Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/659 E. 2023/449 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/659
KARAR NO : 2023/449

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizin görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin ile davalı şirket arasında 26/07/2016 tarihinde … Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme kapsamında yüklenici taraf olan müvekkili davacı şirket … İli … ilçesi imar sınırları içerisinde bulunan taşınmaz üzerinde … ilamatı yapması için işverenle olan davalı şirketi ile anlaştığını, müvekkili davacı şirket 26/07/2016 tarihli sözleşme doğrultusunda belirtilen şantiye de yüklenici sıfatıyla çalışmaya başlandığı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak yüklenici olan müvekkili şirket 26/07/2016 tarihli sözleşmede belirtilen şantiye alanında çalışmalarının yürütür iken farklı birim ve zeminlerle karşılaştığını, şantiye alanındaki faklı birim ve zeminlerden dolayı müvekkili yüklenici şirkete ait iş makineleri ciddi zararlar gördüğünü, iş bu zararlar dolayısıyla müvekkili davacı şirket toplamda 63.829,68-TL çeşitli yerlere ödeme yapmak zorunda kaldığını, şantiye alanında bozulan hidromotorların tamiri, işcilik ve servis ücreti olarak 41.893,48-TL ödeme yapıldığını, hidromotorların değişi esnasında 60 Lt yağ kullanıldığını, kullanılan bu yağlar için 1.050,20-TL ödeme yapıldığını, çatlayan Kelly ödemesi için 20.886TL ödeme yapıldığını, müvekkili davacı şirket tarafından yapılan bu ödemelerden dolayı 26/07/2016 tarihli sözleşmenin 4.6. Maddesi gereği işveren olan davalı şirket sorumlu olduğunu, nitekim davalı- işveren şirketin bu sorumluluğundan müvekkili davacı şirket tarafından ödenen zararlar istenildiğini ancak olumlu sonuç alınamadığını, iş bu sebeple davalı işveren şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi, müvekkili davacı şirketin zararlarını karşılamamasından dolaylı ve çalışılamayan 25 günün karşılığı olarak günlüğü 2.500 TL’den toplam 62.500TL cezai şartın ödenmesinin istenilmesiyle beraber 26/07/2016 tarihli sözleşme 15/12/2016 tarihinde müvekkili davacı şirket tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, müvekkili davacı şirket 26/07/2016 tarihli sözleşmeyi feshettiğini, meydana gelen zararlar dolayısıyla ödenen 63.829,68-TL ‘nin iadesini, çalışılmayan 25 gün için …. 29. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek faizi ile birlikte 126.329,68-TL’ye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirket üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 26/07/2016 tarihinde fore kazık imalat sözleşmesi imzalandığını, dava dilekçesinde davacı şirketin çalışmalarını yürütürken farklı birim ve zeminlerle karşılaştığını, farklı birim ve zeminlerden dolayı davacı şirketin şirkete ait makinelerin zarar gördüğü, iş bu zararlardan dolayı davacı şirketin 63.829,68-TL çeşitli yerlere ödeme yapmak zorunda kaldığı belirtildiğini, bu iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkil şirketin 26.07.2016 tarihli sözleşme gereği bütün edimlerini ve sorumluklarını yerine getirerek iş alanını davalı şirkete zamanında teslim ettiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından … 29.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile 26.07.2016 tarihli sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiğinin müvekkil şirkete ihtar edildiğini, davacı tarafça gönderilen ihtarnameye müvekkil şirket tarafından iadeli taahhütlü olan 24.12.2016 tarihinde cevap verildiğini, dava dilekçesinde sözleşmenin 4.6.maddesi gereği yapılan ödemelerden müvekkil şirketin sorumlu olduğu iddia edilmiştir. İhtarnameye vermiş olduğumuz cevapta da belirtmiş olduğumuz üzere davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemeler davacı şirketin tecrübesiz elemanlar çalıştırmış olması nedeniyle meydana gelmiş olup davacı şirketin kendi hatasından dolayı meydana gelen zararların müvekkil şirket tarafından karşılanması gerektiği hususu kabul edilemez niteliktedir. Keza davacı şirketin sorumsuzca davranışı nedeniyle müvekkil şirket zarar görmüştür. Müvekkil şirket iş makinasına yapmış olduğu onarım … için 4.5000,00 TL, Operatörün Konaklama Ücreti 450,000 TL ,Vinç Kiralama 400,00 TL, nakliye 1.450,00 TL kanyakçı ücreti 3.000,00 TL,120 lik boru 6 m ve çarık 18.000,00 TL ,Kaynak için Elektrot 270,00 TL, Lama demir tedariği kelly alt kademe kaynak içi 400,00 TL …’de kaynakçıda olan borç 2.150,00 TL ,İmalat esnasında kırılan auger 9.000,00 TL olmak üzere toplam 39.620,00 TL ödeme yaptığını, 06.07.2016 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde yer alan “Tarafların Hak Ve Yükümlülükleri” başlıklı kısmının 4,1 bendinde ” Yüklenicinin üstlendiği işi iş bu sözleşmeye ve yürürlükteki ilgili tüm Kanun, tüzük, yönetmelik ve benzeri mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırmayı kabul, beyan ve taahhüt eder. Yüklenicinin bu yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlar ile üçüncü kişilere, çevreye veya İşverene verilen zarar ve ziyandan yüklenici sorumludur. İksa projesi ana işveren tarafından yapılıp teslim edilmiştir.” denmektedir. Madde dikkat alındığında müvekkil şirkete verilen zarardan davacı şirketin sorumlu olduğu aşikar olduğunu, davacı şirket günlüğü 2.500 TL’den toplam 62.500 TL cezai şartın ödenmesi istenildiğini, tüm zararın doğmasına sebep olan taraf davacı şirket olmasına rağmen cezai şart talep edilmesi yersiz bir tutum olduğunu, yine davacı tarafın sözleşmeyi tek taraflı fesih ederek müvekkilini zor durumda bıraktığını, iddia olunduğu üzere eksikliklerin müvekkil şirkete bildirilmiş olması gerektiğini, ancak davacı tarafın direk sözleşmeyi fesih ederek iddialar kötü niyetliliğini ortaya koyduğunu belirterek, davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, 26.07.2016 başlangıç tarihli “…” … Bankası … Şubesinin müvekkil şirkete ait … çek numaralı 29.11.2016 vade tarihli 150.000,00 TL çek, … Bankası … Şubesinin müvekkil şirkete ait … çek numaralı 31.12.2016 vade tarihli 4.600,00 TL çek, … 29.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname, İhtarnameye Cevap ,Banka Kayıtları … Ltd. Şti ihale dosyası ve kayıtlar ,Ticari Defterler ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Dava konusu da dikkate alınarak iddia, savunma ve toplanan deliller konusunda değerlendirme yapılması, davalının alacağının varlığı ve miktarının yerinde yapılacak inceleme ile hesaplanması için … 1. Asliye Hukuku Mahkemesi tarafından talimat marifeti ile hazırlanan 15/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; dava konusu olan ve taraflar arasında akdedildiği tespit edilen sözleşme kapsamında yapılan işlere karşılık tarafların birbirlerinden borç ve alacak durumu ile ilgili olarak yapılan incelemelerde, davacı şi tarafından davalı şirkete verilen çekler ile ödenen bedellerle ilgili olarak herhangi bir muhasebe kaydının davacı şirket ticari defterleri üzerinde yapılmamıs olduğu, davacı şirket nezdinde yapılan incelemelerde ise, taraflar arasındaki hesap durumunun (Cari hesap ekstresi üzerinden) 94.600,00 TL tutarında davacı şirketin davalı şirketten alacaklı şeklinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi açısından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından talimat marifeti ile hazırlanan 18/10/2019 tarihli ek raporda, kök bilirkişi raporundan da ayrıntıları görülebileceği üzere, dava konusu ile ilgili olarak, davalı …Ltd. Şti “nin 2015 ve 2016 hesap dönemlerine ait ticari defterleri üzerinde ayrıntılı incelemeler yapılarak kök bilirkişi raporunda belirtilen sonuca ulaşıldığı, diğer taraftan, davacı vekili tarafından itiraza konu edilen cari hesap ekstresi üzerinden sonuca ulaşılması söz konusu olmayıp, ticari defterler üzerinde yapılan incelemelerin sonucunda ulaşılan durumu özetle yansıtması bakımından söz konusu ekstrenin dava dosyası kapsamına dahil edildiği, dava dosyası kapsamında yeniden yapılan incelemelerde, davacı vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesinde belirtilen iddiaların doğruluğunu destekleyecek ve bu anlamda üzerinde inceleme yapılacak veya kök bilirkişi raporunda varılan sonuçları değiştirecek ilave bir ticari defter veya belge sunulmamış olduğu tespit edildiğinden, kök bilirkişi raporunda bir değişikliği bulunmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamında iddia savunma ve toplanan deliller kapsamında, dosyanın mevcut durumu, davacının ticari kayıtları ve defterleri üzerinde ve talimat Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu, ek rapor ve tarafların rapora beyanları kapsamında hazırlanan 1/03/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davacı …Ltd.Şti. tarafından incelemeye sunulan 2014 yılına ait ticari defterlerini TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne Uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafça verilen çeklerin davalı tarafta da mevcut olduğunun tespit edildiği, davacı …Tic. Ltd.Şti .Ticari defterlerine göre davalı …Şti.nden 154.600.-TL’lik çek aldığı ve avans hesabında kayıtlandırıldığı, fatura düzenlenmemesi nedeniyle davalı tarafın cari anlamda borçlandırılmadığı, sözleşme kapsamında imalatın ne kadarlık kısmının yapıldığının uzmanlık alanına girmemesi nedeniyle tespit edilemediği bildirilmiştir.
Talimat marifeti ile tüm dosya kapsamında iddia savunma ve toplanan deliller açısından belirsizlik ve eksikliğin giderilmesi bakımından tarafların çekişme konusu yaptığı …’da bulunan …projesi açısından yerinde Makine Mühendisi ve İnşaat Mühendisi marifeti ile hazırlanan, 10/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamındaki imalatlara bağlı olarak; toplam fore kazık imalatının davalı tarafından 30.09.2016 tarihinde düzenlenmiş olan fatura, …Tic.Ltd şirketine ait olan Fatura ile Ft No: … nolu 30/09/2016 tarihli Faturada toplam Toplam kazık imalatı boyu 615,70m olduğu, fore kazık imalatında kullanılan makinaya ait taraflarca anlaşması yapılan sözleşme kapsamındaki işe ait ve bu yapım işine kullanılacak olan Fore kazık makinası için durum tespit raporu (fore kazık makinasın çalışma saati rakamsal tespiti, mekanik arızalı veya çalışır durmu hakkında) adı altında bir teknik rapor bulunmadığından dolayı dosya içerisinde yar alan tamir,onarım veya parça yenilemelerinin bu çalışma alanına intikal etmeden daha önce hasar almış olabileceği, yüklenicinin şantiye sahasında çalışmakta olan ekip sorumluluğu ve makine kullanım kurallarının kendilerini kapsadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinin nedeniyle uğranılan zararların bedellerinin tazmini ve cezai şart istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2017/329 esas sayılı dosyasında iş bu dava davalısı … tarafından iş bu dava davacısı …Şirketi’ye karşı açılan alacak davasının dilekçeler teatisi aşamasında … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2018 tarihinde… esas …karar sayılı iş bu dava dosyasını yönünden birleştirme kararı verilerek mahkememize gönderildiği, 2017/329 esas sayılı asıl dava dosyasının 14/03/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında asıl dava dosyasının işlemden kaldırılmasına dair ara karar oluşturularak birleşen dava dosyası yönünden yargılamaya devam olunduğu, 16/07/2018 tarihinde … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2018 tarihli …esas … karar sayılı iş bu dava dosyası yönünden tefrik kararı verildiği ve iş bu esas sırasına kaydedilerek tefrik tensip tutanağı düzenlendiği, 10/07/2018 tarihinde asıl davasında davanın aşılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın taraf vekillerine ayrı ayrı 09/11/2021 tarihinde tebliğ olduğu ve süresi içerinde istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle dosyanın 24/11/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yani iş bu dava dosyasında yalnızca … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2018 tarihinde… esas … karar sayılı dosyası bulunmakta bu yönden yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesi mahiyetindeki 26/07/2016 tarihli … sözleşmesi yüklenici olan davacı … Limited Şirketi’nin sözleşme konusu edimin ifası nedeniyle zarar görüp görmediği, görmüş ise davalı iş sahibinden talep edip edemeyeceği ve davacının edimin ifasındaki gecikme nedeniyle sözleşmede belirlen cezai şartı davalıdan talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Taraflar arasında 26/07/2016 tarihli … sözleşmesinin imza altına alındığı ve … 29. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi davacının sözleşmeyi fesettiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Eser sözleşmesi kaynaklanan iş bu uyuşmazlıkta bu sözleşme kapsamında uğranılan zarar ve ifanın davalı iş sahibi kaynaklı gecikmesi nedeniyle cezai şart talebi konusunda ispat yükü davacı taraf üzerindedir.
Davacı yüklenici sözleşmenin ifası sırasında makinelerin bozulduğunu bildirerek sözleşmenin 4.6. Maddesi uyarınca davalıdan zarar talebinde bulunmuş ise de mahkememizce itibar edilen mahallinde keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer delillere göre edimin tamamen ifasından fesedilen sözleşme kapsamında bir kısım işlerin yapımı esnasında makinelerin zarar gördüğünü, fazladan harcama yapıldığını, bu hususunda davalı iş sahibinden kaynaklandığını dosya kapsamı itibariyle yasal delillerle ispat edememiştir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin 4.6. maddesine dayalı olarak da davacı taraf talepte bulunamayacaktır.
Davacının cezai şart istemine ilişkin olarak ise sözleşmenin 4.2. maddesindeki TBK’nın 179/2. Maddesi uyarınca yapılan değerlendirme de ise davalı iş sahibi tarafından kaynaklanan gecikme olduğunu ispat yükü üzerinde bulunan davacı taraf bu hususta ispata elverişli bir delil sunamamıştır. Taraflar arasında sözleşme tamamen ifa edilmeden fesedilmiştir. İhtarnamede de bildirilen gecikmenin davalıdan kaynaklı olduğu dosya kapsamı itibariyle tespit edilememiştir. Cezai şart isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle davacının sübut bulmayan davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.157,40 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 1,977,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan posta ve tebliğat ücreti 73,00 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 19.949,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK m. 341/1. fıkrası uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*