Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/676 E. 2019/624 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/676 Esas
KARAR NO : 2019/624

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 13/07/2018
KARAR TARİHİ: 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davacı müvekkilin davalı-borçludan olan alacağının tahsili için 06/03/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 19/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunulduğunu ve takibin durdurulduğunu, davalı-borçlu ile …arasında bankacılık hizmetleri ve kredi kartı sözleşmesi ve eğitim kurumu veya yurt ücretinin tam garantili taksit sistemi kapsamında hesaptan taksitle ödenmesine ilişkin taahhütname ve ödeme planı imzalandığını, bu sözleşmeye göre ödenmesi gereken 06/04/2016 vade tarihli, 545,48-TL ve 06/05/2016 vade tarihli 600,00-TL tutarındaki taksitler vadesi geçtiği halde ödenmediğini, bunun üzerine davacı müvekkili bankanın tarafların arasındaki akdedilen sözleşme gereğince eğitim kurumuna ödeme yaptığını, davacı müvekkil bankanın sözleşmenin tarafı …’ e … Noterliği’ nin 24/05/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile gecikmeye giren taksitlerin ödenmesi yönünde ihtarda bulunulduğunu, ancak buna rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine icra takibinin başlatıldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, takip konusu alacağın likit olması sebebiyle davalı-borlu aleyhine % 20′ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İcra dosyası celbedilerek incelenmiş, takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu tespit olunmuştur.
Dava ve takibe dayanak Bankacılık Hizmetleri ve kredi kartı sözleşmesi incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak bankacılık sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir.
…Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 06/06/2018 tarihli cevabi yazısında davalı …’ nin gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı,… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 20/07/2018 tarihli cevabi yazısında ise davalı …’ nin herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 13/07/2018 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır