maddesinde; abonenin fatura üzerinde belirtilen süre içerisinde fatura bedelini ödemediği takdirde TEK tarafından abonenin elektriğinin kesileceği hükümleri bulunmasına rağmen elektriğin kesilmedği davacının kendisinin sözleşme şartlarını yerine getirmediği, yürürlükteki sözleşmeye aykırı davrandığının tespit edildiği, davalı borçlunun da elektrik abonelik ilişkisini kesmeden işyerinden ayrılmış olduğunu ve sorumluluklarını yerine getirmediklerinden dolayı davalı ve davacının eşit oranda müterafik kusurlu olduklarının sonuç ve kanaatine varıldığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından alınan 10.03.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun sonuç kısmında özetle; davacı kurum tarafından icra marifetiyle takibi yapılan ve davalı tarafın aboneliğine ait tesisattan kullanılan elektrik enerjisine ait tahakkuku yapılan 32 adet elektrik faturasının, davalı abone tarafından (ilgili adresten, söz konusu fatura dönemlerinden yaklaşık 8 sene önce ayrılması ve başka bir adreste ticari faaliyette bulunduğu, dosyadan anlaşıldığından) ödenmediği, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde, ödenmeyen ilk faturanın, son ödeme tarihinden sonra, 30 gün içerisinde, ödeme yapılmaması halinde abonelik sözleşmesinin feshedileceği hükmünün yer aldığı, abonelik iptali yapılmaması halinde, tüketiciye ilişkin yaptırım işleminin olmasına ilişkin bir hüküm olmadığı; yani, davacı kurum, fatura ödenmemesi halinde tüketicinin elektriğini kesmesi ve abonelik sözleşmesini feshetmesi sözleşme kapsamında uygulanacağından, tüketicinin, abonelik işlemini iptal ettirmesi gerektiğine dair (sözleşmede) bir hüküm olmadığından, davalı tüketicinin, ilk faturanın ödenmemesine dair, yapılması gereken bir işlem (ilk fatura bedeli, Gecikme faizi ve KDV si) dışında sorumluluğu olmadığı, davalı tüketicinin, dava konusu faturalar döneminde, dosyada yer alan ticari faaliyet bilgileri kapsamında, başka bir adreste faaliyet gösterdiği ve faturaların oluşmasına neden olan elektrik enerjisini davalının kullanmadığı, bizzat kullanıcısı olmadığı, ilgili adreste, o dönemde bulunan kişi(ler)/ticarethane sahibi tarafından kullanıldığı, sözleşme kapsamında, davalının, sadece ilk faturadan (elektriğin kesilerek, aboneliğin iptal edilmesi gerektiğinden) sorumlu olabileceği, İlk fatura için (zaman aşımına ilişkin değerlendirme sayın mahkemenizin takdirlerinde olmak üzere) davalının ödemesi gereken toplam bedelin gecikme faizi ve KDV si dahil olmak üzere 201,82 TL olduğu, Sayın mahkemenizin, (davalının 32 adet faturanın tamamından sorumlu tutulması gerektiği yönünde takdir/değerlendirme olabileceğine binaen) tüm faturalar bakımından işlem yapılması sonucunda, davalının ödemesi gereken toplam bedelin, gecikme faizi ve KDV si dahil olmak üzere 13.570,48 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, … adresindeki … abone nolu işyerinde, davacı şirket ile davalı … arasında 11.03.1993 tarihinde Alçak Gerilim Elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin imzalanmış olduğu, davalının davacıdan 2003-2004-2005 yılları içerisinde elektrik enerjisi satın aldığı, söz konusu abonelik sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle 3.040,81-TL enerji bedeli, 7.792.15-TL gecikme faizi, 1.402,61-TL faizin KDV si olmak üzere toplam 12.235,57-TL alacağın tahsili talebiyle davalı aleyhine 05/08/2015 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, davalıya 18/08/2015 tarihinde tebligatın yapıldığı ve davalının 24/08/2015 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/21176 Esas, 2018/9070 Karar nolu 26/09/2018 tarihli ilamında; “Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davacı abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Dairenin istikrar kazanmış uygulamasına göre fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumludur.” denilmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı şirket ile davalı arasında 11.03.1993 tarihli elektrik aboneliği sözleşmesi bulunduğu, aboneliğin devam ettiği (sözleşmenin fesih, iptal vs şekilde sonlandırıldığına dair bilgi belge sunulmadığı), davalı abonenin, aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen elektrik bedelinden davacıya karşı sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davada 03/06/2003 ile 01/03/2006 tarihleri arasında ödenmeyen 32 adet faturanın tahsili için itirazın iptali talep edilmektedir. Davalı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Takip tarihi olan 05/08/2015 tarihi itibarıyla,TBK 146.maddeye göre sözleşmesel alacakta 10 yıllık zamanaşımı süresine göre 29/08/2005 tarihinden öncesine ait 25 adet fatura yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmış ve bu faturalara dayalı alacak talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Son ödeme tarihi 29.08.2005 tarihinden sonraki döneme ait 7 adet fatura alacağı talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda da; Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abonenin, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu, buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği, bu kapsamda 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun 5. Sayfasındaki … nolu aboneliği ilişkin hesap tablosuna göre, son ödeme tarihi 29.08.2005-01.03.2006 tarihleri arasında olan 7 adet fatura için aktif fatura tutarı toplamı olan 348.96-TLsinden (29.08.2005 son ödeme tarihli fatura tutarının 5.47-TL, 27/09/2005 son ödeme tarihli fatura tutarının 4,41-TL, 27/10/2005 son ödeme tarihli fatura tutarının 144,50-TL, 29/11/2005 son ödeme tarihli fatura tutarının 53,64-TL, 29/12/2005 son ödeme tarihli fatura tutarının 62,91-TL, 01/02/2006 son ödeme tarihli fatura tutarının 60,40-TL, 01/03/2006 son ödeme tarihli fatura tutarının 17,63-TL olmak üzere toplam 348.96-TL) davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Yine aynı hesap tablosunda belirtilen 7 adet fatura bedeli için toplam 712,47-TL gecikme cezası tutarının ( 29.08.2005 son ödeme tarihli fatura yönünden 11,51-TL, 27/09/2005 son ödeme tarihli fatura yönünden 9,23-TL, 27/10/2005 son ödeme tarihli fatura yönünden 298,13-TL, 29/11/2005 son ödeme tarihli fatura yönünden 109,73-TL, 29/12/2005 son ödeme tarihli fatura yönünden 127,45-TL, 01/02/2006 son ödeme tarihli fatura yönünden 121,39-TL, 01/03/2006 son ödeme tarihli fatura tutarının 35.03-TL olmak üzere toplam 712,47-TL) hesap edildiği görülmüştür.
01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24/2.maddesine göre, “Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir.” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir. 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin “Faturalar Ve Ödeme” başlıklı 2. maddesinde ise “TEK tayin edilen her okuma dönemindeki tüketime göre aboneye fatura sunulur. Fatura üzerinde belirtilen süre içinde abone, bu fatura bedelini ödemediği takdirde TEK tarafından abonenin elektriği kesilir. Elektriğin kesilmesinden itibaren 30 gün içinde borçlarını ödeyerek cereyan açtırma işlemini yaptırmadığı takdirde abone hesabı tasfiye edilir ve bu sözleşme yürürlükten kalkar. Ayrıca TEK alacağını da yasal yollardan takip ve tahsil eder.Bunun dışında süresince ödenmeyen fatura bedelleri için TEK Yönetimince konulan gecikme cezası bedellerini ödemeye de abone peşinen kabul eder.” denilmiştir.
Emsal davalar ile ilgili olarak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararlara göre; davacının uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de, bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davacının beraatını gerektirmeyeceği gibi (tüketim bedeli olan ana borçtan) hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz ve müterafik kusur nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirimi gerektirmez. Olsa olsa davacının elektriği kesmemesi dolayısıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalı açısından normal tüketim bedeli dışında gecikme zammı ve abonenin türüne göre (avans faizi/yasal) faizden indirim sağlar. Davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirim davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar ki, bu da usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil eder. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2630 Esas, 2019/9433 Karar nolu 27/11/2019 tarihli ilamı) Davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalı için gecikme zammından indirim sağlayacağı (abonelik sözleşmesinin 2.maddesinde gecikme zammının alınacağına dair hüküm de bulunduğu dikkate alınarak), davalının, dava konusu asıl borçtan yani ana tüketim bedeli olan 348.96-TL den sorumlu olduğu, yine 712,47-TL gecikme bedelinin de % 50 sine tekabül eden 356,25-TL işlemiş faiz ve 62,81-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 768,12-TL alacak yönünden davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak, davalının … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 348,96-TL asıl alacak, 356,25-TL işlemiş faiz, 62,81-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 768,12-TL yönünden iptaline, takibin 348,96-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,80 faizi ve faizin %18,00 gider vergisi ile birlikte ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına karar vermek gerekmiş, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 25. İcra Dairesinin… Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 348,96-TL asıl alacak, 356,25-TL işlemiş faiz, 62,81-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 768,12-TL yönünden İPTALİNE, takibin 348,96-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,80 faizi ve faizin %18,00 gider vergisi ile birlikte ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
Fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine,
Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 52,47.-TL nispi karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 208,96.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 156,49 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 208,96.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40.-TL başvurma harcı, 4.300,00 TL bilirkişi ücreti, 675,80.-TL posta giderleri olmak üzere toplam 5.007,20-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 314,34.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 768,12.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/04/2022

Katip
E imzalıdır

Hakim
E imzalıdır