Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/850 E. 2019/1074 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/850 Esas
KARAR NO : 2019/1074

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2015
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/04/2018 tarih,… Esas ve… Karar sayılı görevsizlik ilamı ile Mahkememize gönderilen ve Mahkememizin … Esasına kaydı yapılan dosyanın Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Sigorta ettiren…A.ş. ve müvekkili … AŞ. arasında düzenlenen, …sayılı İnşaat Bütün Riskler sigorta poliçesi ile sigorta ettiren tarafın… adresinde bulunan şantiye sahasında meydana gelebilecek her türlü zararlara karşı teminat altına alındığını, Bahsi geçen ve teminat altına alınmış olan inşaat işinin tüm koruma, denetim ve koruma güvenlik hizmetleri davalı … Şti. tarafından sağlandığını, Bu koruma ve güvenlik hizmetine ait esaslar, sigorta ettiren ve davalı arasında imzalanmış olan taşeron sözleşmesi ile belirlendiğini, imzalanmış olan sözleşme gereği, inşaat mahallinde doğacak her türlü güvenlik ihlali sebebiyle ortaya çıkan zarardan davalı şirketin sorumlu olacağı, 29.08.2014 tarihinde, sigorta teminatı altında olan ve her türlü güvenlik önleminin davalı tarafından sağlandığı şantiye sahasında hırsızlık olayının meydana geldiğini, Olayın meydana gelmesinde davalı şirketin tam kusurlu olduğu ve davalı şirket çalışanlarının müvekkil şirket sigortalısına ait şantiye güvenliğini sağlarken gereken dikkat ve özeni göstermedikleri davalı şirket çalışanı …’ın beyanından anlaşıldığını, Meydana gelen hırsızlık olayında sigorta teminatı altında olan ve maddi değeri 10.811,00 TL olan inşaat malzemesi çalınarak zayi olduğunu ve hasar bedeli sigorta ettirene ödendiğini açıklayarak sigortalıya ödenmiş olan 10.811,00 TL tazminatın 24/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 12/07/2014 tarihinde sigorta teminatı altında olan her türlü güvenlik önleminin davalı tarafından sağlandığı şantiye sahasında hırsızlık olayının meydana geldiğini, davalı firmanın şantiyenin güvenliğini sağlarken dikkat ve özeni göstermediğinden meydana geldiğini, meydana gelen hırsızlık olayında sigorta teminatı altında olan ve maddi değeri 51.962,48.TL olan inşaat malzemesi çalınarak zayi olduğunu ve hasar bedeli sigorta ettirene ödenmiş olduğunu, yapılan ödeme nedeniyle müvekkilinin sigortalıya halef olmuş olduğunu, davalının hırsızlık sebebiyle doğmuş olan zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sigortalıya ödenmiş olan 51.592,00.TL tazminatın, 24/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davanın …A.Ş ye ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkil ile dava dışı sigorta ettiren arasında son olarak 07/01/2015 tarihli güvenlik sözleşmesi akdedildiğini, dava dışı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanan güvenlik hizmet sözleşmesinde görüldüğü üzere müvekkil şirketi bir çok şantiyede güvenlik hizmetini sağlamayı üstlendiğini, dava dışı şirket bünyesinde farklı pozisyonlarda hizmet sağlayan çok sayıda taşeron şirket bulunduğunu, taşeron şirketler bünyesinde çalışan çok sayıda işçi bulunduğunu, meydana gelen hırsızlık olaylarının bu kişeler tarafından gerçekleştirilmesi olasığının çok yüksek olduğunu, müvekkil şirketin güvenlik hizmeti sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkette çalışan bütün taşeron şirketlerin ve işçilerin tutum ve davranışlarından sorumlu tutulmasının beklenemeyeceğini, farklı şantiyelerde meydana gelen güvenlik zaafiyetleri konusunda önlem alınması açısından dava dışı şirketle sürekli görüşme halinde olmasına rağmen dava dışı şirketin bildirimler ile ilgili üzerine düşeni yapmadığını, müvekkil ile dava dışı şirket arasında imzalanan 22/12/2014 tarihli protokol uyarınca müvekkil şirket hizmet gördüğü şantiyelerde dava dışı şirketin zararını ödemeyi, bu ödemelirin hakedişlerden kesilmesini kabul ettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu, müvekkili ile dava dışı şirket arasında imzalanan 22/12/2014 tarihli protokol uyarınca müvekkili şirketin hizmet gördüğü şantiyelerde dava dışı şirketin zararını ödemeyi, bu ödemelerin hakedişlerden kesilmesini kabul etmiş olduğunu, müvekkili şirketin meydana gelen zararlar açısından herhangi bir kusur olduğunu kabul etmediklerini, ancak müvekkili ticari ahlak kuralları gereğince ve iyi niyet çerçevesinde meydana gelen zararları ödemeyi kabul ettiğini, bu nedenlerle davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle usulden reddine, aksi halde hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl ve birleşen davalar, rucüen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husular, asıl ve birleşen davalarda davacının sigortalısına ait işyerlerinde meydana gelen iki ayrı hırsızlık olayı nedeniyle, davacının sigortalısına poliçe kapsamında yaptığı ödemeler nedeniyle davalıdan rücuen tazminat alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyaları, soruşturma dosyaları celbedilmiş, davalı tanıkları dinlenilmiştir.
Davalı tanığı …; “… Şirketi bizim güvenlik şirketlerimizin bir parçasıdır, bir grubuz ben de şirketin genel müdürüyüm. Biz çalışma tekniğimizde, güvenliğini sağlayacağımız yerin keşfini yapar, güvenlik açığı olan yerleri belirleriz, elemanları biz belirleriz, İnşaat Şantiyesininde değişen duruma göre risk analizleri yapar, güvenlik adına eksiklikleri belirleriz, şantiye şefi bizim istediklerimizi yerine getirdikten sonra güvenlik sağlanmış oluyor, bir çok şantiye alanında güvenliği sağladık, hırsızlık olmadı. Söz konusu yerde kameralar kurulmadı, fiziki tedbirler ile ilgili yapılması gereken hususları bildirmemize rağmen hiç biri yerine getirilmedi, Mail olarak bildiriyoruz eksiklikleri, yazılı yolla göndermek istememize rağmen şantiye şefleri kabul etmiyor, sonuçta elektronik posta ile bu eksiklikleri bildiriyoruz. Eksiklikleri giderilmediği takdirde sözleşmeden geri çekilemiyoruz, sonuçta mevcut bir sözleşme var. Sözleşmeden dolayı güvenliği geriye çekemiyoruz. Sözleşmenin başında bu eksiklikler tespit edilemiyor, gelişen duruma göre şantiyenin güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz, eksiklikleri belirliyoruz. Şantiyenin içinde her hangi bir müdahale söz konusu değildir. Biz sadece kapıda güvenlik sağlıyoruz. Sonuçta giren malların irsaliyesi bize verilmiyor, içte ki hırsızlık olayını bilmiyoruz, bunu engellememiz söz konusu değildir. Sigorta şirketleri bir şantiyeye sigorta yaparken, güvenlik tedbirleri alınıp alınmadığı noktasında araştırma yapıyorlar mı , sonuçta güvenli olmayan bir şantiyenin daha doğrusu güvenliği iyi sağlanmayan bir şantiyenin sigorta şirkti açısından risktir. Şantiyeye girip çıkan araçların kayıtları ve kişilerin kayıtları bizim kontrolümüzdedir. Güvenilik personeli irsaliye faturasına göre giriş yapılmasını sağlıyor, sonuçta giren üründen şirket personeli sorumlu değildir. Dava dışı …nın işlerini devam ediyoruz, bizim …ya açtığımız sözleşmenin uygulanması ile ilgili her hangi bir dava yoktur. Hırsızlığın bizim edimlerimizden kaynaklanmadığını bilmemize rağmen , hak edişlerimizden bu olaylar ile ilgili kesinti yapıldı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …; “Ben… çalışıyordum 2014-2015 yıları arasında… yönetici olarak çalıştım. …da çalışmadım ancak bizim projeydi. …nın bir çok yerinde inşaatı vardı, … güvenliğini sağlığyordu bende çalışıyordum. …nın yöneticileri ile defalarca toplantı yapıldı. Güvenlik zafiyeti olan konular hakkında raporlar verildi. Bizim eksik gördüğümüz güvenlik hususları … tarafından giderilmediği için hırsızlıklar olmuştur. Benim gönderdiğim Mailler söz konusudur. … bu hırsızlıklar ile ilgili zarar miktarı çıkarması üzerine … ödemeler yaptı. Ben 9 ay çalıştım, …nın inşaatlarında 9 hırsızlık olmuştur. Diğer çalıştığımız şantiyelerde hırsızlık olmamıştır, onlar gerekli güvenlikleri alıyorlardı….nın Güvenlik önlemleri alınan şantiyelerinde hırsızlık olmamıştır. Hatta eksiklikler giderilmeyince ihtarname gönderdik. İhtarname sonucunda bir şey olmadı. Bariyer istedik, kamera istedik hiç biri temin edilmedi. Bariyer yerine tuğladan engeller konuyordu. Tuğladan örülmedikten sonra engel olmayacağı aşikardır. Anlaşma gereği güvenlik tedbirleri kendileri alıyorlardı. Biz personel ve fiziki güvenliği sağlıyorduk. Giriş Çıkış bizim sorumluluğumuzdaydı ; fakat inşaat alanı içinde başka giriş çıkışlar vardır. Kamere sistemi tesis edilmediği için sorun oluyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının iddiası davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen dosyada ön inceleme duruşmalarında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının 2017 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, tanık anlatımları, hasar dosyası, soruşturma evrakları, ödeme belgeleri ve tüm deliller tek tek değerlendirilmek suretiyle davacının rücuen tazminat alacağının varlığı ve miktarının tespiti amacıyla inşaat mühendisi, özel güvenlik uzmanı, sigorta uzmanı ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete bilirkişi incelemesi yaptrılmış, 04/07/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davalı …Şti.’nin; dava konusu, 11/07/2014 tarihinde … organize sanayi bölgesi 6 katlı toplam 15.443.96 m2’den oluşan… isimli inşaat alanının 2. Bodrum katında meydana gelen ve 28/08/2014 tarihinde …Konut ve Ticari Alan Anahtar Teslim inşaatında meydana gelen hırsızlık olaylarında % 100(yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacı şirketin ödediği 51.962,48-TL +10.811,50-TL olmak üzere toplam 62.773,98-TL’ lik hasar bedelinin davalı tarafından karşılanması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı … ile davalı arasında asıl ve birleşen davalara konu iki Çekmeköy ve İkitelli’de bulunan iki ayrı inşaat alanına ikişkin iki ayrı özel güvenlik sözleşmesi bulunduğu, davacının ise bu iki inşaat alanı için dava dışı şirket lehine iki ayrı inşaat bütün riskler sigorta poliçesi düzenlediği, dava dışı şirkete ait İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan “…” isimli inşaat alanının bodrum katında 11/07/2014 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği; yine dava dışı şirkete ait Çekmeköy’de bulunan Tillia Konut ve Ticari Alan Anahtar Teslim Projesi inşaat alanında 28/08/2014 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği, her iki inşaat alanının güvenlik işlerinden özel güvenlik sözleşmeleri gereği davalının sorumlu olduğu, dosyaya kazandırılan soruşturma ve hasar dosyaları kapsamı ve denetime açık ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi heyet raporu ile; her iki hırsızlık olayının araç yardımı ile gerçekleştiğinin, hıhırsızlığı gerçekleştirdiği tespit edilen şahısların inşaat sahasına sürgülü ve davalının çalışanlarında kontrol altında tutulan kapılardan girdiklerinin, davalı çalışanlarının araç ile inşaat sahasına giren hırsızlar üzerinde gerekli konrtolleri yapmadıklarının, hırsızların inşaat alanları içerisinde eylemlerini gerçekleştirdikten sonra aynı kapılardan çıkış yaptıklarının, böylece meydana gelen hırsızlık olayında, özel güvenlik sözleşmeleri gereği üzerine düşen edimi gereği gibi yerine getirmeyen davalı şirketin %100 oranında kusurlu olduğuun tespit ediliği, davacının sigortalısına asıl davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle toplam 51.962,48-TL; birleşen davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle ise 10.881,50-TL ödediği, her iki ödemenin borçtan mahsup suretiyle yapıldığı, y yapılan ödemelerin gerçek hasar tutarını yansıttığı, yaptığı ödemeler ile sigortalsının halefi olan davacının bu tutarları davalıdan rücuen tahsil edebileceği anlaşılmakla asıl ve birleşen davaların kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Asıl davanın KABULÜNE; 51.962,48-TL ‘ nin dava tarihinden itibaren işletilcek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada, karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.549,55-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 881,07-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.668,48-TL nın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yatırılan 881,07-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Asıl davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.555,12-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada; davacı tarafından yapılan 27,70 başvuru harcı, 145,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 172,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davanın KABULÜNE; 10.881,50-TL ‘ nin dava tarihinden itibaren işletilcek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davada, karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 743,31-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 184,63-TL ile nin mahsubu ile bakiye 558,68-TL nın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yatırılan 184,63-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Birleşen davada;Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davada; davacı tarafından yapılan 27,70 başvuru harcı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 314,40-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.342,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır