Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/69 E. 2019/97 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/69 Esas
KARAR NO : 2019/97
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/01/2018
KARAR TARİHİ: 28/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davalı şirket, müvekkil hakkında Gaziosmanpaşa…İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı dosyası ile örnek … icra takibi başlatığını, davalının dava önce tahsil edilemeyen icra dosyalarını temlik yolu ile satın alıp yeni takip başlatan bir şirket olduğunu, davalı şirket müvekkil hakkında daha önce açılmış olan Samsun …İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı dosyası ile İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün…esas sayılı dosyalarının asıl alacaklısı olan …Bankası … Bankası’ ndan bu dosyaları temlik aldığını, davalı tamlik aldığı iş bu iki takibi birleştirip tek bir takip olarak Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile müvekilli aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin icra takiplerine itirazda bulunduğunu ve takiplerin durduğunu, icra takiplerine konu dayanakların kredi kartı sözleşmeleri olduğunu, söz konusu kredi kartalarının müvekkiline ait olmadığını, iş bu kredi kartının hiç bir surette kullanmadığını ve kredi kartının kendisinin teslim almadığını belirttiğini, kimliğinin kaybolduğunu, şahısların dolandırıcılık yolu ile ismini kullanarak bankalara kredi kartı başvurusu yaptıklarını, yerel mahkemece müvekkilinin …Bankası… numaralı kredi kartını kullanmadığı ve haliyle de borçlu olmadığı hüküm altına alındığını, müvekkili hakkında başlatılan takipbin kötü niyetli olduğunu, bilirkişi incelemesi ile kredi kartı başvurusu yapan kişi yada kişilerin müvekkili olmadığının anlaşılacağını, Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasını, davanın kabulünü, anılı icra dosyaları bakımından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı takip dosyasıona dayanak kredi kartı sözleşmelerinden ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının İİK’nun 72 maddesi kapsamında tespiti istemine ilişkindir.
Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celebedilmiştir.
İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilmiştir.
İzmir …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celebedilmiştir.
Samsun … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celebedilmiştir.
…Bankası Genel Müdürlüğü’ ne ve …Bankası Genel Müdülüklerinden davacıya ait kredi kartı sözleşmeleri getirtilmiştir.
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, “tüketici olan kart hamili” tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, ikinci fıkrasında ise “kart çıkaran kuruluşlar” tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK’nın (6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK’ya yaptığı atıfların HMK’ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı Kanunun 43. maddesinde ise, “tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında” 44. madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilerek ana kurala istisna getirilmiştir.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) Kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda her ne kadar kredi kartı üyelik sözleşmelerinin yapıldığı tarih 6502 Sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce olsa da; uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 17/01/2018 tarihinde açılmış olduğundan ve davacı tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici olduğundan, uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerektiği anlaşılmakla davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır