Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/819 E. 2022/158 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/819
KARAR NO : 2022/158

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkememizin … D.İş sayılı dosyasında borçlular aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, davalı bankadan bir adet teminat mektubu alınarak Mahkememizin … D.İş sayılı dosyasına sunulduğunu, bahsi geçen teminat mektubunun müvekkili şirketin haksız çıkması halinde aleyhine ihtiyati haciz/tedbir kararı alınan ve 3.şahısların uğrayacakları zararlara karşı verildiğini, ihtiyati haciz kararının … 12. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, icra dosyasına konu borca borçlular tarafından itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, icra takibinin kesinleşmesinin akabinde teminat mektubunun iadesi için talepte bulunulduğunu ve mektubun kendilerine iadesine karar verildiğini, 05/03/2007 tarihinde teminat mektubunun davalı bankaya iade edildiğini fakat davalı bankanın teminat mektubunu kaybettiğini ve kaybettiği teminat mektubu nedeniyle müvekkilinden haksızca komisyon tahakkuk ettirdiğini, davalı bankanın, teminat mektubunun iade edilmesine rağmen 05/03/2007 tarihinden bu yana müvekkili firmadan haksızca komisyon aldığını, durumun düzeltilmesinin davalı bankadan talep edildiğini, davalı banka tarafından müvekkili firmadan yeniden bir derkenar istenildiğini, bunun üzerine 11/07/2008 tarihinde ihtiyati haciz kararını veren Mahkememizden bir derkenar daha alınarak davalı bankaya sunulduğunu, derkenara rağmen davalı bankaca teminat mektubunun kaydının kapatılmadığını, çeşitli bahaneler üretildiğini, mektup bilgilerinin davalı bankaca sisteme yanlış girildiğini, teminat mektubunun Mahkememizin 11/07/2018 tarihli derkenara ile hükümsüz kaldığını, davalı bankanın haksız komisyon alabilmek için yasal olmayan bahaneler ürettiğini iddia ve beyan ederek davanın kabulü ile davalı bankadan alınarak Mahkememizin …D.İş sayılı dosyasına taraflarınca sunulan 6.600,00.-TL değerindeki kesin ve süresiz teminat mektubunun hükümsüzlüğüne, hükümsüzlüğü talep edilen teminat mektubundan ötürü müvekkili aleyhine doğmuş veya doğabilecek teminat mektup komisyonu ve sair alacakların iptaline, müvekkili firmanın borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu teminat mektubunun banka kayıtlarından çıkartılması gerektiğine dair davacının talebinin tespit değil eda hükmünde olduğunu, davacı tarafın konusuz kaldığı iddiası ile teminat mektuplarının banka kayıtlarından çıkartılması gerektiğinin tespitine ilişkin talebinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, teslim olunan kurum, kişi, mercii ya da taraflarında kaybolmuş olmasının, teminat mektuplarının kesin ve süresiz olarak tanzim edilmiş olmaları itibari ile de müvekkili bankanın teminat mektubundan kaynaklı riskini sona erdirmediğini, davacının basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğini, özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, taraflarına teminat mektubunun iade edildiğine dair bir evrak bulunmadığını, sorumluluğun müvekkili bankaya yüklenmesine hukuken imkan olmadığını, davacının açmış olduğu davanın hakkın kötüye kullanımı olduğunu, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen davacının bu tutumuna rağmen, açtığı davasınında iyi niyet iddiasından söz edilemeyeceğini iddia ve beyan ederek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, Mahkememizin …D.İş sayılı dosyası, … 12. İcra Dairesi’nin…Esas sayılı dosyası, …Bankası A.Ş. … Şubesi’nin 16/10/2019 tarihli cevabi yazısı ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verilmiş, Bankacı Bilirkişi … tarafından Mahkememize sunulan 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davaya konu teminat mektubunun davalı banka kayıtlarından çıkartılması ve davacı şirket riskinden düşürülmesi bakımından, teminat mektubu aslının fiili olarak iadesi veya doğrudan bir Mahkeme kararı ya da muhatap tarafından açık olarak ibrasının gerektiğini, bu anlamda iadeye ilişkin somut bir belge sunulmadığı ve muhatap tarafından açık bir ibra verilmediği, bu nedenlerle teminat mektubunun riskten düşülmediği, dolayısıyla mektup komisyonu tahakkuku ve tahsilinin haklı olduğu, teminat mektubunun kayıtlarından terkininin ve komisyon tahakkukunun açıklanan işlemlerden biri ile sonlandırılabileceği, Mahkemece derkenar verilerek teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ve buna dayalı olarak teminat mektubunun kayıtlardan çıkartılmaması/çıkartılması ve tahsil edilen komisyonun iade edilmemesi/edilmesine ilişkin nihai değerlendirmenin Mahkememize ait olduğu, teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ve kayıtlardan çıkartılması yönünde karar verilmesi halinde 05/03/2007 tarihinden sonra tahsil edilen mektup komisyonlarının Merkez Bankası Avans Faizi ile birlikte iadesinin istenebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, teminat mektubu ve bu kapsamda doğan alacaklardan dolayı İİK’nun 72/1. Maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde mahkememizin…Değişik İş sayılı dosyası için verilen 6.600,00 TL tutarlı davalı banka tarafından verilen teminat mektubunun takibin kesinleşmesi nedeniyle derkenar ile tekrar iade alındığı ve davalı bankaya iade edildiği ancak bankaca sonradan teminat mektubunun iade edilmediğinden bahisle davacı tarafa bildirim yapıldığı belirtilerek teminat mektubu ve bu kapsamda doğan alacaklardan dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istenilmektedir.
Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararı kapsamındaki teminat mektubunun davacı tarafa iade edildiği davacı tarafın kabulündedir. Davacı taraf ile davalı taraf arasındaki ilk uyuşmazlık konusu husus teminat mektubunun davacı tarafça mahkemeden teslim alınmasından sonra davalı bankaya iade edilip edilmediği noktasındadır. Davacı taraf davalı bankaya teminat mektubunun iade edildiğine dair yazılı herhangi bir belge ve kayıt sunamamıştır. Bu hususta tanık dinletmiş ise de tanık bilgisi de görgüsü her türlü şüpheden uzak, açık, kesin ve ayrıntılı itibar edilecek bir beyan değildir. Davalı tanığı da davacı iddiasını doğrulamamıştır. Zaten HMK’nun 200. Maddesi uyarınca bu hususu tanıkla ispatı mümkün değildir. Davacı taraf bu teminat mektubunun suretini sunamadığı gibi açıkça miktarı dışında ayırt edici bilgilerini dahi sunamamıştır. Davacı tarafın 6.600,00 TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun hükümsüzlüğüne dair talebinin sübuta ermediği ve bu haliyle davalı bankadan tarafından teslim alındığının ispatlanmadığı ve dosya kapsamı itibariyle davacı nezdindeyken kaybolduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle de davacı tarafın 6.600,00 TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun hükümsüzlüğüne dair talebinin reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasında; Davacı vekilinin, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmının (2) nolu bendinde “…teminat mektubundan ötürü doğmuş ve ya doğabilecek teminat mektup komisyonu ve sair alacakların iptaline karar verilmesini ve müvekkil firmanın borçlu olmadığının tespitini,” talep ettiği ancak bu eda davasına yönelik talebini açıklamadığı anlaşılmakla dava tarihi itibariyle iptalini ve borçlu olmadığının tespitini talep ettiği alacakları miktar ve işlem bazında ayırt edici bilgileri ile birlikte açıkça bildirmesi için davacı vekiline HMK’nun 119/1-ğ. maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde beyanda bulunulmaması halinde bu talebi yönünden HMK’nun 119/2. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği davacı vekiline duruşma esnasında ihtar edilmiştir. Davacı vekilince bu hususta herhangi bir bildirim yapılmamış, davalı bankaya bu konuda müzekkere yazılması talep edilmiş ise de, Mahkememizin 18/11/2021 tarihli celsesi (2) numaralı ara kararının açık olması ve bu konuda açıklama yapma yükümlülüğünün HMK’nun 119/1-ğ. Maddesi uyarınca davacı tarafta olması ve davalı taraftan bu konu bir beyan ve bilginin getirtilmesine gerek bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin 20/11/2021 tarihli dilekçesindeki davalı bankaya müzekkere yazılması talebinin reddine dair 03/03/2022 tarihli celse de karar verilmiştir. Davacı tarafın teminat mektubundan ötürü doğmuş ve ya doğabilecek teminat mektup komisyonu ve sair alacakların iptaline karar verilmesini ve müvekkil firmanın borçlu olmadığının tespitine yönelik talebi yönünden açık bir şekilde talep sonucunu bildirmediği bu eda davasına yönelik talebini açıklamadığı dava tarihi itibariyle iptalini ve borçlu olmadığının tespitini talep ettiği alacaklarını miktar ve işlem bazında ayırt edici bilgileri ile birlikte açıkça bildirmediği, bu şekilde bu yönden esastan hüküm kurulacak bir talebin dahi bulunmadığı kanaatine varılmakla HMK’nun 119/1-ğ. ve 119/2. maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacı tarafın 6.600,00 TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubunun hükümsüzlüğüne dair talebinin reddine,
2-Davacı tarafın teminat mektubundan ötürü doğmuş ve ya doğabilecek teminat mektup komisyonu ve sair alacakların iptaline karar verilmesini ve müvekkil firmanın borçlu olmadığının tespitine yönelik talebi yönünden HMK’nun 119/1-ğ. ve 119/2. maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 112,71.-TL (35,90.-TL + 76,81.-TL) harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 32,01 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*