Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/125 E. 2020/70 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/37 KARAR NO : 2020/77

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2013
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

BİRLEŞEN İSTANBUL 12 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/26 ESAS SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 25/01/2013
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Asıl davada davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle;
Davacı şirket ile davalı arasında …mahallesi, 1100 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunda … markası altında, bayilik yürütülmesi için 25.04.2007 tarihinde bayilik protokolünün imzalandığını, söz konusu protokol uyarınca davacı … lehine taşınmaz üzerinde 17 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, kararlaştırılan yükümlülükler kapsamında davacı şirketin davalılar ve taşınmaz lehine oılmak üzere toplam 499.813 USD tutarında yatırım gerçekleştirdiğini, 5 yıldan uzun süreli bayilik sözleşmesi yapılamayacağından bayilik sözleşmesinin 17 yıl süre ile yapılmadığını ve taraflar arasında 5 yıl süreyle akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, davalı limited şirket dışındaki diğer davalıların sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladıklarını, bayilik ilişkisinin yaklaşık 5 yıl 3 ay süreyle devam ettiğini, daha sonra şirketin petrol ofisi ile anlaşma yaptığını, sözleşme gereğince davalılar lehine 17.07.2007, 04.03.2008 tarihlerinde taraflar arasında intifa/bayilik dikey ilişkisinin 17 yıl süreceği inancıyla 51.487 Tlk kısmın ürün, 522,345 TL kısmı nakit olmak üzere davalı şirkete toplam 573,832 TL ödeme yapıldığını beyan ederek, bayilik sözleşmesini süreden önce sona ermesi nedeni ile davacı şirketin yapmış olduğu, yatırımların kullanılmayan kısmına isabet eden 395.400 TL ana paranın fiili ödeme tarihi olan 17.02.2007 ve 04.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ve semereleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Öncelikle davacının talep etmiş olduğu alacağın zaman aşımına uğradığını beyan etmiş müteakiben taraflar arasında akdedilen sözleşme ve mezuata aykırı biçimde ödenen bedelin 5 yıl süre için verilmemiş olduğunun ve iadeye tabi bulunduğunun iddia edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının yapılan ödemeyi amacına uygun olarak kullandığını ve iyi niyetli olduğunu bu nedenle sebepsiz zenginleşmeden bahsedilemeyeceğini, davacının da mevcut ticari ilişkiden gelir elde ettiğini ve davacının taleplerinin fahiş olduğnun beyan ederek davanın öncelikle zaman aşımı mümkün değilse esas yönünden reddine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle ;
Davacı ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketten 15.05.2007-15.05.2012 tarihleri ile sözleşmenin sona erdiği tarihten 04.09.20112 tarihine kadar dönem yönünden satış tahahütnamesine aykırı bir şekilde eksik çekiş yapıldığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000 USD tutarındaki cezai şartın filii ödeme tarihindeki TL karşılığında temerrüt tarihinden itibaren işleyecek bankaların dövize uyguladıkları en yüksek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dielekçesinde özetle ;
Cezai şarta konu az satış yapılmasında davalı şirketin kusurunun bulunmadığını, davalı şirketin satışlarının yıllar itibari ile artış gösterdiğini, davacının taleplerinin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Açılmış olan asıl ve birleşen davaya ilişkin kapatılan İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin … esas, … karar sayılı ve 28/11/2013 tarihli karar ittihaz olunmuş, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine bahse konu karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/5477 esas, 2017/9757 karar sayılı ve 02/07/2015 günlü ilamıyla “… Şirketinin 09/05/2012 tarihli yazısı ile asgari alım taahhüdü yönünden itirazi kayıt koyduğundan son yıla ilişkin asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart isteyebileceği kanaatiyle” bozulmasına karar verilmiş, mahkememize iade edilen dosyada Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/5477 esas, 2017/9757 karar sayılı ve 02/07/2015 günlü bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılama sürdürülüp sonuçlandırılmıştır.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Öncelikle belirtilmelidir ki hükmüne uyulanYargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/5477 esas, 2017/9757 karar sayılı ve 02/07/2015 günlü bozma ilamını müteakip iş bu yargılamanın konusu; asıl ve birleşen davada davacı … Şirketinin asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart alacağıdır.
Taraflar arasında akdedilen protokolün 3.1.4 numaralı bendinde beyaz ürün olarak birinci yıl 1.500 m3 / yıl, 2. yıl 1750 m3/yıl , 3. ve devam eden yıllarda ise 2.000 m3 /yıl miktarında, mağdeni yağ olarak yıllık 10 ton /yıl miktarında, lpg otogazın ise 1. yıl 150 ton/yıl, 2. yıl ve devam eden yıllarda 200 ton/yıl alım taahhüdünün belirlendiği, bu tarihlerin yerine getirelememesi halinde satın alınamayan ve metre küp beyaz ürün için 30 USD, beher ton madeni yağ için 250 USD ve beher ton oto gaz lpg için 30 USD cezai şart uygulanacağının belirtildiği, davalı şirketin davalı şirketten sözleşme süresince sadece beyaz ürün satın aldığı, taahhüdün ihlali nedeni ile hesaplanan cezai şartın bilirkişi raporu ile 125.250 USD olduğu, her ne kadar davalı üst üste 5 yıl taahhüt ettiği miktarda mal satmamasına rağmen davacı, taahhütname ile kendisine tanınan fesih hakkını kullanmamış, her yıl taahhüt edilen miktar kadar mal alınmamasına rağmen kâr kaybı istememiş ise de, Yargıtay bozma ilamında açıklandığı üzere davacı … Şirketinin 09/05/2012 tarihli yazısı ile asgari alım taahhüdü yönünden itirazi kayıt koyduğundan son yıla ilişkin asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart alacağından vazgeçmediği, son yıla ilişkin cezai şart alacağını talep edebileceği, dosya kapsamına uygun, yeterli gerekçeye sahip ve denetlenebilir nitelikte bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının son yıla ilişkin asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart alacağının 19.470 USD olduğu ve bu miktarı davacının davalıdan asgari alım taahhüdünün ihlaline bağlı cezai şart olarak talep edebileceği sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak aşağıda ki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Kapatılan İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin asıl ve birleşen davaya ilişkin 2013/26 esas, 2013/289 karar sayılı ve 28/11/2013 tarihli kararı, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2015/5477 esas, 2017/9757 karar sayılı ve 02/07/2015 günlü bozma ilamında bozma sebebi sayılan hususlar hariç olmak üzere diğer yönlerden kesinleştiğinden, bozma sebebi sayılan hususlar hariç olmak üzere diğer yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Birleşen İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/26 esas sayılı dosyasında davacının (-09/05/2012 tarihli yazısı ile asgari alım taahhüdü yönünden ihtirazi kayıt koyduğundan-) son yıla ilişkin asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart isteminin kısmen kabulüne, 19.470 USD cezai şart alacağının birleşen dava tarihinden itibaren devlet bankalarının USD cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
-Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.351,70 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
-Birleşen davada davacı tarafça yatırılan 604,55 TL peşin harcın davalılardan tahsiline,
-Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.164,03 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 937,14 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
-Birleşen davada davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 92,05 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %97’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Asıl davanın esastan reddi nedeniyle asıl davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 23.650,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA HARÇ BEYANI
6.752,45 TL PEŞİN HARÇ
24,30 TL KARAR HARCI
6.728,15 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ

BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI
2.351,70 TL KARAR HARCI
604,55 TL PEŞİN HARÇ
1.747,14 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ
28,05 TL BVH VE VSH.
64,00 TL POSTA MAS.
92,02 TL TOPLAM