Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/675 E. 2021/106 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/675 Esas
KARAR NO:2021/106

DAVA :Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/07/2018
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalılar, … … A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, … … 1979 yılında… tarafından kurulmuş ve …’ün 1994 yılında vefat etmesinin ardından, müteveffanın mirasçıları olan 3 kardeş olan …, … ve müvekkili …, eşit (1/3’er oranında) pay sahipleri olarak … ortaklığına devam etiklerini, sözü geçen 3 kardeş … …’de doğrudan az oranda hisseye sahip olup esasen … hisselerini dolaylı olarak, kendilerinin ve alt soylarının sahip oldukları … şirketleri vasıtasıyla ellerinde tuttuklarını, …, çoğunluk pay sahibi olduğu Atlantik … A.Ş. …, çoğunluk pay sahibi olduğu … … A.Ş. ve … de, çoğunluk pay sahibi olduğu … … A.Ş. vasıtasıyla … … hisselerinin sahibi olduğunu, bu hissedar gruplarının eşit oranda (%33,3) hisse sahibi olmakla birlikte, diğer iki grubun birlikte hareket etmesi neticesinde, müvekkilinin azınlık durumunda kalarak yönetimden dışlanmış ve davalı yönetim kurulu üyeleri, hâkim durumdaki diğer iki grup tarafından davacıların muhalefetlerine rağmen seçildiğini, … …’in 31.12.2017 tarihi itibariyle ortaklık yapısının davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları … …, “… … A.Ş” nin %86,69 hissesine sahip olduğuu, İşbu davanın konusu … şirketinin 2017 mali yılına ilişkin Olağan Genel Kurulu’nda icra görevi bulunmayan yönetim kurulu üyelerine kazanç payı görüntüsü altında imtiyazlı ve örtülü kâr payı dağıtılmış olması, …’nın hakim hissedarı … …’in bu kararda olumlu oy kullanması, böylelikle … …’in, …’dan beklediği temettü hakkına kavuşamayarak zarar etmesi ve bu nedenlerle, … genel kurulunda alınan kararda olumlu yönde oy kullanılması için talimat vermiş olan … … yönetim kurulu üyelerinin, … …’in uğramış olduğu zararı tazmin etmelerine yönelik talep olduğunu, …’nın 2017 mali yılına ilişkin 22 Mart 2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, icracı görevi olmayan YK üyeleri … ve …’e 1.683.561,27 TL tutarında kazanç payının 1/2 oranında ödenmesine oybirliği ile karar verildiğini,söz konusu karara, … … YK üyesi … de, kendisine verilen talimat doğrultusunda olumlu yönde oy kullandığını, … …’in davalı YK üyeleri tarafından, …’nın Genel Kurul toplantısında iki YK üyesine kazanç payı dağıtılmasına ilişkin yapılan oylamada olumlu yönde oy kullanılması konusunda oybirliği ile karar alındığını, 1.683.561,27 TL tutarındaki kazanç payı, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine haksız bir biçimde dağıtılmış olduğunu, bu nedenle, … şirketinin yönetim kurulu üyelerine dağıtılmasına karar verilen 1.683.561,27 TL, kazanç payı olarak dağıtılmayıp …’nın ortaklarına hisseleri oranında temettü olarak dağıtılsaydı, bu durumda … … %86,69 hissesi uyarınca bu tutarın 1.459.479,27’lik kısmını temettü olarak elde edebileceğini, … de, … …’deki doğrudan ve dolaylı hisseleri toplamı olan %19,8’lik pay sahipliği uyarınca, … …’in alacağı 1.459.479,27 TL’lik kâr payının 288.976,90 TL’lik tutarını kâr payı olarak elde edeceğini, Halbuki …, 288.976 TL’lik bir kâr payı yerine, … şirketi üzerinden 841.780 TL kazanç payı elde etmiştir. Görüldüğü üzere …, kaba bir hesaplama ile dahi görülebileceği üzere yaklaşık 553.000 TL (841.780 TL -288.976 TL) … …’in diğer pay sahipleri aleyhine örtülü kâr payı elde ettiğini, … … ise …’e de dağıtılmasına karar verilen kazanç payı da hesaba dâhil edildiğinde toplam 1.459.479,27 TL (1.683.561.27 TL x %86,69) zarara uğratıldığını, Görüldüğü üzere huzurdaki davaya konu kazanç payı dağıtım kararı … …’in menfaatleri değil, hâkim durumdaki pay sahiplerinin menfaatleri doğrultusunda alınmış olup, bu karara oy birliği ile olumlu oy veren davalı yönetim kurulu üyeleri, kazanç payı olarak dağıtılan tutar kâr payı olarak dağıtılsa idi … …’in alacağı tutar kadar … …’in zarara uğramasına sebep olduğunu, kâğıt üzerinde “kazanç payı” olarak gösterilen bu menfaatlerin “kazanç payı” olmadığı, bu isim altında yönetimde hâkim durumda olan … ve … Gruplarına azınlıkta kalan … Grubu’nun haklarına halel getirecek biçimde “örtülü kâr payı” dağıtıldığı son derece açıktır. Bu noktada, kazanç payı müessesesinin ruhuna tümüyle aykırı bir biçimde, … …’in yalnızca hâkim durumdaki bir hissedarın bu haktan yararlandırılmış olması, diğer yönetim kurulu üyelerine ise, üstelik de icra faaliyetlerinde bulunmalarına rağmen, böyle bir hakkın verilmemiş olmasının başka bir izahı bulunmamaktadır. Türk Ticaret Kanunu md. 511 uyarınca: “Yönetim kurulu üyelerine kazanç payları, sadece net kârdan ve ancak kanuni yedek akçe için belirli ayrım yapıldıktan ve pay sahiplerine ödenmiş sermayenin yüzde beşi oranında veya esas sözleşmede öngörülen daha yüksek bir oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir.” Eski TTK’da yer almayan bu madde ile öngörülen amacın, Yönetim kurulu üyelerini, şirket için harcadıkları özel mesai ve şirkete sağladıkları katkılar için ödüllendirmek ve bu doğrultuda hareket etmeleri için teşvik etmek olduğu doktrinde yeknesak biçimde şu şekilde dile getirilmektedir: Hal bu iken, “icra görevi bulunmayan yönetim kurulu üyelerine” kazanç payı dağıtılırken, şirkette yönetime ve şirket faaliyetlerine daha çok katkısı olan icra görevi bulunan yönetim kurulu üyelerine herhangi bir kazanç payı dağıtılmaması somut olayda kazanç payı dağıtılmasının gerçek amacının farklı olduğunu ortaya koyduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalıların tedbirsiz ve yöneticileri oldukları şirketin menfaatleri ile dürüstlük kuralına aykırı eylemleri nedeniyle … …’in uğramış olduğu 1.459.479,27 TL’lik zararının (söz konusu miktar belirsiz alacak niteliğinde olup gerçek zarar miktarı yargılama sırasında belirlenebilecektir) avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; İspat yükü kendi üzerinde olan davacının hukuka aykırı zarar iddiasını yaklaşık olarak dahi ispat eden hiçbir somut delili mahkemeye sunamadığını, ayrıca davaya konu edilen işlem … genel kurul toplantısında hissedarlardan … kazanç payı dağıtımı kararına olumlu oy vermesi olup, dava dışı beyan ve iddiaların davaya mesnet olmasının mümkün olmadığını, işbu davada müvekkillerinin kanundan ve esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek …’e veya pay sahiplerine zarar verdiklerini ispatlayan hiçbir somut delil ibraz edilemediğinden ve dava; müvekkillerinin ile ilgisiz ve gerçek dışı iddialara dayalı olarak ikame edildiğinden, ispatlanamamış mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkillerinin tüm iş ve işlemleri … esas sözleşmesine ve kanuna uygun olduğunu, müvekkillerinin görevlerini özen ve bağlılık yükümlülüğü çerçevesinde ve tedbirli bir yöneticinin özeniyle eksiksiz ifa ettiklerini,müvekkillerinin sorumluluğunu gerektirecek hiçbir neden olmadığını, ayrıca … yönetim kurulu üyeleri olan müvekkillerine bu sıfatları dolayısıyla ikame edilen işbu davada, ayrı bir tüzel kişi olan …’nın pay sahiplerince oybirliğiyle alınan bir genel kurul kararının hukuka uygun olup olmadığının tartışılmasının mümkün olmadığını, esasen davacı yanın, pay sahibi olmadığı bir şirkette (…) alınan hukuka uygun bir genel kurul kararının, o şirketin tüzel kişi pay sahibinin yönetim kurulu üyeleri aleyhinde sorumluluk davası kisvesi altında dava konusu yapmakta ise de, davacının bu kötü niyetli tutumu hukuken himaye edilemeyeceğini, kaldı ki, söz konusu genel kurul kararı … esas sözleşmesine ve TTK da uygun olup pay sahiplerince oy birliği ile alınan bu karara yönelik olarak verilen ve …’ün de tamamen menfaatine olan oy nedeniyle müvekkillerimizin sorumlu olması düşünülemez. Müvekkillerimizin sorumlu olduğu iddiasına dayanak teşkil eden tek hususun …’nın 22 Mart 2018 tarihli 2017 yılma ait Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, gündemin 6. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtılmasına yönelik olarak oybirliği ile alınan karara, pay sahibi olan …’ün de olumlu oy kullanması olgusu olduğunu, buna karşın, bu konunun bir sorumluluk davasında tartışılması hukuken mümkün olmadığını, zira dava dışı …’nın Genel Kurul Toplantısında, tüm pay sahiplerince oy birliğiyle alınan bir kararın hukuka uygun olup olmadığını, pay sahibi Şirketin Yönetim Kurulu üyeleri aleyhinde ikame edilecek bir sorumluluk davasında değil, ancak ve ancak … aleyhinde ikame edilecek bir Genel Kurul kararının iptali davasında tartışma konusu yapılabildiğini, yönetim kurulu üyelerinin hukuken sorumlu tutulabilmeleri için kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini “kusurlarıyla” ihlal etmeleri ve neticede şirkete ya da pay sahiplerine bir zarar vermiş olmalarının zorunlu olduğunu, müvekkillerinin, …’ün … genel kurulunda sahip olduğu oy hakkını belirli bir yönde; kullanmasına yönelik irade açıklamasından ibaret olan eylemlerinin ise yönetim kurulu üyelerinin kanun ya da şirket esas sözleşmesi ile yüklenen görevleri kusurlarıyla ihlal etmeleri olarak değerlendirilemeyeceğinin açıkça ortada olduğunu, zira yukarıda da belirttiğimiz gibi, bir an için söz konusu oylamada alınan genel kurul kararının hukuka aykırı olduğu varsayıldığında dahi, ancak …’ya karşı genel kurul kararının iptali talebiyle ikame edilecek bir davada bu hususun ileri sürülebileceğini, bu halde dahi …’ün oy hakkının belirli bir yönde kullanılmasına ilişkin takdir yetkisinin tartışma konusu edilemeyeceği ve müvekkillerine hiçbir sorumluluk yüklenemeyeceğini, …’nın 22 Mart 2018 tarihli 2017 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi uyarınca alınan, kâr ve kazanç paylarının dağıtımına ilişkin karar da … Esas Sözleşmesine ve TTK’ya uygun olarak alınan bir karar olduğunu, TTK’nın “Kazanç Payları” başlıklı 511. maddesi; “Yönetim kurulu üyelerine kazanç payları, sadece net kârdan ve ancak kanuni yedek akçe için belirli ayrım yapıldıktan ve pay sahiplerine ödenmiş sermayenin yüzde beşi oranında veya esas sözleşmede öngörülen daha yüksek bir oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir.” hükmünü amir olup, … Esas Sözleşmesinin “Karın Dağıtılması” başlıklı 25. maddesinde ise; “c) Kalandan genel kurul en fazla %10 oranında bir meblağı yönetim kurulu başkan ve üyelerine dağıtma kararı alabildiğini, ayrıca genel kurul en fazla %10 oranında bir meblağı da şirketin yöneticileri, çalışanları ve işçilerine dağıtma kararı alabilir.” şeklinde, Genel Kurul’un Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerine kazanç payı dağıtma kararı alabileceği açıkça düzenlendiğini, …’nın 22 Mart 2018 tarihli Genel Kurulu’nda oybirliği ile alınan Karar ile de, Şirkete sağladıkları katkıyı nazara alarak, Şirketten herhangi bir ücret almayan icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine kazanç payı ödenmesine karar verildiğini, davacının haksız iddiasının aksine, “icracı olmayan” deyiminin, şirket yönetimine ve Maliyetlerine hiçbir şekilde dahil olmayan değil, … Şirketler Topluluğu dahilindeki şirketlerde ücretli çalışmayan anlamına geldiği de belirtildiğini, Gerçekten de icracı olmayan yönetim kurulu üyelerinin, daha önce davacı tarafa birçok genel kurulda açıklandığı, halka açık Grup şirketlerinin İse ilgili SPK politikalarında yer aldığı üzere, … veya diğer … Grubu şirketlerinden maaş almayan, yani icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri olduğunu, yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle sağladıkları katkı dolayısıyla, Genel Kurul tarafından İcracı olmayan üyelere objektif kritere istinaden kazanç payı ödenmesi yasaya, Şirket esas sözleşmesine ve İyi niyet kurallarına ve eşit işlem ilkesine tümüyle uygun olduğunu, TTK’nın “Pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulur.” hükmünü amir 357. maddesi, aynı koşullarda olan pay sahiplerinin eşit işleme tabi olması gerektiğini, Yönetim Kurulu üyesi olan pay sahibi ile Yönetimde görevi olmayan bir pay sahibinin kazanç payı ödemesi bakımından aynı işleme tabi olması gerektiğini ileri sürmek abesle iştigal olduğunu, eğer böyle olsa idi kanun koyucu TTK’nın 511. maddesindeki düzenlemeyi yapmazdı. ‘İcracı olan” ve “îcracı olmayan” yönetim kurulu üyesi ifadesi sadece söz konusu yönetim kurulu üyelerinin, yönetim kurulu üyesi oldukları şirkette ücret karşılığı çalışıp çalışmadıkları yönünde bir ayrım yapmak amacını matuf olup, kazanç payı dağıtılan icracı olmayan yönetim kurulu üyelerinin şirkete hiç bir katkısının olmadığı anlamına gelmemekte, bilakis icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine bu sıfatları nedeniyle üstlendikleri hukuki ve mali sorumluluk ve şirket için harcadıkları emek ve mesai nedeniyle kazanç payı ödenmesi söz konusu olduğunu, Öyle ki, …’nın da dahil olduğu … Şirketler Topluluğu şirketlerinde yönetim kurulu üyeliği haricinde zaten ücretli olarak çalışan, yani ücret, maaş, prim, ikramiye v.b haklan bulunan icracı yönetim kurulu üyelerine ayrıca bir kazanç payı ödenmemesi ve fakat ücretli çalışmayan (yani icracı olmayan) Yönetim Kurulu üyelerine ödenmesinin yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden hiçbir yönü olmadığını, icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri, icracı olan yönetim kurulu üyeleri gibi yönetim kurulu toplantılarına katılmakta, şirketin sevk ve idaresinde aktif rol oynamakta, yönetim kurulu üyesi olmaları sebebiyle gerek TTK gerekse vergi, sosyal güvenlik ve iş kanunları çerçevesinde hukuki ve mali sorumluluk üstlenmekte olduklarını, bu kapsamda, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine, şirkete sağladığı katkılar dolayısıyla şirket genel kurulunda söz konusu objektif kriterler gözetilerek kazanç payı Ödenmesine karar verilmesi yasaya, ana sözleşmeye, iyi niyet kuralına ve eşit işlem ilkesine tümüyle uygun olduğunu, dolayısıyla, davacının …’e kazanç payı ödenmesinin nedeninin, sözüm ona ,…’in … Grubu şirketlerinin yönetim kurullarında … … A.Ş.’ye hiç muhalefet etmemesi olduğu şeklindeki afaki İddiasının hukuki bir iddia olmadığını, hele ki … Yönetim Kurulu üyeleri müvekkillerimize karşı ikame edilen işbu davada sırf bu yersiz iddiaya dayalı olarak … Grubu şirketlerinin yönetim kurulu kararlarının celp edilemeyeceğini ve davacının tüm talepleri gibi dava konusu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu talebinin de reddedilmesi gerektiğini, tüm bunlara ek olarak kanuni nisaplara uyulduğu müddetçe kazanç payı ödemesinin kime/nasıl yapılacağı bir şirketin en üst yetkili ve karar organı olan genel kurulun münhasır takdir yetkisinde olup, bu takdir hakkının kullanılmasının yerindelik denetimine tabi tutulamayacağı ve/veya pay sahibi Şirketin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk davasına konu edilemeyeceğini, kazanç payı ödenmesindeki genel kurul kararının ve bu genel kurulda pay sahipliğinden kaynaklanan oy hakkını kullanan …’ün verdiği oyun değerlendirilmeye tabi tutulması “yerindelik denetimi” sonucunu doğurur ki, kanun böyle bir denetime cevaz vermediğini, bundan dolayı, …’nın pay sahiplerinden olan …’ün …’da kazanç payı dağıtım kararına olumlu oy kullanması nedeni ile … yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilmesi de hukuken mümkün olmadığını, kanunun cevaz verdiği bir ödemenin “örtülü kâr dağıtımı” ya da “imtiyaz yaratılması” şeklinde nitelendirilmesinin de hukuken izahı olmadığını,zira, kazanç payı ödemesi TTK’da açıkça düzenlenmiş bir ödeme olup, bu ödemenin yapılması hiçbir şekilde “örtülü kar dağıtımı” olarak değerlendirileyeceğini, ayrıca kazanç payı ödemesi icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine tamamen bu sıfatları dolayısıyla yapılan bir ödeme olup, pay sahipliği sıfatıyla hiçbir ilgisi bulunmayan bu ödemenin imtiyaz yaratılmasıyla da uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, nitekim imtiyaz, TTK’nın 478. maddesi uyarınca esas sözleşme ile “paylara” tanınabilen bir “pay sahipliği hakkı” olup, kazanç payı ödemesi yapılmasına karar verilen icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri … ve …, … nezdinde pay sahibi dahi olmadığını, nitekim …’nın 22 Mart 2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi uyarınca, … Yönetim Kurulu’nun kâr ve kazanç paylarının dağıtımına ilişkin teklifi genel kurulca oy birliğiyle kabul edilmiş ve TTK’nın ve esas sözleşmenin bu hükümlerine tamamen uygun bir şekilde; TTK ve esas sözleşmede öngörülen gerekli tavana ulaşılmış olduğundan genel kanuni yedek akçe ayrılmamasına, Ödenmiş sermayenin %5’ine tekabül eden 135.500.-TL tutarındaki birinci temettünün ortaklara payları oranında dağıtılmasına, Kalan tutarın %10’una tekabül eden 1.683.561,27 TL tutarındaki kazanç payının icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine dağıtılmasına, Kalan tutardan 13.621.541,16 TL tutarında ikinci temettünün ve 4.625.454,55 TL’nin (toplam 18.246.995.71 TL) ortaklara payları oranında dağıtılmasına karar verildiğini, … genel kurulunda, kar payı, kazanç payı ve kanuni yedek akçeler ile ilgili olarak, her bir kaleme ilişkin tutar TTK’da ve … esas sözleşmesinde yer alan oranlara tamamen riayet edilerek belirlenmiş ve neticede … pay sahiplerine toplamda 18.382.495,71-TL tutarında kar payı ödenmesi kararlaştırıldığını, dolayısı ile … esas sözleşmesinde öngörüldüğü şekilde … Yönetim Kurulu üyelerine kazanç payı Ödenmesi pay sahiplerinin (ve bu arada …’ün) temettü haklarına hiçbir şekilde halel getirmediğini, gerek … ve gerekse de …’ün pay sahipleri bu nedenle herhangi bir zarara uğramadığını, …’nın 22 Mart 2018 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi uyarınca oy birliği ile alınan kararın incelenmesinden açıkça görüleceği üzere; söz konusu oylamada … tarafından kullanılan oy, TTK ve … Esas Sözleşmesine tamamen uygun olduğunu, dolayısıyla, …’nın 22 Mart 2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi uyarınca alınan karar ve …’ün de bu karara olumlu oy kullanması tamamen hukuka ve …’ün menfaatlerine uygun olduğu gibi, bu karar nedeniyle …’ün uğradığı herhangi bir maddi zarar da söz konusu olmadığından, somut ve hukuki hiçbir temele dayanmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davacı sözde zararı belirleyebilecek durumda olduğundan ve işbu dava kısmi alacak davasına konu edilebileceğinden HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen “belirsiz alacak davası” kurallarına aykırı olarak ikame edilen davanın hukuki menfaat yokluğundan dolayı ek süre verilmeksizin reddine, usuli itirazımızın Mahkemeniz’ce kabul edilmeyerek davanın esasına girilmesi halinde, salt kişisel husumete dayalı olarak kötü niyetle ikame edildiği açık olan, herhangi bir belge ve delile dayanmayan, kanıtlanamamış haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; TTK 553 maddesine dayalı anonim şirkette yönetici sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar; … … A.Ş yönetim kurulu üyelerince; … … A.Ş.’nin hakim ortağı olduğu … … A.Ş nin 2017 yılına ait 22/03/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında; icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtımında olumlu oy kullanılmasına yönelik aldıkları yönetim kurulu kararı nedeniyle, … … A.Ş.’nin doğrudan, … … A.Ş ortağı olan davacıların ise dolaylı zarara uğrayıp uğramadıkları, bu zararın davalıların kusurlu eylemleri ile meydana gelip gelmediği noktalarında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında vefat eden …’ün veraset ilamı dosyaya sunulmuş, yasal mirasçılar davaya dahil edilmiş, mirasçılar adına dosyaya vekaletyname sunularak taraf teşkili sağlanmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … … A.Ş., … … A.Ş. ve … … A.Ş.’nin sicil kayıtları, … … A.Ş.’nin 2017 mali yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtımına ilişkin karara olumlu oy kullanılmasına yönelik … … yönetim kurulu kararının bir örneği dosya arasına alınmış, … … A.Ş’nin 2017 ve devamı yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilkirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
23/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;dava konusu genel kurul toplantısında alınan 6. Nolu kararının, dava dışı … A.Ş. nin kendi ana sözleşmesinin 25. Maddesindeki “c) Kalandan genel kurul en fazla %10 oranında bir meblağı yönetim kurulu başkan ve üyelerine dağıtma kararı alabilir. Ayrıca genel kurul en fazla %10 oranında bir meblağı da şirketin yöneticileri, çalışanları ve işçilerine dağıtma kararı alabilir” düzenlemesine dayandırıldığı, buna göre alınan “kazanç dağıtımı” kararının şirket ana sözleşmesine uygun olduğu, zira dava dosyasına sunulu dava dışı … A.Ş. Ticaret Sicil kayıtlarına göre de … ve …’in, şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Ve Yönetim kurulu üyeleri oldukları, TTK 511. Maddesinde yer alan ” Yönetim kurulu üyelerine kazanç payları, sadece net kârdan ve ancak kanuni yedek akçe için belirli ayrım yapıldıktan ve pay sahiplerine Ödenmiş sermayenin yüzde beşi oranında veya esas sözleşmede öngörülen daha yüksek bir oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir.” düzenlemesi dikkate alındığında, yönetim kurulu üyelerine verilen kazanç paylarının, pay sahiplerine kâr payı dağıtıldıktan sonra kalan tutar üzerinden %10 oranında verilmiş olduğu, bu yönü ile yapılan “kazanç dağıtımı” nın TTK mad. 511 deki düzenlemeye de uygun olduğu, bununla birlikte mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, Dava dışı … A.Ş. nin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve üyesine yapmış olduğu brüt 1.683.561,27 TL lik ödemeyi yapmamış olması durumunda, dava dışı … …’in 1.683.561,27 x 0,86686 = 1.459.411,92 TL tutarında ilave kar payı alacağı, buna göre de davacı …’in, dava dışı … A.Ş. deki hisse payı dikkate alınarak, 1.459.411,92 x 0,3333 = 486.422,00 TL tutarında kazanç payından mahrum kalacağı, dava dışı … … A.Ş. yönetim kurulu tarafından bağlı ortaklık olan dava dışı … A.Ş nin, davaya konu Genel Kurul toplantısında, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine, kazanç payı dağıtımında olumlu oy kullanmalarının, yasaya uygun olup olmadığı, buna dayalı olarak da davacı şirketin zararına sebebiyet verip vermediği hususu hukuki tavsif gerektirdiğinden, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın mahiyetine göre dava dışı … şirketinin defter ve kayıtlarının da incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, … Tekstil Şirketinin 2017 yılı Ticari defter ve kayıtları üzerinde ile dosya üzerinde ek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
06/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; İncelenen dava dışı … A.Ş.’ye ait 2017 yılı ticari defterlerinin e-defter olarak tutuldukları görülmekle, açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu tesit edilmiş, yapılan mali inceleme sonucunda kök raporaki görüş ve kanaatler tekrar edilmiştir.
Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile amaçlanan; zarar verene isnat edilebilecek ve onun hukuk düzenince onaylanmayan bir davranışından kaynaklanan zararın giderilmesidir. Sorumluluğu düzenleyen 6102 sayılı TTK’nun 553.maddesi hükmüne göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. … yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu halinde de her türlü zarara tazminat sonucunu bağlamamaktadır. Yönetim kurulu üyelerinin Türk Ticaret Kanununa istinaden hukuki sorumluluklarına hükmedilebilmesi; zarar, hukuka aykırılık, kusur, illiyet bağı koşullarının gerçekleşmesine bağlıdır.
Getirtilerek incelenen sicil kayıtlarından, davacıların dava dışı … … A.Ş’de pay sahibi oldukları, … … A.Ş.’nin ise dava dışı … … … A.Ş.’nin hakim ortağı olduğu, …’nin … Şirketinde yönetim kurulu başkan yardımcısı, …’in ise yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmıştır.
… … A.Ş.’nin 16/03/2018 tarihli ve 1 nolu yönetim kurulu kararı ile; … Tekstil şirketinin 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında; … yönetim kurulu üyelerinin her birine ödenecek ücretin aylık brüt 660,00-TL olarak belirlenmesinin, 2017 yılına ait kazanç paylarının icra görevi olmayan yönetim kurulu üyeleri …’ye 1/2 oranında ve …’e 1/2 oranında dağıtılmasının önerilmesine, bu önergelere ve ayrıca yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmeleri, TTK’nun 395 ve 396 madde hükümlerinde belirtilen izin ve yetkilerin yönetim kurulu üyelerine verilmesine gündem maddelerinde ve … yönetim kurulunun kar dağıtımı önerisine olumlu oy verilmesine, bu talimatlar dışında kalan hususlarda şirket temsilcisinin kendi görüşü doğrultusunda oy kullanmaya yetkili olmasına karar verildiği, bu kararda yönetim kurulu başkan ve üyeleri, …, …, …, …, …, … … …, … ve …’un imzlalarının bulunduğu tespit edilmiştir.
… Teksitl firmasının 22/03/2018 tarihl oağan genel kurul toplantısında gündemin 6. Maddesi ile; 31/12/2017 tarihli bilançoda yer alan 2017 yılına ait 16.971.112,67-TL tutarındaki net dönem karından; TTK’nun 519/1 fıkrası ve şirket esas sözleşmesinin 25/a bendi hükmünde belirtilen davana ulaşması dolayısıyla genel kanuni yedek akçe ayrılmamasına, şirket esas sözleşmesinin 25 maddesi çerçevesinde, şirketin 2.710.000,00-TL tutarındaki ödenmiş sermayesinin %5’ine tekabül eden 135.500,00-TL tutarındaki birinci temettünün ortaklara payları oranında dağıtılmasına, şirket esas sözleşmesinin 25 maddesi uyarınca, ortaklara dağıtılan birinci temettüden sonra kalan tutar olan 16.835.612,67-TL’nin %10’una tekabül eden 1.683.561,27-TL tutarındaki kazanç payının icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri … ile …’e 1/2 oranında dağıtılmasına, kalan tutar olan 15.152.051,40-TL ‘den 13.621.541,16-TL tutarındaki ikinci temettünün ve 31/07/2017 bilançosunda yer alan serbestçe kullanılabilir yasal yedek akçelerden ayrılması gereken kanuni yedek akçe ayrıldıktan sonra 4.625.454,55-TL’nin ortaklara payları oranında dağıtılmasına, ortaklara dağıtılacak kar payları toplamının 18.382.495,71-TL olarak tespit edilmesine ve 16.305.778,33-TL tutarındaki ilk taksit kar payın tutarı ile kazanç paylarının 26/03/2018 tarihinde ve bakiye 2.076.717,38-TL tutarındaki ikinci taksit kar payı tutarının 30/11/2018 tarihine kadar dağıtılmasına oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerine 1.683.561,27-TL tutarındaki kazanç dağıtımına olumlu oy kullanılması yönünde karar veren davalıların, … ortağı olan … … A.Ş.’nin daha az temettü almasına sebep oldukları ve şirketi zarara uğrattıkları iddia edilerek, şirket zararının davalılardan müteselsilen tahsili ile şirkete ödenmesi talep edilmektedir.
6102 Sayılı TTK’nun kazanç payları başlıklı 511/1 maddesine göre; yönetim kurulu üyelerine kazanç payları, sadece net kârdan ve ancak kanuni yedek akçe için belirli ayrım yapıldıktan ve pay sahiplerine ödenmiş sermayenin yüzde beşi oranında veya esas sözleşmede öngörülen daha yüksek bir oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir.
… Tekstil Şirketi esas sözleşmesinin kar dağıtımı ve yedek akçelere ilişkin 25.maddesinin c bendinde; bir kısım meblağlar düşüldükten sonra kalandan genel kurulun en fazla %10 oranında bir meblağı yönetim kurulu başkan ve üyelerine dağıtma kararı alabileceği düzenlenmiştir.
Mezkur TTK ve esas sözleşme hükümlerine göre; … Teksitl firmasının 22/03/2018 tarihl olağan genel kurul toplantısında gündemin 6. Maddesi ile 1.683.561,27-TL tutarındaki kazanç payının icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri … ile …’e 1/2 oranında dağıtılmasına yönelik kararın sözleşme ve TTK hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, nitekim alınan genel kurul kararının iptaline ilişkin herhangi bir mahkeme kararı da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile dava dışı … şirketinin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve üyesine yapmış olduğu brüt 1.683.561,27 TL lik ödemenin yapılmamış olması durumunda, dava dışı … …’in ( 1.683.561,27 x 0,86686) 1.459.411,92 TL tutarında ilave kar payı alacağı tespit edilmiştir. Genel kurulda alınan karar, dava dışı … … şirketinin temettüsünde azalmaya neden olmakla birlikte, kusura dayalı haksız fiil sorumluluğunun özel bir türü olan yönetici sorumluluğu için zararın varlığı, gerek ancak yeter şart değildir. Yukarıda izah edildiği üzere yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluklarının oluşması; zarar, hukuka aykırılık, kusur, illiyet bağı koşullarının birlikte gerçekleşmesine, diğer değişle yöneticilerin hukuk düzeni tarafından korunmayan ve kusurlu eylemleri neticesinde şirket zararının ortaya çıkmış bulunmasına bağlıdır. … … yönetim kurulu tarafından olumlu oy kullanılmasına karar verilen, … şirketi olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu kararın kanun ve esas sözleşmeye aykırı bulunmadığı, bu yönde kesinlemiş bir mahkeme kararının da mevcut olmadığı, şu halde kanun ve esas sözleşmeye uygun bir kararın alınmasında olumlu oy kullanılmasına yönelik yönetim kurulu kararının hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği açıktır. Bu saptama karşısında davalıların hukuka aykırı bir eylemleri mevcut olmadığından, TTK’nun 553 maddesi kapsamında sorumluluklarına gidilemeyeceği kabul edilmek gerekir. İzah edilen gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesinde açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 83.881,77 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır