Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/860 E. 2022/807 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/860
KARAR NO : 2022/807

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti müvekkiline ait 2013 model, …, …marka ve … plakalı araca, 07/09/2017 tarihinde 15:30 sıralarında … adresinde, davalı …’ya ait 2006 model, … marka, … plakalı, sürücüsü davalı … olan araç Karayolları Trafik Kanunu’na aykırı olarak, kusurlu şekilde çarptığını, çarpma sonucu oluşan hasar ve zarar mahkemeye sunulan expertiz raporunda görüldüğü üzere 25.252,50 Euro olduğunu, müvekkilinin Almanya’dan tatil amacı ile geçici olarak getirdiği Almanya’ya kayıtlı aracına, davalı …’nın kusurlu olarak çarpması sonucu, mahkemeye sunulan tercümana çevirtilmiş hasar tespit raporu düzenlendiğini, bu kaza sonucu aracını …’da atölyeye çekmek aracın nakliyesi için gümrük işlemlerini yapmak, aracın Almanya’ya nakledilmesi için ve ailesi ile birlikte toplam 5 kişi olan müvekkilinin Almanya’ya dönüşü için yapmış oldukları uçak bileti harcamaları toplam 5.919,90 Euro olduğunu, müvekkilinin bütün bu giderleri karşılamak zorunla kaldığını, müvekkilinin kaza sonrası davalı …’ya ait aracı … poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile sigortalayan … Sigorta’ya kazaya bildirdiğini, davalı … Sigorta müvekkiline ait bildirimi … numarası ile kayıt altına alındığını, ancak bugüne kadar davalı Sigorta şirketi’de müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı sigorta şirketi yetkilisi …ve … ile taraflarınca yapılan yazışmalar yer aldığını, mailler incelendiğinde görüleceği üzere davalı Sigorta şirketinin müvekkiline 33.000,00 TL ödeme yapılacağını belirtmesine rağmen müvekkilinin mağdur edecek şekilde ödemeden kaçınıldığını, bu nedenlerle araçta meydana gelen araç hasarına ilişkin zarar ve müvekkilinin kaza sebebiyle yapmış olduğu masrafların tazmini ile ileride kesin olarak belirlenecek ve talep arttırım dilekçesi ile artırılacak tutar açısından davanın kabulü ile kaza tarihi olan 07/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 30/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava değerinin araçta meydana gelen hasara ilişkin 10.129,50 TL artırılmak suretiyle 43.029,50 TL, kaza sebebiyle oluşan diğer zararlar sebebiyle 18.157,41 TL artırmak suretiyle 18.257,41 TL olmak üzere toplam 61.286,91 TL olarak bedel artırdıklarını, işbu miktara bilirkişi raporunda ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere kaza tarihi olan 07/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak faiz, sigorta şirketi yönünden temürrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuruda bulunmadığını, müvekkili şirkete yapılan başvurunun eksik evrak içerdiğinden zararın miktarına ilişkin bir hesaplama yapılamadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte eksik evrakların tamamlanmasının ardından müvekkili şirketçe bir hesaplama yapılabilme ihtimali mevcut olmasına rağmen evraklar tamamlanmaksızın dava yoluna gidildiği dava şartı yokluğu mevcut olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar menfaati bulunmadığını, davacının maddi hasarı Kasko Sigortası tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı kendi kasko şirketinden aldığı tazminat bedelinin yanında aynı zarar için müvekkili şirketten de tazminat talep ederek kendisine aynı hasara ilişkin olarak iki kez ödeme yapılmasını amaçladığını, bu doğrultuda zararı halihazırda tanzim edilmiş davacının müvekkili şirketten tazminat talep etmesi davacının kötü niyetli hareket ettiğinin açık göstergesi olduğunu, …plakalı aracın kaza nedeniyle yol ve çekme masraflarına ilişkin olarak yapılan masrafları Almanya’da faaliyet gösteren ve bu alanda hizmet sağlayan … firması tarafından karşılandığını, ekte sunulan belgede de görüleceği üzere … firması karşılamış olduğu 5.919,90 Euro bedeli müvekkili şirketten talep ettiğini, davacı tarafın giderilen zararına ilişkin talebi mükerrer ve sebepsiz zenginleşme niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin dolaylı zararlara ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, her ne kadar sigorta şirketi bir ticari işletme ise de sigortalı bir şahıs olduğundan ve sigorta şirketinin sorumluluğu aralarındaki sözleşme gereğince sigortalıdan fazla olamayacağından davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebin reddinin gerektiğini, hasız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının adresinin yazılı olmadığını bu nedenle eksiklikliğin giderilmesi için yasal süresi içinde tamamlatılması aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, söz konusu kazanın oluşumuna davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, bu nedenle söz konusu davayı açması haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte fahiş tutarda talepte bulunduğunu, bu durumun davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, davacının da sunduğu belgelerden görüleceği üzere davacı bu davayla ileri sürdüğü taleplerinin büyük çoğunluğu … Sigorta firmasından tahsil ettiğini bu davadaki talebinin kötü niyetli olduğu, ancak aksi kabul halinde dahi tahsil edilen bu bedelin hesap edilecek masraftan mahsup edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle usulden ve esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı … tarafından davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, davalı … A.Ş. vekili tarafından 02/05/2019 tarihli dilekçesi ekinde sunulan poliçe ve ekli belgeler ile … şirketine ait bilgi ve belgeler, … Sigorta A.Ş’nin 15/05/2019 tarihli yazı cevabı, bilirkişi kök ve ek raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 10/10/2019 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişiler Makine Yüksek Müh. … ile Sigorta Uzmanı … tarafından hazırlanan 23/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Söz konusu kazanın oluşumunda, davalı … Sigorta A.Ş sigortalısı … plakalı kamyon ve sürücüsü … %75 oranında asli kusurlu olduğu, söz konusu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davacı …’un %25 oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı aracın pert/total olarak değerlendirilmiş olması durumunda gerçek hasar miktarının 14.662,50 Euro olduğu, … plakalı aracın onarımı durumunda gerçek hasar miktarının 13.952,15 Euro (MwSt/KDV dahil) hasar olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun araç başına maddi teminat limiti olan 33,000,00 TL ile sınırlı olduğu, diğer davalıların ise %75 kusur oranına göre 10.029,50 TL hasar bedeli ve 18.257,41 TL masraflar olmak üzere toplam 28.286,91 TL tazminatın ödenmesinden sorumlu oldukları, ancak; … plakalı aracın kasko sigortacısı … tarafından aracın hasar bedeli araç maliki olan davacıya ödenmiş olması halinde, kasko sigortacısının sigortalı aracın hasarına sebebiyet veren araç malikinden ve trafik sigortacısından rücuen talep etme hakkı olması nedeniyle, davacının aracının hasar ile ilgili olarak tazminat talep etme hakkının bulunmadığı, bu durumda ise diğer davalıların sadece 18.257,41 TL masraflarının ödenmesinin sorumlu oldukları, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 26/11/2020 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereği ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi Makine Yüksek Müh. … tarafından hazırlanan 01/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 23/01/2020 tarihli kök raporda belirtilen görüş ve kanaatlerine ilaveten … plakalı aracın pert/total olarak değerlendirildiği düşünüldüğünde, herhangi bir değer kaybı oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE:Dava, haksız fiil kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 25/06/2018 tarih … esas, …karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, mahkememize tevzi edilen iş bu dava dosyası TTK’nın 4/1-a. Maddesi uyarınca mutlak ticari dava olması nedeniyle yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu trafik kazasının 07/09/2017 tarihinde gerçekleşmiş olması ile davanın 30/05/2018 tarihinde açılmış olması dikkate alındığında KTK’nun 109/1. maddesindeki 2 yıllık sürenin dolmamış olması nedeniyle davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı definin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 07/09/2017 tarihli trafik kazasındaki tarafların kusur durumları, kazada davacıya ait …plakalı aracın hasar görmesi nedeniyle davacının karşılanmayan hasar bedeli zararı ve kaza nedeniyle yapmış olduğu masrafları davalılardan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
07/09/2017 tarihinde davalı …’nın sevk ve idaresi altındaki … plakalı kamyon ile geri geri menevra yaptığı esnada davacı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ yan kısmına çarptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 07/09/2017 trafik kazasında davalı …’nın KTK’nun 67/1-b. Maddesindeki geriye gitme kuralını ihlal ettiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ile tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı …’un ise KTK’nun 52/1-b. maddesindeki hızlarını yol ve trafik durumuna uydurmak kuralını ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama esnasında aldırılan davacı tarafça itiraz edilmeyen bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması dikkate alınarak itibar edilmiştir.
Mahkememizce hüküm kurmaya elverişli teknik husustaki bilirkişi heyeti kök ve ek raporu ile de tespit edildiği üzere davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle 13.952,15 Euro miktarında hasar meydana gelmiştir. Bu hasar miktarından KTK’nın 92/1-g. Maddesi uyarınca davacının trafik kazasındaki kusur oranı düşüldüğünde davacının davalılardan talep edebileceği gerçek zararı 10.464,11 Euro olarak tespit edilmiştir. Davacı vekilinin 16/07/2021 tarihli dilekçesi ile de sabit olduğu üzere davacıya kendi sigorta şirketi tarafından 11.902,50 Euro bedel ödenmiştir. Bu nedenle de davacının araç hasar bedeli nedeniyle karşılanmayan bir zararı söz konusu olmadığından bu kapsamda davalılardan maddi tazminat talep edemez. Dava dilekçesinde davacıların Almanya’ya dönmek için uçak bileti almaları nedeniyle karşılanmayan bu masraflarından dolayı da tazminat talebinde bulunulmuş ise de karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları A.6.k hükmü uyarınca davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olmayan dolaylı zarar mahiyetindeki 5.919,90 Euro bedelin dava dilekçesinin ek-3 olarak sunulan belgeye göre dava dışı … firması tarafından karşılanmış olması nedeniyle davacı tarafından geri bu dava dışı firmaya ödendiği belli olmayan masraf tutarlarının iş bu davada davalılardan maddi tazminat olarak talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacının sübuta ermeyen davasının reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 563,56 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 484,00 TL olmak üzere 1.047,56 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, artan 966,86 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6- A.A.Ü.T.’nin 13/4. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekille temsil ettiren davalılar … A.Ş ve …’ya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekili ve davalı … A.Ş. vekili ve davalı …’nın yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2022

Katip

Hakim