Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/681 E. 2018/1238 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/681 Esas
KARAR NO : 2018/1238
DAVA : Tahkim (Hakem)
DAVA TARİHİ: 16/07/2018
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tahkim (Hakem) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin şirket ortağı olan… ile ticari anlaşmazlık içine düştüğünü, bunun üzerine 20.01.2018 tarihinde tahkim kurulu oluşturulmasına dair sözleşmenin imzalandığını, buna göre, iki ortak arasında meydana gelen anlaşmazlıkların çözümü için tahkim kuruluna davalıların seçildiğini, ancak kurulun çalışma yöntemi ve aldığı kararlarda tarafsız ve bağımsız olmadığını, muhtelif tarihlerde noter kanalıyla ihtarname keşide edilerek yargılama ve tutumlarının tarafsız olmasının ihtar edilmesine karşın kurulun usul ve yasaya aykırı tutumlarının devam ettiğini, bunun üzerine 29.06.2018 tarihinde noterden keşide edilen ihtarname ile heyetin tümünü reddedildiğini ileri sürerek tahkim heyetinin tüm üyelerinin reddine, red ihtarına göre hakemlerin tüm reddedilmiş sayılacağından ve tahkim de sonaereceğinden hakemlerin bu süre içinde aldığı batıl ve hükümsüz tüm kararların uygulanmaması ve bu kararlara göre tanzim edilen senetler ve mali raporlar yönünden ihtiyati tedbire hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, dosyaya sunduğu muhtelif tarihli dilekçelerinde, icra takiplerinin durdurulması, şirkete ait gayrimenkullerinin, araçların, tüm mal varlığının ve şirket hisselerinin 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın haksızlığını savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında imzalanan Tahkim sözleşmesinin 4.maddesinde Tahkim yargılamasının …’da bulunan ofiste yapılması taraflarca kararlaştırıldığından yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, yetki itirazının kabul edilmemesi halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 6100 Sayılı HMK’nun 417 ve418 maddesi hükümlerine dayalı hakem kurulunun reddi istemine ilişkindir.
Tahkim dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Davacı tarafından ayrıca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde … esas sayılı dosyasında nihai hakem kararının iptali yönünden de dava açılmıştır.
Davacı ile dava dışı … arasında bağıtlanan 20/01/2018 tarihli “Tahkim Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin 2.maddesinde belirtilen konu ile ilgili uyuşmazlık halinde tahkim yoluyla uyuşmazlığın çözümü konusunda anlaşmaya varıldığı, sözleşmenin 4.maddesi ile Tahkim yargılamasının “…’da bulunan ofiste” yapılmasının kararlaştırıldığı, dosyada bulunan sözleşmenin incelenmesi ile anlaşılmıştır. Sözleşmenin 9.maddesi uyarınca davalılar hakem heyeti olarak seçilmişler ve 20/01/2018 tarihinde ilk toplantıları yaparak tahkim yargılamasını başlatmışlar, 09/07/2018 tarihinde nihai kararlarını vermişlerdir. Davacı, 29/06/2018 tarihli ihtarname ile hakem heyetinin tümünü reddettiğini, bu konuda hakem heyetince karar verilmediğini belirterek 16/07/2018 tarihli dilekçesi ile davalı olarak gösterilen tüm hakem heyetinin reddine karar verilmesini istemiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 4/8 maddesi hükmüne göre, taraflar hakemin reddi usulüne serbestçe kararlaştırabilirler.
Hakemi reddetmek isteyen taraf, hakemin veya hakem kurulunun seçiminden ya da hakemin reddi talebinde bulanbileceği bir durumun ortaya çıktığını öğrendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde ret talebinde bulunabilir ve bu talebini karşı tarafa yazılı olarak bildirir. Reddedilen, hakem kendiliğinden çekilmez veya diğer taraf kabul etmez ise ret, hakkında hakem kurulunca karar verilir.
Hakem kurulundan bir veya birden çok hakemin reddini isteyen taraf, ret talebini ve gerekçesini hakem kuruluna bildirir. Ret talebinin kabul edilmediğini öğrenen taraf, bu tarihten itibaren karara karşı bir ay içinde mahkemeye başvurarak bu kararın kaldırılmasını ve hakem veya hakemlerin reddine ilişkin talep hakkında karar verilmesini isteyebilir.
HMK’nun 418/4 fıkrası gereğince; seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddi için ancak mahkemeye başvurabilir. Mahkemenin bu fıkra uyarınca vereceği kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.
HMK’nun 425 maddesi hükmü maddesi gereğince tahkim yeri, taraflarca veya onların seçtiği bir tahkim kurumunca serbestçe kararlaştırılır. Bu konuda bir anlaşma yoksa tahkim yeri hakem kurulunca olayın özelliklere göre belirlenir.
Somut olayda; 20/01/2018 tarihli tahkim sözleşmesinin 4.maddesi uyarınca Tahkim yeri “…” olarak tespit edilmiştir. Hakemlerin daha sonra düzenledikleri 01/05/2018 tarihli “Tahkim Komisyonu Sonuç Sözleşmesi”nin 5.maddesinde bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklar için İstanbul Mahkemeleri yetkili olarak belirlenmiş ise de; bu yetki kuralı Tahkim Sözleşmesi ile belirlenen yetki düzenlenemesini bertaraf etmemektedir. Başka bir anlatımla; 01/05/2018 tarihli tutanak ve sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar için İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmış ise de; 20/01/2018 tarihli Tahkim Sözleşmesinin 4.maddesi ile belirlenen tahkim yeri açısından bir değişiklik söz konusu değildir.
HMK’nun 410.mddesi hükmü gereğince; tahkim yargılamasında yetkili mahkeme tahkim yeri mahkemesidir. Taraflarca düzenlendiği çekişmesiz bulunan 20/01/2018 tarihli Tahkim Sözleşmesi ile belirlenen Tahkim yeri “… da buluna ofis” olup, … adresi Mahkememizin yetki sınırları kapsamında değildir. Tahkim yeri itirabiyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu sonucuna varılmıştır.
HMK nun 1. Maddesi hükmüne göre; kesin yetkiye ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-ç bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla yetkisiz olup, bu dava şartı noksanlığını sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK nun 115/2 maddesi hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HMK’nun 418/4 maddesi gereğince verilen kararlar kesin niteliktedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
HMK’nın 410 maddesi göstermesiyle HMK 114/1-ç ve 115/2 maddesi gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Davaya bakmanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin kesin yetkisi kapsamında bulunduğu anlaşıldığından HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, usulünce başvuru yapılmaması halinde davanın Açılmamış Sayılmasına karar verileceğinin bildirilmesine,
HMK.nun 331/2. maddesi gereğince harç, yargılama giderleri ve bu kapsamdaki vekalet ücretinin yetkili mahkemece dikkate alınmasına,
Taraf vekillerinin huzurunda kesin olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …