Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/767 E. 2022/405 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/767 Esas
KARAR NO : 2022/405

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 19/09/2017 tarihinde, müvekkili …’un içinde bulunduğu zirai tarım aracı (çapa motoru) ile bu aracın arka kısmına bağlı römorkun, … ili, … ilçesi sınırlarında kalan … Köyü istikametinden … Köyü istikametine seyir halindeyken … Köyü Geli Mezrası yol ayrımına gelindiği sırada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, yolun sağ tarafında bulunan yaklaşık 20-25 metre mesafeli uçurumdan aşağı gittiğini ve bu nedenle yaralamalı-maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, bahse konu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan aracın plakası tespit edilemediğinden müvekkilinin zararlarından … Hesabı’nın sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasında müvekkilinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak burada tedavi altına alındığını, kaza sebebiyle ciddi şekilde yaralanan müvekkilinin omurlarında birden fazla kırık, ön kolunda şaft kırığı ile vücudunun başkaca yerlerinde çeşitli yara ve berelenmeler meydana geldiğini, müvekkilinin bu hastanede ameliyata alındığını ve vücuduna çivi ile platin takıldığını, müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kalmış olması sebebiyle sürekli bakım ihtiyacı içine düştüğünü, halen dahi ihtiyaçlarını hiçbir şekilde kendisi tek başına karşılayamadığını, işbu sebeplerle müvekkili lehine bakıcı gideri tazminatı talep etme gereğinin hasıl olduğunu, dava konusu trafik kazasına ilişkin ceza yargılamasının … 5.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında devam etmekte olduğunu, işbu davayı açmadan önce davalı … Hesabı’na yazılı olarak 17.07.2018 tarihinde başvuru yapılmış olup … Hesabı tarafından 25.07.2018 tarihli yazıda zirai tarım- çapa motoru türü araçların bağ bahçe işlerinde kullanılan yardımcı bir araç türü olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3.maddesindeki araç tanımları içinde yer almaması sebebiyle tescil zorunluluğunun olmadığını, tescile ve dolayısıyla trafik sigortasına tabi olmayan araçların neden olduğu zararların … Hesabı tarafından karşılanmasının mümkün olmaması sebebiyle başvurunun reddine karar verildiğini, ancak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma sayılı dosyası kapsamında düzenlenen iddianame de belirtildiği üzere; dava konusu aracın zirai tarım aracı olduğunu, çapa motorunun arka kısmına römork takmak suretiyle ve bu römork içerisinde müştekiyi taşıma amaçlı yolcu olarak aldığı esnada kazanın meydana geldiğinin açık bir şekilde belirtildiğini, dolayısıyla başvuru konusu araçların arazi aracı ve römork olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3.maddesindeki araç tanımları içerisinde yer aldığının açıkça ortada olduğunu, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini beyanla HMK md.107 uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde haklı davalarının kabulü ile HMK md.107/2 uyarınca talebi arttırım hakları saklı kalmak üzere; müvekkili …’un ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakım ihtiyacı doğduğundan şimdilik 100,00-TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini ancak işbu dosyada dava dilekçesinde belirtilen herhangi bir delilin taraflarına tebliğ edilmediğini, davalı kurum … Hesabı’nın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği yaptırılması zorunlu olduğu halde, ZMS Sigortası yaptırılmamış motorlu araçların işletilmesi sırasında veya kazaya neden olan aracın tespit edilememesi durumunda, bir kimsenin ölümüne veya sakat kalmasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı meydana gelen bedeni zararları, sigorta mevzuatı çerçevesinde, araç sürücüsünün kusuru nispetinde ve kaza anında geçerli limitler dahilinde karşıladığını, davaya konu kazaya sebep olduğu iddia olunan zirai tarım aracının- çapa motoru türü aracın ise, bağ bahçe işlerinde kullanılan yardımcı bir araç türü olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3.maddesindeki araç tanımları içinde yer almadığını, dolayısıyla çapa motoru türü araçların tescil zorunluluğunun bulunmadığını, tescil zorunluluğu bulunmayan araçların ZMS sigortası yaptırması zorunlu olmadığını, tescile ve dolayısıyla trafik sigortasına tabi olmayan aracın neden olduğu zararlardan müvekkili kurumun sorumlu olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve zirai tarım aracının kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde, kazaya başka bir aracın veya yol durumunun da etkili olup olmadığının incelenmesi için kusur incelemesi yapılması gerektiğini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, adli tıp kanununa göre vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden ya da adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik döneminin tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alıp almadığının da tespitini, sağlık giderleri teminatı kapsamında bulunan bakıcı giderine ilişkin talebinin reddini, davacıya aile içinde bakıldığını ve profesyonel bir bakıcı tutulduğunun belge ile ispatlanamadığından, bakıcı giderleri için hesaplanacak tazminattan yerleşik yargıtay uygulaması kapsamında %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasını, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Tedavi evrakları, … 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, hasar dosyası, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve bilirkişi raporu ile ATK raporu alınmıştır.
… 5.Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; müştekinin …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma”, suç tarihinin 19/09/2017 olduğu ve Mahkemenin 04/04/2019 tarihli kararı ile ”…sanık hakkında müsnet suçtan açılan kamu davasının TCK 73/4 maddesi delaletiyle CMK 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE” karar verildiği, verilen kararın 28/05/2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. İşbu ceza dosyası kapsamında aldırılan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşumunda şüphelinin 2918 sayılı kanunun 52/b (hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine göre (araç normal şartlarda tarlada çapa yapmak için kullanılması gerekirken kullanım amacı dışında arkasına römork takılmak suretiyle yolu taşıması yapılmıştır) görüş, yol (eğimli dönemeçli ve virajlı yol), hava ve trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmama) maddesini ihlal etmesi nedeniyle birinci derecede asli kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 25/09/2019 tarih ve 20581 karar numaralı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; …. kızı, 22.05.1974 doğumlu …’un 19.09.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlananan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümleri kapsamında, Tablo 1.7- Spesifik omurga hastalıklarına bağlı özürlülük oranları, lomber omurga transvers proçes kırıkları %5,%5,%5, Balthazard formülüne göre: %14.26 hesaplandığına göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %14(yüzdeondört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 06/02/2020 tarihli ara duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Ceza dosyası kapsamında alınan kusur raporu yeterli olduğundan, dosyanın aktüeryal hesap uzmanı bilirkişiye tevdiine” dair karar verildiği ve bu doğrultuda Aktüerya hesap uzmanı … tarafından tanzim edilen 26/02/2020 tarihli raporunda özetle;
A)Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.882,56 TL OLDUĞU,
B)Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 94.680,78 TL OLDUĞU,
C)Bakıcı gideri ihtiyacı süresi yönünden dosya kapsamında yer alan raporlarda bir mütalaa bulunmadığından değerlendirme yapılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 02/03/2020 tarihli kuruşlandırma ve değer artırım dilekçesi ile özetle; dava dilekçelerinde müvekkili için 5.000,00-TL maddi tazminat ve 100,00-TL de bakıcı gideri tazminatının talep edildiğini, bakıcı gideri tazminat taleplerine yönelik ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00-TL maddi tazminat taleplerini 2.500,00-TL’si geçici iş göremezliğe, 2.500,00-TL’si ise sürekli iş göremezliğe ilişkin olduğunu, bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçelerinde talep etmiş oldukları, 2.500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını 3.382,56-TL arttırarak 5.882,56-TL’ye, 2.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatını 92.180,78-TL artırarak 94.680,78 TL’ye çıkardıklarını, bu miktarlara kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 29/01/2021 tarih ve 1593 karar numaralı raporunda özetle; 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olan hastalık-lar listesini içeren ekinin yeniden düzenlenmesi niteliğinde olduğu, beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olan hastalıklar listesini içerdiği, bunun dışında herhangi bir oran içermediği, meslekte ka-zanma gücü kaybı tespitine ilişkin ekleri olmadığı, arızaların malüliyet oranlarını gösteren listeleri içermediği, mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 22/05/1974 … doğumlu …’un 19.09.2017 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 X(1c…10) A%14, E cetveline göre: %14.3 (yüzdeondörtnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik 15.maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 31/01/2022 tarih ve 1554 karar numaralı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 22/05/1974 … doğumlu … 19.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; Kas İskelet Sistemi, Tablo 1.7- Spesifik omurga hastalıklarına bağlı özürlülük oranları, lomber omurga transvers proçes kırıkları %5,%5,%5, Balthazard formülüne göre: %14.26 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %14 (yüzdeondört) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, bakıcı giderleri hesaplamasının Kurulumuz görevleri içinde bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.Maddesi kapsamında maddi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ”Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli kusurlu (%100) oranında etken olduğu, davacı mağdur …’un kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle kişinin tüm vücut engellilik oranının %14 (yüzdeondört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.882,56 TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 94.680,78 TL olduğu, davacı vekilinin 02/03/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre; 2.500,00-TL sürekli ve 2.500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı alacakları yönünden 95.563,34-TL olarak müddeabihin değeri arttırıldığından, müvekkili için 100.563,34-TL sürekli ve geçici iş göremezlik alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin talep ile bağlı olduğu, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın 12/03/2020 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile, 75.744,62-TL sürekli iş göremezlik ve 4.706,05-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 80.450,67-TL maddi tazminatın 01/08/2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir. Zira dava konusu aracın zirai tarım aracı olduğu, dava dışı …’in çapa motorunun arka kısmına römork takmak suretiyle ve bu römork içerisinde davacıyı taşıma amaçlı yolcu olarak aldığı, dolayısıyla davacının güvenlik önlemi olmayan araca bindiği, kazanın oluş şekli, dosya kapsamı ve koruyucu tertibatı da bulunmadığı anlaşıldığından kazanın oluşumunda müterafik kusuru bulunduğu kanaatine varılmakla %20 müterafik kusur indirimi yapılarak yukarıda belirtilen 75.744,62-TL sürekli iş göremezlik ve 4.706,05-TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir. Her ne kadar 100.563,34-TL üzerinden %20 oranında indirim yapılarak toplam olarak 80.450,67 TL maddi tazminata mahkememizce hükmedilmiş ise de, bu müterafik kusur indirimi yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/17664 esas 2018/4846 karar sayılı içtihatı da dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir. Yine Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunan hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 31/01/2022 tarih ve 1554 karar numaralı raporunda davacının başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı tespit edildiğinden davacının bakıcı giderine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesinde reeskont faiz talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu …’in kullandığı zirai araç olan tescilsiz traktörün ticari nitelikte olmaması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de, davalı … Hesabı yönünden 2918 Sayılı Kanunun 99.maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonra temerrüt tarihi oluşmaktadır. Bu tarihinde de 01/08/2018 olması nedeniyle davalı … Hesabı yönünden faiz başlangıç tarihi 01/08/2018 olarak tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararına yönelik talebinin 02/03/2020 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 75.744,62-TL sürekli iş göremezlik ve 4.706,05-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 80.450,67-TL maddi tazminatın 01/08/2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Davacının bakıcı giderine ilişkin talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.495,58-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 35,90-TL harcın ve 327,00-TL ıslan harcının toplamı olan 362,90-TL’nin mahsubuna, bakiye 5.132,68-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 11.258,59-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 327,00-TL ıslah harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 2.202,00-TL ATK masrafı ve 294,60-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.645,40-TL yargılama giderinin davadaki kabul-red oranına göre (%99) 3.608,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip
¸

Hakim
¸