Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/684 E. 2019/1047 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/684 Esas
KARAR NO : 2019/1047

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/01/2011
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; akaryakıt sektöründe uzun yıllardır uygulanan yerleşik sisteme paralel şekilde müvekkilinin de bayilerinin faaliyet gösterdiği istasyonların bulunduğu taşınmazlara ilişkin olarak uzun süreli intifa veya kira anlaşması tesis ettiğini, bu intifa veya kira sözleşmesinin süresi ile doğru orantılı olarak da bayilerine, istasyon geliştirme desteği, peşin satış destek primi, ayni/nakdi kredi, ariyet emtia ve ekipman verdiğini ve bazı istasyonlara da direkt yatırım yaptığını, müvekkili şirketin bayilerine yaptığı ödeme ve yatırımların tutarının taraflar arasında kurulan ticari ilişkinin süresi ile doğru orantılı olduğunu, Rekabet Kurulunun 05.03.2009 tarih, 09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurulunun internet sitesinde 12.03.2009 da yayınlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe, bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin, rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından 2002/2 sayılı tebliğ ile tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının kamuoyuna açıklandığını, buna göre sözleşmelerin belirtilen süreleri aşan kısmının 4054 sayılı yasanın 4. Maddesine aykırı hale geldiğini ve aynı yasanın 56. Maddesi uyarınca geçersiz sayıldığını, sözleşmelerin geçersiz kalan süresine ilişkin olarak yerine getirilmiş edimlerin geri istenmesi durumunda B.K nun sebepsiz zenginleşme halinde iadenin kapsamını belirleyen 63. ve 64. Maddelerinin uygulanması gerektiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre sebepsiz zenginleşme hangi yolla gerçekleşmiş olursa olsun sebepsiz zenginleşenin, aleyhine zenginleştiği tarafa geri verme borcu altında olduğunu, iktisap edilen şeyin getirdiği semereler ve sağladığı diğer yararlarında zenginleşmenin kapsamına dahil olduğunu, geçerli bir sebep olmadan ya da geçerli olup ta sonradan geçersiz hale gelen bir sebebe dayanarak ifa edilmiş edimlerin karşılıklı ve eksiz iadesinin denkleştirici adalet düşüncesine dayandığını müvekkili ile davalı arasındaki rekabet hukuku anlamındaki dikey anlaşmanın, Rekabet Kurulunun tebliğ ve kararları doğrultusunda öngörülen zamandan önce, 18.09.2010 tarihi itibari ile 2002/2 sayılı tebliğ ile öngörülen grup muafiyetinin dışında kalarak sonlandığını, bu nedenle davalının gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olmak üzere peşinen sağladıkları kazanımları ve semerelerini faizleriyle birlikte müvekkiline iade etme yükümlülüğü olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, taraflar arasındaki dikey anlaşmanın tesis edildiği tarihte öngörülen süresinden daha erken bir tarihte sonlanması nedeniyle istasyon, zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınırlı olmamak üzere benzeri ayrılmaz parça niteliğindeki yapıların ödeme kalemlerinden geçersiz kalan bakiye süreye isabet eden kısmının dava tarihi itibari ile üfe ile uyarlanıp amortisman uygulanarak düzenlenmiş 10.334,57 -TL nin iktisap tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV si ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı malik …Şti. ne ödenmiş olan terkin harç ve gideri 16.232,00 -TL nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV si ile birlikte davalı malikten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davaya bakmanın Serik Mahkemelerinin yetkisinde bulunduğunu belirterek öncelikte yetki yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesini istemiş, esasa ilişkin cevap dilekçesi vermemiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Davalı …Şti. Hakkındaki davanın reddine, davalı …Şti. hakkındaki davanın kabulüne, 16.232,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş, Mahkememiz kararının taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 15/02/2016 tarih, 2015/10799 Esas, 2016/2269 Karar sayılı kararı ile bozulduğu ve dosyanın Mahkememizin… Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Bozma üzerine mahkememizce yeniden yapılan yargılamada, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 15/02/2016 tarih, 2015/10799 Esas, 2016/2269 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava konusu … köyü, 336 ada, 1 parsel sayılı akaryakıt istasyonunda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak davacı tarafından ödenen yatırım bedeli ile taşınmaz üzerinde kalıcı yatırımlar yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sözleşmenin feshinden sonra da davalı tarafın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığınin tespiti yönünden inşaat mühendisi bir bilirkişiden rapor alınması için taşınmazın bulunduğu yer Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, 14/06/2019 tarihinde Serik …Asliye Hukuk Mahkemesince 1 inşaat mühendisinin de katılımıyla keşif yapılmış ve 08/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu tesisin yıkılmış olması sebebiyle tespitin yapılmasının mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüş, bu hali ile ödenen yatırım bedeliyle taşınmaz üzerinde kalıcı yatırımlar yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği ve davacı tarafından sabit yatırım bedelinin tahsili yönündeki davasını ispat edilemediği kanaatine varılarak talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizce eldeki davaya ilişkin daha önce verilen … Esas,… karar sayılı ve 03/05/2012 tarihli karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 15/02/2016 günlü bozma ilamında bozma sebebi sayılan hususlar hariç olmak üzere kesinleştiğinden, kesinleşen hususlara ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının sabit yatırım bedelinin davalılardan tahsili talebinin REDDİNE.
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin bulunmadığından bu hususta küküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.300,00.-TL gider avansından kalan bakiye gider avansı olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır