Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/138 E. 2020/137 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/138 Esas
KARAR NO : 2020/137

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/09/2010
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;davacı şirketin … Bölge Deposu işini ihale ile 30/10/2006 tarihinde aldığını, davaya konu olan … İşlerini bila tarihli işçilik ve Malzeme Alım Sözleşmesi ile davalılardan … Ltd. Şti’ne devrettiğini, … Ltd. Şti’nin uygulama firmasının davalılardan … Ltd. Şti olduğunu, bu firma tarafından davaya konu boruların … Yapı A.Ş.’den temin edildiğini, … Yapı A.Ş.’nin de boruları … San. A.Ş.’den aldığını öğrendiklerini, ihalenin anahtar teslim alınmış olduğunu, depo inşaatında yangın hidrant hattı için gerekli bitümlü boruların markaya olan güven dolayısı ile … A.Ş. bayi …’tan temin edildiğini, temin edilen boruların yüklenicileri olan … Ltd. Şti tarafından 2007 Mart ve Nisan aylarında usulüne uygun olarak kullanılarak … A.Ş.’ne teslim edildiğini, boruların su kaçırmasının ve delindiğinin bilidrilemsi üzerine inceleme yapıldığını ve durumun …’a bildirildiğini, ancak herhangi bir netice alınmaması sebebiyle 20.262,96 TL malzeme bedelinin kendilerince yeniden ödenerek 15.000,00 TL’sine yakın işçilik bedelinin de ödenmesi suretiyle hattın yenilendiğini, yaşanan olay neticesinde davacı şirketin ticari kayba uğradığını tüm bu sebeplerle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, malzeme, işçilik ve ticari itibar kaybı sebebiyle 2009 Eylül ayından itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … San. A.Ş. vekilinin 08/10/2010 havale tarihli cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde belirtilen boruların su kaçırdığının ve delindiğinin belirtilmiş olmasına karşın bu hususta bir tarihin belirtilmediğini, delil tespiti yaptırılmadığını, boruların su kaçırmasının ve delinmesinin sebebinin araştırılması gerektiğini, davalı şirketin boruları satan şirket olduğunu ve dava konusu malların …’dan temin edildiğini, aynı işlemi yapan iki şirketin birlikte sorumlu tutulmasının mümkün olmaması sebebiyle davanın öncelikle bu husustan reddi gerektiğini, hasarın meydana geldiği tarihin belirtilmemiş olması sebebiyle öncelikle bu hususun davacı tarafa açıklattırılması gerektiği bundan sonra da hak düşürücü süre veya zamanaşımı hususunun araştırılarak bu husustaki itirazlarının değerlendirilmesini, dava konusu boruların davalı firmaca satılan borular olup olmadığının da araştırılması ve davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davalı şirketin uzun yıllardır bu işi yaptığını ancak bu zamana dek bu şekilde bir sorunla karşılaşmadığını, boruların davalı şirketçe … A.Ş.’ye satılmış olması sebebiyle kendilerine ancak bu firmaca dava açılabileceğini, davalılar içerisinde yer alan … Ltd. Şti’nin davacının taşeronu olması sebebiyle husumetin bu firmaya yöneltilmesinin gerekli olduğunu, faiz konusunda temerrüde düşürülmediklerinden talebin yerinde olmadığını, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ticaret A.Ş. vekilinin 09/11/2010 havale tarihli cevap dilekçesi ile, dava konusu boruların davalı (müvekkil) şirket tarafından üretilmiş veya satılmış olduğuna dair herhangi bir somut delil belge ve bilginin dosyada mevcut olmaması sebebiyle hukuki ve fiili bir bağ bulunmadığını bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafın dava konusu boruları ticari işlerinde kullanılmak üzere satın aldığını bu nedenle TTK 25.maddesindeki muayene külfetini yerine getirmemiş olduğunu, yasal 8 günlük süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, dava konusu ayıbın BK’nun 198. maddesinde belirtilen nitelikte ayıp olsa dahi derhal bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, BK ve TTK’daki hükümler gereği zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının dava dilekçesinde imalat hatasından bahsettiğini ancak bu sonuca nasıl ulaşıldığının dava dilekçesinde imalat hatasından bahsettiğini, ancak bu sonuca nasıl ulaşıldığının dava dilekçesi ve eklerinden belli olmadığını, dava konusu tarzda tesisat ve döşeme işlerinde önemli olan hususun boruların su ve dış fiziki etkenlere karşı katodik korumanın yapılması olduğunu, borulardaki hasarın döşeme veya koruma hatasından kaynaklanmış olması ihtimalinin yüksek olduğunu, davacının malın üretiminin ayıplı olduğu iddiasını kabul etmediklerini tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, dava dışı … için sarf edilen mekanik tesis eser sözleşmesi kapsamında; 27.488,05 TL malzeme beton imalat revizyon bedeli+ 19.363,62 TL işçilik bedeli+ 1.000,00 TL itibar kaybını faizi ile davalılardan talep etmiştir.
Davalılar, iddia olunan vakıaları inkar ile sorumluluklarının bulunmadığından bahisle genel mahiyette davanın reddini savunmuşlardır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıbın giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul Kapatılan 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2010/ 357 Esas- 2013/356 Karar sayılı 30.12.2014 tarihli kararının ( … 1-Davacı …A.Ş.’nin davalılar aleyhine asıl ve ıslahla açtığı maddi tazminat davasında; a)Davacının …A.Ş. ve … A.Ş.’ne yönelik tazminat taleplerinin alınan bilirkişi raporları ile iş bu davalıların oluşan zararın niteliğine göre, dava konusu boruların üreticisi ve satıcısı oldukları ve oluşan zarardan sorumlu olmadıkları tespit edildiğinden, iş bu davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE, b)Davalılar …A.Ş. ve … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 5.513,68 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE, 2-Davacının davalılar … A.Ş., … Ltd. Şti aleyhine asıl ve ıslahla açtığı maddi tazminat davası yönünden istemin KISMEN KABULÜ ile, Oluşan 46.851,67 TL zararın davalıların kusuruna göre %75 oranına isabet eden 35.138,75 TL’sini iş bu davalılardan; a)7.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, b)28.138,75 TL’sine ıslah tarihinden itibaren olmak üzere değişken oranda avans faiz oranına geçmemek üzere reeskont faizi uygulanmak suretiyle hesaplanacak miktarın müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, … ), Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ nin 2014/3754 Esas- 2015/ 2248 Karar sayılı 29.04.2015 tarihli bozma ilamı ( …Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ve davalılar … AŞ., … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. vekillerince istenmiş ve davacı ile davalı … AŞ. vekillerinin temyiz dilekçelerinin süresi içinde, davalılar … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. vekillerinin temyiz dilekçesinin süresi dışında verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıbın giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar … San A.Ş. ile … Tic.A.Ş. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalı …Yapı A.Ş. ve katılma yoluyla davalılar … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davalılar … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. vekilleri 17.03.2014 havale tarihli temyize cevap dilekçesinde kararın bozulmasını talep etmiş olduklarından bu dilekçeleri katılma yoluyla temyiz niteliğinde görülmüş ise de, dilekçeleri temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi temyiz harcı da yatırılmadığı, bu arada temyiz süresi de geçmiş olduğundan adı geçen davalıların temyiz dilekçelerinin süre yönünden reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 3-Dava dışı … ile arasında olan akdî ilişkiye göre davacı yüklenicidir. Yüklenici davacı şirket sözleşme ile aldığı işin mekanik tesis yapım kısmını tarihsiz işçilik ve malzeme alım sözleşmesi başlıklı sözleşme ile davalı … Ltd. Şti.’ne devretmiştir. … Ltd. Şti. ile aralarında olan ilişkide davacı iş sahibi, davalı … Ltd. Şti. yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde yüklenici, işin ehli olduğundan basiretli bir tacir gibi işi, fen ve tekniği ile iş sahibinin beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmek zorundadır. Özen ve sadakat borcu vardır. İşin kusurlu yapılmasında iş sahibinin talimatı bulunduğu ve bu talimat sonucu ayıplı yapıldığı ileri sürülüp, kanıtlanmadıkça iş sahibinin işin devamı süresince yükleniciyi ve yaptığı işleri kontrol mükellefiyeti bulunmadığından ayıplı imalâtta iş sahibinin doğrudan doğruya etki ve katkısı bulunmadığı sürece iş sahibine kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Somut olayda davacının, işin yapılmasında talimatının bulunduğu ve ayıplı imalâtta doğrudan etkisinin olduğu kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece ayıp nedeniyle hesaplanan ayıbın giderim bedelinden herhangi bir kusur indirim yapılmaksızın sorumlularından tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile kusur indirimi yapılarak tahsil kararı verilmesi doğru olmamıştır. 4-Davalı … A.Ş. vekilinin temyiz itirazları ile ilgili olarak; bu davalı ile davacı arasında eser ya da alım satım gibi akdî ilişki bulunmamaktadır. Mekanik tesisat işlerini yapmayı üstlenen davalı taşeron … Ltd.Şti., işin uygulanması ile ilgili bölümü alt taşeron … Ltd.Şti.’ne devretmiş, … da işin yapımı sırasında döşenecek yangın borularının bitümleme işini … A.Ş.’ye devretmiştir. Davalı … A.Ş., …Ltd.Şti.’nin alt taşeronu olup, akdî ilişkisi bu şirketledir. …Yapı A.Ş.’nin yangın borusunun bitümle işinde kusuru varsa bundan dolayı akidi ilişkisi bulunmayan davacıya karşı değil, akdi olan …Şti.’ne karşı sorumludur. Bu halde mahkemece davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmayan davalı …Yapı A.Ş. hakkındaki davanın taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak ayıpların giderilme bedelinden diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı …Şti. ile …Şti.’nin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, 2. bent uyarınca davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bent gereğince temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı, 4. bende göre de davalı … A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı … A.Ş.’ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. … ) ile bozulduğu, karar düzeltme kanun yolu gereğince Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ nin 2015/4650 Esas- 2016/1744 Karar numaralı 17.03.2016 tarihli karar düzeltme isteminin reddine dair karar ( … Davacı … Tic. A.Ş. ile davalılar 1-… A.Ş. 2-…Ltd. Şti. 3-… Ltd. Şti. 4-… San. A.Ş. 5-…Ticaret A.Ş. arasındaki davadan dolayı İstanbul 46. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/12/2013 gün ve 2010/357-2013/356 sayılı hükmü bozan Dairemizin 29/04/2015 gün ve 2014/3754-2015/2248 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 248,00 TL para cezası ile bakiye 3,20 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. … ) verildiği akabinde dava dosyasının Mahkememiz 2016/ 407 Esas sırasına kaydolduğu ve 22.03.2017 tarihinde 2017/ 191 karar numarası ile karar ( … 1-… Ticaret A.Ş. ve … A.Ş Aleyhine açılan davanın REDDİNE, 2-… YAPI A.Ş. Aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 3- a…. LTD ŞTİ aleyhine açılan davanın KABULÜNE, b. 46.851,67 TL alacağın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, c. Hükmedilen alacağın 7.000 TL’sinin dava tarihi olan 03/09/2010 39.851,67 TL’sinin ıslah tarihi olan 18/11/2013 tarihinden itibaren değişken oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, 4-… LTD ŞTİ aleyhine açılan davada mahkememizce verilen ilk hükmün davacı ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edildiği, davalı şirketin temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verildiği, mahkememizce verilen ilk hükümdeki miktar itibariyle davacının kazanılmış hakkının bulunduğu anlaşılmakla, 46.851,67 TL tazminattan kazanılmış hak nedeniyle davalı şirketin 35.138,75 TL ile sorumlu tutulmasına, bu miktar yönünden davalı … Ltd. Şti. Müşterek ve müteselsil olarak sorumlı tutularak bu miktarın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5-Hükmedilen alacağın 7.000 TL’sinin dava tarihi olan 03/09/2010 28.138,75 TL’sinin ıslah tarihi olan 18/11/2013 tarihinden itibaren değişken oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, 6-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE, … ) verildiği, iş bu kararın da temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ nin 2018/ 2196 Esas- 2018/4892 karar sayılı 06.12.2018 tarihli bozma ilamı ( …Dava, ayıbın giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davalılar … Tic. A.Ş. ile …San. A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkeme tarafından verilen 30.12.2013 gün ve 2010/357 Esas, 2013/356 Karar sayılı ilk kararın davacı, davalı …Yapı A.Ş., davalı …Ltd. Şti. ile davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 29.04.2015 gün ve 2014/3754 Esas, 2015/2248 Karar sayılı ilamıyla, davalılar … Ltd. Şti. ile …Tic. Ltd. Şti. tarafından her ne kadar karar temyiz edilmiş ise de, bu davalıların temyiz dilekçelerinin temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi yasal süre içinde temyiz harçlarını yatırmadıkları gerekçesiyle temyiz taleplerinin reddine karar verildiği, kararın böylelikle bu davalılar bakımından kesinleştiği, ayrıca mahkeme tarafından ayıbın giderim bedeli konusunda kusur indirimi yapılmaksızın sorumlulardan tahsiline karar verilmesi gerekçesiyle kararın davacı yararına bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından bozma kararından önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıbın giderilme bedelinin 46.851,67 TL olarak hesaplandığı, mahkemece davacının akidinin davalı … Ltd. Şti. olması nedeniyle bu bedelin davalı … Ltd. Şti.’den tahsiline, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin de bozmadan önce kusur durumu göz önünde bulundurularak 35.138,75 TL bakımından sorumlu tutulduğu, kararın bu davalı bakımından kesinleştiği, ilk hükümdeki miktar itibariyle davacının kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin 35.138,75 TL’den diğer davalı … Ltd. Şti. ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiş ise de, Dairemizin bozma kararında talep edilen ayıbın giderilme bedeli konusunda kusur indirimi yapılmaksızın sorumlulardan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın davacı yararına bozulduğu, kusur indirimi yapılmadığı takdirde bedelin 46.851,67 TL olduğu, davalı … Ltd. Şti. bakımından bu miktarın kesinleştiği anlaşıldığından davalılar … Ltd. Şti. ile davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin 46.851,67 TL’den müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekmekte iken bu hususun gözden kaçırılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, … 06.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. … ) ile bozulduğu görülmektedir. Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Dava dışı … ile arasında olan akdî ilişkiye göre davacı yüklenicidir. Yüklenici davacı şirket sözleşme ile aldığı işin mekanik tesis yapım kısmını tarihsiz işçilik ve malzeme alım sözleşmesi başlıklı sözleşme ile davalı … Ltd. Şti.’ne devretmiştir. …Ltd. Şti. ile aralarında olan ilişkide davacı iş sahibi, davalı … Ltd. Şti. yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde yüklenici, işin ehli olduğundan basiretli bir tacir gibi işi, fen ve tekniği ile iş sahibinin beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmek zorundadır. Özen ve sadakat borcu vardır. İşin kusurlu yapılmasında iş sahibinin talimatı bulunduğu ve bu talimat sonucu ayıplı yapıldığı ileri sürülüp, kanıtlanmadıkça iş sahibinin işin devamı süresince yükleniciyi ve yaptığı işleri kontrol mükellefiyeti bulunmadığından ayıplı imalâtta iş sahibinin doğrudan doğruya etki ve katkısı bulunmadığı sürece iş sahibine kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Somut olayda davacının, işin yapılmasında talimatının bulunduğu ve ayıplı imalâtta doğrudan etkisinin olduğu kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkememizce ayıp nedeniyle hesaplanan ayıbın giderim bedelinden herhangi bir kusur indirim yapılmaksızın sorumlularından tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … A.Ş. Vekilinin savunması gereği; bu davalı ile davacı arasında eser ya da alım satım gibi akdî ilişki bulunmamaktadır. Mekanik tesisat işlerini yapmayı üstlenen davalı taşeron … Ltd.Şti., işin uygulanması ile ilgili bölümü alt taşeron …Şti.’ne devretmiş, … da işin yapımı sırasında döşenecek yangın borularının bitümleme işini … A.Ş.’ye devretmiştir. Davalı … A.Ş., … Ltd.Şti.’nin alt taşeronu olup, akdî ilişkisi bu şirketledir. … A.Ş.’nin yangın borusunun işinde kusuru varsa bundan dolayı akidi ilişkisi bulunmayan davacıya karşı değil, akdi olan …Şti.’ne karşı sorumludur. Bu halde mahkememizce davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmayan davalı … A.Ş. hakkındaki davanın taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Mahkememiz tarafından verilen 30.12.2013 gün ve 2010/357 Esas, 2013/356 Karar sayılı ilk kararın davacı, davalı … A.Ş., davalı … Ltd. Şti. ile davalı … Ltd. Şti. tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 15. HD’ nin 29.04.2015 gün ve 2014/3754 Esas, 2015/2248 Karar sayılı ilamıyla, davalılar … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. tarafından her ne kadar karar temyiz edilmiş ise de, bu davalıların temyiz dilekçelerinin temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi yasal süre içinde temyiz harçlarını yatırmadıkları gerekçesiyle temyiz taleplerinin reddine karar verildiği, kararın böylelikle bu davalılar bakımından kesinleştiği, ayrıca mahkeme tarafından ayıbın giderim bedeli konusunda kusur indirimi yapılmaksızın sorumlulardan tahsiline karar verilmesi gerekçesiyle kararın davacı yararına bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkememiz tarafından (2016/407 esas )ikinci kararda bozma kararından önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıbın giderilme bedelinin 46.851,67 TL olarak hesaplandığı, Mahkememizce davacının akidinin davalı … Ltd. Şti. olması nedeniyle bu bedelin davalı … Ltd. Şti.’den tahsiline, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin de bozmadan önce kusur durumu göz önünde bulundurularak 35.138,75 TL bakımından sorumlu tutulduğu, kararın bu davalı bakımından kesinleştiği, ilk hükümdeki miktar itibariyle davacının kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin 35.138,75 TL’den diğer davalı … Ltd. Şti. ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiş ise de, Yargıtay 15. HD’ nin bozma kararında talep edilen ayıbın giderilme bedeli konusunda kusur indirimi yapılmaksızın sorumlulardan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın davacı yararına bozulduğu, kusur indirimi yapılmadığı takdirde bedelin 46.851,67 TL olduğu, davalı … Ltd. Şti. bakımından bu miktarın kesinleştiği anlaşıldığından davalılar .. Ltd. Şti. ile davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin 46.851,67 TL’den müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekmek olup aşağıdaki şekilde kanunen ve bozma ilamına uygun olarak hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile; 46.851,67 TL’nin dava tarihi olan 03/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılar … Ltd. Şti ve …Tic. Ltd Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine,
2-Mahkememizce bozmadan önce 2016/407 Esas, 2017/191 Karar, 2018/58 Harç No.lu, 05/03/2018 tarihli Harç Tahsil müzekkeresi ile yazılan harçla tahsilde mükerrerlik kaydedilmemek kaydı ile 6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 3.200,44 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 118,80 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 681,00 TL olmak üzere toplam 799,80 TL harçtan harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2400,60 TL daha harcın davalılar … Ltd. Şti ve … Tic. Ltd Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 799,80 TL harcın davalılar … Ltd. Şti ve … Tic. Ltd Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince davacı tarafından bozma ilamı öncesi yaptığı ilk masraf 17,15 TL, 4.950,00 TL bilirkişi ücreti, 711,00 TL posta gideri, 130,00 TL keşif harcı olmak üzere toplam 5.808,15 TL ile bozmadan sonra yapılan 642,20 TL olmak üzere toplam 6.450,35 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 6.315,50 TL sinin davalılar … Ltd. Şti ve … Tic. Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İşbu dava nedeni ile davalılar … Ltd.Şti ve …Tic.Ltd.Şti tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 6.890,72 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti ve … Tic. Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalılar … Ltd. Şti ve … Tic. Ltd Şti kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar davalılar … Ltd. Şti ve … Tic. Ltd Şti vekiline verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı Taşöz vekili, davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır