Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/93 E. 2022/576 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/93 Esas
KARAR NO : 2022/576

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; 12/11/2017 tarihinde dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin seyir halinde iken tek taraflı trafik kazasına karıştığını, trafik kazasında motosikletin arka koltuğunda oturan başka bir deyişle yolcu konumunda bulunan …’ın vefat ettiğini, işbu trafik kazasının meydana gelmesinde motosiklet sürücüsü …’un kusurunun söz konusu olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında sabit olunduğu üzere dava dışı sürücü …’un kazanın oluşumunda 2918 sayılı K.T.K’nun 52/1-B uyarınca kural ihlali yaptığını ve ayrıca 0.76 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, ayrıca sürücü …’un soruşturma aşamasındaki ifadesinde alkol aldığını ikrar ettiğini, bu suretle sürücü … hakkında taksirle öldürme suçundan kamu davası açıldığını ve yargılamasının … 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, davacıların desteği 04/09/1992 doğulu …’ın kaza geçirip öldüğü sırada ayakkabı üretim ustası olarak çalışmakta ve net ücret olarak aylık 2.000,00-TL maaş aldığını, onun ölümüyle eşi ve kızının maddi olarak zor duruma düştüklerini ve hatta ev kirası ödemeyecek duruma geldiklerini, trafik kazası yapan … plakalı motosikletin … adına tescilli olduğunu ve …tarihli … nolu poliçe ile davalı şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu nedenle davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğunu, bu kapsamda davalı şirkete davacılar adına …tarihinde … 40. Noterliğinden keşide edilen … yevmiye numaralı ihtarname ile iş bu davaya konu edilen maddi tazminatın ödenmesi talebinde bulunulmuş ise de davalı şirket tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, şimdilik davacı … için 1.000,00-TL, kızı … için 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 22/12/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle eldeki davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu beyanla trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalan eş … ve kızı … için 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek; işbu belirlenecek miktarın temerrüt tarihi olan 22/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 28.12.2016 – 2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili Şirketin Sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, ancak dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden, müvekkil sigortalısı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, ancak her halükarda davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep ettiklerini, müteveffanın motorsiklet kullanıcılarının giymesi zorunlu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipman da olmaksızın motorsiklet kullanarak zararın oluşumuna ve artmasında ağır kusurlu olduğunu, üstelik Yargıtay kararları uyarınca motorsiklette yolcu taşınmayacağından bu hususun da müterafik kusur olarak dikkate alınmasını, ayrıca dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini talep ettiklerini, müteveffanın sigortalı araç işleteni …’un arkadaşı olduğunun ceza dosyası kapsamında sabit olduğunu, müvekkili şirketin sigortalı araç alkollü kullanıldığından Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası genel şartlarının B4 maddesi “d” fıkrası gereğince tazminat miktarı kadar işletene rucüen talep hakkı bulunduğunu, bu nedenle davanın sigortalıları …’un mernis üzerinden tespit edilecek adresine ihbarını talep ettiklerini beyanla; öncelikle dava konusu olayda kusur oranları ve müterafik kusurun tespitine; hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin ve hatır taşımasının dikkate alınmasına, celp edilmesi gereken delillerinin toplanmasını, sigortalı araca atfı kabil kusur bulunmadığından davanın reddine, aktüerya hesabı yapılırken belirtilen hususların dikkate alınarak hesap yaptırılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER /
Hasar dosyası celbedilmiş, … 47. ASCM’nin …esas sayılı dosyası celbedilmiş, … plakalı aracın trafik kayıtları celbedilmiş, müteveffanın gelir durumuna ilişkin emsal ücret araştırması yapılmış, taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 47.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; Ölenin …, mağdurun …, katılanın …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle Ölüme Neden Olma”, suç tarihinin 12/11/2017 olduğu ve Mahkemenin 24/09/2019 tarihli kararı ile ”Sanık …’un sabit olan Taksirle Bir Kişinin Ölümüne Neden Olma suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 maddesi gereğince …. NETİCETEN 1 YIL 8 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, … Sanığın sabıkasız oluşu ve sanığın kişilik özellikleri göz önüne alınarak hakkında verilen hükmün AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA…” kararı verildiği, verilen karara katılan vekili ve sanık müdafii tarafından itiraz edilmesi üzerine dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, … 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/01/2020 tarihli kararı ile; ”İtirazın reddine… KESİN OLARAK” kararı verildiği ve kararın 29/01/2020 tarihinde kesinleştiği, sanık müdafiinin karar kesinleştikten sonra 24/02/2020 tarihinde Kanun Yararına Bozma isteminde bulunduğu, ancak 23/03/2020 tarihli karar ile başvurucunun kanun yararına bozma talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir. … 47.Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2019 tarihli kararı incelendiğinde; ”…Sanığın ısrarlı savunması ve ” Kaza ölenin motosikleti kullanması sırasında meydana geldi.Her ne kadar poliste ifade verirken motosikleti ben kullanıyorum demişsem de, bunu; onun kurtulması ihtimaline binaen ve kurtulursa herhangi bir suçlama ile karşılaşmaması için söyledim.” şeklindeki makul/ kabul edilebilir beyanı gözönüne alındığında kazanın sanığın kovuşturma aşamasında beyan ettiği şekilde olduğunu kabul etmek gerektiği ve bu durumda Adli Tıp Raporuna göre sanık ile maktülün eşdeğer derecede kusurlu oldukları, Anlaşılmakla; Sanığın sabit olan Taksirle Bir Kişinin Ölümüne Neden Olma suçundan eylemine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına…” ibaresinden de yer anlaşılacağı üzere … plakalı motorsikleti müteveffa …’ın kullandığı nazara alınarak hüküm kurulmuş ve verilen hüküm kesinleşmiştir.
Mahkememizin 22/10/2019 tarihli ara kararının (1) numaralı ara kararı ile; ”Taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan kusur uzmanı … ve aktüeryal hesap uzmanı bilirkişi …’ün seçilmesine” karar verildiği ve işbu doğrultuda Trafik Dairesi Eski Uzmanı …ve Hesap Uzmanı … tarafından tanzim edilen 11/12/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; müterafik kusura ilişkin değerlendirmenin yetkisinin mahkemeye ait olduğunu, yaşanan 12/11/2017 tarihli kazada davalının hukuka aykırı ve yukarıda detaylıca bahsedildiği şekilde Mahkemenin takdir edeceği %75 veya %50 oranında kusurlu davranışı neticesinde zararın meydana geldiği, zarar ile yasaya aykırı davranış biçimi arasında sebep sonuç ilişkisi kurulmakla, davalının zarardan kusuru nispetinde sorumlu bulunacağı, davacı açısından yaşanan kaza sebebiyle …’ın vefat ettiği, mübrez hastane raporlarıyla sabit bulunduğundan, dosyada mübrez … Sendikasının 02/09/2019 tarihli müzekkere cevabına göre emsal net ücretin 2.400,00-TL olduğu benimsenerek, Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimalinde ise davacı vekilinin beyanı esas alınarak aylık net ücretin 2.000,00-TL olduğu benimsenerek ülkemiz demografik, coğrafi, teknolojik, sağlık, sosyal verilerine en yakın ve gerçekçi TRH-2010 (Teknik Faiz 1,8) mortalite tablosu kullanılarak ve kazalının olası yaşam süresi içerisindeki her yıl ölme olasılığını da içerecek şekilde aktüeryal yöntem kullanmak suretiyle terditli tazminat hesaplamasının yapıldığı, …’un %75 kusurlu olduğu ihtimalinde; aylık net 2.000-TL – …’ın 240.056,92-TL, …’ın 99.690,80-TL olmak üzere toplam 339.747,72-TL, aylık net 2.400-TL – …’ın 287.142,11-TL, …’ın 119.175,84-TL olmak üzere toplam 406.317,95-TL, …’un %50 kusurlu olduğu ihtimalinde aylık net 2.000-TL -…’ın 160.037,95-TL, …’ın 66.460,53-TL olmak üzere toplam 226.498,48-TL, aylık net 2.400-TL -…’ın 191.428,08-TL, …’ın 79.450,56-TL olmak üzere toplam 270,878,64-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacılar vekili 29/06/2020 talep arttırım dilekçesinde ve özetle; davacı eş … için asgari olarak talep edilen 1.000 TL tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 239.056,92 TL artırarak toplamda 240.056,92 TL’ye, davalı çocuk … için ise dava dilekçelerinde asgari talep edilen 1.000 TL tazminat taleplerini de 98.690,80 TL artırarak toplamda 99.690,80 TL olarak arttırdıklarını, taleplerini temerrüt tarihi olan 22.