Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/663 E. 2020/25 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/663 Esas
KARAR NO : 2020/25

DAVA : İtirazın İptali ( Ordino Ücret Alacağı )
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR :RED
KARAR TARİHİ : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile davalı … A.Ş arasında yurtdışından müvekkil şirket tarafından ithal edilen ürünlerin davalı şirketin antreposundan teslim alınması esnasında, ürünlerin teslim alınabilmesi için davalı şirket tarafından istenen ordino ücretinin istenmesi sonucunda uyuşmazlık doğduğunu, Müvekkil şirkete 31/07/2017 tarihli “Terminal Hizmet bedeli” altında 230,01 TL bedelli faturayı göndermiş ve bu bedelin ödenmesi halinde ürünlerin depolarından teslim alınabileceğini beyan etmiştir. Bunun üzerine müvekkil şirket davalı… Kargo ile iletişime geçerek bu ücretlerin talep edilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı yönündeki beyanlarına ve 27/07/2017 tarihinde davalı firmaya gönderilen ihtara rağmen… kargo çalışanı tarafından gönderilen elektronik postada “gönderinin terminal hizmet bedeli tahsil edilmeden ordinoyu teslim etmiyoruz” denilerek müvekkili şirketin beyanları ve ihtarı görmezden gelinmiş ve hukuksuz uygulamaya devam edilmiş, bunun üzerine Müvekkili Şirket’in ürünlerini ancak bu şekilde alabildiğini, davalı firma tarafından Müvekkili Şirket’ten istenen “Terminal hizmet bedeli” adı altında düzenlenen fatura bedeli ne Türk Ticaret Kanunu’nda ne de Gümrük Mevzuatı’nda dayanak bulunmadığı, emtianın teslim alınabilmesi için yasal olarak yalnızca konşimentonun ibrazı yeterli iken uygulamada ordino veya özet beyan olarak adlandırılan bir belgenin ibrazı ile birlikte ordino bedeli, terminal hizmet bedeli adı altında ücretler talep edildiğini, ancak bu bedelin taşıyan şirket tarafından tahsil edilmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkil firma ile taşıyıcı firma arasında akdedilmiş hiçbir hukuki sözleşme de bulunmadığını, müvekkil firma ticaret yaptığı yabancı satıcı firmalar ile taşıma ücretinin satıcı tarafından ödenmesi şeklinde anlaşma yaptığını, satıcılar tüm taşıma masrafını ödeyerek malı alıcı olan müvekkile gönderdiğini, elim anlamı itibariyle “ordino” yurtdışından gelen malların gümrük işlemlerine başlanabilmesi için gerekli olan belgeye verilen isim olduğunu, gümrük işlemlerinde “Özet Beyan” olarak da adlandırıldığını, yakın bir döneme kadar bir belge olarak düzenlenen ordino, günümüz uygulamalarında acenteye ibraz edilen konşimentonun arkasına yapıştırılan bir etiket halini aldığını, ordino uygulaması ülkemize özgü olup yurdışında bu tip bir uygulama bulunmadığını, taşınan eşyanın ne şekilde gümrükten çıkartılabileceği mevzuatta belirlendiğini, müvekkil şirket tarafından ithal edilen bir ürünün Gümrük Müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra Müvekkil Davacı tarafından hiçbir ek yükümlülüğe yol açmaksızın elinde mevcut konşimento ile teslim alınması gerektiğini, davalı/borçlu firma tarafından konşimentonun arkasına eklenecek bir etiket ile ürünlerin teslimini sağlamak ile olsa da uygulamada davalı-borçlu firma bu işlem için hukuka aykırı olarak ücret talep ile bu ücret ödenmedikçe ürünleri alıcıya vermekten imtina ettiğini, davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ile dava masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı, Ordino ücretinin yasal olmadığını belirterek dava açtığını, ordino yükün doğru alıcısına teslimini sağlayan bir unsur olduğunu,… Bakanlığı …Müdürlüğü’nün …-E sayılı Ordino konulu yazısında ordinonun tavan ücretini belirlediğini, dolayısıyla ordinonun yasal olmadığını haksız olarak tahsil edildiğini iddia etmek, …Bakanlığı’nın yazısı ile çeliştiğini Bakanlığın bu yazısı ile aslında ordinonun yasallığı ile ilgili tartışmaların sona erdiğini yine Ulaştırma Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün 03/01/2018 tarihli 2018/1 sayılı genelgesinde son zamanlarda yaşanan bazı münferit uygulamalarda “Yük Teslimat Formu” için aşırı ücret talep edilmesi ve dış ticaret firmalarının mağduriyetine sebep olması dolayısıyla detayları sunulan Yük Teslimat Formunun aynı esaslar çerçevesinde konşimento başına 150 TL tavan ücret bazında ve tavan ücretlerin her takvim yılı başında bir önceki tüketici fiyat endeksi oranında artacak şekilde uygulanacağı bildirdiğini, görüleceği üzere Ulaştırma Bakanlığı Genelge ve Duyurularda ordinonun yasallığı tartışmasını sonlandırıldığını, davacının dayanak olarak sunduğu … Bakanlığı Genelgesinde ise 12 saat süre içinde işlemlerini tamamlaması durumunda hiçbir ücret alınmaz koşulu olmasına rağmen, dava konusu kargonun geliş tarihi 27/07/2017 iken ordino alınan tarih 31/07/2017 olduğu, bu durumda 12 saatlik sürenin aşıldığı ve bu durumla ilgili tebliğde herhangi bir ücret alınmaması yönün de ifade bulunmadığını, dolayısıyla açılmış olan davanın reddini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir: Davacı- alacaklı İstanbul … İcra Dairesi’ nin…E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine ordino ücreti alacağına dayanan ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı, iddia olunan vakıaları inkar ederek davacının davasının reddini savunmuştur. Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin alacağın varlığına ve varsa miktarına dairdir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporu alınmıştır. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir.İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelenmiştir.
Bilirkişiler …ve …tarafından hazırlanan 19/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporu (Uyaşmazlığa konu davada, sektörel uyglamalar yönünden Türk Ticaret Kanunun Madde 870/1 hükmü uyarınca davalı taşıyıcı… A.Ş’nin davacı … A.Ş’den terminal hizmet/Ordino ücretini talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişleridr.) incelenmiştir. Davacı taraf ile davalı taraf arasında taşıma sözleşmesi yapıldığı, yurt dışından davacı tarafından ithal edilen ürünlerin davalıdan teslim alınabilmesi için davalı şirket tarafından davacıdan ordino ücretinin istenildiği bu hususun çekişme konusu olduğu anlaşılmaktadır. Taşıma ücretinin hesaplanması ve ödenmesi; taşıma ücreti, eşyanın tesliminde yani Zug um Zug ödenir. Taşıyıcı, taşıma ücretinden başka, eşya için yapılan, duruma ve şartlara göre gerekli olan giderleri de isteyebilir. Davalının istediği ordino ücreti yükün doğrudan alıcısına teslimini sağlayan yük teslimat ücretidir. Kargo 27.07.2017 de gelmiş olup ordino alınan tarih 31.07.2017′ dir. Yasal çerçevede davalı tarafından davacıdan talep edilen ordino ücret bedelinin uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca izah olunduğu üzere; TTK m. 870/ 1 uyarınca davalının ordino ücreti isteme hakkının bulunduğu, istediği ücretin yasal çerçevede olduğu, davacının davasını yasa karşısında ispatlayamadığı anlaşılmış İİK 67 şartları oluşmamakla davalı lehine tazminata hükmolunmamış, aşağıdaki şekilde kanunen hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine; Davalı lehine şartları oluşmamakla tazminata hükmolunmasına yer olmadığınına,
2- 6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 55,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 230,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır