Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/994 E. 2022/686 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/994
KARAR NO : 2022/686

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş’nin … adresinde ticaret ile iştigal etmekte olduğunu, 13/05/2018 tarihinde iş yerine hırsız girdiğini, şirket yetkilisi …’ün 14/05/2018 tarihinde işyerine geldiğinde kepenk kilitlerinin kırık olduğunu gördüğünü ve polise haber verdiğini, yapılan kontrollerde kasanın kilidinin kırılarak açıldığını, kasanın içinde 600.-TL, 80 ABD doları, 100 EURO para, 1 adet … marka laptop, 1 adet … marka laptop, 1 adet … marka kol saati, 1 adet İmei numarası bilinmeyen içinde hat bulunmayan kullanılmamış … marka cep telefonu ile muhtelif bankalardan alınan çek karnelerinden 79 adet boş çek’in çalındığını, şikayet nedeniyle … Polis Merkezi Amirliği tarafından tutanak düzenlendiğini, hırsızlık eylemi nedeni ile … Cumhuriyet Savcılığı tarafından… sor. No ile soruşturma sürdürüldüğünü işyerinde çalınan boş çeklerden … Bankası … Şubesi … nolu TL hesabına ait … numaralı çek kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından sahte imza atılmak sureti ile tedavüle konulduğunu, çalıntı boş çekin üzerine sahte Keşideci imzası atıldığını, çek lehtarı olarak … Tic. Ltd. Şti gösterildiğini, çek bu şirket tarafından…A.Ş’ne ciro edildiğini, …A.Ş’den … A.Ş’e ciro edildiği, Çalıntı çekin keşide tarihi 30/09/2018 keşide yeri …, bedeli 21.000.-TL olarak gösterildiğini, bu çekin doldurularak tedavüle konulduğu hususu banka hesaplarına ihtiyati haciz konulması ile öğrenildiği, müvekkilinin davalılarla hiçbir ticari münasebeti olmadığını, bu husus şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile sabit hale geleceğini, müvekkili şirketten çalınan 79 adet çekten bir kısmı kötü niyetli şahıslar tarafından icra takip konusu yapıldığını ve haciz baskısı altında icra veznesine ihtirazı kayıtla ödeme yapıldığını, bi kişiler aleyhine taraflarınca menfi tespit davalı açılarak icra veznesindeki paranın teminat mukabilinde dava sonuna kadar karşı yana verilmesinin önlenmesi istenildiği, ilgili mahkemelerce verilen tedbir kararlarının ekte sunduklarını, çalıntı çeke dayanılarak müvekkili aleyhine … 37. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, banka hesaplarına ihtiyati haciz konulması nedeni ile ağır mağduriyet olduklarını, icra takip bedeli ihtirazı kayıtla icra veznesine yatırıldığını, sunulmuş olunan 3 adet imza sirküleri ve dava dilekçesine ekli belgelerdeki imzalar ile dava konusu çeklerin çıplak gözle karşılaştırıldığında dahi çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkililerine ait olmayacağının görüleceğini, bu nedenlerle teminat takdir edilmesi halinde icra veznesine ihtirazı kayıtla yatırılan paranın davanın sonuçlanıncaya kadar icra takibi başlatılan tarafa ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkemece yaptırılacak imza incelemesi ile sabit olacağı üzere dava konusu çek müvekkili şirket tarafından keşide edilmediğinden çek üzerindeki keşideci imzası müvekkiline ait olmadığından haklı davalarının kabul edilerek davalılara borçlu olmadıklarının tespitlerini, icra veznesine yapılmış olunan ödemenin taraflarına avans faizi ile birlikte iade edilmesini, müvekkilinin menfi tespit davası açmaya mecbur bırakıldığını, kötüniyetli davalıların müşterek ve müteselsilen olarak yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı temlik eden … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu iddialarını kabul etmediğini, … A.Ş unvanının üzerinde yer alan imzanın davacı borçlu şirkete ait olmadığı iddiası yerinde olmadığını, dosyaya celp edilecek imza örneklerin hem de mahkeme tarafından gerekli görüldüğü takdirde yapılacak bilirkişi incelemesinde çekteki imzanın davacıya ait olduğunun görüleceğini, davacı tarafın iddialarının itibar edilmemesi gerektiğini, takibe konu çek incelendiğinde davacı borçlu şirkete ait kaşe ve kaşenin üzerinde şirket yetkilisinin imzasının bulunduğunun görüleceğini, borçlunun iş bu icra takibinde borçlu konumda olduğunun tespitine davamında ikame olunan iş bu davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine devamında davacı borçlunun ihtirazı kayıt ile icra veznesine yatırdığı paranın taraflarına ödenmesine, davacı taraf aleyhine, itiraz ettiği tutar üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile icra takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Şirketi ile …Limited Şirketi’ne usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalı taraflarca davaya herhangi bir cevap vermemiş, bu nedenle de davalıların HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacakları tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticari sicil kayıtları, … 32. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30/10/2018 tarihli yazı cevabı, … 32. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … 37. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası, … 37. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, … Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin … tarihli yazı cevabı, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosya uyap suretleri, Ortak Satım Organizasyonu Anonim Şirketi’nin … tarihli yazı cevabı ekinde sunulan imza sirküleri, … CBS’nın… Soruşturma sayılı dosya uyap suretleri, … 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …ve … E. Sayılı dosya uyap suretleri, … 37. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, davacı vekilinin 02/11/2020 tarihli dilekçesi ekinde sunulan belge asılları, … Şubesi’nin 05/02/2021 tarihli yazı cevabı ve ekinde firma talimatları, Savcılık yazısı, Karakol Tutanakları, Çek karnesi teslim tutanağı örneği, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli yazısı ekinde gönderilen …Şubesine ait … seru nolu 30/09/2019 keşide tarihli 21.000-TL bedelli çek aslı, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2022 tarihli yazısı ekinde gönderilen … Sanayi Odası 13/05/2019 tarihli yazısı ile 27/02/2018 tarihli Meslek Komitesi kararı, 28/02/2018 tarihli meclis toplantısı imza listesi evrak asılları, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 21/04/2022 tarihli celse eksiklikleri tamamlandığında bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi Adli Tıp Öğretim üyesi… tarafından hazırlanan 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü (scanner) tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu çekte … Anonim Şirketi yetkililerine atfen atılmış keşideci imza ile …’e ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, ara gramalarında ve bitiş hareketlerinde farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekteki keşideci imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu çekte … Anonim Şirketi yetkililerine atfen atılmış keşideci imza ile …’e ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada;
başlangıç hareketlerinde, ara gramalarında ve bitiş hareketlerinde farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekteki keşideci imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu çekte … Anonim Şirketi yetkililerine atfen atılmış keşideci imza ile …’e ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, ara gramalarında ve bitiş hareketlerinde farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekteki keşideci imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibi sonrası açılan kambiyo senedinden dolayı İİK’nın 72/1. maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… 37. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, takip alacaklısının … A.Ş. tarafından takip borçluları … A.Ş., … Tic. Ltd. Şti. ve … A.Ş. aleyhine, …bank … şubesine ait … nolu, 30/09/2018 tarihli, 21.000,00 TL bedelli çek dayanak yapılarak toplam 23.882,83 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 15/10/2018 tarihinde takip başlatıldığı, 18/10/2010 tarihinde ödeme emrinin …. A.Ş.’ye tebliğ edildiği, … A.Ş. tarafından alacağın temlik alındığı anlaşılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık noktaları, …bank … şubesine ait … nolu, 30/09/2018 tarihli, 21.000,00 TL bedelli çekin altındaki davacıya atfen atılı bulunan imzaların davacı şirketin yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı, davacının bu çek nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı ve tarafların menfi tespit davasında İİK’nın 72. maddesi uyarınca tazminat talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
TMK’nın 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” HMK’nın 190. maddesi gereğince de, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Menfi tespit davalarında da, HMK’nın ispata ilişkin genel kuralları geçerlidir. Bu davalarda davacı taraf, borçlu olmadığını iddia ettiğine göre, olumsuz bir durumun ispatı mümkün olmadığından, kural olarak ispat yükü alacaklıya aittir. Başka bir ifade ile, menfi tespit davasında hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü alacaklıdadır. Bununla beraber, davacının iddiasına göre ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel ilişkiden doğan talep hakkına ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. (HGK’nun 2011/19-473 Esas 2011/607 Karar 2003/19-781 Esas 2003/768 Karar sayılı ilamları) Bu nedenle kambiyo senetleri hakkında açılan menfi tespit davalarında, senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile senet metnindeki borç sebebi karşılaştırılarak, ispat yükünün kime düşeceği belirlenir.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Kambiyo senedinin bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü kambiyo senedinin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu, senedin varlığını kabul etmekle birlikte bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir. (Yargıtay HGK’nun 2017/19-821 E-2019/58 K sayılı kararı)
Davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü imza itirazı ve dolayısıyla sahteciliğe ilişkin itiraz mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Dava konusu …bank … şubesine ait … nolu, 30/09/2018 tarihli, 21.000,00 TL bedelli çekte davacıya atfen atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda çek aslı üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda çekteki imzanında davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı bildirilmiştir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun denetime açık, yeterli, objektif ve hüküm kurmaya elverişli olması ile itibar edilmiştir. Bilirkişi raporuna davalı …A.Ş. vekilinin teknik nitelikte olmayan itirazlarının da dosya kapsamı ile de örtüşmemesi de dikkate alınarak itibar edilmemiştir.
