Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/867 E. 2018/1226 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/867 Esas
KARAR NO : 2018/1226
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/12/2017
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu, davalı tarafın itiraza ilişkin herhangi bir yazılı delil sunmadığını, davacının ortağı olduğu … Şti’nin sermaye artışı için davalı … Koç adına 11/05/2016 tarihinde … Bankası …Şubesi’ne ” … sermaye artışı ” açıklaması ile 20.875,00-TL ödeme yaptığını, ancak davalının bu bedeli kendisine ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının yaptığı itirazın ise haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, davalıya bahsedilen olay nedeni ile herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenle aleyhine yapılan takibe itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 23.227,30 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Dava önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de, uyuşmazlığın tarafların ortağı olduğu limited şirketin sermaye arttırımı nedeniyle yapılan ödemeden kaynaklandığı ve TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğinden ” ticari dava” niteliğinde olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi üzerine ve süresinde yapılan başvuru sonucunda dosya mahkememize gönderilmiştir.
Takip dosyasının incelenmesi ve davacı anlatımına göre; davacının davalı adına 3.kişiye yaptığı ödemenin “sebepsiz zenginleşme” hükümleri doğrultusu da davalıdan istenildiği anlaşılmaktadır. Davalı ise davacıya elden ödeme yaptığını ve borcu olmadığını ileri sürmektedir. Ödemenin hangi nedenle yapıldığı mahkemenin görevini belirleme açısından önemli olmayacaktır. Tarafların dava dışı …Şti.nin ortakları olduğu, dosya içeriği delillerden anlaşılmaktadır. Şirketin sermaye artırımı sonucu davalıya ait ödemenin davacı tarafından yapıldığı belirtilerek davalının şirkete olan borcu yerine getirilmiş olduğundan bu ödeme tutarının iadesi istenilmektedir. Tarafların ortağı oldukları şirket ortaklığından kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu değildir.
Uyuşmazlık alacağın tahsiline ilişkin olup, herhangi bir ticari ilişkiden kaynaklanmamaktadır.
6102 sayılı TTK nın 5/1 maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar mutlak ve ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Nispi ticari davalar TTK nın 4/1 maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da ” Ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise; tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer Kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı davalı adına 3.kişiye yaptığı borç ödeme tutarının tahsilini istemektedir. Taraflar tacir değildir ve ödemenin hangi nedenle, kime yapıldığı görev belirleme unsuru olarak ele alınmamalıdır. Tarafların ortağı oldukları şirkete olan sermaye borcu ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Saptana ve hukuksal durum bu olunca davanın 6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddelerinde belirtilen “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceği, davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu sonucuna varılmıştır.
HMK nun 1. Maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığını sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK nun 115/2 maddesi hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmiş olmakla; mahkemenin görevsizlik kararının da yasal yollara başvurulmadan kesinleşmesi halinde “Olumsuz görev uyuşmazlığının” giderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle …nun 114/1-c ve 115/2 mad. uyarınca davanın usulden REDDİNE,
…nun 20.mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL … ASLİYE HUKUK MAHKEMES’NE gönderilmesine,
MAHKEMEMİZ KARARIN DA YASAL YOLLARA BAŞVURMAKSIZIN KESİNLEŞMESİ HALİNDE HMK NIN 21/C MADDESİ GEREĞİNCE OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİ İÇİN DOSYANIN İSTANBUL BAM… HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
…nun 331/2. maddesi gereğince harç, yargılama giderleri ve bu kapsamdaki vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Katip …
Hakim …