Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/704 E. 2022/61 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/704 Esas
KARAR NO : 2022/61

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 01.08.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki ve diğer davalı …’a ait … plakalı araç ile … sevk ve idaresinde bulunan müvekkili …’e ait … plakalı sayılı … model araca sol arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kaza tespit tutanağına göre bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nın tamamen kusurlu olduğu, müvekkile ait … plakalı aracın … Sigorta AŞ tarafından … acenta numaralı ve … poliçe numaralı ZMMS poliçesinin ve … Sigorta A.Ş tarafından … poliçe, … acenta numarası ile genişletilmiş kasko poliçesinin olduğunu, kaza neticesinde araçta meydana gelen hasarların onarımı için aracın … A.Ş’ye teslim edildiğini ve yapılan onarım neticesinde araçta meydana gelen 17.161,94-TL’
lik hasar giderim bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, buna ilişkin hasar bildirim ve taahhüt belgesi ile 16.08.2017 tarih, … numaralı faturanın dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilinin hasara uğrayan aracının 2016 model olup, tüm bakımları zamanında yaptırılan araçta meydana gelen hasarlar ve değer kaybının yaptırılacak bilirkişi incelemesinde net bir şekilde ortaya çıkacağını, araçta
hasar nedeniyle meydana gelen zarar ve değer kaybının poliçe limitlerine göre ödenmesi istemiyle kazaya karışan kusurlu … plaka sayılı aracın sigorta şirketi olan … Sigorta (Birleşme öncesi unvanı:… Sigorta) A.Ş’ye başvurulmuşsa da taraflarına herhangi bir ödemede bulunulmadığını beyanla hasara ilişkin müvekkili tarafından ödenen 17.161,94-TL ve araçta meydana gelen değer kaybına
ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğunu, 01/08/2018 tarihinde meydana gelen kazanın gerçekleştiği ve zararın ortaya çıktığı yerin …, ayrıca davalılar … ve …’un her ikisinin de yerleşim yerinin … olduğunu, hal böyle iken davanın, diğer davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri adresinde açılmasının davacının kötü niyetli olarak müvekkili davalıların kendi yerleşim yerinden başka bir mahkemeye getirme amacını taşıdığının sabit olduğunu, bu nedenle öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kazanın gerçekleşmesinde davalı …’nın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, taraflarınca kusur durumuna itiraz edilmekle birlikte aksi kabul edilse bile diğer davalı sigorta şirketi ile davalı … arasında 30.01.2017-31/01/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, … poliçe numaralı ZMMS poliçesinin olduğunu, söz konusu poliçe incelendiği taktirde, rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigorta tarafından hasar durumunda ödenecek bedelin ve zarar görenin aracında oluşabilecek değer kaybı miktarının poliçe kapsamına alındığının açıkça görüleceğini, her ne kadar davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile netleşecek olsa da, davacının tüm taleplerinin davalı …’a ait aracın ZMSS’ni yapan davalı sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davacının iddia ettiği maddi hasar ve değer kaybı miktarından ve faizlerinden davalılar … ve …’nın sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafça talep edilen 17.161,94-TL’lik hasar giderim bedelinin … A.Ş’den alınan bir faturaya dayandırıldığını, ancak davacı tarafça kazanın meydana gelmesinden sonra ve aracın onarılmasından önce ne ekspertiz raporu ne de mahkeme kanalıyla herhangi bir tespit yaptırıldığını, dolayısıyla, kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasarın miktarına ilişkin dava dosyasında herhangi bir tespit bulunmadığından, davacı tarafça talep edilen değer kaybı miktarı hesaplanırken bilirkişilerce davacının sahibi olduğu aracın daha öncesinde hasar kaydının bulunup bulunmadığı, hasar kaydı bulunmasa dahi söz konusu araçta kazadan önce değer düşüklüğüne neden olabilecek herhangi bir onarımın yapılıp yapılmadığı hususlarının da araştırılmasını talep ettiklerini, faizin işleyeceği tarihin dava tarihi olmayacağının kabulü halinde ise kaza tarihinin değil davacının hasar bedelini ödeme tarihinin dikkate alınması gerektiğini beyanla öncelikle Mahkemece HMK’nın 7.madddesi gereğince müvekkilleri hakkında davanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesine, bu mümkün değil ise müvekkilleri hakkında açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın maliki bulunduğu … plakalı araç ve müvekkili şirket nezdinde … nolu ve 31.01.2017 tarihli ZMMS(Trafik) poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın da karıştığı maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin olarak meydana gelen hasarın müvekkili şirket tarafından davacının kasko sigortacısı … Sigorta AŞ’ye 30.10.2017 tarihinde 17.161,00 TL hasar bedeli ve 1.093,00 TL ekspertiz bedeli olarak ödendiğini, davaya konu kazada davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybının poliçe kapsamında ödendiğini müvekkili şirket tarafından poliçe kapsamında teminat altına alınan hasar ve değer kaybına ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davacı tarafın değer kaybına ilişkin müvekkil şirkete yaptığı başvuru neticesinde eksper … ‘dan 24.01.2018 tarihinde alınan raporda 9.000,00-TL değer kaybının tespit edildiğini, ancak ödeme yapılamadan huzurdaki davanın ikame edildiğini ve araçta oluşan hasar bakımından mükerrer ödemenin talep edildiğini, hasardan fazla ödenen 1.093,00-TL ödemenin güncellenerek tespit edilen rakamdan mahsup edilmesi gerektiğini, davalı müvekkili şirket bakımından kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin ve avans faizi uygulanmasının mümkün olmadığını beyanla müvekkili şirketin poliçe kapsamında teminat altına aldığı hasarın tümüyle karşılanmış olması sebebi ile müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmaması karşısında davanın reddedilmesi ve aksi yönde karar oluşturulacaksa dahi müvekkili şirketin yapmış olduğu hasardan fazla ödemenin güncellenerek ödenmesi gereken değerden mahsup edilmesini ve davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyaları, trafik ve tramer kayıtları celbedilerek dosya arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 18/03/2019 tarihli celsesinin (5) numaralı ara kararı ile; ”Davalı Sigorta Şirketi’nin yerleşim yeri mahkememiz sınırları içerisinde bulunduğundan HMK’un 6 maddesi uyarınca davalılar … ve … vekillerinin yetki itirazlarının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/03/2019 tarihli celsesinin (4) numaralı ara kararı ile; ”… Sigorta A.Ş. Ye yazı yazılarak 01/08/2017 tarihli kaza nedeniyle … plakalı araç için … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında açılan hasar dosyasının poliçe örneğinin, mahkememize gönderilmesinin ve davalı … sigortadan hasar dosyası kapsamında ödeme alınıp alınmadığının bildirilmesinin istenilmesine” dair karar verilmiş ve … Sigorta A.Ş’nin 09/04/2019 tarih ve … sayılı cevabi yazısında 30/10/2017 tarihinde … Sigorta’dan 17.161,00-TL ödeme alındığının bildirildiği, bunun üzerine Mahkememizin 18/07/2019 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline … Sigorta’nın davalı … Sigorta’dan 17.161,00-TL ödeme aldığına dair cevabi yazısı karşısında kaza nedeniyle meydana gelen hasarın kasko kapsamında mı giderildiğini açıklaması için iki haftalık kesin süre verilmesine” dair karar verilmiş ve davacı vekilinin de 29/07/2019 tarihli dilekçesi ile; ”…Dosya içerisinde yer alan … A.Ş’nin E-Arşiv faturasında fatura notunun … Sigorta olduğundan anlaşılacağı üzere … Sigorta tarafından … Sigortaya yapılan ödemenin kasko kapsamında olduğunu…” belirtmiştir.
Mahkememizin 19/12/2019 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen, “dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, … plakalı araçta kaza sonucu hasar ve değer kaybı zararı meydana gelip gelmediği, gerçek zarar tutarının ne olduğu, davalı sigorta şirketince davacının kasko sigortacısına hasar ve değer kaybı bedelini dava tarihinden önce ödenip ödenmediği, davacının tazminat alacağının varlığı ve miktarı” yönündeki uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK, mahkememizce re’sen seçilecek kusur ve hasar konularında uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Makine Mühendisi Doç. … tarafından tanzim edilen 08/01/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsü …’in ise kusursuz olduğu, davacıya ait otomobilde meydana gelen hasar bedelinin 17.161,00-TL olup bu ödemeler tamamlandığı için davacının … Sigorta A.Ş’den talep edeceği hasar bedelinin kalmadığı, davacıya ait aracın 01.08.2017 tarihindeki kaza sebebiyle değer kaybının 9.000,00-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 16/07/2020 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdi ile, özellikle değer kaybı yönünden kaza tarihinde yürürlükte bulunan genel şartlar ile Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına uygun şekilde, başka bir rapora atıf yapılmaksızın, dava konusu araçta dava konusu kaza nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığının denetime açık, bilimsel verilere dayalı şekilde tespiti ile düzenlenecek olan ek raporun mahkememize ibraz edilmesinin istenilmesine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Makine Mühendisi Doç. … tarafından tanzim edilen 27/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafınca düzenlenen raporun Hasar ve Değer kaybı yönünden inceleme kısmında Hasar ve Değer kaybı yönünden inceleme: Dava konusu aracın: Plakası…………. : … Modeli………… : 2016 Marka ve tipi….. : … Km’si ………….. : 18.822 Rayiç değer…… : 140.000 TL Aracın hasarı…… : Sol arka çamurluk, sol arka çamurluk iç sacı, sol marşbiyel, arka panel hasar görmüş olup çamurluk ve arka panelin değiştiğini, onarım ve boyandığını, aracın hasarlı kısımlarının tek tek yazılmış olup Bilirkişi …’ın düzenlediği 24.01.2018 tarihli Değer Kaybı Tespit Raporunda 14.05.2015 tarihli resmi gazetede yayından Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Tebliğine göre DEĞER KAYBI HESABI’na göre yaptığı hesaplama yapılmış değer kaybını 9.098,60 TL olarak hesaplamış, yine Genel Şartlar Tebliğinde ekspere tanınan görüşe bağlı olarak değer kaybının 9.000,00 TL olduğunu belirttiği, Bilirkişi …’ın değerlendirmesi incelenmiş, mevcut tebliğe göre yapılan hesaplama ve sonuçta değer kaybının 9.000,00 TL olarak belirlenmesi piyasa şartlarında yapılan araştırma ile uygun görüldüğünü, 14.05.2015 tarihli resmi gazetede yayınlanan Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Tebliğine göre DEĞER KAYBI HESABI hasar gören parçaların tek tek değer kaybına etkisi verilen denklemlerde gösterilerek yapılmış olup bilirkişi …’ın da bu denklemleri kullanarak hesaplama yaptığını, … tarafından düzenlenen raporun da dosya içerisinde bulunduğunu, yukarıda yapılan açıklamalar ışığından KÖK raporda bir değişiklik olmayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 08/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; dava dilekçesini tekrarla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL araçta meydana gelen değer kaybına 8.900,00-TL ilavesi ile 9.000,00-TL değer kaybı alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın Mahkememizce re’sen seçilecek FARKLI BİR BİLİRKİŞİYE tevdi ile, özellikle değer kaybı yönünden kaza tarihinde yürürlükte bulunan genel şartlar ile Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları ve güncel içtihatlarına da uygun şekilde, başka bir rapora atıf yapılmaksızın, dava konusu araçta dava konusu kaza nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığının (davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hesaplanacak miktardan düşülüp düşülmediği hususlarını da kapsar şekilde) denetime açık, bilimsel verilere dayalı şekilde tespiti ile düzenlenecek olan ek raporun mahkememize ibraz edilmesinin istenilmesine..” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Nitelikli hesaplama uzmanı … tarafından tanzim edilen 21/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı araç hasar bedeli olan 17.161,00-TL’nin davalı sigorta şirketi tarafından davacının Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ’ye 30.10.2017 tarihinde ödediği anlaşıldığından, bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, davacının maliki bulunduğu aracın kilometresinin 18.822’de olduğu da dikkate alındığında bulunan değer kaybının 9.098,61 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/09/2021 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi için dosyanın bir önceki bilirkişi olan …’e tevdiine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Nitelikli hesaplama uzmanı … tarafından tanzim edilen 09/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı araç hasar bedeli olan 17.161,00-TL’nin davalı sigorta şirketi tarafından davacının Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ’ye 30.10.2017 tarihinde ödediği anlaşıldığından, bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, davacının maliki bulunduğu aracın kilometresinin 18.822’de olduğu da dikkate alındığında bulunan değer kaybının 9.671,37 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6098 Sayılı Kanunun 49, 2918 Sayılı Kanunun 85 ve 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri kapsamında maddi tazminat davasıdır.
HMK’nun 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, … plakalı araçta kaza sonucu hasar ve değer kaybı zararı meydana gelip gelmediği, gerçek zarar tutarının ne olduğu, davalı sigorta şirketince davacının kasko sigortacısına hasar ve değer kaybı bedelini dava tarihinden önce ödenip ödenmediği, davacının tazminat alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre;somut olayda dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’nın asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı aracın malikinin diğer davalı … olduğu, kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin 17.161,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacının Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ’ye 30.10.2017 tarihinde hasar bedeli olan 17.161,00-TL ödeme yapıldığının cevabi yazılardan, davacı vekilinin 29/07/2019 tarihli dilekçesinden ve dosyaya sunulan dekonttan anlaşıldığı, bu nedenle dava tarihinden önce davacının hasar bedeline yönelik talebi karşılandığından bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı, Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının talep edebileceği değer kaybı zararının 9.671,37 TL olmakla birlikte davacı vekilinin 08/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi nazara alınarak Mahkememizce davacının talep edebileceği 9.000,00-TL değer kaybı zararından, davalı …’nın TBK’nun 49 maddesi uyarınca haksız fiil faili, davalı …’un 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi uyarınca işleten sıfatıyla ve davalı sigorta şirketinin ise 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla, 9.000,00-TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/08/2017 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise 01/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının hasar bedeli talebinin davalı sigorta şirketi tarafından, davacının Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş’ye 30/10/2017 tarihinde ödendiği anlaşılmakla reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 08/12/2020 haçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 9.000,00-TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/08/2017 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise 01/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının hasar bedeli talebinin davalı sigorta şirketi tarafından, davacının Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş’ye 30/10/2017 tarihinde ödendiği anlaşılmakla reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 614,79-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsiline, peşin alınan 35,90-TL ve 152,00-TL ıslah harcı toplamı olan 187,90-TL harcın mahsubuna, bakiye 426,89-TL karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 152,00-TL ıslah harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 286,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.010,30-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %34’unun davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip Hakim
¸ ¸