Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/698 E. 2022/434 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/698
KARAR NO : 2022/434

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan … plakalı … motor ve … şasi numaralı 2006 model … marka … model motosikletin, 2011 yılında periyodik bakımlarının ve tamiratının yapılması için davalı şirkete teslim edildiğini, taraflar arasında pazarlık yapıldığını, davalı tarafça sunulan fiyat tekliflerinin aşırı yüksek olması nedeniyle taraflar arasında mutabakat sağlanamadığını, bu süreçte davalı tarafça yapılan teklifleri kabul etmeyen müvekkilinin hiçbir zaman bakımın ve tamiratın yapılması hususunda bir talimat vermediğini, müvekkilinin, motorun kendisine teslim edilmesini, davalı şirket nezdinde bakım yaptırmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini, müvekkilince motosikletin teslim alınmak için davalı yana başvurulduğunda, motor üzerinde hiçbir bakım ve tamirat yapılmamış olmasına rağmen, kendisine sadece uyuşmazlık konusu motosikletin davalı şirkette durduğu için işgaliye, ardiye parası ödemek zorunda olduğunun bildirildiğini, müvekkilince, davalı yanın bu isteği kabul edilmeyince, bu kez de davalı tarafça, tamirat yapıldığı iddia edilip 25.000,00 TL istenildiğini, davalı tarafça haksız olarak istenilen bu ücretin müvekkilince ödenmediğini, davalı tarafın uzlaşma çağrılarını yanıtsız bıraktığını, davalı şirket yetkilileri aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, ihtilafın hukuki mahiyette olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davalı şirket yetkililerinin savunmalarında borç ilişkisi olduğunu, hapis hakkını kullandıklarını iddia ettiklerini, davalı tarafın iddia ettiği gibi alacaklı olması halinde, müvekkili aleyhine icra takibi başlatması gerektiğini, davalı tarafça herhangi bir icra takibi başlatılmadığını, dava açılmadığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak ve motosikletine kavuşmasını engellemek amacıyla hareket ettiğinin açık olduğunu, müvekkilince motosikletin akıbeti hakkında bilgi verilmesi bakımından davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça … adına düzenlenen 15/08/2013 tarihli, 7.000,00 TL tutarlı ve 13/03/2018 tarihli, 11.550,01 TL tutarlı faturaların gönderilmek suretiyle ihtarnameye cevap verildiğini, ihtarname içeriğinde hapis hakkını kullanmadığı ve kullanmayacağını açıkça ifade ettiğini, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın, müvekkiline ait motosikleti yaklaşık 8 yıldır alıkoyduğunu iddia ve beyan ederek dava konusu motosikletin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, dava konusu motosikletin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde, dava tarihindeki bedelinin, yine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, dava dilekçesinde, motosikletin periyodik bakım ve tamiratının yapılması için kendi isteği ile müvekkili şirkete teslim edildiğini ve davacının rızası ile bulunduğunu ve müvekkilinin, davacının rızası ile zilyet olduğunu bizzat ikrar ettiğini, davacının motosikletini servis ve onarım için müvekkili şirkete bırakmasına istinaden, müvekkili şirketi arayarak; birlikte kararlaştırıp sunmuş oldukları teklifte yapılması gereken işlerin yapılmasını istemesi üzerinde, müvekkili şirketçe servis, bakım, onarım hizmeti ifa edildiğini, davacı tarafın, buna karşılık müvekkili şirkete hiçbir geri dönüş yapmadığını, bir süre sonra müvekkili şirketçe, davacıya motorunu teslim almasının ve teklifte kabul ettiği servis işleminin yapıldığının ve hizmet bedelinin ödenmesi gerektiğinin telefon ve e-mail yazışmasıyla bildirildiğini, davacı tarafça bu hizmet bedeli tutarının ödenmediğini, hizmet bedelinin ödenmeden motorun teslim alınmak istenildiğini, müvekkilinin hapis hakkını kullandığını, davacı tarafça suç duyurusunda bulunulduğunu, hukuki ihtilaf olduğundan takipsizlik kararı verildiğini, davacı tarafça, 15/05/2013 tarihli ve 13/03/2018 tarihli faturaların ödenmemesi üzerine müvekkilinin mağdur olduğunu ve zarara uğradığını, bunun üzerine davacı taraf aleyhine … 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, karşılıklı gönderilen ihtar süreçlerinde, iyi niyetli olarak borç ödeme girişiminde bulunulursa ve bir kısmı ödenirse şarta bağlı olarak hapis hakkının iyi niyetli olarak kullanılmama ihtimalinin belirtildiğini, hiçbir şekilde hapis hakkının kullanılmasından vazgeçildiğine dair bir ikrar ya da beyanda bulunulmadığını, emsal Yargıtay kararları uyarınca müvekkilinin hapis hakkı bulunduğuna dair karine mevcut olduğunu, hapis hakkının ileri sürülmesi için illa icra takibi yapılmasına ya da dava açılmasına gerek olmadığını, müvekkili şirketin hiçbir şekilde kötü niyetli hareket etmediğini, yasadan kaynaklı hakkını kullandığını, dava konusu olayda inanç sözleşmesinin mevcut olmadığını, eser sözleşmesinin mevcut olduğunu, bu hususun e-mail yazışmaları ile de sabit olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının uzun süreden beri müvekkili şirkete hizmet bedelinden kaynaklı olan borcunu ödemediğini, müvekkilinin dostane ilişkiler gereği davalının borcunu ödeyeceği umuduyla beklediğini ve kendi alacaklılarına yaptığı ödemelerde zorluklar yaşadığını, borcun ödenmemesi üzerinde 18.550,00 TL miktarındaki 26/06/2018 tarihli faturadan kaynaklanan borcun tahsili amacıyla davalı taraf aleyhinde … 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca, faize itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafların tacir olduğunu, uyuşmazlığa konu alacağın ise tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olduğunu, bu sebeple ticari işlerde temerrüt faizinin T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü avanslar için uygulanan faiz oranına göre istenebileceğinin belirtilmiş olmasına rağmen, avans faizi oranları uygulanması ve talep edilmesi söz konusuyken müvekkili tarafça iyi niyetli olarak ödenmeyen borç için avans faizi değil de yasal faiz olan %9 oranında faiz talep edildiğini, bu durumun hukuka uygun olduğunu, davalı tarafın haksız olduğunu bilmesine rağmen sırf icra ve haciz işlemlerini durdurup zaman kazanmak ve oyalamak için haksız olarak itiraz ettiğini, faturaya ve/veya cari hesap ilişkisine dayalı olan alacaklarda alacağın likit olduğuna ilişkin mevcut Yargıtay kararları olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği alacaklar ile ilgili olarak beş yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, müvekkili şirkete ait olan … plakalı … motor ve … şasi numaralı 2006 model … marka … model motosikletin, 2011 yılında periyodik bakımlarının ve tamiratının yapılması için davalı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketin görevlilerinin motosikleti inceledikten sonra, müvekkili ve davacı taraf arasında, yapılacak bakım ve tamir ücreti konusunda pazarlık yapıldığını, davacı tarafından sunulan fiyat tekliflerinin aşırı yüksek olması nedeniyle taraflar arasında bir mutabakat sağlanamadığını, davacı tarafın tekliflerini kabul etmeyen müvekkilinin, hiçbir zaman bakımın ve tamiratın yapılması hususunda bir talimat vermediğini, müvekkilinin, motorun kendisine teslim edilmesini, davalı şirket nezdinde bakım yaptırmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini, müvekkilince motosikletin teslim alınmak için davalı yana başvurulduğunda, motor üzerinde hiçbir bakım ve tamirat yapılmamış olmasına rağmen, kendisine sadece uyuşmazlık konusu motosikletin davalı şirkette durduğu için işgaliye, ardiye parası ödemek zorunda olduğunun bildirildiğini, müvekkilince, davalı yanın bu isteği kabul edilmeyince, bu kez de davalı tarafça, tamirat yapıldığı iddia edilip 25.000,00 TL istenildiğini, davalı tarafça haksız olarak istenilen bu ücretin müvekkilince ödenmediğini, davalı tarafın uzlaşma çağrılarını yanıtsız bıraktığını, davalı şirket yetkilileri aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, ihtilafın hukuki mahiyette olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilince motosikletin akıbeti hakkında bilgi verilmesi bakımından davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça … adına düzenlenen 15/08/2013 tarihli, 7.000,00 TL tutarlı ve 13/03/2018 tarihli, 11.550,01 TL tutarlı faturaların gönderilmek suretiyle ihtarnameye cevap verildiğini, ihtarname içeriğinde hapis hakkını kullanmadığı ve kullanmayacağını açıkça ifade ettiğini, davacı tarafın müvekkilinin motosikletini iade etmemesi üzerinde Mahkememizin 2018/698 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, taraflarınca dava açıldıktan sonra, davacı şirket tarafından ihtarname keşide edildiğini ve ekinde takibe ve davaya konu 26/06/2018 tarihli irsaliyeli faturanın taraflarına gönderildiğini, müvekkili şirketin herhangi bir borcunun bulunmaması, faturada belirtilen hizmetlerin müvekkiline sunulmaması ve faturanın gerçeğe aykırı olması nedenleriyle, davacı tarafından gönderilen faturaya yasal süresi içinde itiraz edildiğini ve ihtarname ile davacıya iade edildiğini, taraflar arasında müvekkiline ait motosikletin servis ve onarımı için sözleşme kurulduğu yöndeki iddianın hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme kurulmadığından ve müvekkili şirketin, davacıdan herhangi bir hizmet almadığından, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinden otopark bedeli talep edilmesinin izahının olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, 15/08/2013 tarihli … numaralı 7.000,00 TL bedelli, 13/03/2018 tarihli … numaralı 11.550,01 TL bedelli ve 26/06/2018 tarihli … numaralı 18.550,00 TL bedelli faturalar, … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 3. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, iş kabul ve teklif formu, … 33. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 3. Noterliği’nin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 40. Noterliği’nin … tarihli .. yevmiye numaralı ihtarnamesi, asıl davada davalı birleşen davada davacı tarafça gönderilen elektronik posta kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … ve … soruşturma sayılı dosyaları, … plakalı motosiklete ait trafik kaydı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli yazı cevabı ve ekleri, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 22/03/2019 tarihli yazı cevabı ve ekleri, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01/04/2019 tarihli yazı cevabı ve ekleri, tanık beyanları ile bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların ticari kayıtları ve defterleri üzerinde ayrıca dava konusu olan araç ile ilgili olarak dosyanın mevcut durumu ile iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında değerlendirilebilmesi açısından, dosyanın HMK’nın 266/1. maddesi gereği 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi, 1 Makine Mühendisi ve 1 Otopark İşletmeciliği Konusunda Uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, 21/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; asıl dava yönünden; dava konusu … marka … tipi 2006 model motosikletin 04/05/2018 dava tarihi itibariyle ikinci el rayiç satış değerinin ortalama 40.000,00 TL olduğu, dava konusu motor görülemediği için, fatura konusu tamiratın ve servis hizmetinin verilip verilmediğinin fiziki olarak denetlenemediği, fatura üzerinde belirtilen otopark bedelinin motorların kış aylarında muhafaza edilme ücreti olabileceği, hesaplamadaki birim fiyatın, hesaplama tekniğinin açıklanması ve motorun sağlam ve çalışır vaziyette olduğunu ispat suretiyle, asıl davada davalı birleşen davada davacının bu bedeli talep edebileceği, bu bedelin ödenmesi ile davacının davalıdan motorunu teslim alabileceği, birleşen dava yönünden; davacı …’nin başlatmış olduğu takibin dayanağı olan faturada belirtilen otopark bedelinin motorların kış aylarında muhafaza edilme ücreti olabileceği, hesaplamadaki birim fiyatın, hesaplama tekniğinin açıklanması ve motorun sağlam ve çalışır vaziyette olduğunu ispat suretiyle, asıl davada davalı birleşen davada davacının bu bedeli talep edebileceği, faturada 1.kalem olan otopark ücreti kadarlık kısmının yerinde olabileceği, takibe vaki itirazın iptalini talep edebileceği ancak alacak likit olmadığından, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı, takip dayanağı olan faturadaki 1.kalem hariç diğer kalemlerin denetlenemediği, bu nedenle takibin diğer kaleri yönünden takdirin Mahkememize ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında değerlendirilebilmesi açısından, tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazlarının olumlu/olumsuz teknik olarak değerlendirilmek üzere, dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile ek bilirkişi heyeti raporu alınmasına karar verilmiş, 04/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; davalı karşı davacı şirketin, davacı karşı davalıdan bir ardiye-saklama-otopark ücreti talep edemeyeceği, araç değeri yönünden kök rapordaki görüşlerinin korunduğu, mali inceleme yönünden kök rapordaki değerlendirmelerin geçerli olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava davacı adına kayıtlı davalı nezdinde bulunan motorsikletin iadesine, birleşen dava ise araç tamirine yönelik eser sözleşmesi bedeli ve otopark ücretine yönelik düzenlenen fatura kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/05/2018 tarihli, …esas ve …karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca dava dosyası Mahkememizin iş bu esas sırasına kaydedilmiştir.
Davacı ve davalı tarafın şirket olması ve tarafların ticari işletmeleri arasındaki iş bu uyuşmazlığın TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca nisbi ticari dava olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam olunmuştur.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2019 tarihli, … esas ve … karar sayılı kararı uyarınca, dosyanın mahkememizin iş bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek dosya gönderilmiştir.
… 4. İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; ilamsız icra takibinde takip alacaklısının …, takip borçlusunun ise … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 18.646,05 TL üzerinden icra takibine geçildiği, ödeme emrinin 30/07/2018 tarihinde takip borçlusuna tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 31/07/2018 tarihinde takibe, borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, 06/08/2018 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmemiş olması da dikkate alındığında birleşen itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı …’ne kayıtlı … plakalı motosikletin tamir ve bakımı konusunda asıl davada davalı …’ne 2011 yılı içinde başvurulduğu, asıl dava davalı şirketin 30/09/2011 tarihli iş kabul ve teklif formunu hazırladığı, taraflar arasında motorsiklet tamiri ve bakımı işine yönelik yazılı bir eser sözleşmesi mahiyetinde anlaşma yapılmadığı, asıl davada davalı şirketin dava dışı …’a hitaben … tarihli … numaralı 7.000,00 TL bedelli faturayı düzenlediği, asıl davada davacı şirket tarafından 21/08/2013 tarihinde asıl davada dalı şirket yetkilileri hakkında … CBS’ye suç duyurusunda bulunulması nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyası ile yapılan soruşturmada 26/05/2014 tarihinde dava dışı …ve … hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara karşı yapılan itiraza ilişkin olarak … 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı 15/08/2014 tarihli kararı ile itirazın reddine dair karar verildiği, daha sonra asıl davada davacı şirketin asıl davada davalı şirkete hitaben … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile motorsikletin iadesini talep ettiği, asıl davada davalı şirketin dava dışı …’a hitaben otopark bedelinden oluşan … tarihli … numaralı 11.550,01 TL bedelli faturayı düzenlediği, asıl davada davalı şirketin dava dışı …’e yukarıda yer alan iki ayrı faturaların ödenmesi ve motorsiklet üzerinde hapis hakkının kullanıldığını bildiren … 3. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiği, dava dışı … tarafından asıl davada davalı şirkete faturalara itirazlarını içerir … 33. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, asıl davada davalı …. tarafından asıl davada davacı … A. Ş.’ye hitaben … tarihli … numaralı 18.550,00 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve bu fatura bedelinin ödenmesi ihtarını içeren … 3. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, asıl davada davacı şirketin ise faturaların iade edildiğini bildirir cevabi … 40. Noterliği’nin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyi asıl davada davalı şirkete gönderdiği sonrasında asıl ve birleşen davaların açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki asıl davadaki uyuşmazlık taraflar arasında motorsiklet tamir ve bakımına yönelik eser sözleşmesi bulunup bulunmadığı, var ise davalı şirketin motorsikletin tamir ve bakımına yönelik eser sözleşmesi alacağı nedeniyle hapis hakkını kullanıp kullanamayacağı, davacı adına kayıtlı davalı nezdinde bulunan motorsikletin iadesinin gerekip gerekmediği, birleşen davadaki uyuşmazlık ise motorsiklet tamir ve bakımına yönelik eser sözleşmesi bedeli ve otopark ücretine yönelik düzenlenen fatura kaynaklı birleşen dava davacısının birleşen dava davalısından alacaklığı olup olmadığı, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar ve kötüniyet tazminatı talep edip edemeyeceği noktalarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1).
Taraflar arasında araç bakım ve tamirine yönelik yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Asıl davada davacı …Ticaret A. Ş. vekili taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını ileri sürmüş asıl davada davalı …. vekili ise sözleşmenin var olduğunu ve sözleşme bedelinin karşı tarafça ödenmediğini savunarak motorsiklet üzerinde bu nedenle hapis haklarını kullanıldığını bildirmiştir. Eser sözleşmesinin varlığı için TBK’da herhangi bir geçerli şartı öngörülmüş olmadığından sözlü olarak da yapılabilir. Eser sözleşmenin varlığı iddia eden taraf bunu ispat yükü altındadır. Burada sözleşmenin varolduğunu iddia eden … A.Ş. Eser sözleşmesinin varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Eser sözleşmesi yazılı şekle tabi değil iken sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde, sözleşmenin yapıldığı zamandaki miktar veya değeri HMK’nın 200. maddesindeki miktardan fazla ise akdî ilişkinin davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Bu nedenle … A.Ş tarafından akdi ilişkinin varlığının yasal deliller ile kanıtlaması zorunludur. Dosyada mevcut 30/09/2011 tarihli iş kabul ve teklif formunda asıl davada davacı tarafça atılı herhangi bir imza bulunmamaktadır. Asıl davada davalı birleşen davada davacı tarafça sunulan elektronik posta kayıtlarında asıl davada davacı şirketin cevabi elektronik posta kayıtlarının bulunmadığı tek taraflı …A.Ş. yetkililerince gönderilen kayıtlar olduğu anlaşılmıştır. Dosyada mevcut yukarıda ayrıntılı olarak bildirilen ihtarname içeriklerinde sözleşmenin varlığı… A. Ş. tarafından kabul edilmemiştir. Ayrıca faturalar kabul edilmemiş iade edilmiş ve mahkememizce itibar edilen bilirkişi heyeti raporunda da bildirildiği üzere ticari defterlere fatura kaydedilmemiştir. Eser sözleşmesinin varlığı miktarı nedeniyle yukarıda ayrıntılı bildirildiği üzere yazılı şekle tabi olmasında dolayı tanıkla ispatı da mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle … A.Ş.’nin eser sözleşmesinin varlığı ispatlamadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de asıl davadaki davacıya ait motorsikletin davalı nezdinde bulunmasının sözleşme bedelinin ödenmemesi nedeniyle hapis hakkının kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği motorsikletin sahibine iadesinin gerektiği kanaatine varıldığından asıl davanın kabulü ile, … plakalı … motor numaralı .. şase numaralı 2006 model … marka … model motorsikletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. …K. sayılı itirazın iptali davasında ise … 4. İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra takip dosyasında borcun sebebi olarak gösterilen … tarihli … numaralı 18.550,00 TL bedelli fatura araç tamir ve bakımı ile otopark bedeline ilişkin alacak kalemlerine dayalı olarak düzenlenmiştir. İş bu itirazın iptali davasında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden birleşen dava davacısı … A.Ş. üzerindedir. Yukarıda ayrıntılı olarak bildirildiği üzere eser sözleşmesinin varlığı ispatlanmadığından araç tamir ve bakımına yönelik kalemlere ilişkin talepte bulunulamaz. Otopark bedeli yönünden ise birleşen dava davacısı … A.Ş.’nin motorsikleti yasal bir sebebe dayanmaksızın haksız olarak elinde bulundurması nedeniyle birleşen dava davalısı … A. Ş.’den otopark ücreti ası altında motorsikleti elinde bulundurduğu süre için ücret talebinde bulunamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle birleşen davadaki davacının sübuta ermeyen davasının reddine karar verilmiştir. Birleşen davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 67/2. Maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafta cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
A)Mahkememiz asıl dava dosyasında;
1-Davanın kabulü ile, … plakalı … motor numaralı … şase numaralı 2006 model … marka … model motorsikletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan (85,39 TL + 598,00 TL) 683,39 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 2.049,01 TL daha karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, mahsup edilen 683,39 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi raporu ücreti, 24,40 TL tebligat gideri, posta masrafı ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.224,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)Mahkememiz dosyası ile birleşen … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. …K. sayılı dava dosyasında;
1-Davanın reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan 318,43 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, artan 237,73 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa davacı tarafça yatırılan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/06/2022

Katip …

Hakim …