Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/770 E. 2019/322 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/569 Esas
KARAR NO : 2019/161
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/06/2018
KARAR : KABUL
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;İnşaat malzemeleri satan müvekkilinin Bilecik … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … E. Numaralı dosya ile icra takibine konu çeki davalıya temlik eden … aleyhinde menfi tespit davası açtığını,…bank … Şubesine ait …hesap numaralı 31/12/13 nolu 30.09.2013 ödeme tarihli, 16.500 TL miktarlı ve …bank … Şubesine ait … hesap numaralı 31/12/10 nolu 30.08.2013 ödeme tarihli, 16.500 TL miktarlı çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığına karar verdiğini, kararın ekte sunuldunu, ancak …firmasının söz konusu çeklerden…bank… Şb’sine ait …hesap numaralı 31/12/13 nolu 30.09.2013 ödeme tarihli, 16.500 TL miktarlı çeki davalı …Ş’ne temlik ettiğini, …A.Ş’nin de söz konusu çek ile ilgili ihtiyati haciz kararı alarak çkein keşidecisi …, müvekkili ve … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, müvekkilinin yapılan mevduat hacizleri nedeniyle takip borcunu 22.01.2014 tarihinde ihtirazi kayıt ile ödediğini, ancak müvekkilinin alacaklı görünen daavlıya borcunun bulunmadığını, ayrıca kayıt ile ödendiğini, ancak müvekkilinin alacaklı görünen davalıya borcunun bulunmadığını beyan ederek icra baskısı altında dosya borcunu ödeyen müvekkilinin ödediği kısmın veya tava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdadını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;davacının hiçbir ihtirazıi kayıt ileri sürmeksizin kendi rızası ile icra dairesine ödemeyi yaptığını, istirdat şartlarının oluşmadığını, çekte ciranta olarak gözüken davacının diğer cirantaya ya husumet yöneltmesi gerekirken tek davalının müvekkili şirket olduğunu, müvekkilinin çeki ciro yoluyla iyi niyetle edinen üçüncü kişi halim olduğunu, factoring müşterisii …’den faturasını dava konusu çeki gerekli ihtimamı göstererek teslim aldığını, davacının kötü niyetli olarak iddia ettiği hususların ne factoring işleminin yapıldığı anda ne de çek metninden anlaşılmasınnı mümkün olmadığını, davacnıın müvekkilinin kötüniyetli ve bilerek davacının zararına hareket ettiğini ispat etmesi gerektiğini, daha önce açtığı sonuçlanan dava dosyasının da celbedilmesi egrektiğini, kaldı ki davacnıın …’e açmış olduğu davanın 23/12/2013 tarihinde sonuçlandığını, oysa müvekkili şirketin factoring işlemini 20.06.2013 tarihinde gerçekleştirdiğini, çekin tarihinin de 30.09.2013 olduğunu, üzerine düşen her türlü ihtimamı göstererek usulüne uygun factoring işlemi yapan müvekkilinin huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan ederek diğer cirantanın da davaya dahil edilmesini, haksız davanın müvekkili açısından reddini, davacının %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafından başlatılan takibe konu çeki davalıya temlik eden dava dışı … aleyhine açtığı menfi tespit davasında müvekkilinin takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davalı tarafından başlatılan takipte çek bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini belirterek, ödenen miktarın davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinin kötüniyetli olduğunu yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce ilk karar ile ( İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin…E- … K- 21.01.2015 tarihli kararı ), takip ve davaya konu çekin keşide tarihi dikkate alındığında uyuşmazlığın 6361 sayılı…al Kiralama Faktoring ve…man Şirketleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 13.12.2012 tarihinden sonra meydana geldiği, somut olayda davacının faktoring işleminin tarafı olmayıp çekte ciranta sıfatı taşıdığı, bu durumda 6361 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca davalının kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 2015/ 10580 E- 2016/ 4306 K- 09.03.2016 tarihli bozma ilamı ile Mahkememizce verilen ilk karar bozulmuş bunun üzerine dava dosyası Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydolmuş ve bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Dava konusu çekin lehdarı davacı, birinci ciranta dava dışı…Şti. olup, hamili davalı …Ş.’dir. 6361 sayılı…al Kiralama Faktoring ve…man Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesi ”… şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez” hükmünü içermektedir.
Yasa metninden de anlaşılacağı üzere, faktoring şirketinin, faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Nitekim, faktoring işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K sayılı kararında da açıkça belirtilmiştir. Öte yandan aynı kararda faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. Faktoring işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden 6361 sayılı Yasanın 9/2 ve 6098 sayılı TBK’nın 188/1.maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre borçlu, faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu def’ileri alacağı faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. 6361 sayılı Yasanın 9/2. ve TBK’nın 188/1. maddesi karşısında faktoring işleminin tarafları arasındaki ilişkiler yönünden şahsi def’ilerin ileri sürülebilmesinde faktoring şirketinin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
6361 sayılı Yasanın 9/3. maddesi, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışında kalan kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecek bir hükümdür. Başka bir anlatımla, faktoring işleminin dışında bir kambiyo borçlusu varsa (keşideci, lehdar veya ciranta) onlar hakkında 6361 sayılı Yasanın 9/3. maddesi hükmü uygulanacaktır. Somut olayda uyuşmazlık faktoring işleminin tarafları arasında olduğundan anılan Yasanın 9/3.maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında saptanan ve hukuksal durum karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; davacının, dava dışı faktoring işleminin tarafı olan …Şti.’ne borçlu olmadığı mahkeme kararıyla belirlenmiş ve karar kesinleşmiş olup davacının bedelsizlik defini davalı … şirketine karşı ileri sürmesi mümkün olduğundan davanın kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 20.184,64 TL ‘nin dava tarihi olan 22/01/2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 1.378,81 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 37,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.341,47 TL harcın davalıdan tahsiline Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen harcın davalıdan alınmasına davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı olan 630,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır