Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/970 E. 2020/369 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/970 Esas
KARAR NO : 2020/369

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı/borçlu şirketin davacı şirkete cari hesap borcundan kaynaklı borcu sebebiyle … 6, İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, ancak davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu işbu itirazın iptali gerektiğini, Öncelikle yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun, haksız bir itiraz olduğu, taraflar arasındaki alacak konusu para alacağından kaynaklandığından yetkili icra dairesi ve mahkemelerin İstanbui icra daireleri ve … Asliye mahkemeleri olduğu, para alacaklarının ifa yeri 6098 sayılı BK. Md, 89 uyarınca alacaklının ikametgah yeri olduğunu, Davacı şirketin davalıya vermiş olduğu tüm hizmetin faturalar ile sabit olduğunu, davalı adına kesilen faturaların ticari deftere işlenmiş olduğunu ve davalıya gönderilmiş olduğunu, yasal süresi içerisinde davalı tarafça bu faturalara herhangi bir itirazın olmadığını, davacı şirketin havalandırma sistemleri sektörüne ilişkin hizmet sunmakta olduğunu, davalı şirket ile bu çerçevede ticari ilişkinin bulunduğunu, davalı tarafın her ne kadar itiraz ettiyse de tarafların ticari defter ve belgeleri ve hesaplarının incelenmesinde davacı şirkete olan borçların netlik kazanacağını, davacıyı zarara uğratan davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Öncelikle davanın yetki yönünden reddini talep ettiklerini, davacının icra takibine dayanak fatura ile her ne kadar alacaklı olduğunu iddia etse de davacının iddia ettiği alacağın gerçeği yansıtmadığını, hakkaniyete uygun olmadığını, davalı ile davacı arasında geçmişten bu yana bir kısım ticari alış verişin gerçekleşmiş olduğunu, davacı tarafın istenilen ve anlaşılan nitelikte olmayan mal teslimi yapmasına rağmen davalının ticari defterlerine işlediği borç fatura bedellerinin tamamını davacı yana ödediğini, davacı taraftan alınan mallara karşı … … Şubesi 05.08,2018 tarih ve 26.800,00 TL bedelli çeki davacıya 03.04.2018 tarihinde teslim ettiğini, toplam borcun 29.03,2018 tarihli … irsaliye numaralı 330,40 EUR bedelli, 25.04.2018 tarihli … irsaliye numaralı 99,12 EUR bedelli, 02.05.2018 tarihli … irsaliye numaralı 5.546,00 EUR bedelli, 11,07.2018 tarihli … irsaliye numaralı 162,84 EUR bedelli, 18.07.2018 tarihli … irsaliye numaralı 253,70 EUR bedelli faturalardan anlaşılacağı üzere davacıya olan bakiye borcun 05.08.2018 vadeli çek ile ödendiğinin çekişmesiz olduğunu, çekin davacıya teslim tarihinden keşide tarihine kadar olan süreç içerisinde ülkedeki ekonomik düzensizliğin yabancı paro birimi üzerindeki kur artışına sebebiyet vermesi nedeniyle davacı yanın kur farkını bahane ederek davaya konu faturayı keserek davalıdan haksız bir vade farkı talep ettiğini, taraflar arasındaki ticari alışverişte vade farkı faturası düzenleneceğine dair herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacının bunu hukuki bir zemine oturtmasının mümkün olmadığını, kur değişiminden kaynaklı talep edilen vade farkının istenebilmesi için taraflar arasında buna dair yazılı bir anlaşma olması gerektiğini, tersi bir durumda davalının para talep edeceğinin olduğunu, bu durumda davacının ek ödeme talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın esastan reddi ile asıl alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesin karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; Tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı … 6. İcra Dairesi’ nin … E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine 1.684,91 EURO açık hesaba dayanan alacağa ilişkin ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı, iddia olunan vakıaları inkar ederek davacının davasının reddini savunmuştur. Dava, davalı tarafından ödenmediği iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin alacağın varlığına ve varsa miktarına dairdir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporları alınmıştır. Tarafların BA- BS formları dosyaya kazandırılarak incelenmiştir. Davacı ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak, alacağının varlığını ve haklılığını ispatlamak durumundadır. Davalı taraf iddia olunan vakıaları inkar etmiştir ancak buna dair ve ödemeye dair dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunmamıştır.
Bilirkişi …’ın 24/09/2019 havale tarihli talimat bilirkişi raporu incelenmiştir.
Davalı tarafın ticari kayıt ve defterleri incelenmiş; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu olan alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatının davalı şirkete teslim edildiği, V.U.K.’nun 215/2-a maddesi gereğince yurt içi firmalara da faturaların Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebileceği, davacı tarafın davalı adına düzenlediği ve tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olan dava konusu olan faturalar muhteviyatının davalının teslim aldığı malların bedellerinin faturalarda Euro olarak belirtildiği, VUK açısından ayrıca TL bedellerinin belirtildiği, davalının faturalarda belirtilen TL bedellerinden ticari defter kayıtlarına işlediği, ayrıca davalının ticari defterlerine göre 908,98 TL bedelli fatura düzenlendiği ancak davacıya fatura ve muhteviyatının teslimi ile ilgili bir tespit yapılamadığı, davacının dava dosyasına sunmuş olduğu belgelerde bu faturanın kabulüne ilişkin bir belge bulunmadığı, davalının bu fatura ve muhteviyatını davacıya teslimini ispatı ile hesaplamaya dahil edilebileceği, davalı ve davacı taraf arasında yapılan ticarete ilişkin bir sözleşme dava dosyasına sunulmamakla birlikte, dava dosyasına sunulan faturaların Euro bedelleri ile düzenlendiği ve davalı ticari defterleri kayıtlarının incelenmesinde bu faturaların VUK hükümlerine göre TL bedelleri gösterildiği ve davalı tarafın bu bedellere göre kayıtlarını gerçekleştirdiği görülmekle, taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para ile gerçekleştirildiği, dava dosyasına sunulan dövizli olarak düzenlenen iddia konusu olan faturaların, ödeme belgesi ve davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacının takip talebi olan 27.09.2018 tarihi itibari ile 1.833,77 Euro =13.20443.-TL tutarında kur farkı oluştuğu teknik olarak hesaplanmıştır.
Bilirkişi …’nun 20/02/2020 tarihli raporu incelenmiştir.
Davacı tarafın ticari kayıt ve defterleri incelenmiş; davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2017/2018 yıllarına ait ticari defterlerini TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın …’da olması nedeniyle incelemenin orada yapıldığı ve bilirkişi raporu düzenlendiği, davacı tarafça düzenlenmiş faturaların V.U.K.’nun 215. Maddesine göre düzenlendiğini ve faturalarda Euro bedelleri ile birlikte Türk Lirası karşılıklarının da bulunduğu, davacı tarafın 27/09/2018 tarihi itibariyle 1.686,00 EURO cari hesap alacaklısı olduğu, bu alacağın ilgili tarihte V.U.K’nun değerleme hükümleri çerçevesinde değerleme işleminin yapılarak 12.140,38 TL karşılığı alacaklı olduğu, ticari defterleri ile 7,84 TL bir fark bulunduğunun tespit edildiği, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememiz takdiri içinde kaldığı teknik olarak değerlendirilmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında; yukarıda izah olunduğu üzere icra takibine konu alacağa karşı yapılan itirazın yersiz olduğu, borçlar hukukunun sözleşme serbestisi ilkesi, dürüstlük kuralı ve iyi niyet ilkesi çerçevesinde satım sözleşmesine dair taraflar arasında sözlü ve fiili anlaşmanın bulunduğu, tarafların kendi aralarında kayıtların döviz ve TL üzerinden tutulduğu ayrıca yasa gereğince TL karşılıklarının da taraflarca kayda alındığı, bunun sonucu olarak bilirkişilerce de belirlendiği üzere hali hazırda davacının icra takibinden daha fazla alacağının varlığının bulunduğu teknik olarak değerlendirilmiş ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının alacağının her halde takip kadar olduğuna hükmedilebileceği dikkate alınmıştır. Mal alım satımı nedeni ile vade farkı alacağının yasal zeminde bulunduğu, davacının davalıdan talebi gibi alacaklı bulunduğuna kanaat getirilerek alacak içeriğinin davalı tarafından kabul edilmediği davalı tarafından savunulsa bile satışa konu malların davalı tarafça teslim alındığı, aksine dair bilgi ve belge olmadığı, ayrıca taraflar arasındaki fiili uygulama gereği davalının itirazına konu dava konusu satılan malın bedeline ilişkin olan kur farkının kendisine yüklenemeyeceği savunmasına itibar edilemeyeceği çünkü bu duruma dair yasal süre içerisinde davalı tarafından dosyaya mübrez bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacı davasını/ haklılığını 1.684,91 EURO üzerinden ispatlamış olup takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun dava tarihinde yürürlükte bulunan İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan asıl alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan ( dava tarihi itibarı ile EURO’ nun TCMB efektif satış kuru üzerinden) icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerekmektedir. Bu sebeplerle; açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; … 6. İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 2.337,85 TL tazminata hükmolunmasına davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 798,49 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 207,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 591,29 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 207,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.625,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli … deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır