Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/890 E. 2020/621 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/890 Esas
KARAR NO:2020/621

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/09/2018
KARAR TARİHİ:30/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalının 02/06/2011 tarihinde müvekkili şirket ile … tesisat numarası ile “Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi” imzaladığını, davalı/borçlu “… Mah. … Sk. No:… ” adresinde mukim iş yerinde elektrik kullanmakta olduğunu ancak elektrik kullanımına bağlı fatura borçlarını ödemediğini, ödenmemiş faturaların ve kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden miktarın tahsili amacı ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 15.04.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü tarafından … E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkil aleyhine takip başlatılmış ise de müvekkilin 13.05.2017 tarihli itirazı üzerine takibin durduğunu, alacaklı tarafa itirazın ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmış ise 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı Sayın Mahkemeniz tarafından icra dosyası üzerinden re’sen incelendikten sonra işbu davanın süresinde açılmadığının anlaşılması halinde davanın usulden reddini, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi haksız olduğundan, davalı müvekkilin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından işbu itirazın iptali davasının esastan reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli olarak, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak işbu dava açılmış olduğundan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve bu giderlerden olan vekalet ücretinin de davacı tarafa yüknenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 5.250,14.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 12/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 13/05/2016 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Alçak Gerilim Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesi Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davalının tacir olup olmadığının araştırılması için … Ticaret Sicil Müdürlüğün’e yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizin 23/01/2020 tarihli duruşma tutanağının (2) numaralı ara kararı ile, dosya içeriği deliller ile tarafların 2011/2013 yıllarına ait “elektrik enerjisi kullanım bedeli” ne ilişkin olarak alacağının varlığı ve miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 06/03/2020 teslim tarihli Elektrik-Elektronik Mühendisi ve SMMM bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; Davacı ile davalı arasında 02/06/2011 tarihinde imzalanmış Elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafça aboneliğin borçsuz olarak iptal edildiğine ilişkin belgelerin sunulmadığı, faturaların ödendiğine dair belge de sunmadığı, dosya kapsamında yer alan takibe konu faturaların aylık tüketimler doğrultusunda tahakkuk ettirilmiş faturalar oldukları, tamamının davalı adına tahakkuk ettirilmiş olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin de davalı şirket ile imzalamış olduğu sözleşme madde 2 ve yönetmelik hükümleri gereği ödenmeyen 01/08/2011 son ödeme tarihli ilk faturanın son ödeme tarihinden 5 gün sonrasında abonenin elektriğini kesmesinin gerektiği, davacı kurumca davalının elektriğinin kesilmediği bu sebeple de davacı şirketin müterafik kusurunun oluştuğu, davalının asıl alacak fatura toplam bedelinin tamamından abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulması, 15/04/2016 takip tarihi itibariyle takibin; 5.250,14-TL asıl alacak, 3.254,47-TL yasal faiz, 585,80.-TL yasal faizin KDV’si olmak üzere toplam 9.090,41.-TL üzerinden devam etmesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili, davalı borçlunun 5983732 nolu elektrik tesisatına ait tanzim edilmiş faturaları ödemediğini iş bu sebeple başlattıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında 02/06/2011 tarihinde Elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen enerji bedelinden sorumlu olduğu, faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesinin davacı açısından müterafik kusur teşkil ettiği, ancak bu kusurun davalının tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, abonenin, tüketilen elektrik bedelinden sorumlu olacağı, ancak, abonelik sözleşmesinde, belirli bir oranda gecikme zammı alınacağına ilişkin hüküm var ise; Elektrik İdaresi Yönetmelik Hükümlerine göre, elektriği kesmesi gereken tarihe kadar, bu oran üzerinden gecikme zammı talep edebileceği, bu durumda, davacının elektriği kesmesi gereken tarihten sonra, elektriği kesmeyerek zararın artmasına sebep olacağından, gecikme zammından indirim yapılması gerektiği, bu indiriminde en fazla yasal faize kadar olacağı, bu kapsamda hesaplama yöntemi, tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunan 06/03/2020 bilirkişi raporunda, davalının sorumlu olduğu tutarın 5.250,14-TL asıl alacak, 3.254,47-TL yasal faiz, 585,80.-TL yasal faizin KDV’si olmak üzere toplam 9.090,41.-TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmış, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 5.250,14-TL asıl alacak, 3.254,47-TL gecikme zammı+yasal faizi, 585,80-TL faizin KDV si olmak üzere toplam 9.090,41-TL yönünden İPTALİNE, takibin 5.250,14-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranındaki faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan 9.090,41-TLnin % 20 si oranında 1.818,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 620,96-TL nispi karar ve ilam harcından 159,42-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 461,54-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 159,42-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 244,36-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 163,15-TL posta gideri olmak üzere toplam 899,05 yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 872,07-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-H.M.K.’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.30/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır