Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 E. 2019/774 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/174 Esas
KARAR NO: 2019/774

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 28/03/2019
KARAR TARİHİ: 19/09/2019

Mahkememizde açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili idareye ait vakıf işhanının davalının işgalinde bulunmakta iken 03/11/2017 tarihinde kaymakamlık vasıtası ile tahliyesinin gerçekleştirildiğini, tahliye aşamasında binada bulunan davalı tarafa ait eşyaların davalı tarafça teslim alınmadığından taşınarak yediemin deposuna teslim edildiğini, müvekkii idarece nakliye işlemini sağlayan firmaya ve yediemine ödemeler yapıldığını, bu hususta nakliye firması olan hisar Nakliyat firmasının 03/11/2017 tarihli faturasına istinaden 27.435,00-TL ödeme yaptığını, yediemine de depo edilen mallar için bugüne kadar faturalar karşılığında 33.000,00-TL ödeme yapıldığını, nakliye ve yediemin ücreti olarak toplamda 60.435,00-TL ödeme yapıldığını, işbu ödemelerin davalı taraftan tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalı tarafça bu takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu iddia ve beyan ederek davalı tarafça yapılmış haksız itirazın iptaline, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, davalı şirketin haksız eylemi niteliğinde taşınmazı tahliye etmemesine dayalı doğan zararın tazminine ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Davanın taraflarından olan davalı tacir ise de, davacı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 28/03/2019 tarihinde açılmıştır. Görevin, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğu, yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiği, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmış, 6100 Sayılı HMK nun 114/1-c maddesine göre görev dava şartlarından olup, 115/2 maddesine göre dava şartı noksanlığı durumunda davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonucunda karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır