Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/782 E. 2021/164 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/782 Esas
KARAR NO : 2021/164

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 25/07/2017 tarihli Servis Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme çerçevesinde … ve… plakalı araçların onarımının davalı şirket tarafından eksik şekilde yapıldığını, işbu araçların tekrar onarımının yapılması gerektiğini, eksik yapılan onarımın tamamlanması nedeniyle ortaya çıkan masrafın ödenmesi için müvekkili şirketin davalıya defalarca sözlü ve yazılı uyarılarda bulunduğunu ancak cari borç ve sözleşmesel alacakların davalı tarafından ödenmediğini, icra takibinin ekinde olan 31/05/2018 tarihli cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere davalıların müvekkil şirket ile imzaladıkları servis sözleşmesine göre ödemeleri gereken ancak ödenmeyen cari bedel, vade farkı ve ferilerinin söz konusu olduğunu, bu sebeple davalılara 10/05/2018 tarihinde … 43.Noterliği aracılığı ile … Yevmiye No’lu ihtarname ile bildirimde bulunulduğunu, ancak davalının her türlü sözlü ve yazılı uyarılara rağmen cari borçlarını ödememesi üzerine … 3.İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası kapsamında şimdilik 8.697,13-TL ana para alacağı, şimdilik 13,94-TL geçmiş gün faizi ile şimdilik 340,06-TL vade farkı ve tüm fer’ilerine ilişkin olarak toplam 9.051,13-TL asıl alacağa ve tüm fer’ileri üzerinden 16/07/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, … ve … plakalı araçların onarımının anılan sözleşme hükümlerine aykırı olarak yerine getirildiğinin tespit edildiğini ve müvekkil şirketçe haklı olarak yeniden onarılmaya ilişkin doğan masrafların davalı şirkete rücu edildiğini, sözleşme hükmüne göre davalının fatura borcunun yanında vade farkından ve gecikme faizinden de sorumlu olduğunu, bu nedenle davalıların üzerine kayıtlı araç ile UYAP sorguları yapılarak üzerlerine kayıtlı olduğu anlaşılacak menkul ve gayrimenkul malları, 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, borçluların icra takibine yaptığı itirazın davada talep edilen fazlaya dair hakları ve ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik; cari bakiye için şimdilik 11.875,85-TL ana para alacağı, şimdilik 284,87 TL geçmiş gün faizi ile şimdilik 5.551,42 € + KDV erken iade bedeli ve tüm fer’ilerine ilişkin olarak toplam 12.160,72 TL + 5.551,42 € + KDV üzerinden hesaplanan asıl alacağa, vade farkı, sözleşmesel faiz ve tüm fer’ileri karşı itirazın iptaline, takibin bu bedel ile işleyecek faizi üzerinden devamına ve davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirketin araçların bakım ve onarımını yapan, araç servis hizmeti sunan şirket konumunda olduğunu, müvekkili şirketin yapmış olduğu işlerin karşılığında davacı şirkete fatura düzenlediğini ve alacaklı hale geldiğini, taraflar arasında 02/04/2018 tarihinden sonra hiçbir ticari ilişki yapılmadığını, davacı şirkete … 19.Noterliği’nin … yevmiye numarasına kayıtlı … tarihli ihtarname gönderildiğini, davacı şirketin müvekkil şirketten hizmet alan konumunda bulunduğunu, müvekkili şirkete teslim edilmemiş, müvekkil şirket kayıtlarında bulunmayan Mart ve Nisan tarihli yani borç ikrarında bulunmuş olduğu tarih öncesi faturaları dayanak göstererek alacaklı olduğunu iddia etmesinin dayanaksız olduğunu, davacı şirketin araçlarının onarılıp kendilerine eksiksiz teslim edilmesi sonrası hiçbir haklı nedeni olmadan mutabakat olmadan, dayanaksız şekilde eksik onarım adı altında müvekkil şirket aleyhine fatura düzenlediğini, müvekkil şirket ile davacı şirket arasındaki sözleşmeye göre eksik işlerin başkaca servislere onarımının yaptırılıp müvekkil şirkete rücu edilebilmesi için bu durumun müvekkil şirkete bildiriminin yapılması ve onayının alınmasının gerektiğini, davacı şirketin müvekkil şirket tarafından … 22.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası üzerinden aleyhlerine başlatılan icra takibi sonrası dayanağı olmayan faturalar düzenleyip fıktif/kurmaca alacak oluşturma çabasına girdiğini beyanla davacı şirket tarafından açılan haksız davanın reddine, davacı şirket aleyhine talep edilen haksız alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının dava konusu servis sözleşmesi, protokol ve bu sözleşmeye dayanılarak düzenlediği iddia olunan ve eksik onarım bedeli açıklamalı faturalar nedeniyle davalıdan alacağının(asıl alacak, vade farkı ve gecikme faizi) varlığı ve miktarı, davalının borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … 22.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyaları celbedilerek dosya arasına alınmış, Taraf şirketlerin İTO kayıtları dosya arasına alınmış, taraf şirketlerin 2018 yılı Mart ve Nisan aylarına ilişkin BA-BS formları celbedilerek dosya arasına alınmış, dosya içeriği deliller ve taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor alınmıştır.
… 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında 16/07/2018 tarihinde toplam 9.051,68-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 22.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından ise; bu sefer davalı tarafın davacı hakkında 22/03/2018 tarihinde toplam 178.938,42-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davacının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. Dosyamız davacısının 02/04/2018 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ödeme emrindeki borcun tamamından sorumlu olmayıp borca kısmi olarak itiraz ettiklerini, alacaklıdan alınan hizmet uyarınca kesilen 19/12/2017 tarihli, 5.487,00-TL tutarındaki fatura üzerinden müvekkil şirketin alacağı mahsup edildiği, buna göre müvekkil şirketin bakiye borcunun 4.775,96-TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizin 15/04/2019 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı gereğince; ”Davacı vekiline, takibe dayanak yapıldığı anlaşılan 06/04/2018 tarihli 1.310,06-TL bedelli, 15/03/2018 tarihli 7.083,55-TL bedelli faturaların davalıya ihtarnameden önce tebliğ edildiğine ilişkin delillerini sunması, eksik onarım açıklamalı bu faturaların dayanağının ne olduğunu açıklaması ve dayanağını teşkil eden delillerini sunması ve 10/05/2018 tarihli ihtarnamenin tebliğ şerhini sunması için iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadaki delillere göre karar verileceğinin ihtarına (ihtar edildi)” süre verildiği, davacı vekilinin 25/04/2019 tarihli dilekçesi ile bu ara karara ilişkin beyanda bulunduğu, ihtarnamenin tebliğ şerhini sunduğu, fatura örneklerini sunduğu, faturanın dayanağı ile de ilgili açıklamada bulunduğu ancak dayanak belge sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 10/10/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı gereğince; ”Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için (”davacının dava konusu servis sözleşmesi, protokol ve bu sözleşmeye dayanılarak düzenlediği iddia olunan ve eksik onarım bedeli açıklamalı faturalar nedeniyle davalıdan alacağının(asıl alacak, vade farkı ve gecikme faizi) varlığı ve miktarı, davalının borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığının)” tespiti için tüm dosya kapsamı ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM bilirkişi … tarafından tanzim edilen 08/06/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraf şirketlerin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları, davacı şirket ile davalı şirket defterlerinin birbiri ile uyumlu olmadığı, davacı şirket defterlerinde davalı şirket defterlerinde görülen birçok hareketin görülmediği, yine aynı şekilde davalı şirket defterlerinde de davacı şirket defterlerinde görülen birçok hareketin görülmediğinin tespit edildiğini, davacı şirket defterlerine göre davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 8.697,13-TL alacaklı olduğu, davalı şirket defterlerine göre ise davalı şirketin davacı şirketten takip tarihi itibariyle 66.028,29-TL alacaklı olduğu, davaya konu faturaların davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı ve beyan sınırını geçen faturanın Bs Formunda beyan edildiği, davaya konu faturaların kabul edilmemesi sebebiyle davalı defterlerinde tabii olarak yer almadığı, Mahkemenin görüşünün davacı tarafın düzenlemiş olduğu davaya konu faturaların kabulü ve itirazın iptali olması halinde; yine takdiri Sayın Mahkemenizde olmak üzere 8.697,13-TL asıl alacak tutarına 278,40-TL temerrüt faizi işlediği ve davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olacağı kanaati bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının taraflar arasında akdedilen 21/09/2017 tarihli servis sözleşmesi ve servis sözleşmesi protokolü kapsamında davaya konu … ve … plakalı araçların onarımının davalı şirket tarafından eksik şekilde yapıldığı, işbu araçların tekrar onarımının yapılması gerektiği, eksik yapılan onarımın tamamlanması nedeniyle ortaya çıkan masrafın tahsili amacıyla davalı hakkında davaya konu icra takibini başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurması neticesinde icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali amacıyla eldeki davayı açtığı, davalının ise davacı şirketin müvekkili şirketten hizmet alan konumunda bulunduğu, müvekkili şirketin yapmış olduğu işlerin karşılığında davacı şirkete fatura düzenlediği ve alacaklı hale geldiği, taraflar arasında 02/04/2018 tarihinden sonra hiçbir ticari ilişki yapılmadığı, bu nedenle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte taraflar arasında 21/09/2017 tarihli servis sözleşmesi ve servis sözleşmesi protokolünün imzalandığı, hizmeti verecek olan servisin davalı şirket, hizmeti alacak olan servisin davacı şirket olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının dava konusu servis sözleşmesi, protokol ve bu sözleşmeye dayanılarak düzenlediği iddia olunan ve eksik onarım bedeli açıklamalı faturalar nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, davalının borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen 21/09/2017 tarihli Servis Sözleşmesi’nin ”Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 3.maddesinin 1.bendi: ”Servis, bu sözleşme kapsamında yapılacak işlerde araç üreticisi firmanın hazırladığı bakım onarım prosedürüne (genel şartlar, parça ve işçilik garantisi ve müşteri hakları vs.) uyacağını taahhüt etmektedir.”, aynı maddenin 7.bendi: ”Servis, teslim aldığı araçların bakım ve onarımını LeasePlan tarafından telefon vasıtası ile verilen LPTR onay koduna uygun olarak gerçekleştirecektir. Servis, verilen hizmetin onay koduna uygun olduğunu ispatla mükelleftir. Servis, LPTR onay koduna uygun olmayan herhangi bir işlemin bedelinin LeasePlan’dan talep edilemeyeceğini, edilmesi durumunda da LeasePlan’ın ödeme yapmayacağını peşinen kabul eder. Onay verilmeyen bir bakım/onarım nedeniyle ya da bu işlem sırasında araca veya üçüncü kişilere zarar gelmesi durumunda Servis, bundan kusuru aranmaksızın sorumlu olacağını kabul ve beyan eder. Servis, garantili onarım yapmak ve yaptığı işlemlerde sürücülerin can ve sürüş güvenliğini gözetmek ile mesuldür. Onarımın ayıplı olarak yapılması halinde aracın arızalanması, hasar görmesi, kazaya sebebiyet vermesi ve üçüncü kişilere zarar verilmesi gibi (ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) hallerde Servis sorumlu olacaktır. Ayıplı onarım nedeniyle LeasePlan’ın her türlü talep ve rücu hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Somut olayda; her ne kadar davacı şirket, taraflar arasında akdedilen 21/09/2017 tarihli servis sözleşmesi ve servis sözleşmesi protokolü kapsamında davaya konu … ve …plakalı araçların onarımının davalı şirket tarafından eksik şekilde yapıldığı, işbu araçların tekrar onarımının yapılması gerektiği, eksik yapılan onarımın tamamlanması nedeniyle ortaya çıkan masrafın tahsili amacıyla davalı hakkında davaya konu icra takibini başlatmış ve icra takibinin dayanağı olarak 06/04/2018 tarihli 1.310,06-TL ve 15/03/2018 tarihli 7.083,55-TL faturaları göstermişse de, davacı vekiline Mahkememizce 15/04/2019 tarihli duruşmanın (3) numaralı ara kararı ile bu faturaların dayanağını teşkil eden delillerini sunması için ihtaratlı kesin süre verilmesine karşın davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde faturaların dayanağı ile ilgili herhangi bir dayanak belge sunamadığı, bununla birlikte takibe dayanak olan 06/04/2018 tarihli 1.310,06-TL ve 15/03/2018 tarihli 7.083,55-TL faturalar incelendiğinde faturalarda sadece eksik onarım ibaresinin yer aldığı -faturaların konusu-, bu faturalara konu eksik onarımın nelerden kaynaklandığı yani davalı tarafından davaya konu … ve … plakalı araçlarda yapılan onarımlarda hangi onarımın eksik yapıldığı, davacı tarafından hangi onarımların üçüncü bir kişiye yaptırılmak durumunda kalındığı, üçüncü bir kişiye bu eksik onarımların tamamlanması amacıyla davaya konu … ve …plakalı araçlarda ilave onarım yapılmış ise bu onarımın kime yaptırıldığı, başka bir deyişle üçüncü kişinin kim olduğu hususları ispat olunamadığından Mahkememizce ispat olunamayan davanın reddine, davacının takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü-niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü-niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 68,22-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 8,92-TL harcın davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