Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/172 E. 2021/856 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/172 Esas
KARAR NO : 2021/856

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı dava dilekçesinde özetle, taraflarınca davalı-borçlu aleyhine … 19.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından iş bu takipte haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine, borca, ferilerine ve faize itiraz edildiğini belirterek, borçlunun itirazının iptali ve takibin devamı ile davalı-borçlu aleyhine alacak miktarının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; söz konusu davanın Müvekkili şirkete karşı ikame edilmiş olmasına rağmen müvekkili şirket kesinlikle davacı ile hiçbir ilişki içerisinde olmadığını, davacının gerek davaya konu icra takibinde, gerekse işbu davada öne sürdüğü simsarlık sözleşmesinde Müvekkil şirket yetkilisinin ne bir imzası, ne bir vekâleti ne de Müvekkil şirkete ait imza sirküleri bulunmadığını, müvekkili şirketin kesinlikle söz konusu davanın tarafı olmadığını, davacının öne sürdüğü aracılık sözleşmesinde taraf olarak imza atan kişi sözleşmenin en başında da geçtiği gibi … olduğunu, söz konusu zatın Müvekkili şirket tarafından yetkilendirilmesi de söz konusu olmadığını, açıklamaları doğrultusunda, Mahkememizin takdir edeceği gibi söz konusu işbu davanın tarafı Müvekkil şirket olmadığını, simsarlık sözleşmesinin ücret doğurması için iş sahibi Müvekkilin isteği doğrultusunda işlemin sonuçlanması ve davaya konu olan sözleşmenin iş sahibinin istediği minvalde hazırlanmış olması gerektiğini, somut olayda müvekkilinin davacı taraftan ne bir talep ve beklentisi olmuş ne de bir sözleşme akdettiğini beyan ederek davacının müvekkili aleyhine ikame etmiş olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarih … Esas, … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, dosya mahkememizin yukardaki esasına kaydı yapılıp incelendi;
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; Gayrimenkul kiralanmasına ilişkin komisyon sözleşmesinden doğduğu ileri sürülen ücret alacağının varlığı, miktarı, davalının takibe itirazında haklı olup olmadığı, icra inkar talep koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde: … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına, Gayrimenkul Kiralama Aracılık Sözleşmesine, davalı ile malik arasında akdedilen kira sözleşmesine, 11.09.2017 tarihli ve 100.000,00-TL bedelli faturalara, tanığa, bilirkişiye, keşfe, yemine, isticvaba, Yargıtay içtihatlarına, karşı delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla yasal her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … 19. Sulh Hukuk Mahkemesi Tespit Dosyası Dava Dilekçesine, … Ambar Tesellüm Fişine, … ile Müvekkil arasında yapılmış olan sözleşmeye, tanık, bilirkişi, yemin, Yargıtay içtihatları ve karşı delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla yasal her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
…19. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş. Sayılı dosyasının bir örneği UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
*… 19. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya ekine alındığı görüldü.
*… 19. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde fatura alacağının tahsili amacı ile 100.000,00.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 19/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’in 02/04/2021 tarihli raporu incelenmiştir. “Davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, her üç defter kayıtlarının birbiri ile ve belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin davacı lehinde delil niteliği taşıdığını, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğunu, davalı tarafın 2017-2018 yılı ticari defter ve belgelerini inceleme için ibraz etmediğinden, defterlerin incelemesi yapılamadığını, taraflar arasında 03/02/2017 tarihinde Gayrimenkul Kiralama Aracılık Sözleşmesi imzalandığını, rapor içerisinde belirttikleri üzere; davacı şirketin, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 100.000,00 TL hizmet bedeli alacağı bulunduğunu, takip talebinde 100.000,00 TL fatura alacağı talep ettiğini, talebinin yerinde olduğunu, icra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda 76 9,75 ve değişen oranlarda Ticari (Reeskont Avans) faizi uygulanması gerektiğini, talep edilen icra inkar tazminatı, vekalet ücreti taleplerin ise Mahkememizin takdiri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili talebine ilişkindir.Davalı vekili, davaya konu davacı ile davalı şirket arasında imzalanan “gayrimenkul kiralama aracılık sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin geçerlilik unsurlarının eksik olduğu, sözleşmeyi imzalayan …’ün müvekkili şirket tarafından yetkilendirilmesinin söz konusu olmadığını bu nedenle davanın tarafı olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Davaya konu 03/02/2017 tarihli “gayrimenkul kiralama aracılık sözleşmesi”” başlıklı sözleşme …Ltd Şti Yetkisi olarak … tarafından imzalanmıştır. Sözleşmenin Kiracı bilgileri başlıklı bölümünde …Şti (…) yazılıdır.
Davalı vekili, sözleşmeyi imzalayan …’e müvekkili şirket tarafından sözleşme yapması için yetki verilmediğini belirtmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre davalı şirketin yöneici ortağının …olduğu, görevi başlama tarihinin 13/08/2014 görev bitiş tarihinin 13/08/2024 tarihi olarak bildirildiği görülmüştür,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesinin tanımı “…simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
Yetkisiz temsil TBK’nın 46. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar.
Davalı şirketin yetkisiz temsilci …’ün imzalamış olduğu simsarlık sözleşmesine icazet verdiğine ilişkin bir delil dosya içinde bulunmamaktadır. Davalı şirketin simsarlık sözleşmesinde belirlenen taşınmazı sözleşme tarihinden sonraki bir tarihte 01.07.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralamış olmasının tek başına davalı şirketin simsarlık sözleşmesine de icazet verdiği anlamına gelmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Simsarlık sözleşmesi, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Öyle olunca davalı yetkilisi veya temsilcisi olmayan, davacı ticari temsilcisi, ticari vekili veya çalışanı olduğu da ispatlanamayan … tarafından imzalanmış olan sözleşme, davalı tarafça onanmadığından davalı şirketi bağlamayacaktır. Taraflar arasında usulüne uygun yapılmış bir sözleşme bulunmadığından simsarlık ücretinden davalı sorumlu tutulamaz. Bu nedenle davacının simsarlık sözleşmesi kapsamında davalı şirketten bir talep hakkının bulunmadığı, davasını yazılı delille kanıt yükü altında olan davacıya, yemin hakkı hatırlatıldığında yemin deliline dayanılmaktan vazgeçtiklerini bildirdiği anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik kalan daha harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 1.648,45.-TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 150,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.15/12/2021

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır