Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/813 E. 2020/135 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/813 Esas
KARAR NO : 2020/135

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı borçlu yanların, takip dayanağı faturaları ödememesi üzerine, aleyhine icra takibi yapıldığını, davalılar alacaklarının tahsilini geciktirmek amacıyla, mesnetsiz gerekçelerle, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz etmiş, borçlu olmadığını beyan ederek takibi durmasını sağladığını, davalıların borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının soyut, gerçek dışı ve dayanaksız beyanlar olduğunu, şirket ortağı ve yöneticilerinin TTK 553 ve devamı maddeleri uyarınca sorumluluğu bulunduğunu, davalı yanlar ile müvekkili şirket arasında ilişki sözleşmeden kaynaklı olduğunu, para alacağının iadesi söz konusu olduğundan davacı müvekkili şirketin ikametgahı mahkemesi de davaya bakmaya yetkili olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin ikametgahı Mahkemeleri İstanbul Mahkemelerinde açtıklarını, itirazdan sonraki safahatta yapılan ödemeler de dikkate alınarak ve icra müdürlüğünce kapak hesabında dikkate alınmak üzere; itirazı öğrenilmesinden sonra yasal sürede takibe haksız itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, alacağınızın tahsili yanında icra tazminatı ve masraf ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı yanın icra takibine ilişkin borca itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, icra takibinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsiline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağının teminen borçlunun taşınmaz, taşınırları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkillerinden … “… Tic. Ltd. Şti’nin yetkili temsilcisi olduğunu, Türk Ticaret Kanunu Md. 602 Limited Şirket Ortaklarının sorumluluğunu belirttiğini, iş bu maddeye göre ” Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumlu olduğunu sorumludur” denilmektedir. İşbu sebeple davacı tarafından müvekkil …na aleyhine karşı açılmış bu davada husumet itirazlarının bulunduğunu, işbu sebeple davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin … Ticaret Odasına 26/07/2004 tarihinde kuruluş kaydı yaptırıldığını, şirket merkezinin haricinde şubesi bulunmayan müvekkil şirket yaptığı adres değişikliklerini de Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine bildirdiğini, davacı şirket tarafından … 8. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine haksız bir şekilde icra takibi başlatılmış olduğunu müvekkili tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davacı şirket tarafından açılan işbu davanın hukuka ve gerçeğe aykırı olması sebebiyle reddinin gerektiğini, müvekkili şirket 26/07/2004 tarihinde kurulmuş ve günümüze kadar başka şube açılışı gerçekleştirmediğini, davacı “…) adresinde “…” abone numarası ile “12/01/2009” tarihinde abonelik başlattığını bu aboneliği “11/04/2009” tarihinde sona erdirdiğini, ve bu dönemler içerisinde ödenmemiş elektrik borcu olduğunu iddia ederek müvekkil aleyhine 21/12/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı müvekkilinin aleyhine ihtiyati haciz talep ettiğini ve işbu talebin reddinin gerektiğini, müvekkilleri ile davacı arasında işbu adres ve abonelik ile ilgili imzalanmış herhangi bir elektrik aboneliği başvurusu ve sözleşmesi bulunmadığını, başlatılmış olan icra takibindeki alacağın bulunduğuna yönelik herhangi bir delil davacı tarafından ileri sürülmediği gibi sadece soyut kavramlar üzerinden iddialarını sürdürdüğünü, işbu sebeple davacının huzurda açtığı itirazın iptali davasının reddinin gerektiğini, müvekkili … yönünden husumet itirazlarının kabul edilmesini ve davacının %20 kötüniyet tazminatına, yargılama masraflarının davacı tarafa bırakılmasına ve AAÜT ‘ye göre lehlerine avukatlık ücretine hükmedilmesine, müvekkil şirket aleyhinde başlatılmış olan işbu itirazın iptali davasının reddedilmesini davacının %20 kötüniyet tazminatına, yargılama masraflarının davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; … 8. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlular aleyhine kaçak elektrik kullanımı nedeni ile ödenmeyen alacağının tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçlulara ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlular ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; kaçak elektrik enerji kullanıma ( haksız fiil ) dair davalıların takip dosyasındaki itirazının iptaline, alacağın varlığına, varsa miktarına ilişkindir.
İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. … 8. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası incelenmiştir. Bilirkişi Elektrik- Elektronik Mühendisi Mustafa … ve SMMM … tarafından düzenlenen 25/09/2019 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. Dava konusu çekişmenin haksız fiil niteliğinde bulunan kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeline dair olduğu Hakimce kanun çerçevesinde yapılan değerlendirmeden anlaşılmış olup haksız fiilin tüm unsurlarının kümülatif arandığına dikkat edilmiştir. Haksız fiilin unsurları; haksız/ hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağıdır. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü karşısında ve taraflar arasındaki ticari ilişkiye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin (kaçak elektrik enerjisi kullanımı haksız fiil)değerlendirilmesi sonucunda hüküm tesis edilmiştir. Dava konusu asıl alacak bedeli; 11/04/2009 tarihinde davalı … Ltd. Şti tarafından … adresinde sayaçsız kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle düzenlenen …. seri nolu tutanak doğrultusunda tahakkuk ettirilen 1.137,46 TL tutarındaki kaçak elektrik tüketim faturasıdır. Tutanak kayıtlarına çalışanın “Burayı yeni kiraladık, sözleşme pazartesi günü yapılacak” şeklindeki beyanı geçtiği, tutanak kayıtlarına geçen … Vergi Dairesinin … vergi sicil numarasının davalı şirkete ait olduğu … Vergi Dairesinin 22/04/2019 tarihli yazı içeriğinden anlaşılmaktadır. Dava konusu tutanak döneminde mevzuata aykırı bir şekilde hiç ölçülmeden elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir bu durum Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 gereğincedir, tüketilen elektriğin kaçak elektrik tüketimi sayılacağı, davalı adına tahakkuk ettirilen toplam 1.137,46 TL tutarındaki kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, takibin 1.137,46 TL asıl alacak ; 1.785,57 TL gecikme avans faizi, 321,40 TL avans faiz KDV ‘si olmak üzere toplam 3.244,43 TL tutar üzerinden davalı …Tic. Ltd. Şti ve şirket müdürü … adına devam edilmesi gerektiği teknik rapordan anlaşılmıştır. Kaçak kullanım ”haksız fiil” niteliğinde olduğundan davacı tarafın zararına olan fiilden yani kaçak elektrik kullanımından; davalı şirket lehine elektrik enerjisi kullanımında gerçek kişi şirket yetkilisi müdür de şirketin icra organı olup şahsen müştereken- müteselsilen sorumludur, bu durum kanunen değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki bağlamında haksız fiil niteliğinde olan kaçak fiili kullanıma dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalı tarafın kaçak elektrik kullanımı nedeni ile davacı tarafa aşağıda hükümde belirlendiği üzere borçlu olduğu, aksine ilişkin veya ödemeye dair bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Aksine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Faturalar yasal olarak geçerli olup iade vb. işleme tabi tutulmamıştır. Zamanında ödenmeyen borçlar için dava konusu ödenmeyen 11.04.2009 tarihli fatura akabinde 1.137,46 TL asıl alacak + 1,785,57 TL gecikme faizi + 321,40 TL KDV ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile takip tarihinden ödeme tarihine dek yıllık %16,80 oranında gecikme faizi ve %18’i KDV üzerinden takibe devam edilmesi gerektiği taktir edilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafın özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı, davacının fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile;… 8. İcra Dairesinin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın “1.137,46 TL asıl alacak + 1,785,57 Tl gecikme faizi + 321,40 TL KDV ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile takip tarihinden ödeme tarihine dek yıllık %16,80 oranında gecikme faizi ve %18’i KDV üzerinden” iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 648,89 TL tazminata hükmolunmasına davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 221,63-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 55,44 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 166,19 TL daha harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 55,44 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.125,85TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.124,86 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan bakiye 0,99 TL sinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.244,43 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 1,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır