Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/903 E. 2021/195 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/903 Esas
KARAR NO:2021/195

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/09/2018
KARAR:KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalılardan …’ya ait ve diğer davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın 18/08/2018 tarihinde davacıya ait … plakalı araca çarparak hasar verdiğini, araçta oluşan değer kaybının karşılanmadığını, davacının 06/09/2018 tarihinde davalı şirkete başvurduğunu ancak ödeme yapılmadığını, her ne kadar olayda her iki sürücü de %50 oranında kusurlu görünse de davalının kırmızı ışıkta geçerek davacı aracına çarptığını, bu nedenle davacının olayda kusursuz olduğunu, fotoğraflara göre davacının yasal yerden dönüş yaptığının düşünülmüş olabileceğini ancak kaza yerinde … yolu yönünde yeşil yandığında sola dönüş yaptığını, buna göre bir trafik kuralı ihlali olmadığını, yeniden kusur incelemesi yapılması gerektiğini, şimdilik 2.200,00 TL değer kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, bu nedenle sorumluluklarının olmadığını, değer kaybının aracın özelliklerine göre belirlenmesi gerektiğini, poliçeyle sınırlı sorumlu olduklarını, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi istenemeyeceğini yasal faiz istenebileceğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı; 18/08/2018 tarihli kaza nedeniyle … plakalı aracında meydana gelen araç değer kaybı alacağını davalının sigorta sorumluluğu kapsamında … plakalı aracın sürücüsünün kazada kusuru bulunduğu iddiası ile davalı sigorta şirketinden ve davalı sürücüden talep etmiş ve 23/09/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin araç değer kaybının 13.125,00 TL olarak belirlendiğinin tespit edildiğini, bu sebeple harca esas değer olarak 2.200 TL olarak görünen talebinin bilirkişi raporunda belirlenen 13.125,00 TL’ye artırdıklarını beyan etmiştir.
Davalı taraf; genel mahiyette sorumlu olmadıklarından bahisle davanın reddini savunmuş ve iddia olunan vakıaları inkar etmişlerdir.
Dava, 18/08/2018 tarihli kaza nedeniyle davacının … plakalı aracında meydana gelen değer kaybı alacağının tazminini davalılardan isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecek ise yani davalı sürücünün/ davalı sigorta şirketinin sigorta ettiği araç sürücüsünün kusuru bulunuyor ise ne kadar isteyebileceği hususundadır.
TMK 6 ve 7, KTK, TBK ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Dava dosyasından davacının davalı şirkete 06/09/2018 tarihinde başvurduğu ve davalının yasal sürede ödemede bulunmaması nedeniyle 25.09.2017 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır. Davacı aracı özel oto olup ticari oto olmayıp yasal faiz yönünde talep değerlendirilmiştir. Kazaya karışan araçların trafik kayıtları, tramer kayıtları, kaza tespit tutanağı, kroki, sigorta hasar dosyası dosyamıza kazandırılmıştır. Haksız fiilin unsurları haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olup bu unsurlar kümülatif yani birlikte aranır hükmüne dikkat edilmiştir. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusurundan kaynaklanan oranda sözleşmesel haksız fiilden sorumlu olan taraftır bu hususa da dikkat edilmiştir. Davalı sürücü haksız fiilden sorumlu olan kişidir. Hüküm kurmaya elverişli teknik inceleme kapsamında belirli ve denetime elverişli 18.01.2021 tarihli bilirkişi raporunun aracın değer kaybı hesap teknik sonucuna itibar edilmiştir. Ancak kusur konusunda Mahkemece taktir hakkı kullanılmıştır. Teknik bilirkişi …’ın 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ( Dava konusu olayda davalı sürücü …’nın %50 (Yüzdeelli) oranında asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in olayda %50 (Yüzdeelli) oranında asli kusurlu olduğu, davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle davalıdan talep edebileceği toplam değer kaybı zararının kusur oranına göre 6.562,50 TL olduğu teknik görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir) incelenmiştir. Teknik bilirkişi Prof. Dr. … Makina Fak. Öğr. Üyesi … tarafından hazırlanan 20/11/2019 tarihli ek raporunda kök raporda yapılan değerlendirme, davacının ve davalının imzasını içeren trafik kaza tutanağına göre yapıldığından ve dosyada aksini gösterecek şekilde başka bir delil olmadığından bu yöndeki teknik görüş ve kanaatlerinin sürdüğünü belirtmiştir. Teknik bilirkişi Prof. Dr. … Makina Fak. Öğr. Üyesi … tarafından hazırlanan 18.01.2021 tarihli 2. ek raporu (Kusur yönünden yeniden yapılan incelemede kök rapordaki görüşün aynen devam ettiğini, değer kaybı yönünden yeniden yapılan incelemede, davacının davalılardan talep edebileceği maddi zararının kusur oranına göre 7.500 TL olduğu yönünde teknik görüş ve kanaatini bildirmiştir) incelenmiştir.
Teknik rapor, trafik kazası tespit tutanağı, tarafların ikrarı göz önünde tutularak kusur konusunda Mahkemece değerlendirme yapılmıştır. Dava konusu olayın oluşumuna dair;” 18.08.2018 günü 08.55 civarında … Mahallesi …Caddesi … Kavşağında, sürücü …’ nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kırmızı ışıkta geçip yeşil ışıkta geçen ancak sola dönüş yasağı olan yerde sola dönüş yapan sürücü davacı … yönetimindeki … plakalı araca çarpması şeklinde gerçekleştiği” anlaşılmakla, aksine dair bilgi ve belge bulunmamakla, kanaat bu şekilde oluşmuştur. Dava konusu olayda; davalı sürücü …, yönetimindeki aracının hızını, yol hava ve trafik şartlarına göre ayarlamamış, trafik durumunu göz önüne alarak daha düşük süratle ve daha dikkatli seyretmesi gerekirken bu kurallara uymamış, kavşağa yaklaşırken hızını azaltması, seyrine göre kendisine hatip eden kırmızı ışıkta durması gerekirken seyrini sürdürerek yeşil ışıkta geçen ancak sola dönüşün yasal olduğu yerden sola dönen davacı aracına çarpmış, bu nedenle davalı sürücü …’ nın olayda %50 oranında davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü ve davalı olarak asli kusurlu olduğuna ve davacı sürücü … ‘ in de aracıyla kavşakta sola dönüşünün yasal olduğu yerde tehlikeli şekilde dönüşe geçmiş olması ve kırmızı ışık ihlali yapan davalı aracına çarptığı anlaşılmakla davacı sürücü …’ in de olayda %50 oranında eşit seviyede asli kusurlu olduğuna sonuç olarak KTK m. 52/ a-b, m. 57/ a, m. 47/ b gereğince kanaat getirilmiştir. Davacı taraf her ne kadar dosyaya fotoğraflar sunmuş ise de bu kusurun kaza tespit tutanağı ile ve de tarafların ikrarı ile tespit olunandan farklı olduğuna dair kanaat oluşturmamıştır.
Davalı şirkete sigortalı otomobilin diğer davalı olan sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin takdiren %50 oranında kusuru ile etkili olduğu, davacı araç sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin de takdiren % 50 oranında kusuru ile etkili bulunduğu, değer kaybı yönünden; davacının araçtaki değer kaybının (aracın piyasa değeri 375.000 TL, km değeri 15.000 km üstü- kaza sonrası değer kaybı 15.000-TL) 15.000- TL olduğu, davalı tarafın bu tutarın %50’si oranında kusura tekabül eden 7.500,00 TL den sorumlu olduğuna teknik değerlendirme gereği Mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında; davacıya ait aracın dava konusu trafik kazası sonucu 15.000,00 TL değer kaybının oluştuğu, davalının haksız fiili sonucu fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunmakla ve taraflar % 50 oranında eşit kusurlu olmakla kusura tekabül eden oranda zararın davalıdan 7.500,00- TL olarak tazmini gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak 6100 Sayılı HMK m. 26 gereği aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur. (Davacı talebi: 13.125,00 TL, kısmen kabul: 7.500,00 TL, kısmen red: 5.625,00 TL)
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul-kısmen reddi ile;7.500 TL’nin davalılardan 25/09/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 512,33 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 37,58 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 188,00 TL toplam 225,58 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 286,75 TL daha harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 225,58 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince davacılarca sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 807,40, TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 461,37 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İş bu dava nedeniyle davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davalı … A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır