Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/187 E. 2020/679 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/187 Esas
KARAR NO: 2020/679

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ: 13/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; müvekkili bankanın Bankalarcaddesi Şubesi kredi müşterisi olan … San. Ve Tic. A.Ş. Lehine … Malz. A.Ş. …, …, …’ nun müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kredi alacakları vadesinde ödenmediğinden 25/09/2018 tarihi itibariyle hesap kat edilerek borçlulara … Noterliği’ nin … yevmiye nolu hesap kat ihtarının keşide edildiğini, ihtara rağmen ödenmeyen borca ilişkin olarak davalı borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ödeme emrinin borçlulara gönderildiğini, borçluların takibe borca faize faiz oranına ve borcun ferilerine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalı borçluların borca faize faiz oranına ve tüm ferilere ilişkin itirazlarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçlular ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında çek karneleri verilmiş iş bu çek karneleri sebebiyle müvekkil bankanın davalılardan alacaklı olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinde kredi kefalet karşılığı kullandırılması ve kefillerin sorumluluğu 10.13 maddesinde düzenlendiğini, Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca müvekkil bankanın gayri nakdi riskleri depo talebinin yasal olduğunu beyan ederek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına davalı borçlular aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirketler davacı bankadan kredi kullanmakla beraber ilgili vadelerde ödemelerini yaptıklarını, ancak müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin farklı faiz oranları içinde eritilerek müvekkil bakımından tükenmeyen bir borç haline geldiğini, müvekkillerinin temerrüte düşürülmemiş olduğunu, istenilen faiz oranın fahiş olduğunu, davacının temerrüt faizi olarak % 48,60 faiz talep ettiğini ancak bunu neye istinaden belirttiğini açıklamadığını, ticari faiz oranının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, icra inkar tazminatın reddi gerektiğini, alacağın likit alacak olmadığını, eşin kefalet akdine vereceği rıza da kefalet akdi gibi yazılı olması gerektiğini, sorumlu olunacak azami tutarı ve tarihi içermesi gerektiğini, ancak davalılar …, … ve …’ nun kefaleti alınırken eş muvafakatının alınmadığını bu nedenle iş bu kefalet sözleşmelerinin geçersiz olduğunu beyan ederek müvekkilleri aleyhine ikame edilmiş haksız ve mesnetsiz davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olana davacının, alacak miktarının % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalılar aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 3.200,00-TL asıl alacak, 209,60-TL takip tarihine kadar işleyen faiz, 10.48-TL faiz (%5 gider vergisi) olmak üzere 3.420,08-TL nakit alacak, 22.950,00.-TL gayrinakdi alacak olmak üzere toplam 26.370,08.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalılardan …, … ve …’na 15/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin diğer müvekkilleri yönünden de 15/03/2019 tarihinde takibe muttali olunduğu beyanını içerir 18/03/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.

Davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları … sisteminden çıkartılarak dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizin 26/09/2019 tarihli duruşmasında, dosya içeriği deliller ve uyuşmazlık halinde kesin delil olarak kararlaştırılan davacı banka defter ve kayıtları üzerinde takip tarihi itibariyle davacının davalılardan alacağının varlığı, miktarı ve yürütülecek faiz oranı tespiti yönünden Mahkememizce resen seçilecek bankacı bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
03/02/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı banka ile davalı … borçlusu arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların müteselsil kefil oldukları, davacı bankanın sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında takip ve dava hakkının bulunduğu, davacı bankanın 13/03/2019 takip tarihi itibariyle tüm davalılardan 3.200,00-TL asıl alacak, 209,60-TL işlenmiş faiz, 10,48-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 3.420,08-TL alacaklı olduğu, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, 13/03/2019 takip tarihinden itibaren tüm davalılardan 3.200,00-TL olan asıl alacak yıllık % 65,50 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte talep edebileceği, davalı asıl borçlu … San. Ve Tic. A.Ş. Firmasının teslim etmemiş olduğu 13 adet çekten dolayı bankaya toplam 22.950,00-TL borçlandığı görülmekle birlikte taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi incelendiğinde Kredi Sözleşmesinin 10,13 maddesi hükmü gereğince davalı kefilerin ( gayrinakdi) borçtan dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davalı asıl borçlu ile birlikte davalı kefillerin 13 adet çek yaprağı ile ilgili olarak 22.950,00-TL olarak belirlenen garanti tutarını bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiği, çeklerle ilgili olarak meblağların banka tarafından ödenmesi halinde ise bankanın ödemiş olduğu bu meblağları ödemiş olduğu tarihten itibaren davalılardan anapara ve temerrüt faizi ile birlikte talep hakkı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu denetime açık, karar vermeye yeterli ve elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı … borçlusu arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalıların müteselsil kefil oldukları, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 5.000.000,00.-TL olduğu, asıl borçlu şirketin sözleşmenin yapıldığı tarihte aynı zamanda ortağı olan kefillerin kefaletinin TBK 583 ve devamı maddeleri kapsamında geçerli olduğu, genel kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete çek kredi hesabı ve gayrinakdi kredi hesabı kredileri kullandırıldığı, davacı bankanın muhatap tarafından keşide edilen çeklerden dolayı 5941 sayılı yasanın 3. maddesi kapsamında garanti ettiği tazminat tutarlarının ödenmesi ve 23 adet çek yaprağının nakit depo edilmesi talebiyle 25.09.2018 tarihli ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin davalılara 28.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamedeki 1 günlük mehil süresinin bitimi olan 01.10.2018 tarihi itibariyle borcun ödenmemesi nedeniyle davalıların temerrüde düştükleri, mahkememizce alınan denetime açık ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ile davacının 2 adet çekten kaynaklı alacağının takip tarihi itibariyle 3.200,00-TL asıl alacak, 209,60-TL işlemiş akdi faizi, 10,48-TL BSMV olmak üzere toplam 3.420,08-TL alacağı bulunduğunun, asıl alacak tutarına %65.50 oranında yıllık faiz yürütülebileceği, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunması nedeniyle doğan borçtan kefalet limiti sorumlu oldukları, davacı bankaya iade edilmeyen 13 adet çek yaprağından dolayı toplam 22.950,00-TL gayrı nakdi depo sorumluluğunun bulunduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 10.13 maddesinde kefilin gayrınakdi depo bedelinden sorumluluğu açıkça kararlaştırıldığından, davacının nakdi ve gayrınakdi alacak kalemlerinin her ikisi yönünden kefile de başvurabileceği tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; nakdi alacak talebi yönünden; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, davacı alacağı likit nitelikte olup, nakdi alacak yönünden alacak tutarı olan 3.420,08-TL’nin % 20’si oranında 684,00-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, gayri nakdi alacak yönünden davanın kabulü ile takibin takipteki koşullarla devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Nakdi alacak talebi yönünden davanın KABULÜ ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın İPTALİ ile, takibin takipteki diğer koşullarla DEVAMINA,
Nakdi alacak yönünden alacak tutarı olan 3.420,08-TL’nin % 20’si oranında 684,00-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Gayri nakdi alacak yönünden davanın kabulü ile takibin takipteki koşullarla devamına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.801,34.-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 433,24.-TL peşin harç harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.368,10.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 433,24.-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL başvurma harcı,700,00.-TL bilirkişi ücreti ve 124,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 868,90.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiye avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Nakdi alacak yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Gayri nakdi alacak yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.198,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.13/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır