Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/812 E. 2021/192 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/812 Esas
KARAR NO:2021/192

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :29/08/2018
KARAR TARİHİ 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalının, müvekkili hakkında ….İcra Müdürlüğünün … Esas (Yeni … Esas) sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlattıklarını, icra dosyasına sunulan 30/05/2010 – 30/06/2010 – 30/07/2010 – 30/08/2010 – 30/09/2010 – 30/10/2010 – 30/11/2010 – 30/12/2010 ödeme tarihli her biri 2.850,00-TL bedelli sekiz adet senedin müvekkili tarafından imzalanmadığını, müvekkilinin kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle … Bankası … Şubesinde işlem yapıldığını, söz konusu sekiz adet senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, icra takibi neticesinde müvekkilinin … plaka sayılı aracına haciz işlemi yapıldığını, hak mahrumiyetinin kaldırılmasını talep ettiklerini, haciz işleminin yanı sıra müvekkilinin banka hesaplarına da konulan blokenin kaldırılmasını talep ettiklerini, haksız takip nedeniyle kişilik hakları ihlal edilen müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için 100.000,00-TL manevi tazminat talep ettiklerini, öncelikle kötü niyetle açılan takibin durdurulması ile takibin iptaline, müvekkilinin davalı/alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı firma ile müvekkil Banka’ya dava konusu edilen bonolar tahsil cirosu ile devredildiğinden, böyle bir ciro ile senedin hamili olan Bankaya karşı, sadece ciro eden hak sahibinin temsilcisi durumunda olduğundan, senedi tahsil cirosu ile elinde bulunduran kişiye karşı dava açılamayacağını, bu sebeple taraf sıfatı olmayan müvekkili Bankaya karşı açılmış işbu davanın, öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiklerini, dava konusu yapılan, davacının keşidecisi olduğu;
•05/11/2009 tanzim ve 30/05/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/06/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/07/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/08/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/09/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/10/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/11/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı,
•05/11/2009 tanzim ve 30/12/2010 vade tarihli 2.850,00 TL miktarlı, bonolar tahsil cirosu ile müvekkili bankaya teslim edildiğini, davacının müvekkil Bankaya karşı dava konusu iddiasını ileri sürebilmesi için müvekkil Bankanın kötüniyetli olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu, senet borçlusu ile Banka arasında doğrudan bir ticari ilişki mevcut olmaması, müvekkil Bankanın iyiniyetli olması hususları ve kambiyo senetlerindeki “mücerretlik ve imzaların bağımsızlığı” ilkeleri birlikte değerlendirildiğinde müvekkil Banka yönünden kötüniyetten bahsetmenin mümkün olmadığını beyanla davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, bu kabul edilmezse, müvekkili Bankanın işlemlerinin yasa ve iyiniyet kurallarına uygun olduğundan hukuki bir dayanaktan yoksun davacının tüm taleplerinin ve davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı, bonolar altındaki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı, haksız takip ve haciz iddiası kapsamında davacının manevi zararının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
….İcra Müdürlüğünün … Esas (Yeni … Esas) sayılı takip dosyası kapsamından davalı …Ş’nin takibe konu her biri 05/11/2009 keşide tarihli, 30/05/2010 – 30/06/2010 – 30/07/2010 – 30/08/2010 – 30/09/2010 – 30/10/2010 – 30/11/2010 – 30/12/2010 vade tarihli ve 2.850,00-TL bedelli senetlere dayalı olarak toplam 26.857,62-TL alacağın ödetilmesi istemiyle davacı ve dava dışı … Ltd. Şti hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ….İcra Müdürlüğünün … Esas (Yeni … Esas) sayılı dosyası ve senetlerin asılları celp edilmiş, davacının ıslak imza ve yazı örnekleri alınarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizin 28/01/2019 tarihli duruşmasının 10 numaralı ara kararı ile; “Davacı vekilinin takibin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin tedbir yolu ile durdurulmasına İİK’nun 72/3 fıkrası kapsamında yasal olanak bulunmadığından Reddine, Mahkemece netice-i talepten azına hükmedilebileceğinden İİK’nun 72/3 fıkrası uyarınca 26/857,17-TL nin %15 i oranında teminat mukabilinde icra veznesine yatırılan paranın tedbiren alacaklıya ödenmemesine,” dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
Adli Tıp Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından tanzim edilen 22/12/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda; lup, beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü (scanner) tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; inceleme konusu belgelerde …’a atfen atılmış imzalar ile …’ın mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; karşılaştırma imzaları varyasyonlar gösterdiği, başlangıç hareketlerinde benzerlikler, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgelerde … adına atfen atılmış imzaların elde mevcut …’ın imzalarına benzerlik göstermediği dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; dava konusu tamamı 05/11/2009 keşide tarihli, her biri 2.850,00-TL bedelli ve 30/05/2010, 30/06/2010, 30/07/2010, 30/08/2010, 30/09/2010, 30/10/2010, 30/11/2010 ve 30/12/2010 vade tarihli toplam 8 adet bononun üzerinde, davacı … adına atılmış iki ayrı imza bulunduğu, davalının hem dava dışı … Ltd. Şti hem de davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatığı, davalının davacıya karşı davaya ve takibe konu olan bonoların keşidecisi sıfatı ile takip başlattığının anlaşıldığı, öte yandan mahkememizce yaptırılan imza incelemesi sonucu dava konusu bonolar altındaki iki imzanın da davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, imza sahteliğinin mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebileceği, dava konusu bonolar üzerindeki imza kendisine ait olmayan davacının keşideci sıfatı ile sorumlu tutulamayacağı, bu nedenle davacının dava konusu bonolar nedeniyle davalıya karşı borçlu olmadığı mahkememizce sabit görülmekle; davanın kabulüne, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … Yeni Esas (Eski Esas: …) sayılı takibine dayanak lehtarı …. San. Ltd. Şti., keşidecisi …, tamamı 05/11/2009 keşide tarihli, her biri 2.850,00-TL bedelli ve 30/05/2010, 30/06/2010, 30/07/2010, 30/08/2010, 30/09/2010, 30/10/2010, 30/11/2010 ve 30/12/2010 vade tarihli toplam 8 adet senetten ve bu senetlere dayalı başlatılan takipten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispatlanamadığından davacının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminatı istemi yönünden ise; Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için ise davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işleminin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Bu nedenle, davacı davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığını ispat edemediğinden ayrıca TBK md.49 yasal şartları oluşmadığından davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … Yeni Esas (Eski Esas: …) sayılı takibine dayanak lehtarı …. San. Ltd. Şti., keşidecisi …, tamamı 05/11/2009 keşide tarihli, her biri 2.850,00-TL bedelli ve 30/05/2010, 30/06/2010, 30/07/2010, 30/08/2010, 30/09/2010, 30/10/2010, 30/11/2010 ve 30/12/2010 vade tarihli toplam 8 adet senetten ve bu senetlere dayalı başlatılan takipten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine,
3-Davacının manevi tazminat isteminin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.834,64-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, dava açılırken peşin olarak alınan 458,67-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 1.375,97-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2 ve 10/4. maddesi uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 950,00-TL bilirkişi raporu, 163,50-TL posta masrafı, 458,67-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.608,07-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip …

Hakim …