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile hüküm altına alınmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizin 12/11/2020 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ile değiştirilen 2918 Sayılı KTK’nın 90. Maddesinin birinci Cümlesinde yer alan “..ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan Genel Şartlarda düzenlenmiş TRH-2010 kadın-erkek hayat tablosuna göre yaşam sürelerinin belirlenmesinin artık uygulanma imkanı kalmadığı anlaşıldığından HMK.nın 30. Maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 E., 2020/6786 K. Sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği nazara alınarak; somut olaya uygulanması gereken PMF 1931’e göre hesaplama yapılması için dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdiine,” karar verildiği ve işbu doğrultuda hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 15/01/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Hatır taşıması hususunda %20 indirim yapılıp yapılmamasının takdir ve değerlendirme yetkisinin Mahkemeye ait olduğu, müterafik kusur hususunda %20 indirim yapılıp yapılmamasının takdir ve değerlendirme yetkisinin Mahkemeye ait olduğu, Eş …’ın evlenme olasılığının %22 olarak hesaplandığı, Trafik kazası tarihinden raporun yazıldığı tarih arası (12.11.2017 – 01.01.2021) dönemine ait net asgari ücretler dikkate alınarak terditli olarak, A) 12.11.2017 günü trafik kazasında ölen …’ın tazminat hesabı eşi … ile kızı … yönünden hesaplanmıış olup, tazminat tutarlarının, davalı sürücünün %75 kusur oranına göre ; Eşi … yönünden (evlenme olasılığı dikkate alınmadan) 437.231,03 TL Kızı … yönünden 88.025,45 TL Toplam 525.256,48 TL Eş … yönünden (evlenme olasılığı % 22 dikkate alındığında)341.040,20 TL Kız …. yönünden 88.025,45 TL Toplam 429.065,65 TL
B)12/11.2017 günü trafik kazasında ölen …’ın tazminat hesabı
eşi … ile kızı … yönünden hesaplanmış olup, tazminat tutarlarının, davalı sürücünün %50 kusur oranına göre ; Eş … yönünden (evlenme olasılığı dikkate alınmadan) 291.487,35 TL Kız … yönünden 58.683,63TL. T o p l a m 350.170,98 TL Eş … yönüden (evlenme olasılığı % 22 dikkate alındığında) 227.360,13 TL Kızı … yönünden 58.683,63TL T o p l a m 286.043,76 TL Olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”…Dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii edilerek; taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları da değerlendirilerek, davacıların ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin ”TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre, davacının aylık net gelirinin 2.000-TL ve hüküm tarihine en yakın asgari ücret baz alınarak” ayrı ayrı ALTERNATİFLİ ek rapor tanziminin istenilmesine,…” karar verildiği ve işbu doğrultuda hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 25/06/2021 teslim tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda özetle; Hatır taşıması hususunda %20 indirim yapılıp yapılmamasının takdir ve değerlendirme yetkisinin Mahkemeye ait olduğu, müterafik kusur hususunda %20 indirim yapılıp yapılmamasının takdir ve değerlendirme yetkisinin Mahkemeye ait olduğu, Eş …’ın evlenme olasılığının %22 olarak hesaplandığı, şayet Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimaline binaen seçenekli olarak eşin evlenme olasılığının %40 olduğu kabulüne yönelik de ayrıca hesaplama yapıldığı, trafik kazası tarihinden raporun yazıldığı tarih arası (12,11.2017 —12.11.2021) dönemine ait net asgari ücretler ve müteveffanın aylık 2.000-TL net ücret aldığı dikkate alınarak terditli olarak yapılan hesaplamaya göre; ASGARİ ÜCRET : A-12.11.2017 günü trafik kazasında ölen …’ın tazminat hesabı eşi … ile kızı … yönünden hesaplanmış olup, tazminat tutarlarının, davalı sürücünün %75 kusur oranına göre ; Eş … yönünden (evlenme olasılığı dikkate alınmadan) 508.673,69 TL Kız… yönünden 94.786,27 TL Toplam 603.459,96 TL Eş … yönünden (evlenme olasılığı % 22 dikkate alındığında) 396.765,47 TL
Kız … yönünden 94.786,27 TL Toplam 491.551,74 TL Eş … yönünden (evlenme olasılığı %40 dikkate alındığında)305.204,21 TL Kız … yönünden 94,786,27 TL Toplam 399.990,48 TL B- 12.11.2017 günü trafik kazasında ölen …’ın tazminat hesabı eşi … ile kızı … yönünden hesaplanmış olup, tazminat tutarlarının, davalı sürücünün %50 kusur oranına göre ; Eş … yönünden (evlenme olasılığı dikkate alınmadan) 339.115,79 TL Kız … yönünden 63.190,85 TL
Toplam 402.306,64 TL Eş … yönünden (evlenme olasılığı %22 dikkate alındığında ) 264 510,31 TL Kız … yönünden 63.190,85 TL Toplam 327.701,16 TL Eş … yönünde (evlenme olasılığı % 40 dikkate alındığında) 203.469,47 TL
Kız … yönünden 63.190,85 TL Toplam 266.660,32 TL AYLIK 2.000-TL NET ÜCRET A-12.11.2017 günü trafik kazasında ölen …’ın tazminat hesabı eşi … ile kızı … yönünden hesaplanmış olup, tazminat tutarlarının, davalı sürücünün %75 kusur oranına göre ; Eş … yönünden (evlenıne olasılığı dikkate alınmadan ) 766.590,17 TL Kız .. yönünden 156.090,90 TL Toplam 922.681,07TL. Eş … yönünde (evlenme olasılığı % 22 dikkate alındığında)597.940,33 TL
Kız… yönünden156.090,90 TL Toplam 754.031,23 TL Eş … yönünde(evlenme olasılığı % 40 dikkate alındığında) 398.626,88 TL Kız … yönünden 156,090,90 TL Toplam 554.717,78 TL B-12.11.2017 günü trafik kazasında ölen …’ın tazminat hesabı eşi … ile kızı … yönünden hesaplanmış olup, tazminat tutarlarının, davalı sürücünün %50 kusur oranına göre ; Eş … yönünde (evlenme olasılığı dikkate alınmadan) 511.060,11 TL Kız … yönünden 104.060,60 TL Toplam 615.120,71 TL Eş … yönünde (evlenme olasılığı % 22 dikkate alındığında) 398.626,88 TL Kız … yönünden 104.060,60 TL Toplam 502.687,48 TL Eş … yönünde(evlenme olasılığı %40 dikkate alındığında) 306.636,06 TL
Kız … yönünden 104.060,60 TL Toplam 410.696,66 TL Olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/09/2021 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları da (YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098, 2014-644; YHGK 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156) göz önünde bulundurularak; davacıların destekten yoksun kalan ve davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın sürücüsü dava dışı müteveffa …’ın aldığı alkolün oranına göre, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının -müterafik kusur durumu da değerlendirilerek- ve davacıların murislerinin vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceğinin tespiti için mahkememizce re’sen seçilecek bir nöroloji uzmanı, trafik konusunda uzman (…) ve bir aktüerya uzmanı (…) bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kuruluna tevdiine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Nöroloji Uzmanı …, Trafik Kazaları Kusur, Hasar Araç Değer Kaybı Tespiti Uzmanı … ve Aktüerya Uzmanı Vedat Aykırı tarafından tanzim edilen 27/01/2022 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava konusu somut olayda taraflarınca; a) … plakalı dava dışı müteveffa motosiklet sürücüsü …’ın kendi ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 50 (yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu, ayrıca tazminat hesaplanması sonucunda kask takmadığından dolayı kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden bu hususun takdirinin Mahkemeye ait olmak üzere müterafik kusurlu olduğu,
b) Dava dışı …’un … plakalı motosiklet sürücüsü müteveffa …’ın ölümü ile neticelenen trafik kazasında %50(yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu,
c) … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın 12.11.2017 tarihinde yaptığı kazadan sonra alkol ölçümünün yapılmadığı, kaza anında güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini de kaybetmediğini söylemenin mümkün olmadığı, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana gelmediği,
d) Karayolları Trafik Kanunu‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan Yargıtay 4.Hukuk Dairesi‘nin 2021/3089E., 2021/3441K., 2021/3834E. 2021/4568K., 2021/17154E., 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre
hesaplama yapıldığı,
e) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; SGK tarafından davacılara rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmediği, davalı … Sigorta Şirketi tarafından davacılara ödeme yapılmadığı, davacıların zararından bu yönde bir tenzil yapılmadığı,
f) Müteveffa, dava dışı paydaşlar anne … ve baba …‘ın paylarının hesaplanarak ayrıldığı,
g) Davacı paydaş eş …‘ın hesaplanan zararının 336.459,38-TL olduğu, tüm paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş eş …‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 37.527,40 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının 165.144,45 TL olduğu,
h) Davacı paydaş kız çocuk …‘ın hesaplanan zararının 60.682,46 TL olduğu, davacı paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş eş …‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 30.897,67 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının 29.784,79 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 24/02/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacılar vekilinin bilirkişi raporuna yönelik davacı eş … yönünden yapılan hesaplamaya ve dava dışı anne ve babanın destekten yoksun kalma tazminatında değerlendirme yapılmasına ilişkin itirazlarının ve beyanlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyanın önceki aktüerya bilirkişisi …’ya tevdiine,” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Aktüerya Uzmanı … tarafından tanzim edilen 13/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu somut olayda taraflarınca;
a) … plakalı dava dışı müteveffa motosiklet sürücüsü …’ın kendi ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 50 (yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu, ayrıca tazminat hesaplanması sonucunda kask takmadığından dolayı kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden bu hususun takdirinin Mahkemeye ait olmak üzere müterafik kusurlu olduğu,
b) Dava dışı …’un … plakalı motosiklet sürücüsü müteveffa …’ın ölümü ile neticelenen trafik kazasında %50(yüzde elli) oranında eşit derecede kusurlu olduğu,
c) … plakalı motosiklet sürücüsü Vedat Korkmaz’ın 12.11.2017 tarihinde yaptığı kazadan sonra alkol ölçümünün yapılmadığı, kaza anında güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini de kaybetmediğini söylemenin mümkün olmadığı, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana gelmediği,
d) Karayolları Trafik Kanunu‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan Yargıtay 4.Hukuk Dairesi‘nin 2021/3089E., 2021/3441K., 2021/3834E. 2021/4568K., 2021/17154E., 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre
hesaplama yapıldığı,
e) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; SGK tarafından davacılara rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmediği, davalı … Sigorta Şirketi tarafından davacılara ödeme yapılmadığı, davacıların zararından bu yönde bir tenzil yapılmadığı,
f) Müteveffa, dava dışı paydaşlar anne … ve baba …‘ın paylarının hesaplanarak ayrıldığı,
g) Davacı paydaş eş …‘ın hesaplanan zararının 336.459,38-TL olduğu, tüm paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş eş …‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 171.314,93-TL olduğu, teminat limitini aşan zararının 165.144,45 TL olduğu,
h) Davacı paydaş kız çocuk …‘ın hesaplanan zararının 60.682,46 TL olduğu, davacı paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş eş …‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 30.897,67 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının 29.784,79 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, davacıların kaza nedeniyle destekten yoksun kalma zararlarının oluşup oluşmadığı,oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır.
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler. ”
Somut olayda; davacıların, destekleri …’ın 12/11/2017 tarihinde meydana gelen kaza sonucu vefat etmesi nedeniyle … plakalı aracın 28/12/2016 tarihli 573827616 nolu poliçe ile davalı şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğu, meydana gelen bu zarardan sorumlu olduğundan bahisle destekten yoksun kalma tazminatı talepli eldeki davayı açtıkları, davalının ise, davalı şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, ancak dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden, davalı sigortalısı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığı, ancak her halükarda davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep ettikleri, müteveffanın motorsiklet kullanıcılarının giymesi zorunlu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipman da olmaksızın motorsiklet kullanarak zararın oluşumuna ve artmasında ağır kusurlu olduğu, üstelik Yargıtay kararları uyarınca motorsiklette yolcu taşınmayacağından bu hususun da müterafik kusur olarak dikkate alınması, ayrıca dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini talep ettikleri, davalı şirketin sigortalı araç alkollü kullanıldığından tazminat miktarı kadar işletene rucüen talep hakkı bulunduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Burada çözümlenmesi gereken ilk husus … plakalı aracı kimin kullandığı başka bir deyişle sürücünün kim olduğu hususudur. Her ne kadar davacı taraf, dava dışı …’un olayın hemen akabinde ve soruşturma aşamasında verdiği ifadelerde kendisinin araç kullandığını beyan ettiğini, kovuşturma aşamasında ise beyanını değiştirdiğini, beyanları arasında çelişki bulunduğunu, bu nedenle … plakalı aracı olayın hemen akabinde ve soruşturma aşamasında verilen ifadeleri nazara alınarak dava dışı …’un kullandığının kabulünü talep etmişse de; işbu kazaya yönelik … 47.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın yürütüldüğü, işbu yargılama kapsamında da yukarıda da detaylı bir şekilde açıklandığı üzere her ne kadar dava dışı … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, işbu karar kesinleşmişse de; işbu kararın içeriğinde Mahkemece … plakalı aracı …’ın kullandığının kabul edildiği tespit edilmiştir. Mahkememizce de kesinleşen ceza dosyası nazara alınarak … plakalı aracı davacıların desteği …’ın kullandığına kanaat getirilmiştir. Yine burada çözümlenmesi gereken ikinci husus ise müterafik kusurun uygulanıp uygulanmaması gerektiğidir. Davaya konu kazaya yönelik yürütülen ceza dosyası kapsamından …’ın … plakalı motorsikleti kullanırken motorsiklet kullanıcılarının giymesi zorunlu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipman da olmaksızın motorsiklet kullanarak zararın oluşumuna ve artmasına sebebiyet verdiği ve dava dışı …’un ifadelerinde tarafların alkol aldıkları da nazara alındığında Mahkememizce müterafik kusurun uygulanması gerektiğine kanaat getirilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ile Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Mahkememizce davacı paydaş eş …‘ın tüm paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu
teminat limiti kapsamında kalan zararının 171.314,93-TL olduğu, Davacı paydaş kız çocuk …‘ın, davacı paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu teminat limiti kapsamında kalan zararının 30.897,67-TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce bu bedeller üzerinden %20 müterafik kusur indirimi yapılarak davacı paydaş eş …‘ın destekten yoksun kalma zararının 137.051,95-TL olduğu, davacı paydaş kız çocuk …’ın ise destekten yoksun kalma zararının 24.718,14-TL olduğuna karar verilerek hüküm kurulması gerekirken sehven bu miktarlar üzerinden bir de hatır taşıması indirimi de (%20) yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Bununla birlikte müterafik kusur ve sehven yapılan hatır taşıması indirimi yönünden Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2015/17664 esas 2018/4846 karar sayılı içtihatı da dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacıların maddi tazminat davasının 29/06/2020 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 109.641,55-TL … için ve 19.832,11-TL … için olmak üzere toplam 129.473,66-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) 24/01/2018 dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davacı tarafların fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 8.844,34-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 1.153,58-TL tamamlama harcının toplamı 1.189,48-TL’nin mahsubu ile, bakiye 7.654,86-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı …’ın kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 14.365,95-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
4-Davacı …’ın kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği ve davacı …’ın maddi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.736,46-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davalının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği ve davacı …’ın maddi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 1.153,58-TL tamamlama harcı, 4.550,00-TL bilirkişi ücreti ve 248,50-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 6.023,88-TL yargılama giderinin kabul-ret oranına göre (%40) 2.409,55-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2022

Katip
¸

Hakim
¸