Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2020/659 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/202 Esas
KARAR NO:2020/659

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/04/2019
KARAR TARİHİ:06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin …’da bulunan volkanik curuf (sönmüş yanardağ lavı) malzemesini …’un çeşitli semtlerine ve satış yaptığı başka il ve ilçelere müvekkiline ait araçlarla naklettiğini, müvekkilinin 2016 yılında kestiği 189.981,09.-TL bedelli, 2017 yılında kestiği 36.790,38.-TL bedelli, 2018 yılında kestiği 181.918,54.-TL bedelli olmak üzere toplam 408.690,01.-TL bedelli açık faturalara karşılık davalı şirket tarafından banka havalesi yoluyla çeşitli miktar ve tarihlerde 353.043,01.-TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin bakiye borcunu başvurulara rağmen ödemediğini bunun üzerine davalı şirket aleyhine 55.647,00.-TL asıl alacak ve 3.335,38.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.982,38.-TL üzerinden … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça alacağa ve yetkiye itiraz edildiğini, takibin durduğunu, dosyanın yetkili … İcra Dairelerine gönderildiği, …. İcra Dairesi’nin … Esasına kaydının yapıldığını, ödeme emrinin yetkili İcra Dairesi’nce tebliğ edildiğini, davalı tarafça asıl alacağa, faiz dahil tüm ferilerine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve yasal dayanağının olmadığını, takibe konu alacağın açık faturalar ile sabit olduğunu, davalı şirketin icra takibinden sonra 21/12/2018 tarihinde 3.000,00.-TL, 28/12/2018 tarihinde 5.000,00.-TL, 11/01/2019 tarihinde 3.000,00.-TL ve 28/01/2019 tarihinde 3.000,00.-TL olmak üzere toplam 14.000,00.-TL ödeme yaptığını, icra takibinin durmuş olması nedeniyle 14.000,00.-TL’den feragat edilemediğini bu nedenle dava değerinin 14.000,00.-TL’nin tenzil edilerek 41.647,00.-TL olarak gösterildiğini, davalının icra takibinden sonra yaptığı bir kısım ödemelerin müvekkili şirkete borçlu olduğunun delili olduğunu, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın davaya cevap vermediğinden H.M.K.’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacının davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 58.982,38.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 07/02/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/10/2019 tarihli duruşmasında; taraf şirketlerin uyuşmazlık yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
26/12/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; tarafların 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; 16/11/2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 55.647,00.-TL alacağının bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; 16/11/2018 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 71.786,23.-TL borcunun bulunduğu, davacının takip konusu davalıya düzenlemiş olduğu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 55.647,00.-TL alacaklı olduğu ancak davalının davacıya takip tarihinden sonra dava tarihinden önce toplamda 14.000,00.-TL ödeme yapmış olduğundan dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.647,00.-TL bakiye asıl alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/09/2020 tarihli duruşmasında; davacıya talebinin harca esas değer olarak gösterilen asıl alacağa yönelik mi yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtildiği üzere icra takibindeki toplam alacağa yönelik mi olduğu hususunda açıklama yapması, toplam alacağa yönelik olduğunu belirtmesi halinde eksik harcı tamamlaması için gelecek celseye kadar kesin süre verildiği, davacı vekilince süresinde ibraz edilen 24/09/2020 havale tarihli dilekçe ile dava tarihi itibariyle müvekkilinin alacağının dava dilekçesinde belirtilen ve dava kıymeti olarak gösterilen 41.647,00.-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, tarafların 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, takibe konu faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafça bu fatura TTK 21/2 maddesi uyarınca 8 günlük süresi içerisinde davacıya iade olunmadığı gibi itirazda da bulunulmamıştır. Buna göre fatura içeriğinin kabul edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Anılan bu tespitler ışığında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde icra takibi ve davaya konu faturaya konu hizmetin davacı tarafça sunulduğu usulünce ispatlanmış bulunmaktadır. Bu durumda davalı taraf fatura bedelinin ödendiğini dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle ispat etmelidir.Dosya kapsamı ve delil durumuna göre davalı tarafından faturaya konu hizmetin bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği, bilirkişi raporuna göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 55.647,00.-TL alacaklı olduğu ancak davalının davacıya takip tarihinden sonra dava tarihinden önce toplamda 14.000,00.-TL ödeme yapmış olduğundan dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.647,00.-TL bakiye asıl alacağının olduğu tespit edildiğinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 41.647,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 41.647,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19.50 oranında avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Hükmolunan 41.647,00-TLnin % 20 si oranında 8.329,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.844,91.-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 711,23.-TL harcın mahsubuna, bakiye 2.133,68.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 711,23.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 6.214,11.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL başvurma harcı, 817,70.-TL bilirkişi masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 862,10.-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.030,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
9-Ankara Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.06/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır