Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/909 E. 2020/744 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/909 Esas
KARAR NO:2020/744

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/09/2018
KARAR: DAVANIN REDDİ
KARAR TARİHİ:03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalının davacı şirkette çalışırken iş akdinin anlaşma ile sona erdirildiğini, 01/12/2017 tarihli “taahhütname” gereği davalının davacıya ait müşterilerle aynı veya benzer işlerde çalışmamayı taahhüt ettiği, taahhüdüne aykırılık halinde asgari bürüt ücretin beş (5) katı tutarında tazminat ödemeyi üstlendiği, bu taahhüde aykırı davranan davalının davacının mevcut müşterilerine hizmet verdiği, böylece sözleşmeyi açıkça ihlal ettiği, bu aykırılığın sonlandırılması ve kararlaştırılan tazminatın ödenmesi için … Noterliğinden 23/07/2018 tarih ve … yevmiye sayılı noter ihtarı gönderildiği, İhtara rağmen aykırılığa devam edildiği, davacının zarara uğratıldığı, rekabet etmeme sorumluluğuna aykırı davranan davalının girişilen takibe itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ,… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasında vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve davacı lehine %20 inkar tazminatına hükmedilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı tarafın cezai şartın doğumuna konu ettiği tüm olayların mesnetsiz ve hukuksuz olduğunu, davalının hizmet ağırlıklı temizlik işi uzmanı olduğu, esnaf nitelikli hizmetlerinde kişinin geçim hakkını kısıtlayıcı cezai şartların Anayasaya aykırı olduğunu, söz konusu cezai şartın iş akdi devam ederken, iş geleceği kaygısı ile manevi cebir altında taahhüt edildiği, geçersiz olduğu, TBK m 182/3’e de aykırı fahiş bir cezai şart söz konusu olduğu, davanın reddi ile haksız ve kötüniyetli takip nedeni ile %20 tazminat ve yargılama giderleri ile vekaletin davacıdan tahsiline karar kılınmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı, … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine ilamsız takip yapmıştır.
Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur.
Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı, genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; haksız rekabetten kaynaklanan itirazın iptaline, alacağın varlığına ve varsa miktarına ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna dikkat edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 01.12.2017 tarihli taahhütname ( davalının haksız rekabet oluşturmamak için işten ayrıldığı tarihten itibaren davacı şirketin eski müşterilerinde veya mevcut müşteri ofislerinde aynı veya benzer işlerde bir yıl boyunca çalışmayacağı, bir başka taşeron firma bünyesinde veya mevcut müşterilerinde iki yıldan önce işe başlamayacağı veya başlar ise veya çalıştığı tespit olunursa asgari ücretin brütünün beş katı tutarında tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.), …. Noterliği … yevmiye numaralı 23.07.2018 tarihli ihtarname, … İcra Dairesi’ nin … E. sayılı takip dosyası incelenmiştir. Dava dışı davacı müşterilerinin hizmet aldığı ilgililerle ilgili tüm bilgi ve belgeler dosyaya toplanmıştır. Davalının SGK kayıtları, vergi kayıtları dosyaya celp edilmiştir. Fiili durum vakıa açısından taraf tanıkları dinlenmiştir. Davacı tanığı … “… … o gün bildiğim şekli ile bizim çalıştımız dönemde çalışmıyordu (davacı vekilinden tanığın dinletilmek istediği vakaya ilişkin beyan edilen o günden kastına dair soruldu: o günden kastı …’ın işyerinden ayrılıp başka bir işyeri kurduğu döneme ilişkindir, dedi. ), 2019 yılında davacı şirket nezdinde çalışırdım, ben çaycılık yapardım, … çalıştığım işyerinde çalışmıyordu, … halı yıkamazdı başkaca iki kişi halı yıkardı, …’ın şirketle iş bağlantısı yoktu diye biliyorum, … Ben … ile bir dönem davacı şirkette çalışmadım, bahsedilen davacı şirkette … ile iki kişi arasında bağlantı var mıdır yok mudur bilmiyorum, o gün iş yaptığım firma …’tir, … halı yıkayan iki kişidir, ayda bir temizlik yaptığım döneme denk gelen günde …’i orada gördüm, ben o dönemde davacı şirket nezdinde temizlik yapmaktaydım, hizmet verdiğim yer …’tir, … ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tanığı … “… …’te ayda bir … Hizmetleri olarak aylık temizlik hizmeti veriyorduk, çalıştığım dönemde …’i iki defa görmüşlüğüm vardır, …’in ne iş yaptığına dair bilgim yoktur, bizim çalıştığımız … çalışanı olduğuna dair bilgim vardır, Evet bu şekilde …’i çalıştığı dönemden sonraki bir dönemde …’te gördüm, … çalışmıyordu, sadece sohbet ediyordu, … yetkilisi … bey ile sohbet ediyordu, …” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tanığı … “… … benden önceki bir dönemden beri davacı şirket nezdinde çalışan olarak çalışırdı, hatırlayabildiğim kadarıyla 2018 yılında işten ayrıldı, … temizlik görevlisiydi, … benim gördüğüm iki kez …’te halı yıkama işi yaptı, bu halı yıkama işi … şirketinin işi kapsamında değildi, bu mevzular olunca … onunla çalışmayı bıraktı diye biliyorum, … … yanında eleman getirerek halı yıkama yapmıştır, diye biliyorum, … beyin kendisinin bana söylediği kadarıyla yanında çalışanlar kendi tanıdıkları ve akrabalarıdır, hatta abisini de getirmişliği vardır, o gün temizlik görevlisi olarak …’te çalışmaktaydım, iş yaparken … ile birlikte çalışırdık, … “şeklinde beyanda bulunmuştur. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan teknik bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 14/08/2020 tarihli teknik bilirkişi raporu incelenmiştir. Teknik rapora göre; davalının davacı işyerinden ayrılırken, kıdem tazminatı ve sair alacaklarını alırken taahhüt ettiği rekabet yasağı taahhüdünde “benzer işlerde çalışmama” kavramı bakımından geçerli olmadığı, davalının eşine ait işte gerek telefonu ile gerekse halı yıkama şeklinde katkı verdiği, ancak bu katkısının davacının faaliyet konusu ve yürüttüğü ticari faaliyet ile bire bir örtüşmediği, davalının yaptığı iddia edilen işlerin davacıya zarar vermesinin de söz konusu olmadığı, davalının taahhüdü kapsamında davacıya ait iş türleri ile ilgili olarak rekabet yasağı taahhüdünü ihlal ettiğinin söylenemeyeceği, davacı yana karşı davalının taahhüdünü ihlal ettiği türleri ile ilgili olarak rekabet yasağı taahhüdünü ihlal ettiğinin söylenemeyeceği, davacı yana karşı davalının taahhüdünü ihlal ettiği değerlendirilecek olursa, ceza koşulu olarak kararlaştırılan bedeli ödemesi gerektiği, ayrıca tazminat talebi bulunmadığı, kaldı ki davalı eyleminin zarara da yol açmayacağı teknik değerlendirmesi yapılmıştır.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında; davalının davacıya karşı haksız rekabette bulunmayacağına dair yazılı taahhütte bulunduğu, davalının davacının iştigal konusu kapsamında fiilen faaliyette bulunmadığı, eşinin işletme faaliyetlerinde davalının bifiil çalışmadığı kaldı ki eşinin faaliyetlerinin de davacı şirket faaliyetleri ile birebir örtüşmediği, davalı tarafından davacıya taahhüt edilen ” benzer işler ” kavramının Anayasal haklar kapsamında çalışma ve sözleşme özgürlüğüne aykırı olduğu, davalının bu şekilde davacı tarafından kısıtlanamayacağı, davalının ve eşinin faaliyetlerinin davacı ile rekabet eder nitelikte bulunmadığı aksi düşünüldüğünde insanların genel mahiyette bu şartlarda hiç bir çalışmada bulunamayacağı ve yaşamını idame ettiremeyeceği, davacının müşteri veya gelir kaybını da ispatlayamadığı, sonuç olarak davacının iddialarını inandırıcı delillerle kanıtlayamadığına kanaat getirilmiştir. Dinlenen tanık anlatımları ve dosya kapsamı delillere göre; davalının haksız rekabet sayılabilecek eylemi ile davacı ve dava dışı şirketler arasındaki sözleşmenin feshine neden olduğu iddiası kanıtlanamadığından davalının davacının zararından sorumlu tutulamayacağı ve davanın bu nedenle reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur. Yargılama niteliği gereği davalı lehine kötüniyette bulunmadığından tazminata hükmolunmamıştır.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 173,30 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 118,90 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır