Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/701 E. 2022/94 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/701
KARAR NO : 2022/94

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/09/2017 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkili şirket, davalı şirkete elektrik satışı yapacak, davalıda kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, müvekkili şirkte tarafından hukuka uygun olarak fatura keşide edilip gönderilen elektrik tüketim faturalarını vade tarihlerinde ifa edilmediğini, davalı şirketin ödememiş olduğu tüketim faturalarına istinaden borçluya dava konusu dışında … 6. İcra Müdürlüğü’nün …E. Ve …E. Sayılı dosyalar üzerinden icra takibi başlatıldığını, iş bu faturaların ödenmemesi ve davalının geç ödemeleri üzerine dava konusu ceza faturaları keşide edildiğini, sözleşmenin 7.1. Maddesine göre abone portföyden çıkarıldığı ve en yüksek fatura olan 16/03/2018 vade tarihli 12.187,48 TL bedelli ceza faturası düzenlendiğini, anılan maddeye göre belirtilen takibe yukarıdaki faturayla birlikte sözleşmenin 4.2. Maddesine göre ceza şartı da uygulandığında her faturanın %12’si hukuki icra ceza bedeli talep edilebileceği, 12.187,48 TL ceza faturasının %12’si hesaplanarak 1.462,00 TL takibe eklendiğini, bu nedenlerle … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına haksız olarak edilen itirazın iptaline ve takibin devamına, %40 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında elektrik tedarikine dayalı bir sözleşme imzalandığını, davacı tarafın müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını ve faturaların zamanında ödenmediğini beyan ettiği, iş bu icra takiplerine konu faturaların müvekkilinin güncel adresine gönderilmediğini, tebligat kanununa göre tebliğ edilmediğini, müvekkilinin bu faturalardan kendisine icra takibi başlatıldığında haberdar olduğunu, müvekkilinin icra takiplerine itiraz süresini geçirdiğini ve icra takip meblağları az olduğu için herhangi bir itirazda bulunmadan ödemesini yaptığını, tüm bu faturaların müvekkiline tebliğ edildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, kötü niyetli icra takibine başlayan alacaklının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, faturalar, taraflara ait BA-BS formları, 01/08/2017 tarihli elektrik enerjisi tedarik sözleşmesi, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporu delil olarak değerlndirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 13/03/2019 tarihli ara karar ile dosyanın davalı tarafın adresinin … olduğu anlaşılmakla talimat yazılarak bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişiler Elektrik Müh. … ve Mali Müşavir …tarafından hazırlanan 26/08/2019 tarihli ön raporunda özetle; Davalı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait defter ve kayıtlarının incelenmesi için …adresinde şirket adresine gidilerek şirketin muhasebe departmanında çalışan … ve …ile görüşme yapıldığını, şirket defterlerinin Vergi Müfettişinde olduğunun beyan edildiğini, daha sonra şirketin mali işlerine bakan İskender bey 2017 ve 2018 yıllarına ait defter ve belgelerin … Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Başkanlığında incelemede olduğuna dair 15/02/2019 tarihli yazı sunduğunu, bu nedenlerle defterlerin ibraz edilmediğinden dolayı herhangi bir inceleme ve derlendirme yapılamadığını bildirmişlerdir.
Mahkememiz 23/01/2020 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince dosyanın ön rapor veren bilirkişilere tevdi edilerek … Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Başkanlığında bulunduğu bildirilen defterlerin incelenmesinde yasal bir engel olmaması nedeniyle bilirkişilerin ilgili kayıtların ilgili yerde incelenmesine karar verilmiş, bilirkişiler bilirkişiler Elektrik Müh. …ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 28/10/2020 tarihli raporunda özetle; Davalı …A.Ş’nin olduğu bildirilen…adresine gidildiği, davalı şirketin bu adresi terk ettiği, davalı şirket defter ve belgelerin adresinde olmadığından dolayı incelemediği, taraflar arasında 01/08/2017 tarihinde “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” düzenlendiği, tedarik başlangıç tarihinin 01/09/2017 olduğu, sözleşme bitiş tarihinin tedarik başlangıç tarihinden itibaren 24 ay olduğu, tarifenin tek zamanlı tarife olduğu, bu tarife birim fiyatı üzerinden indirim uygulanacağı, indirim tutarının %15 olduğu, davalı tarafın faturaların düzenli olarak ödeyip ödemediğine dair dosya üzerinde herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, kesilen faturalara yansıyan bedeli toplam tutarın 196,48 TL olduğu, 01/01/2017-01/10/2017 tarihleri arasında elektrik faturalarına esas birim fiyat tarifelerinde değişiklik olmadığı, 01/01/2018 tarihinden itibaren ise sanayi, ticarethane ve mesken abonelerinin elektrik faturalarına esas birim fiyat tarifelerinde değişiklikler olduğu, sene sonuna doğru da ciddi artışlar olduğu kanat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 11/03/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, davacı tarafın ticari kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişiler Elektrik Elektronik Yüksek Müh….ve SMMM … tarafından hazırlanan 04/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın tahakkuk edilen ve icra takibi başlatılan 6.453,83 TL’lik normal dönem elektrik faturasını ödendiğine dair herhangi bir ödeme dekontuna dava dosyasında rastlanılmadığı, Bu bedel ödenmediğinden davalı taraf abonelik sözleşmesinin 7.1 ve7.2 maddelerini ihlal edildiği, abonelik sözleşmesindeki cayma hakkı, haklı fesih sebepleri gibi hükümler sözleşmede 7.1 ve 7.2 maddeleri olarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Sözleşmenin süresi ve sona erme başlıklı 8. Maddesinin 6. Fıkrası “Bu maddede belirtilen hususlar dışında, sözleşmesinin hangi hallerde sona erdirileceği, perakende satış sözleşmesinde düzenlenir.” Uyarınca mevzuata uygun düzenlendiği, davacı tarafın 2018 yılına ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu-BS kayıtlarına göre Davalı taraf unvanlı 2 adet fatura için 17.351 TL’lik (KDV Hariç) Beyanname kaydının bulunduğu, Davalı tarafın ise 2018 yılına ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu-BA kayıtlarına göre Davacı tarafa unvanlı 2 adet fatura için 22.150 TL’lik (KDV Hariç) Beyanname kaydının bulunduğu anlaşıldığı, ancak BS-BA kayıtlardaki faturaların icra takibine konu olup olmadığı anlaşılmadığı, hali hazırda BS kayıt tutarının BA kayıt tutarına eşit olmadığı görüldüğü, aradaki fark Davalı tarafın 3 adet abonelik sözleşmesinden hangisine ait olduğunu ayırt etmek mümkün olmadığı, Abonelik Sözleşmesi 7.1 “…süresinden önce haksız fesih anlamı taşıyacaktır. Abone her bir sayaç ayrı ayri hesaplanmak Üzere son On iki dönem faturalarının en yüksek faturasının 2(iki) katı kadar cezai şartı Tedarikçi’ye ödemeyi kabul eder.” Şeklinde düzenlendiği için 09.03.2018 tarihli 6.093,76 TL’lik normal dönem tahakkuk faturasının ödenmemesi üzerine abonelik sözleşmesinin 7.1 maddesi işletilmiş ve 6.093,76 TL x2= 12.187,48 TL sözleşme ceza faturası tahakkuk edilmiştir. Tahakkuk edilen faturaların ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığından bu faturaların mevzuata uygun olarak tahakkuk edildiği söylenebileceği, ancak buradaki önemli olan busus sözleşmenin haklı feshinden önce davacı taraf Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Zamanında ödenmeyen borçlar başlıklı 15. Maddesinin 2. Fıkrası gereği davalı tarafa yazılı bildirimde bulunmadığından tahakkuk edilen 12.187,48 TL’lik sözleşme ceza faturası hakkındaki hukuki değerlendirmenin ve delillerin takdiri Mahkemeye ait olduğunu, Sadece Dava dosyasında Davacı tarafın (Tedarikçi), düzenlenen faturaların SMS ve e-posta yöntemiyle davalı tarafa (Serbest Tüketici) iletildiği, Tedarikçinin sistem kayıt ekran görüntüsünden anlaşıldığı (09.03.2018 tarihinde … e-mail atılmış ve aynı tarihte … SMS gönderilmiştir. Tablo-1) görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, cezai şart ve fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
…6. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının …, takip borçlusunun ise … Anonim Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 13.850,57 TL üzerinden 28/06/2018 tarihinde takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 03/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 10/07/2018 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 20/07/2018 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına dair karar verildiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibindeki borcun sebebi olarak gösterilen fatura ve cezai şart kaynaklı alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca ayrı ayrı tazminat talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı arasında 01/08/2017 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davacının ticari defter, kayıt ve belgelerinin kesin delil olacağının kararlaştırılmış olup HMK’nun 193. Maddesi uyarınca bu delil sözleşmesi geçerlidir. Davalı şirket, davacı şirketin portföyünden çıkmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1. maddesine göre, davacı son iki ayın dönem faturalarının en yüksek faturasının iki katını cezai şart olarak talep edebilecektir. Takip konusu fatura, sözleşmenin 7.1 maddesine dayalı olarak düzenlenen fatura olduğundan, yöntemince hazırlanan ve denetime, sözleşme hükümlerine uygun bulunan bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Davalı şirket adına tahakkuk ettirilen faturaların 2018/04 döneminden itibaren süresinde ödenmediklerinin tespit edildiği, geciken ödemelerin taraflar arasında imza edilen sözleşmenin 7.2 maddesi gereği davacı tedarikçi şirkete sözleşme fesih hakkı sağladığını, davacı tedarikçi şirketçe davalı şirket adına abonelik için tahakkuk ettirilen 6.093,76 TL’lik fatura bedelinin iki katı olan 12.187,48 TL tutarın cezai şart kapsamında talep edebileceği, bu kapsamda da 16/06/2018 tarihli faturanın sözleşme hükümlerine uygun tahakkuk ettirildiği, sözleşmenin 4.2 maddesinde abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde ödenmeyen her faturanın yüzde on ikisi hukuki icra ceza bedeli olarak tedarikçi tarafından talep edileceği belirtilmiş olup 12.187,48 TL’nin %12’i olan 1.462,00 TL’nin icra cezai şart olacağı olarak davacı tarafça istenilebileceği anlaşılmıştır. Yine sözleşmenin 4.2. maddesinde tedarikçi, vadesinde ödenmeyen fatura tutarına aylık yüzde 5(beş) gecikme zammı yansıtacaktır hükmü bulunsa da davacı gecikme zammı istememiş olması icra takibinde takip öncesi faiz kalemi şeklinde 201,09 TL talep etmiş olması ve itirazın iptalindeki taleple bağlılık hüküm gereğince davacının sözleşmenin 4.2. Maddesince gecikme zammı isteyebileceği takip öncesi faiz isteyemeyeceği kanaati ile bu kalem yönünden itirazın iptali isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 6. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının, 12.187,48 TL fatura alacağı (asıl alacak) ve 1.462,00 TL icra cezai şart alacağı olmak üzere toplam 13.649,48 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %54 oranında faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davanın kısmen kabulüne karar verilen nakdi krediler kaynaklı alacak miktarının genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklı sözleşmeye ve kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, iİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 13.649,48 TL toplam alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafta cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibini reddedilen kısım yönünden haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 6. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının, 12.187,48 TL fatura alacağı (asıl alacak) ve 1.462,00 TL icra cezai şart alacağı olmak üzere toplam 13.649,48 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %54 oranında faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 13.649,48 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 932,40 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 167,29 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 765,11 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 167,29 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuruma harcı olmak üzere toplam 203,19 TL’nin davalıdan alanarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 422,00 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 3.422,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 3.372,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafndan yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 1,45 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davacı taraf yönünden reddedilen kısım miktarı itibariyle HMK’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin, davalı taraf yönünden kabul edilen kısım miktarı itibariyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır