Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/102 E. 2020/205 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/102 Esas
KARAR NO : 2020/205

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkillerinin davalı şirket tarafından hazırlanan 21/03/2018 – 21/03/2019 tarihleri arasını kapsayan, 20/03/2018 tanzim tarihli, … Poliçe numaralı Yatım Paket Poliçesi ile bağlama limanı İzmir olan, … Kütük numarasında kayıtlı, … isimli yelkenli tekneyi 30.000,00.-EURO bedelle poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalatmak üzere sigorta sözleşmesi imzalayarak davalı şirketin sigortalısı olduklarını, sigorta primlerinin de sigorta şirketine tamamen ödendiğini, poliçenin halen geçerli ve yürürlükte olduğunu, … isimli teknenin 24/09/2018 tarihinde battığını, bunun üzerine davalı … şirketinin… şirketinden bir ekspertiz raporu talep ettiğini, anılan şirket tarafından raporun hazırlandığını, hazırlanan rapora göre hasarın poliçe şartları… maddesi gereği teminat dahilinde olduğunun ve hasarın tam ziya kapsamında olduğunun ifade edildiğini ancak raporun sonuç kısmında davalı … tarafından atanan bir araştırmacının taraflarına tebliğ edilmeyen ve herhangi bir ifade tutanağına dayanmayan raporuna dayanılarak batma hadisesi ile ilgili olarak esnasında sigortalı teknede bulunan şahısların hangi amaçla teknede olduklarının irdelenmesi gerektiğinin yazıldığını, davalı firma tarafından tutulan araştırmacının tekneyi kurtarmaya çalışan kişilerle görüştüğünü ve ekspere bildirdiğini, bu bulguların tarafları ile paylaşılmadığını, tekneyi kurtarmaya çalışan alkollü kişileri bir nevi tekneyi çalmakla, müvekkilini de bun a göz yummakla ya da yalan söylemekle suçladığını, sahil güvenlik ekiplerince alınan ifadelerde ve tutulan tutanaklarda bu kimselerin alkollü olduğuna ilişkin hiçbir bilginin bulunmadığını, müvekkillerinin ne …’u ne de olay günü tekneye çıkıp kurtarmaya çalışan hiçbir kimseyi tekneye bakması için görevlendirmediğini, teknenin batışında müvekkillerinin herhangi bir ihmali yada hatalarının olmadığını, davalı … şirketince 19/11/2018 tarihinde hasara talebine istinaden cevap verildiğini, bu cevap kapsamında herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, hasarın poliçe kapsamında olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, 30.000,00.-EURO tazminatın 24/09/2018 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, somut olayda davacının taleplerinin poliçe genel ve özel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, 24/09/2018 tarihinde … Komutanlığı tarafından düzenlenen olay yeri tespit ve görgü tutanağında tekne sahibi olan … isimli şahsın tekneyi … isimli şahsa emanet ettiğini, teknenin sürüklendiğini fark edilmesi üzerine … ve diğer üç arkadaşının lastik bot ile tekneye giderek müdahale ettiklerini, fakat makineyi çalıştırmalarına rağmen tekneyi hareket ettiremediklerinin, gaz kolunun arızalı olduğunun ve pervaneyi döndüremediğinin, 2-3 saat uğraşıldıktan sonra teknenin … önlerine kadar sürüklenmeye devam ettiği görüldüğünde … Komutanlığının aranılarak yardım talebinde bulunulduğunun tespit edildiğini, …’un 85,40.-TL idari para cezasına çarptırıldığını, …’ın 25/09/2018 tarihli ifade tutanağında teknenin anahtarını … isimli şahsa bıraktığını ikrar ettiğini, …’un ise şüpheli ifade tutanağında kendisinin tekneye bir şey olmaması için tekne sahibi tarafından görevlendirildiğini beyan ettiğini, beyanlara göre teknenin anahtarının…’a değil …’a teslim edildiğinin sabit olduğunu, sigortalı teknenin sevk ve idaresinin tekne sahibi tarafından ehliyetsiz kişilere bırakılmış olmasının ve bu kişiler gözetiminde ve iradesinde iken söz konusu hasarların meydana geldiğini, dolayısıyla teknenin aldığı hasarın teminat dışı olduğunu, sigortalının dava konusu hasarın önlenmesi ve artmasında ağır kusurunun bulunduğunu, müvekkilinin tazminat sorumluluğunun bulunmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, faize ilişkin taleplerin kabul edilemez nitelikte olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, Yatım Paket poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut olayda, uyuşmazlık, taraflar arasındaki Yatım Paket Poliçesi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava konusu yatın ticari ve mesleki amaçlı olarak kullanıldığına ve davacıların tacir olduğuna ilişkin dair delil ve belge bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşıldığından davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Açıklanan tüm bu nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 mad. uyarınca davanın usulden REDDİNE,
HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili… NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
…¸e-imzalıdır…

Hakim …
…¸e-imzalıdır…