Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/724 E. 2022/500 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/724 Esas
KARAR NO:2022/500

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/07/2018
KARAR TARİHİ:16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 421 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında “Özel Entegratörlük” yetkisine haiz bir şirket olup, piyasaya e-fatura, e-arşiv, e-irsaliye, e-defter vs. gibi vergi mevzuatının elektronik işlemlerine ilişkin hizmet üretim ve pazarlamasını yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin, ürettiği ürün ve hizmetlerin pazarlanmasını doğrudan kendi eliyle yaptığı gibi bayii, iş ortağı, satış kanalı vs. gibi adlar altında üçüncü şahışlar eliyle de gerçekleştirdiğini, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı arasında 15.11.2016 tarihli “Kanal İş Ortaklığı Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme kapsamında davalının, müvekkili şirketin Özel Entegratörlük kapsamındaki ürün, hizmet ve çözümlerini satış ve pazarlanması ile satış yapılan müşteriler nezdinde ürünlerin kurulumu, kurulum sonrası teknik destek verilmesi gibi hususları yükümlendiğini, bunun karşılığı olarak da belirlenen oranda Müşteri gelirinden pay almasının öngörüldüğünü, davalının 2017 yılının ikinci yarısından itibaren sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmemeye başladığını, portföyünde olan ve gelirinden pay almış olduğu müşterilerine teknik destek vermemeye, müşterilerle ilgilenmemeye, müşterileri başka entegratörlere yönlendirmeye başladığını, davalının teknik destek vermediği, ilgilenmediği müşterilere karşı asıl sorumlu ve yetkili olan müvekkili şirketin, davalının yükümlülüğündeki bu müşterilerle ilgilendiğini ve teknik desteği doğrudan kendisi verdiğini, ayrıca davalıya bu tür aksaklıklarını düzeltilmesi talebini içerir … 57.Noterliğinin 14.09.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtara rağmen davalının sözleşme şartlarını tamamen ihlal etmeye başlayarak, müvekkili şirketin ürünlerinin satış ve pazarlamasını dahi yapmadığı gibi portföyünde bulunan müşterilerini gerçek dışı beyanlarla başka entegratöre yönlendirmeye başladığını ve birçok müşterinin müvekkilinden hizmet almayı sonlandırdığını, bu hususa ilişkin haksız rekabet ve müvekkili şirketin ticari itibarının zedelenmesine ilişkin dava açma hakkının saklı olduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından … 57.Noterliğinin 16.01.2018 tarih ve 01401 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalının haksız rekabet ve müvekkilinin ticari itibarını zedeleyici iftira ve ithamlarına son vermesi ihtaren bildirilerek davalıyla olan 15.11.2016 tarihli Kanal İş Ortaklığı sözleşmesi feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin sonlanmasından sonra davalının, müvekkiline 6.283,64 TL borç bakiyesi kaldığını, davalının, müvekkili şirkete olan borcunu ödemediği gibi borç bakiyesini sıfırlamak adına haksız şekilde iade faturası düzenleyerek e-fatura sistemi üzerinden müvekkili şirkete gönderdiğini, davalının haksız ve mesnetsiz işbu faturasına … 57.Noterliğinin 19.02.2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi TTK 21/2.maddesi uyarınca itiraz edilerek, davalıya cari hesap bakiyesi 6.283,64-TL’nin ödenmesi ihtaren bildirildiğini, söz konusu ihtara rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığı gibi ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine de haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunulduğunu ve takibin durduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılan itirazın iptalinin gerektiğini beyanla davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin işyeri adresi … olup, iddia edildiği üzere müşteri kaybının gerçekleştiği, zarar iddiasının olduğu ve ticari defter ve belge incelemesinin yapılacağı yerin de … olduğunu, haksız rekabet ettiği iddiası ile müvekkili aleyhine davacı tarafından açılan bir diğer davanın ise … 10.Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, davacının, sözleşmeyi istediği gibi yorumlamakta ve istediği yerde dava açmakta/icra takibi başlatmakta olduğunu, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takip nedeniyle mağdur olan müvekkili için yetkili Mahkeme … Asliye Ticaret Mahkemesi olması gerekeceğinden öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinin birinci sayfasının üçüncü maddesinde; 2017 yılının ikinci yarısından itibaren davacının kötülenmesinin ve başka entegratör firmaya yönlendirme haksız fiillerinin başladığının belirtildiğini, yine davacının dava dilekçesinin birinci sayfasının dördüncü maddesinde 14.09.2017 tarihinde … 57.Noterliği delaletiyle … yevmiye nolu ihtarname keşide ettiklerini ancak haksız fiil ve eylemlerin durmaksızın devam ettiğini beyan ettiğini, buna karşın müvekkili ile 4 ay daha çalıştığını, sözleşmenin yenilenmesine olanak tanıdığını ve 16.01.2018 tarihli ihtarnameyi çekerek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davacı yanın 6.283,64-TL cari hesap alacakları olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, dolayısıyla borcun kaynağının taraflarınca bilinmediğini, müvekkili tarafından tanzim edilip davacı muhatabına gönderilen iade faturaya karşılık olarak, ansızın bir alacak kalemi ortaya çıktığını, ancak davacı yanın bu alacak kalemi tutarına ilişkin tek kanıtlarının, kendilerinin tutmuş oldukları cari hesap dökümü olduğunu, müvekkili nezdinde ise 6.283,64-TL’lik borca ilişkin herhangi bir kaydın söz konusu olmadığını, müvekkili firmasının … ve çevresi illerde sevilen, sayılan ve kendi müşteri portföyü olan bir bilişim firması olduğunu, sözleşmesi feshedildikten sonra müvekkilinin kestiği faturanın gerekçesiz olarak iade edilmesi, sonrasında İstanbul İcra Dairelerinde 6.283,64-TL’lik borcunuz var denilerek icra takibi başlatılması akabinde de … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde haksız rekabet davası açılması bir alacak iddiasının kanıtı olamayacağını, müvekkilini yıldırmaya yönelik tutum ve davranışlar olduğunu, davacı yanın iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacı yan ile müvekkili arasında imza edilmiş bir yazılı cari hesap sözleşmesi söz konusu olmadığını, itirazın iptali davalarında uyuşmazlığın takibe dayanak belgeye dayanılarak çözümlenmesinin asıl olduğunu, alacak olduğu iddia edilen cari hesap ekstresi tutarında bir faturanın müvekkiline ulaşmadığını, ticari deftere işlenmiş bir faturanın varlığının da bilinmediğini beyanla öncelikle yetki, kamu düzeninden olup, re’sen de dikkate alınması gereken bir husus olduğundan ilk itirazları gözetilerek yetkili … ilinde açılmayan işbu davanın usulden reddine, davanın reddine, haksız başlatılan takip nedeniyle davacı yanın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, esnaf-tacir araştırması yapılmış, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiş ve tarafların ticari defterleri ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 01/04/2019 tarihli duruşmasının (8) numaralı ara kararı ile; ”Davalı tarafın icra dairesine yetkisine itirazın taraflar arasındaki sözleşmenin 13.10 maddesi kapsamında yetki sözleşmesi ile İstanbul icra dairesi ve mahkemeleri yetkili kılındığnıdan reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/05/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığından Mahkememizin yetkisine yönelik itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 01/04/2019 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalının 2018 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması için … Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Talimat numaralı dosyasında SMMM … tarafından tanzim edilen 25/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasına konu olan somut olayda ve davalının dava dosyasına ibraz ettiği 2018 yılı yasal defter kayıtlarında tespit edilen durumlara göre,
-Davalının dava dosyasına 2018 yılına ait yevmiye. envanter ve kebir defterlerini ibraz ettiği, davalının dava dosyasına ibraz ettiği bu 2018 yılı yasal defterlerinden olan … 4.Noterliği tarafından 28.12.2017 tarihinde … yevmiye numarasıyla 200 tek sayfa olarak açılış tasdiki yapılan yevmiye detterinin 2018 yılı ticari münasebet kayıtlarına yetmediği, bu nedenle 31.12.2018 tarihinde … 8.Noterliğine … yevmiye numarasıyla ek yevmiye defteri tasdik cttiği, ek tasdik edilen yevmiye defterinin kapanış noter tasdikinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, ancak ilk olarak … 4.Noterliğine açılış tasdiki yapılan yevmiye defterinin son muhasebe kaydının 15.09.2018 tarihli … yevmiye numaralı kayıt olduğu (EK-2, 1 sayfadan ibaret anılan yevmiye defterinin son sayfa fotokopisi) halde ek tasdik yapıları yevmiye defterinin … 8.Noterliğine 31.12.2018 tarihinde yaptırıldığı, yani diğer eş bir deyişle 31.12.2018 tarihinde ek tasdik yaptırılan yevmiye defterindeki ilk muhasebe kaydı bu defterinin açılış tasdiki olan 31.12.2018 tarihinden önceki 15.09.2018 tarihli … yevmiye numaralı muhasebe kaydı olduğu (EK-3,1 sayfadan ibaret anılan yevmiye defterinin ilk sayfa fotokopisi), bu nedenle davalının dava dosyasına ibraz ettiği 2018 yılı yasal defterlerindeki muhasebe kayıtlarını Vergi Usul Kanununun 219.maddesinde ve Türk Ticaret Kanununun 62.maddesinde belirtilen kayıt zamanlarından sonra usulsüzce yasal defterlerine kayıt edildiği,
-Bunun yanında yukarıda (c) bentte tablo halinde detaylıca verilen davalı tarafa ait 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre, davalı tarafın davacı taraftan 2017 yılından 2018 yılına devir eden 18.328.94 TL alacağının olduğu, bunun yanında davalı taraf 2018 yılında yukarıda seri numaraları belirtilen 3 adet faturalarla davacı taraftan toplamda (142,19 + 1.121,59 + 5.197,45) = 6.461,23 TL tutarında alış yaptığı, davacı taraftan yaptığı bu alışlardan 2 adedini (1.121,59 + 5.197,45) = 6.319.04 TL tutarında tekrar davacıya iade ettiği ve ayrıca davacı tarafa 142,19 TL ödeme yaptığı, böylece davalı tarafın incelenen 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalı tarafın davacı taraftan (-18.328.94 + 6.461,23 – 6.319,04 – 142,19) = 18.328.94 TL alacağının olduğu kaydının olduğu, bu alacağını da 31.12.2018 tarihinde Verilen Siparişler Hesabına virman yaptığı kaydının olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 11/12/2019 tarihli ara kararının (1) numaralı ara kararı ile; ”Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının 2018 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 18/06/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1) Tarafların incelenen ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, ihtilafın dava konusu 12.01.2018 tarih ve … numaralı fatura ile 12.02.2018 tarih ve … numaralı faturalardan kaynaklandığı, dava konusu 12.02.2018 tarih ve … numaralı faturada Fiyat Farkı adı altında 2.700,00 TL ve gecikme zammı adı altında 39,62 TL bedel istendiği, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmede böyle bir yükümlülüğün taraflarca taahhüt edilmediği ve ayrıca bu tutarların istenebileceğine dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve/veya belgenin bulunmadığı görüldüğünden, dava konusu 6.319,04 TL alacak talebinin 2.739,62 TL’sinin istenip istenemeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, geriye kalan alacak açısından davacı tarafından dava konusu faturaların düzenlendiği GİB aracılığı ile davalı tarafa e-fatura olarak gönderdiği, davalı tarafın yasal süresi içerisinde e-fatura olarak iade ettiği, bu durumda fatura konusu hizmetin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinin gerektiği, bunun da ancak teknik bilirkişi tarafından tespit edilebileceği düşünülmekle birlikte, takdirin Mahkemeye ait olduğu,
2)Mahkemece davacı tarafça düzenlenen faturaların alacağın varlığı açısından yeterli olduğu görüşünün benimsenmesi durumunda, davacı tarafın davalı taraftan 6.319,04 TL veya (6.319,04 – 2.739,62 (Fiyat farkı ve Çecikme Zammı)) = 3.579,42 TL alacak talebinde bulunabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 24/09/2020 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi için dosyanın aynı bilirkişiye tevdii edilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 17/03/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava konusu olay konusunda bilimsel verilere uygun ve denetime elverişli rapor düzenlenebilmesi için, Gelir İdaresi Başkanlığına yazı yazılarak …, … firmalarının (Bu firmaların tam ünvanlarının da davacı vekili tarafından mahkeme dosyasına da ibrazının gerektiğini) 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında Özel Entegratörlüğünün hangi firma üzerinden yapıldığının sorulması gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 08/07/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Taraf vekillerinin itirazlarının bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi amacıyla dosyanın önceki bilirkişiye tevdiine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 02/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
1)Davacının, davalıdan 19.03.2018 takip tarihi itibariyle 3.186,00-TL tutarınca alacağının bulunduğu, davacı taraf takipten önce 216,91 TL faiz istemiş olup, davacının davalıya hitaben düzenlediği (… 57. Noterliği, 16.01.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı) ihtarname 19.01.2018 tarihinde tebliğ edildiğinden, takipten önce istenen faiz ile ilgili aşağıda detayı bulunan hesaplamanın yapıldığı,
19.01.2018
3.186,00
19.01.2018
ile
19.03.2018
arasındaki
59
Günlük süreye %
9,75
den faiz
50,91
19.03.2018
3.236,91
Yapılan hesaplamaya göre, davacının takipten önce 50,91 TL tutarınca faiz isteyebileceği, davacının takipten önce istediği 216,91 TL tutarındaki faizin tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı, davacı taraf takipte aylık %3 oranında faiz istemiş ise de, sözleşmede bu konuda hüküm bulunmadığından, bu konuda nihai kararın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 6.500,55-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının dava konusu kanal iş ortaklığı sözleşmesi kapsamında davalıdan bakiye açık hesap alacağının varlığı ve miktarı, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle davalıdan açık hesaba konu faturalar nedeniyle 3.186,00-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Zira Gelir İdaresi Başkanlığının 11/10/2021 tarihli ve 115650 sayılı cevabi yazısı da nazara alınarak …, … firmalarının 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında Özel Entegratörlüğünün davacı şirket tarafından yapıldığı da Mahkememizce tespit edilmiştir. Bu hususlar ile HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Bununla birlikte davalı, dosyaya celp edilen deliller ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak ödeme hususunu ispat edememiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 3.186,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin; asıl alacak olan 3.186,00-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %3 ve değişen oranlardaki temerrüt faizi ile birlikte ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 3.186,00 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 3.186,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 3.186,00-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %3 ve değişen oranlardaki temerrüt faizi ile birlikte ve takip talebindeki diğer koşullarla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Hüküm altına alınan tutarın takdiren %20’si oranındaki (637,20-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 217,63-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 107,31-TL harcın mahsubuna, bakiye 110,32-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Kabul edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.186,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.097,64-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 107,31-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 1.393,30-TL bilirkişi ücreti ve 24,08-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.560,59‬-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %51’unun (795,90-TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yatırılan 150,00-TL yargılama giderinin kalan 41,62-TL’sinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …

Hakim …