Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/902 E. 2020/266 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/902 KARAR NO : 2020/266

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacı vekili dava açan dilekçesi ile yargılamadaki beyan ve iddialarında özetle;
…Noterliğinin 30/11/2017 tarihli … yevmiye no lu ihtarnamesi ile, … Şirketi ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davacının da müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunun, 30/11/2017 tarihi itibariyle hesapların kat edildiğinin ve toplam 338.260,60 TL nin 1 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin davalı banka tarafından davacıya ihtar edildiğini, davacının bu ihtarnameye süresi içerisinde cevap vererek davacının imzasını içeren kredi sözleşmesinin talep edildiğini, ancak davalının ihtara cevap vermediği gibi davacının imzaladığını iddia ettiği kredi sözleşmesini de davacıya vermediğini, müteakip davalının, davacı aleyhine ihtarnameye konu kredi alacağı nedeniyle Elazığ …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiğini, davalı bankanın gerek ihtarnamelerine gerekse icra takip talebi ve dosyasına davacının imzasını içeren kredi sözleşmelerini eklemediğini, davacının davalı banka ile asıl borçlu yada müteselsil kefil sıfatıyla hiç bir kredi sözleşmesi yapmadığını, davalı banka nezdinde mevcut ise her türlü kredi sözleşmelerine asıl borçlu yada kefil sıfatıyla davacı adına atılan imzaların sahte olduğunu, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, eğer kredi sözleşmesi mevcut ise kimlik kontrolü yapmadan sözleşme düzenlediğini, bu neden davalı bankanın sorumlu olduğunu beyanla, Elazığ …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile yargılamadaki beyan ve savunmalarında özetle;
Davalı alacaklı … Bankası Anonim Şirketi tarafından davacı borçlu …aleyhine Elazığ …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası kapsamında 13.01.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibi uyarınca davacı borçlu …’a 17.01.2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, icra takibine itiraz olmaması nedeniyle takibin kesinleştiğini, davacının dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususların tamamının gerçek dışı olduğunu, davacı …’ın davalı bankanın … Şubesi ile banka müşterisi … Şirketi arasında akdedilen 10.11.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığını, her ne kadar davacı kendisinin böyle bir borcunun olmadığını,…Şirketi’nde imza tarihi olan 21.11.2013 tarihinde hissesi bulunmakta ise de yapılan hisse devri ile tüm hisselerini …’a devrettiğini beyan etmiş ise de, davalı bankadan temin edilecek olan evraklardaki genel kredi sözleşmesinden de görüleceği üzere, davacının 10.11.2011 tarihli müteselsil kefil kısmında davalı bankanın sözleşme imzaladığı dava dışı … Şirketi ‘ne kefil olduğunun görüleceğini, bu sebeple davacının borcunun olmadığı yönündeki beyanları gerçeklikten uzak ve haksız kazanç sağlamaya yönelik ve icra takibini sürüncemede bırakma amacına matuf olduğunu beyanla, açılmış olan davanın reddine, davacının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.

DEĞERLENDİRME :
Davacının açtığı dava, İcra İflas Yasasının 72.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya; kredi sözleşmesi kapsamında icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İcra İflas Yasasının 72/1.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. Anılan yasanın 72/7.maddesi gereğince de takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde genel hükümler kapsamında paranın geri alınmasını isteyebilir.
Tarafların dayanağı deliller dosyaya ikame olunmuş, incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Elazığ …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan incelemede; davalı banka tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine (341.860,24 TL alacağın tahsili için) ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davacı hakkında takibin kesinleştiği,
…Noterliğinin 30/11/2017 tarihli … yevmiye no lu ihtarnamesinde yapılan inceleme de; davalı banka tarafından davacının müteselsil kefil sıfatıyla aralarında bulunduğu borçlulara hesapların kat edildiğinin ve 338.260,60 TL nin bir gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği,
…Noterliğinin 05/01/2018 tarihli ve … yevmiye no lu ihtarnamesinde yapılan inceleme de; ihtarnamenin davacı tarafından davalı bankaya keşide edildiği ve kat ihtarına davacının cevaplarını içerdiği ve davacının; müteselsil kefil sıfatıyla imzasını içeren sözleşmeleri talep ettiği,
İcra takibinin dayanağı ve eldeki davada davalı bankanın dayanağı 10/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde yapılan incelemede, davalı banka tarafından icra takip dosyasına ve eldeki dosyaya sözleşmenin sadece asıl borçlu ve kefillerin imzalarını içeren sayfasının fotokopisinin sunulduğu, sunulan bu bir sayfalık fotokopi evrakta davacının müteselsil kefil olduğu ve davacı adına bu sıfatla imza atılmış olduğu, sözleşme ve eklerinin asıllarının sunulmamış olduğu anlaşılmıştır.
Elde ki davada davacı; davalı banka ile asıl borçlu yada müteselsil kefil sıfatıyla yada her ne sıfatla olursa olsun her hangi bir kredi sözleşmesi yapmadığını, eğer kredi sözleşmesi mevcut ise adına atılan imzaların kendisine ait olmayıp sahte olduğunu, beyan ve iddia etmiş,
Davalı banka ise;… Şirketi ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davacının da müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu ve icra takibinde ki miktar kadar davacının davalıya borçlu olduğunu beyan ve iddia ederek 10/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesine dayanmıştır.
Gerek uyuşmazlığın halli bakımından mahkememizce incelemeye, gerekse imza itirazı bulunması nedeniyle imza incelemesine esas olmak üzere davalı bankadan 10/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi ve eklerinin asılları talep olunmuş, bu hususta davalı bankaya yazı yazıldığı gibi vekiline de süre verilmiş, ancak 10/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi ve eklerinin asıllarının bulunamadığı banka ve vekili tarafından bildirilmiş, yine davalı tarafça fotokopi evrak üzerinden imza incelmesi yapılmasının talep edildiği görülmüştür.

SONUÇ :
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, …Noterliğinin 30/11/2017 tarihli… yevmiye no lu ihtarnamesi ile, … Şirketi ile davalı banka arasında imzalandığı iddia edilen genel kredi sözleşmesinde davacının da müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunun, 30/11/2017 tarihi itibariyle hesapların kat edildiğinin ve toplam 338.260,60 TL nin 1 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin davalı banka tarafından davacıya ihtar edildiği, davacının …Noterliğinin 05/01/2018 tarihli ve … yevmiye no lu ihtarnamesi ile davalı bankanın ihtarına cevap verdiği ve davalı bankaya borcunun bulunmadığını, her hangi bir sıfatla kredi sözleşmesi imzalamadığını, böyle bir sözleşme var ise imzanın kendisine ait olmadığını ihtar ettiği, müteakip davalı bankanın davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine Elazığ …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine giriştiği, takibin davacı hakkında kesinleştiği, davalı bankanın icra takibinde ki alacağının dayanağının 10/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi olduğu, davalı banka tarafından söz konusu genel kredi sözleşmesi ve eklerinin asıllarının ibraz edilemediği, yalnızca bir sayfalık fotokopi evrak ibraz edildiği, davacının sözleşmedeki imzayı inkar ettiği ve sözleşme asıllarını ibraz edemeyeceğini bildiren davalı bankanın fotokopi evrak üzerinden imza incelemesi yapılması talebinde bulunduğu, davalı bankanın bu isteminin müstekar Yargıtay uygulamaları karşısında yerinde olmadığı, zira fotokopi evrak üzerinde imza incelemesinin yapılamayacağı ( Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2019/734 esas, 2019/6228 karar sayılı ve 23/12/2019 günlü, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2017/2704 esas, 2019/12414 karar sayılı ve 11/12/2019 günlü kararı) davacının, davalının dayanağı 10/01/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin sunulan bir sayfalık fotokopisinde ki imzayı inkar etmesi ve sözleşme aslının sunulamaması nedeniyle de imza incelemesinin yapılmasına olanak bulunmaması karşısında davacının icra takibine konu alacağının davacı yönünden gerçek bir alacak olmadığının kabul edilmesi gerektiği, başka bir ifadeyle davalının icra takibinin dayanağı sözleşme ilişkisini ispat edemediği, bu suretle davacının davasının sübut bulduğu sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak aşağıda ki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacının davasının kabulüne, davacının Elazığ …İcra Dairesinin … esas sayılı takibinde, takip talebinde geçen 341.860,24 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2)Davalının icra takibinde kötü niyetli sayılmasına ilişkin koşullar bulunmadığından davacının icra takibinde ki kötü niyet nedeniyle tazminat isteminin reddine,
3)Yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine,
4)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 23.352,48 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 32.380,22 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 6.093,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8)Davalı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,

Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
23.352,48- TL. KARAR HARCI
5.838,12- TL. PEŞİN HARÇ
17.514,36 -TL. KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ
5.879,22 TL İLK GİDER
214,30 TL POSTA MAS.
6.093,52 TL TOPLAM