Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/636 E. 2019/316 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1051 Esas
KARAR NO : 2019/126
DAVA : Sözleşmeden Kaynaklanan Tazminat ve Alacak
DAVA TARİHİ: 27/10/2016
KARAR :RED
KARAR TARİHİ: 06/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan tazminat ve alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile 26/08/2015 tarihli sözleşme tutanağı gereğince, dava dışı olan… Şti ile yapılmış olduğu sözleşme gereği bu şirketin … ‘in Türkiye alt lisansörü ile 11/04/2014 tarihinde yapmış olduğu sözleşmenin bütün haklarını (…’in bayilik ve yatırılan 25.000 USD Doları) devir aldığını, iş bu sözleşme tutanağından sonra müvekkili şirket …’in Türkiye alt lisansörü olan … Ltd. Şti ile de 26/08/2015 tarihinde ayrıca bir sözleşme yaptığını, sözleşme içeriklerinden de anlaşılacağı, davalı şirket ile dava dışı olan … Şirketi arasında 11/04/2014 tarihinde 5 yıllık FRANCHISE sözleşmesi, müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında 26/08/2015 tarihinde iki yıllık FRANCHISE sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun şekilde hareket etmekte iken davalı şirketin haklı bir gerekçe olmadan “…” markasının sahibi şirketle arasında doğan hukuki ihtilafı neden göstererek sözleşmeyi 16/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile tek taraflı olarak hukuka aykırı şekilde fesh ettiğini, Müvekkil şirketin dava dışı … isimli şirketten 26/08/2015 tarihli Sözleşme Tutanağı ile devir almış olduğu 25.000 USD doları, reklam ve tanıtımı için müvekkil şirketin ödediği 3.000 USD olmak üzere toplam 28.000 USD doları olan (3 TL kur miktarı üzerinden)84.000 TL’nin yine müvekkil şirketin, araç kirala bürosunun yıllık kira bedeli olan 30.000 TL ve bu büro için ödenen elektrik-su-araç yıkama bedeli 5.800 TL olmak üzere toplamda 35.800 TL’nin Müvekkili şirketin tadilat , cihaz bakımı vb. Harcamaları için ödemiş olduğu toplam 31.182 TL ‘nin müvekkil şirketin “uzun dönem araç kirala sözleşmesi” doğrultusunda…isimli şirketten kiraladığı 11 aracın 3 aylık araç kirası bedeli olmak üzere toplam 59.400 TL’nin müvekkili şirketin haksız fesih nedeni ile ticari itibar kaybına uğradığı için manevi tazminat olarak 30.000 TL’nin toplamda 240.382 TL maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınmasına karar verilmesini, yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Dava dışı/ …Şti’nin sözleşmeden doğan haklarını davacı şirkete devretme hak ve yetkisi olmadığını, böyle bir devir var ise dahi bunun hukuken taraflarını bağlayıcı bir yanı bulunmadığını, davacının iş bu geçersiz devir nedeniyle zarara uğraması halinde adı geçen dava dışı şirket aleyhine davasını ikame etmesi gerektiğini, bu bakımdan huzurdaki davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının bayilik giriş ücretini talep etme hakkı olmadığını, …Şti ile akdedilen 11/04/2015 tarihli Franchise Sözleşmesi 12/02/2016 tarihinde imzalanan “Sözleşme Feshi- İbra” başlıklı karşılıklı anlaşılarak feshedildiğini, davalı şirkete Franchise alan şirket tarafından verilmiş olan teminat mektubu …Şti ‘ne vekalet …’na 11/02/2016 tarihinde iade edildiğini, bu nedenle davalı müvekkili şirketin 11/04/2015 tarihli sözleşme gereğince bayilik ücreti adı altında hiçbir borcu bulunmadığını, davacı tarafın haksız menfaat temin etme gayretinde olduğunu, davacı şirket ile sözleşme imza tarihi olan 18/09/2015 tarihinden itibaren 2 yıl süreyle geçerli olmak üzere akdedildiğini, buna karşılık davacının dosyaya sunduğu uzun dönem araç kiralama sözleşmeleri 30/08/2015 taşınmaz kira sözleşmesi ise 26/08/2015 tarihli olduğunu, davacının ileri sürdüğü kiralama sözleşmelerinin tamamı dava konusu Franchise Sözleşmesinin akdedilmesinden önce olduğunu, sözleşmede reklam ve yönetim giderlerine katılma yükümlülüğü bulunduğunu, reklam ve tanıtım giderlerinden Firanchise veren müvekkil şirketin sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davacının bu talebinin de hiç şüphesiz reddi gerektiğini, Franchise sözleşmesi hukuken zorunlu nedenlerle feshedildiğini, davalı müvekkil şirket ile marka sahibi … Rent -A Car System,… arasındaki sözleşmenin marka sahibi şirket tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davalının lisans hakkı ortadan kalktığını, bu nedenle işbu lisans hakkına bağlı olarak müvekkili şirketin yapmış olduğu alt lisansörlük sözleşmelerinin feshi hukuken zorunlu hale geldiğini, davacı şirkete gönderilen … Noterliği’nin …yevmiye nolu 16/11/2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığını, bu nedenle davacının davasının reddi gerektiğini, davanın öncelikle husumet nedeniyle usulden aksi halde esastan reddi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı taraf, dava dışı …Şti ile aralarındaki sözleşme gereğince bu şirketin …’ in Türkiye alt lisansörlüğü ile 11.04.2014 tarihli 5 yıllık franchise sözleşme haklarını devraldığını ayrıca davalı taraf ile 26.08.2015 tarihinde 2 yıllık franchise sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme gereklerini ifa ederken davalı tarafın 16.11.2015 tarihinde sözleşmeyi … markasının sahibi şirketle arasındaki doğan hukuki ihtilafı gerekçe göstererek tek taraflı fesih ettiğini bu nedenle fesih sonucu uğradığı zararın tazminini ve bayilik franchise alacaklarının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, feshin geçerliliğini savunmuş ve davanın sözleşmenin 14.7 maddesi uyarınca reddini savunmuştur.
