Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/967 E. 2021/373 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/967 Esas
KARAR NO : 2021/373

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Çorum 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/07/2018 tarih, 2018/95 Esas ve 2018/275 Karar sayılı yetkisizlik ilamı ile Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizin 2018/967 Esas sayılı sırasına kaydı yapılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili davacı şirketin, davalı şirketin faaliyet gösterdiği alanlarda nakliye işlerinde tarafların 01/10/2016 tanzim tarihli … Projesi İnşaatı Nakliye Yükleme Araçları Kiralama Sözleşmesi adı altında, sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşme adı altında müvekkili şirketin davalı şirkete nakliye işleri ve emtia satışı yaptığını ve bu yaptığı işlere ilişkin 29/09/2016, 12/10/2016, 21/10/2016, 25/10/2016, 22/11/2016, 15/11/2016, 30/11/2016, 12/12/2016 ve 13/12/2016 tanzim tarihli faturalar düzenlendiğini, bu faturalara istinaden davalı tarafından 02/11/2016 tarihinde 40.000,00-TL, 15/12/2016 tarihinde 100.000,00-TL, 29/12/2016 tarihinde 23.715,50-TL, 24/11/2016 tarihinde 100.000,00-TL, 20/01/2017 tarihli 100.000,00-TL, 21/10/2016 tarihli 50.000,00-TL, 09/09/2016 tarihli 15.000,00-TL, 18/11/2016 tarihli 15.000,00-TL, 02/12/2016 tarihli 15.000,00-TL, 16/12/2016 tarihli 15.000,00-TL, 12/10/2016 tarihli 50.000,00-TL, 12/10/2016 tarihli 50.000,00-TL’lik ödemeler yapıldığını, bakiye alacaklar için … 3. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından icra takibi başladığını, borçlu şirket vekilinin itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle davalarının kabulüne, icra takibinin devamına, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kötü niyetli oluşu icra takibin durdurulması nedeniyle alacak miktarının %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle davacının dava dilekçesindeki beyanına göre davalarının taraflar arasında imzalanmış 01/10/2016 tarihli sözleşmeden kaynaklandığını ve bu sözleşmenin son sayfasında yer alan 6 nolu maddede “uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkeme ve icra daireleri” diyerek bu hususta İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, esas yönünden müvekkili ile davacı arasında işveren alt işveren sözleşmesi imzalandığını ve çalışma süresi boyunca bu sözleşmeye müvekkili tarafından sadık kalındığını, davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın yapmış olduğu iş ve işlemler ile almaya hak kazandığı tüm ücret ve ödemelerin kendilerine ödenmiş olduğunu, şirketlerinin cari hesaplarının incelendiğinde kendilerine yapılması gereken tüm ödemelerin yapıldığının göründüğünü, davacının kötü niyetli davasına itiraz ettiklerini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, dava değeri üzerinden %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/07/2018 tarih, … Esas ve … Karar sayılı yetkisizlik ilamı ile dosya Mahkememize tevzi edilmiş ve Mahkememizin 2018/967 Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, davacının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıdan bakiye alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 20/11/2019 tarihli dilekçesinde … 3.İcra Dairesinin kapatıldığından icra dosyasının … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası ile yeni esas numarası aldığını beyan etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davaya konu ve takibe dayanak faturalara dayanarak bakiye alacağının tahsili için davalı hakkında toplam 110.765,12-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 14/01/2020 tarihli ara kararının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre , ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının 2015-2017 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde re’sen seçilecek olan bir SMMM bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılması için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmasına…” dair karar verilmiş ve … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyası üzerinden alınan ve SMMM … tarafından tanzim edilen 05/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin mahkemeye sunmuş olduğu 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin; açılış ve kapanış onamalarının yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, kayıt nizamının usulüne uygun olduğu görülmekte ise de; 2017 yılı yevmiye defteri kapanış fişinde “120” kodlu “Alıcılar” hesabında alacaklı olduğuna dair herhangi bir hesap bulunmamakta iken, defteri kebir ve envanter defterindeki kapanış fişlerinde “120” kodlu “Alıcılar” hesabında alacakları olduğuna dair kayıtlar olduğu göründüğünden; davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinde bulunup bulunmayacağının hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğunu, Davacı şirketin 2016 ve 2017 yılları yasal ticari defter kayıtlarında, davalı şirkete düzenlemiş olduğu 09.09.2016 tarihli … nolu 60.003,00-TL bedelli, 12.10.2016 tarihli … nolu 100.005,00-TL bedelli, 21.10.2016 tarihli 50.003,68-TL bedelli, 26.10.2016 tarihli … nolu 75.515,28-TL bedelli, 02.11.2016 tarihli … nolu 66.573,24-TL bedelli, 15.11.2016 tarihli … nolu 100.002,64-TL bedelli, 30.11.2016 tarihli … nolu 110.518,02-TL bedelli, 12.12.2016 tarihli 2680 nolu 100.002,64-TL bedelli, 13.12.2016 tarihli … nolu 11.092,00-TL bedelli olmak üzere 9 adet genel toplamı 673.715,50-TL (KDV Dahil) olan faturaları veresiye satış olarak kayıtlarına aldığı, bu faturaların karşılığında davalı şirketten 7 adet genel toplamı 310.000,00-TL olan çekler alındığı, bakiye 363.715,50-TL alacağının 2017 yılına devir olduğu, 2017 yılı açılış fişinde 100.000,00-TL, 140.000,00-TL düzeltme kaydı nakit tahsilat, 23.715,50-TL alınan çekin alacağından mahsup ettiği, davacı şirketin yevmiye defterinin 31.12.2017 tarih ve 113 fiş nolu kapanış fişinde “120” kodlu “Alıcılar” hesabından alacaklı görünmediği halde; defteri kebir ve envanter defterindeki kapanış kayıtlarında ise davalı şirketten bakiye 100.000,00-TL alacaklı göründüğü, Davacı şirketin mahkemeye sunmuş olduğu tahsilat makbuzları ile …bank … Şubesindeki … nolu hesabına ait hesap ekstrasına göre; davalı şirketin 2016 yılında 383.715,50-TL çeklerle, 290.000,00-TL bankadan olmak üzere toplam 673.715,50-TL ödeme yaptığı, Davacı şirketin takibe konu ettiği faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının davalı şirketin 18.11.2016 tarihinde bankadan ödediği 100.000,00-TL’nin kayıtlara alınmamış olmasından kaynaklanmış olabileceği, davacı şirketin ticari defterlerinde bakiye alacağa konu edilen 9 adet faturalar haricinde mal/hizmet satışı yaptığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, ayrıca alınan çeklerden 100.000,00-TL’lİk kısmının davalı şirkete iade edildiğine veya bu ödemenin alınan çek bedeli için haricen yapıldığına dair de herhangi bir kayıt bulunmadığından; Davacı şirketin 9 adet genel toplamı 673.715,50-TL (KDV Dahil) olan faturalar karşılığında, davalı şirketten 383.715,50-TL alınan çekler, 290.000,00-TL bankadan olmak üzere toplam 673.715,50-TL tahsilat yapılmış olması nedeniyle; davacı şirketin takibe konu faturalardan kaynaklanan bakiye alacağı bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu görüşünü bildirmiştir.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; öncelikle taraflar arasında 01/10/2016 tarihli ”… Projesi İnşaatı Nakliye, Yükleme Araçları Kiralama Sözleşmesi” imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında 09.09.2016 tarih … nolu 60.003,00-TL, 12.10.2016 tarih … nolu 100.005,00-TL, 21.10.2016 tarih … numaralı 50.003,68-TL, 25.10.2016 tarih … nolu 75.515,28-TL, 08.11.2016 tarih … nolu 66.573,24-TL, 15.11.2016 tarih … nolu 100.002,64-TL, 30.11.2016 tarih … nolu 110.518,02-TL bedelli, 12.12.2016 tarih … nolu 100.002,64-TL ve 13.12.2016 tarih … nolu 11.092,00-TL bedelli olmak üzere davaya konu edilen ve icra takibine dayanak olan 9 adet genel toplamı 673.715,50-TL (KDV Dahil) olan faturaların tanzim edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davaya konu edilen ve icra takibine dayanak olan bu 9 faturadan davacının davalıdan bakiye alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.Davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı iddiasını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere Mahkememizce davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterler ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmıştır. Davacı şirketin defterleri ile dosya içerisinde yer alan evraklar üzerinde yapılan inceleme neticesinde ve Mahkememizce teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; Davacı şirketin mahkemeye sunmuş olduğu 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin; açılış ve kapanış onamalarının yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, Davacı şirketin takibe konu ettiği faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının davalı şirketin 18.11.2016 tarihinde bankadan ödediği 100.000,00-TL’nin kayıtlara alınmamış olmasından kaynaklanmış olabileceği, davacı şirketin ticari defterlerinde bakiye alacağa konu edilen 9 adet faturalar haricinde mal/hizmet satışı yaptığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, ayrıca alınan çeklerden 100.000,00-TL’lİk kısmının davalı şirkete iade edildiğine veya bu ödemenin alınan çek bedeli için haricen yapıldığına dair de herhangi bir kayıt bulunmadığından; Davacı şirketin 9 adet genel toplamı 673.715,50-TL (KDV Dahil) olan faturalar karşılığında, davalı şirketten 383.715,50-TL alınan çekler, 290.000,00-TL bankadan olmak üzere toplam 673.715,50-TL tahsilat yapılmış olması nedeniyle; davacı şirketin takibe konu faturalardan kaynaklanan bakiye alacağı bulunmadığının belirtildiği, bununla birlikte dosyaya sunulan banka hesap hareketleri ile bilirkişi raporunun ekinde yer alan kayıtlar da detaylı incelendiğinde davalı şirketin davacıya davaya konu edilen ve icra takibine dayanak olan faturalar nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığının Mahkememizce de tespit edildiği, ayrıca davacı şirketin 2017 yılı yevmiye defteri kapanış fişinde “120” kodlu “Alıcılar” hesabında alacaklı olduğuna dair herhangi bir hesabın da bulunmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinde bulunup bulunmayacağının hukuki değerlendirmesi mahkemeye bırakılmışsa da, davacı şirketin mahkemeye sunmuş olduğu 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin; açılış ve kapanış onamalarının yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırılması ve davacı şirketin takibe konu ettiği faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının davalı şirketin 18.11.2016 tarihinde bankadan ödediği 100.000,00-TL’nin kayıtlara alınmamış olmasından -muhasebeci hatası- kaynaklanmış olduğu, keza bunun dışında davacı şirketin ticari defterinde yer alan kayıtların banka hesap hareketleri ile uyumlu olması nedeniyle Mahkememizce davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu tespit edilmiş ve yukarıda açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine, ayrıca davacının herhangi bir alacağı olmamasına karşın davalıya karşı takip başlatması Mahkememizce haksız ve kötü niyetli olarak kabul edilerek, zira davalı yanca da davacının kötü niyeti ispatlandığından dava değeri olan 100.000,00-TL’nin %20’si oranında 20.000,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava değeri olan 100.000,00-TL’nin %20’si oranında 20.000,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 1.153,92-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 1.094,62-TL harcın davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzünde, davacının yokluğunda taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip …
¸

Hakim … ¸