Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/758 E. 2021/389 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/758 Esas
KARAR NO : 2021/389

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 18/08/2016 tarihinde ”…” adresinde davalılardan yüklenici firma … tarafından … adına yapılan altyapı kazı çalışmaları esnasında müvekkili şirketin altyapı tesislerinin 3.160,12-TL tutarında hasara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.160,12-TL hasar bedelinin hasar tarihinden itibaren Merkez Bankasına kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Genel Müdürülüğü vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin ifa ettiği görevin kamu görevi ve kamu hizmeti olduğu, kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında meydana geldiği iddia edilen zararın idari yargı alanında hizmet kusuru oluşturacağından sayın mahkemenin görevli olmadığını, iddia edilen zararın idari yargı alanında hizmet kusuru oluşturacağını, müvekkili ile müteahhit firmalar arasında yapılan akdin istisna akdi olduğunu, istisna akdinde iş sahibi ile üstlenici müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi kurulamayacağı için üstlenicinin üçüncü kişilere verdiği zararları kendisinin ödemesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu olayda sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını, verilen hasardan müvekkili ile müteahhid firmalar arasında imzalanan sözleşme gereği tamamen yüklenici firmanın sorumlu olduğunu beyanla davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ne yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; haksız fiile dayalı maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizin 15/04/2019 tarihli celsesinde davalı vekilinin yargı yoluna yönelik itirazına ilişkin ”Dava, cevap dilekçeleri ve dosya kapsamına göre, davanın 6098 Sayılı Kanun kapsamında haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu ve yargı yolunun caiz olduğu anlşaılmakla davalı … vekilinin yargı yolu itirazının reddine” ilişkin hüküm kurulduğu, akabinde HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 18/08/2016 tarihli hasar nedeniyle davacının davalılardan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalı …’nin pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalıların eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirketin ticaret sicil kaydı celbedilerek incelenmiş, tutanak tanığı hazır edilerek dinlenmiş, hasar tespit tutanağı ve hasar keşif tutarı formu celbedilerek incelenmiş, davalı … ile diğer davalı … arasındaki 2016 yılı … ilçesi sınırları içerisindeki alt yapı kazı çalışmaları kapsamında yapılan sözleşme ve şartnameler ile işlem dosyasının bir örneği celbedilerek incelenmiştir.
Mahkememizin 23/01/2020 tarihli celsesinde tutanak tanığı …’ın: “Ben halen davacı şirkette, tekniker ve saha kontrolörü olarak çalışıyorum, bana göstermiş olduğunuz tutanaklar altındaki imza bana aittir, tutanakları da ben tuttum, hasar bildirim formunu ben doldurdum, hasarı bizzat yerinde gördüm ve resimlerini de ben çektim, arıza bildirimi üzerine olay yerine görevli olarak gittiğimde davalı … Yapı firmasının hali hazırda iş makineleri ile orada çalışmakta olduğunu, çalışma sırasında fotoğraflarda görüldüğü üzere davacıya ait kablo ve alt yapı tesisatına zarar verdiğini bizzat görerek tespit ettim ve tutanağa bağladım, hasara ilişkin detaylarıda tutanağa geçirdim tutanak içeriği doğrudur, bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 23/01/2020 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen, “davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 18/08/2016 tarihli hasar nedeniyle davacının davalılardan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, hasar ile davalıların eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı” yönündeki uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK, mahkememizce re’sen seçilecek elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” karar verilmiş ve bu doğrultuda Elektrik Mühendisi… tarafından tanzim edilen 31/01/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu hasar ve içeriğinin; Asıl işveren olan davalı … Genel Müdürlüğü’nün Alt Yüklenicisi olan diğer davalı …’nin, … Şube Müdürlüğü mesuliyet sahası içerisinde bulunan … İlçesi, … arası adresinde 18.08.2016 tarihinde yapmış olduğu alt yapı kazı çalışmaları esnasında, … A.Ş.’nin alt yapı tesislerine zarar vermesi sonucu meydana gelen hasar olup, zarar gören alt yapı tesisinin hasarının giderilmesine ilişkin kullanılan malzeme ve işçilik giderlerine ilişkin toplam gerçek hasar bedeli olan 3.160,12-TL’yi oluşturan malzeme ve işçilik bedeli birin fiyatlarının, davacı tarafından dava dosyasına sunulmuş olan, Hasar Keşif Tutarı Formu ve Fatura suretleri incelendiğinde; hasar onarım tarihinde kullanılmış olan malzemelerin ve işçiliklerin yerinde olduğu ve birim fiyatlarının piyasa fiyatlarından yüksek olmadığı, hatta yapılmış olan bu hasar onarımı, davacı tarafından ihale ile alt yüklenicilere yaptırıldığından dava konusu hesaba esas olan fiyatların piyasa fiyatlarından daha da düşük olduğu, dava konusu hasarın meydana gelişinde, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 18.08.2016 tarihli hasar nedeniyle davalıların müşterek sorumluluğunun olduğu, davacının, davalılardan dava konusu gerçek basar bedeli olan 3.160,12 TL’yi talep edebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı … tarafından, davalı …ye alt eser sözleşmesi ile yaptırılan kazı çalışmaları sırasında, 18/08/2016 tarihinde davacı şirkete ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, malzeme ve işçilik dahil gerçek hasar tutarının, alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile 3.160,12-TL olarak tespit edildiği, dava konusu hasarın meydana gelişinde, davacının müterafik kusurunun bulunmadığının da tespit edildiği, ilgili hasarın dava dilekçesi ve dava dilekçesinin ekinde sunulan faturadan da anlaşılacağı üzere … firmasınca giderildiği, hasarın giderilmesindeki işçiliğin de dava dışı … tarafınca sağlandığının dava dilekçesinin ekinde sunulan 18/07/2017 düzenlenme tarihli hasar keşif tutarı formundan anlaşıldığı, davalı …’nin davalı …ile aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, pasif husumetinin bulunduğu, zarardan her iki davalının haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu oldukları anlaşılmakla, davanın kabulü ile; 3.160,12-TL maddi tazminatın hasar tarihi olan 18/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE, 3.160,12-TL maddi tazminatın hasar tarihi olan 18/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 215,86-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsiline, peşin alınan 53,97-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 161,89-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.160,12-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 53,97-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 271,65-TL posta masrafı olan toplam 1.161,52-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davalı … Tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı ve davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalıların yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/05/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