Davacı tarafın üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği, dava konusu edilen çekin altındaki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını ispat ettiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle davanın kabulü ile, davaya konu …bank … şubesine ait … nolu, 30/09/2018 tarihli, 21.000,00 TL bedelli çek ile … 37. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkememizin 23/10/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile … 37. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya verilmemesine yönelik karar verildiği ve kararında infaz edildiği anlaşılmakla İİK’nın 72/5. Maddesi de dikkate alınarak davacının icra veznesine yapılan ödemenin avans faizi ile birlikte iadesi talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı tarafın davalı… Ltd. Şti. hakkındaki kötü niyet tazminatı talebi yönünden İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca davanın kabulü yanında davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Davacının keşideci davalı … Ltd. Şti.’nin ise lehdar olarak yer aldığı çekin davalının huzurunda imzalanmış olmasının karine olmasına nedeniyle davalı … Ticaret Ltd. Şti. davacıya ait imza bulunmayan çeki cirolayarak işleme koyması dikkate alındığında bu davalının kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varıldığından İİK’un 72/5. maddesi gereği dava değeri olan 27.323,37 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davalı …Ticaret Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafın diğer davalılar hakkındaki kötü niyet tazminatı talebinin yönünden ise davalılar … A.Ş., ve …A.Ş.’nin davacıya atfen atılı bulunan imzanın sahte olduğunu çeki iktisab ettiklerinde bilebilecek durumda değildirler. Dosya kapsamında bu davalıların kötüniyetli olduğuna dair bir belge veya delil de bulunmamaktadır. Bu nedenlerle de davacı tarafın bu davalılar hakkındaki tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı …A.Ş.’nin davacı hakkındaki kötüniyet tazminatı talebi ve %10 oranında para cezası talepleri yönünden ise İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için davanın alacaklı konumunda olan davalı lehine reddine karar verilmiş olması ve dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş olması davalının tazminat talebinin İİK’nın 72/4. Maddesi’ndeki koşullar oluşmadığından ve ayrıca para cezası talebinin de yasal koşulları oluşmadığından reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, davaya konu …bank … şubesine ait … nolu, 30/09/2018 tarihli, 21.000,00 TL bedelli çek ile … 37. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Mahkememizin 23/10/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile … 37. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya verilmemesine yönelik karar verildiği ve kararında infaz edildiği anlaşılmakla İİK’nın 72/5. Maddesi de dikkate alınarak davacının icra veznesine yapılan ödemenin avans faizi ile birlikte iadesi talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının davalı … Ltd. Şti. hakkındaki kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile, İİK’nın 72/5. maddesi gereği dava değeri olan 27.323,37 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının davalılar …A.Ş., ve …A.Ş. hakkındaki kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
5-Davalı … A.Ş.’nin davacı hakkındaki kötüniyet tazminatı ve %10 oranında para cezası taleplerinin reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 1.866,46 TL nispi karar ve ilam harcından davacı taraftan peşin olarak alınan 466,62 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.399,84 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 466,62 TL peşin harç 35,90 TL başvurma harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 559,05 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 1.811,57 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, diğer davalılar tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı … A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Ltd. Şti. ve davalı … A.Ş.’nin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip

Hakim