Dava, franchise sözleşmesinin feshi nedeni ile uğranılan zararın tazminine ve sözleşmesel alacağa ilişkindir.
Dava dosyasında mevcut dava konusu yapılan sözleşmeler ve feshe dair ihtarname incelenmiştir. Bilirkişiler … ve … tarafından 08/08/2018 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporu (Yapılan sözleşmeler ve sözleşmenin 12. Maddesinde yer alan fesih koşulları dikkate alındığında davacı … tarafından talep edilen ve dava konusu olan 240.382,00 TL alacağı olmadığı teknik olarak değerlendirilmiştir.) incelenmiştir.
Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile ticari kayıtları incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere ve kayıtlarına göre yapılan teknik değerlendirmeye değer verilmiştir.
Davalı … şirketi ile dava dışı … şirketi arasında taraflarca imzalanan franchise sözleşmesi ile sadece davalı … şirketinin imzasının bulunduğu davacının imzasının bulunmadığı franchise sözleşmesinin geçerliliği ve taraflara getirdiği hak ve yükümlülüklere dikkat edilmiştir.
Franchising bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkına sahip tarafın belirli bir süre şart ve sınırlamalar dâhilinde işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek sağlamak suretiyle imtiyaz hakkına konu ticari işleri yürütmek üzere ikinci tarafa verdiği imtiyazdan doğan uzun dönemli ve sürekli bir iş ilişkileri bütünü olup, birbirinden bağımsız iki taraf arasında meydana getiren sözleşmesel ilişkidir. Türk hukukunda franchise sözleşmesinin özel olarak düzenlendiği bir kanun bulunmamaktadır. Satış sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi, acentelik sözleşmesi, adi ortaklık sözleşmesi gibi pek çok sözleşmenin özelliklerini içeren franchise sözleşmelerine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundaki ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunundaki sözleşmelere ilişkin genel hükümler uygulanır. Kanunda asli unsurları düzenlenmediği için, franchise sözleşmesinin içeriği tarafların iradeleri ile şekillenmektedir. Mevzuatta franchise sözleşmeleri için özel bir şekil şartı öngörülmemiştir. Bu nedenle geçerliliği hiçbir şekle bağlı değildir. Hukuki sorunları en aza indirgemek, hak kaybına maruz kalmamak ve ispat hukuku açısından franchise sözleşmelerinin yazılı yapılması tercih edilmelidir. Sözleşmenin tarafları “franchise veren” (franchisor) ve “franchise alan” (franchisee)’dır. Franchise veren taraf, franchise’ın sahibidir. Teknik bilgiye ve tecrübeye sahiptir. Bu bilgi ve tecrübesini franchise alan ile paylaşır. Daha önce denenmiş ve işlerliği kanıtlanmış bir markanın know-how’ından yararlanma imkanı elde eden franchise alan ise bunun karşılığında franchise verene bir bedel öder. Franchise sözleşmeleri ile firmalar kalitesini standardize ettikleri mal veya hizmetlerini bağımsız girişimciler aracılığıyla başka pazarlarda satışa sunma imkânı elde etmektedirler. Franchise sözleşmesi taraflar arasında sürekliliği olan bir hak ve borçlar ilişkisi kurarak bu ilişkinin çerçevelerini ana hatları ile belirlemektedirler. Taraflar franchise sözleşmesini imzalamalarını takiben mal alım sözleşmesi gibi diğer pek çok sözleşme imzalayarak aralarındaki ticari ilişkiyi somutlaştırmaktadırlar. Bu bağlamda, franchise sözleşmesi bir çerçeve sözleşme olma niteliğini haizdir. Franchise sözleşmesi tarafların ileride imzalayacakları sözleşmelerin temelini ve dayanağını oluşturan sözleşmedir. Taraflar arasındaki anlaşmaya göre hak ve yükümlülükler belirlenir. Franchise veren imtiyaz sahibi ve franchise alan bağımsız işletmeci arasında franchise sözleşmesi imzalanmasıyla süreklilik arz eden bir hak ve borç ilişkisi doğmaktadır. Bu sözleşmede bir tarafın borcu diğer tarafın hakkına karşılık gelmektedir. Buna göre taraflar arasındaki anlaşmaya göre değişir olan ancak genelde kararlaştırılan anlaşma gereği; Franchise veren imtiyaz sahibi, franchise alan tarafı devamlı olarak destekleme, eğitme, ona markasını ve mal ve hizmetlerini kullandırma yükümlülüğü altına girmektedir. Karşılığında franchise alan bağımsız girişimci taraf ise belirli bir bedel ödeme ve franchise verenin talimatlarına bağlı kalarak markanın kalite ve standardına uygun sürüm yapma borcunu üstlenmektedir. Franchising sözleşmesi ile taraflar aralarında süreklilik arz eden ticari bir ilişki meydana getirmektedir. Bu ilişkinin sürekliliği için tarafların yan sözleşmeler imzalayabilmeleri mümkündür. Bu durumda, ana franchise sözleşmesi temel kabul edilerek taraflar arasında tamamlayıcı sözleşmeler imzalanacaktır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca;
01.06.2009 tarihinde davalı … ile dava dışı … Rent Car System Inc arasında franchise sözleşmesinin imzalandığı,
11.04.2014 tarihinde davalı … ile dava dışı … şirketi arasında 5 yıllık franchise sözleşmesine bağlı Türkiye Bölgesi Lisans Sözleşmesi imzalandığı,
21.10.2014 ve 12.02.2015 tarihlerinde … şirketi tarafından davalı …’ a sözleşme gereği beklenen raporlama ve …’ e ödenmesi gereken tutarın ödenmediğine dair ihtarnamelerin gönderildiği,
26.08.2015 tarihinde davalı … ile dava dışı … Akaryakıt ve LPG İstasyonu- D. bakır arasında 2 yıllık franchise sözleşmesi hazırlandığı bu sözleşmenin sadece davalı … tarafından imzalandığı dava dışı…şirketi tarafından ve davacı tarafından imzalanmadığı,
26.08.2015 tarihinde dava dışı …şirketi ile davacı … şirketi arasında sözleşme yapılarak bayilik hakkının devredildiği,
18.09.2015 tarihinde davacı …ile dava dışı … şirketi arasında franchise sözleşmesi yapıldığı, 30.08.2015- 30.08.2016 tarihlerini kapsayan uzun dönem araç kiralama sözleşmesinin imzalandığı, çalışma ofisi için 5 yıllık büro kira sözleşmesi yapıldığı- aylık kira bedelinin 1.800 TL olduğu- 11 adet araç için araç kiralandığı ve ticari faaliyetlerde … markasının kullanıldığı,
30.09.2015 tarihinde franchise sözleşmesine aykırılık nedeni ile davalı … ile dava dışı franchise veren … arasındaki sözleşmenin … tarafından 24.09.2015 tarihinde feshedildiği, yapılması gereken ödemelerin geç yapılması bazen yapılmaması, asgari filo gelişimine ulaşılamaması, ücret raporlamalarının yapılamaması gerekçeleri ile feshin bulunduğu,
13.10.2015 tarihinde davalı …’ ın Türkiye’ deki siyasi ekonomik süreci, terör olaylarını, rent a car araçlarının Suriye’ ye kaçırılmış olmasını mücbir sebep olarak göstererek sözleşmeye uyulamadığını ve taahhütlerin yerine getirilemediğini ihtarname ile dava dışı …’ e bildirmiş,
16.11.2015 tarihinde davalı … davacı … ile olan sözleşmenin fesih edildiğini, dava dışı … ile aralarındaki sözleşmenin feshi nedeni ile … firması tarafından marka lisans sözleşmesinin durdurulduğunun ve kullanılmaması gerektiğini bildirildiği,
12.02.2016 tarihinde dava dışı … ile sözleşmenin feshi ile teminat mektubunun iade edildiği,
Ayrıca davalı … ile dava dışı … Şirketi arasındaki sözleşmede Davalı …’ ın franchise veren dava dışı … şirketinin Franchise alan olduğu ve sözleşme içeriğinden (m. 14.7) franchise alanın franchise verenin önceden yazılı izni olmaksızın sözleşme hak- yükümlülük ve sorumluluklarını 3. Kişilere devredemeyeceğine ve kullandıramayacağına dair hükmünün bulunduğu,
Görülmekle dava konusu tüm sözleşmelerin varlığı ve içerdiği hükümler dikkate alınarak fesih koşulları sözleşmeye uygun olmakla davacının talep ettiği alacağının varlığı ve tazminatın koşulları oluşmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.105,13 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, fazla yatırılan 4.060,73 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 20.372,92 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, Davalın vekilinin karşı, davacı tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır