Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/975 E. 2022/488 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/975
KARAR NO : 2022/488

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın sahip olduğu “…” şahıs şirketi ile çeşitli firma ve kurumlara yemek hizmeti verdiği, davalı …’nin yapımcısı olduğu “…” filminde de davalı şirketin talebi üzerine set çalışanlarına bu hizmeti verdiği, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davacı tarafın hizmet vermiş olduğu piyasada yapılan işler filmlerin çekim süreleri göz önünde bulundurulduğunda 3-5 hafta arası süren kısa vadeli işler olduğu, taraflar arasındaki güven ilişkisi nedeniyle de sözleşme yapılmaya gerek duyulmadığı, davacı tarafın film çekimi boyunca set çalışanlarına günlük olarak yemek servisi yaptığı ve her gün kestiği irsaliyeler doğrultusunda da davalı şirket adına faturalar kestiği, kesmiş olduğu bu faturaları ticari defterlerine işleyerek yapım koordinatörü … vasıtasıyla davalı şirkete gönderdiği, davalı şirketin de gönderilen hiçbir faturaya itiraz etmediğini, davacının ilk olarak 29/05/2018 tarihli 15.233,40 TL bedelli faturayı davalı tarafa gönderdiğini ve davalı tarafından banka üzerinden ödemesinin yapıldığı, daha sonra 31/05/2018 tarihli 6.388,20 TL ile 05/06/2018 tarihli 13.548,60 TL bedelli 2 adet faturanın kesildiği ive davalıya gönderildiği, davalının bu faturaların ödemesini yapım koordinatörleri …’ın sahip olduğu … şirketi vasıtasıyla yaptığını, bu ödemeye ilişkin ayrıca tediye makbuzu düzenlendiğini, sonrasında davacının 09/06/2018 tarihli 17.760,00 TL bedelli faturayı davalı tarafa gönderdiği, fakat bu ödemenin karşı tarafça yapılmadığını, davacının son olarak 11/06/2018 tarihli 2.106,00 TL bedelli faturayı davalı tarafa gönderdiği ve davalı tarafından banka yoluyla ödemesinin yapıldığı, davalının 09/06/2018 tarih ve 17.760,00 TL lik fatura harici diğer bütün fatura bedellerini ödediği, ödenmeyen fatura da kaşe ve imzanın faturanın üst kısmında bulunduğu ve açık fatura hükmünde olduğu, yargıtay yerleşik içtihatlarında da açık faturalarda bedelin ödenmediğinin karine olarak kabul edildiği, davacı tarafın fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı şirkete uluşmaya çalışsa da karşı taraftan cevap alamadığı, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … 4. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, takibin davalı taraf itirazı ile durdurulduğu, davacı ile davalı arasında kısa süreli bir iş ilişkisinin olduğu, kesilen faturalar ve alınan ödemelerle bunun açıkça anlaşıldığı, davalı tarafın itiraz dilekçesinde her ne kadar şirket kayıtlarında icra takibine konu edilen faturanın bulunmadığı beyan edilse de davacı tarafın kendilerine sunduğu hizmetin ortada olduğu, buna dair bir ödemenin olmamasının gözden kaçmasının mümkün olamayacağı, davalı tarafın alınan hizmetin bedelini ödemediği, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında herhangi bir yazılı sözleşme yada yazılı olması gereken cari hesap ilişkisini ortaya koyan başka bir belge olmadığı, bu sebeple öncelikle sözleşmeye dayalı olmayan ve faturası davalı tebliğ edilmemiş hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispatı gerektiği, bir borcun kaynağının ispatının alacaklıya ait olduğu, davalının vizyona koyacağı … filminin çekiminin yapılması için prodüksiyon hizmetlerinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak .. ve … Tic. Ltd. Şti ile sözleşme imzalandığını, davacının talebinin …sinema filminin prodüksiyon ile ilgili olduğunun fatura fotokopisinden anlaşılamadığını, söz konusu filmin prodüksiyonu yerine getirme işi davalı şirket tarafından dava dışı şirkete bırakıldığından dolayı eğer davacı şirketten dava dışı prodüksiyon şirketi hizmet veya mal almış ise faturanın prodüksiyon işi ile ilgili görevli ve yetkili dava dışı şirket adına düzenlenip gönderilmesi gerekirken her nasılsa faturaların davalı adına düzenlendiği, davalı adına kesilen ve davalıya gönderilen faturalar, dava dışı Prodüksiyon şirketi ile görüşülecek sürecin uzamaması ve faturanın iadesi yeniden düzenlenmesi gibi külfet ile uğraşmamak adına iade edilmediği, davalı ticari defterlerine işlendiği, davalı adına kesilen ve davalıya gönderilen ve davalının defterlerine işlenen faturalardan 29/05/2018 tarihli fatura 06/06/2018 günü davalı tarafından 31/05/ ve 05/06/2018 tarihli fatura bedelleri de dava dışı şirket tarafından ödenerek davalı adına tediye makbuzu düzenlendiği;11/06/2018 tarihli faturada 21/06/2018 günü yine davalı tarafça ödenmiş olduğu, dava konusu faturanın ise davalıya hiçbir şekilde tebliğ edilmediği, faturanın davalıya kayıtlarında görünmediği, faturanın delil olabilmesi için mutlaka alıcıya tebliği ve fatura içeriğine itiraz edilmemesi gerektiği, davalıya takip dayanağı faturanın tebliğ edilmediği, tebliğ olmadığından dolayı davalı şirket defter ve kayıtlarında gözükmediği, bu nedenle davacı şirketin fatura içeriğini de ispat etmesi gerektiği, aksi halde davanın reddedilmesi gerektiği, TTK’nın 21. Maddesine göre ve vergi usul kanunun 229. Maddesine göre faturanın tek başına bir alacak belgesi olamayacağı, faturanın bir hizmetin veya satışın karşılığında sadece borçlanmayı gösteren belge olduğu, faturanın varlığına rağmen hizmetin verilmemiş veya malın teslim edilmemiş olabileceği, dava konusu fatura içeriğinde 1265 adet yemek ve içecek teslim edildiğinin belirtildiği, … sinema filminin çekimlerinde bu kadar yemeği yemeye uygun sayıda kişinin çalışmadığı, bununla birlikte davacının faturanın varlığını, davalıya tebliğ edildiğini, söz konusu hizmeti verdiğini, 1265 adet yemek ve içecek teslim ettiğini ispatlamayamadığını, bu nedenle davanını reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 10/06/2019 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 13/06/2019 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 14/06/2019 tarihli yazı cevabı, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 17/06/2019 tarihli yazı cevabı, Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 12/03/2021 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 29/03/2021 tarihli yazı cevabı, fatura, BA-BS kayıtları, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 14/11/2019 tarihli duruşmasında,
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir …tarafından hazırlanan 05/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı … tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerini TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı … Ltd. Şti tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerini TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti arasındaki sözleşme, sadece tarafları bağlayıcı bir durum olduğundan dolayı yemek hizmetinin verilme, faturalaşma ve ödeme detaylarının açık ve net olarak sözleşmede belirtilmesi gerektiği, davacı tarafın ticari defter ve cari hesap ekstresine göre 30/06/2018 tarihi itibariyle davalıdan 17.896,32-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve cari hesap ekstresine göre 20/08/2018 tarihi itibariyle davacıya 136,80- TL borçlu olduğu her ne kadar gözükse de adına düzenlenmiş fatura ve sevk irsaliyeleri ile yemek hizmetinin verildiğinin tespit edildiği bundan dolayı… tarih … nolu 17.760,60 TL’lik faturanın bedelinin de ödenmesi gerektiği, davalı tarafın bunu sözleşme kapsamında dava dışı … Tic. Ltd. Şti’den talep edebileceği görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
GEREKÇE:Dava, satım sözleşmesi kapsamındaki fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 14/06/2019 tarihli yazı cevabına göre davacı …’nın bilanço esasına göre defter tuttuğu ve bu nedenle de tacir olduğu, davacı tacirin ticari işletmesi ile davalı şirketin ticari işletmesi arasındaki iş bu uyuşmazlığın TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca nisbi ticari dava olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam olunmuştur.
… 4. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının iş bu dava davacısı …, borçlusunun iş bu dava davalısı … Ltd. Şti. olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 17.927,01 TL üzerinden 26/07/2018 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 02/08/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 01/08/2018 tarihli dilekçesi ile borca ve takibe itiraz ettiği, 02/08/2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına dair karar tensip tutanağının düzenlendiği görülmüştür. İş bu itirazın iptali davasının borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilememesi de dikkate alındığında İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında satım sözleşmesi bulunup buşunmadığı, bu kapsamda davacının düzenlediği faturalardan dolayı alacaklı olup olmadığı, icra takibine itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre icra takibindeki borcun sebebi fatura davacı defterlerinden kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı değildir. 09/06/2018 tarihli 17.760,60 TL bedelli davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen faturaya ilişkin aynı tarihli 097330 numaralı sevk irsaliyesi altında teslim alan olarak imzası bulunan … mahkememiz huzurunda dinlenilmiş yemekleri teslim aldığını belirterek imzasını kabul etmiştir. Ancak … dosyada mevcut sgk hizmet döküm cetveline göre …Tic. Ltd. Şti. çalışanıdır. Zaten davalı tarafta cevap dilekçesinde dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme imzalandığını beyan ederek sözlemenin bir suretini dosyaya sunmuş ve takip konusu faturadan dolayı borçlu olmadıklarını savunmuştur. Faturanın düzenlenmesi tek başına akdin kurulduğu ispatlamaz. Davacı tarafça sunulan sevk irsaliyesi altındaki imzanın da dava dışı şirket çalışanına ait olması dikkate alındığında davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getiremediği kanaati ile davacı tarafa yemin hakkı hatırlatılmış ve davacı tarafın yemin deliline dayanmamıştır. Bu nedenlerle davacının sübuta ermeyen davasının reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 67/2. Maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 303,31-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 222,61 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 13,00-TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip …

Hakim …