Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 E. 2019/725 K. 05.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/626 Esas
KARAR NO: 2019/725

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/06/2018
KARAR :KABUL
KARAR TARİHİ: 05/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı firmanın uhdesinde olan müşterisine ait reklam filmlerinin davacı firma sinema salonlarında gösterilmesi ile ilgili ticari bir ilişki kurulduğu, bu ilişkiden doğan cari hesap fatura borcunun davalı firma tarafından ödenmediği için alacak icra takibine başlandığını, fakat bu takibe şirketin haksız şekilde itiraz ettiğini, alacağa yapılan itirazın kötü niyetli olduğu yapılan bu itirazdan dolayı ayrıca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve itirazın iptali talep edildiğini, aynı zamanda davacı vekili davalı tarafın tebliğ süresinden sonra verdiği cevap dilekçesini ve içeriğini kabul etmediklerini, davalı tarafından ileri sürülen haksız itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

SAVUNMA / Dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak davalıya 21.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup cevap dilekçesi 26.02.2019 tarihinde süresinden sonra verilmiş, bu durum karşısında 6100 Sayılı HMK m. 128 gereği davalının iddia olunan vakıaları inkar etmiş sayıldığı değerlendirilmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E. Sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine cari hesap fatura alacağına dayanan ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı, İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı, genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; itirazın iptaline, alacağın varlığına ve miktarına, icra inkar tazminatına ilişkindir.
Buna ilişkin usule uygun ibraz edilen tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporu alınmıştır. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. HMK 222 gereğince ticari defterlerin ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır. Bilirkişi … tarafından 02/08/2019 tarihinde hazırlanan teknik bilirkişi raporu incelenmiştir. İstanbul … İcra Dairesi’ nin… E. sayılı dosyası incelenmiştir. Taraflara ait usule uygun ticari defter ve kayıtlar incelenmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu ve teknik değerlendirmeler gereği; davacı ve davalı taraflara ait 2017 yılına ait ticari defterler ve ilgili beyanları ile sınırlı olarak yapılan tespit inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı …A.Ş tarafından incelemeye sunulan 2017 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı … Şti tarafından incelemeye sunulan 2017 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yan tarafından sunulmuş olan cari hesap ekstrelerinde ve ticari defterlerine göre 31/12/2017 tarihi itibariyle davacı yanın davalıdan 26.434,36 TL alacaklı olduğu görüldüğünü, fakat davalı yanın Ticari defterlerinde 2018 yılında bu ticari işlemlere ek olduğu iddia edilen “RİSTURN BEDELİ-2017” açıklamalı 516314 nolu 2.643,44 TL’lik davalı tarafından düzenlenmiş fatura iddiası ile davalı firmanın defterlerinde davacı firma cari hesabının 23.790,92 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacı firma bu 2.643,44 TL’lik RİSTURN bedeli faturasını kayda almamış ve iddia edilen faturanın içeriği ile ilgili böyle bir anlaşma, teyit ve yazışmaları olmadığını, bu faturanın ellerine ulaşmadığı gibi, ulaşsaydı Noter kanalı ile iade edeceklerini beyan ettiklerini, davacı ve davalı arasında yapılan ticaretin yapılmış bir sözleşmeye dayanmadığı görülmüştür. Bu yüzden ayıplı ifa oluşması halinde Cezai Şartlar, davalı tarafından fatura edilmiş Risturn bedeli konuları açıkta kalmaktadır. Yazışmalardan görüldüğü üzere iade edilecek tutar konusunda taraflar mutabakata varmış, fakat Ristrun bedeli (Kazanç Payı) konusunda anlaşma sağlandığını teyit eden bir yazılı beyan bulunmamaktadır. 2017 yılı sonunda davacı yan ve davalı yan bakiyesi olan 26.434,36 TL iki tarafça da işlenmiş bakiye olarak yer almaktadır bu bedelin %10’una tekabül eden 2018 yılı 2.643,44 TL ‘lik Risturn/Kazanç payı faturası zaten 3 ay önce İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı 24/10/2017 tarihli ilamsız takipte ödeme emri başvurusu yapan davacı tarafından kabul edilmemekte, bu faturanın olmayan bir anlaşma ile tek taraflı kararla düzenlendiği, davacıya yasaya uygun teslim edilmediği, teslim edilseydi davacı tarafından yasal yollardan iade edileceği ve davacının davalı tarafla böyle bir faturayla ilgili yapılmış, akdedilmiş söz, yazışma veya yazılı anlaşma olmadığı, mevzu bahis faturanın geçerliliğinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mali yönden yapılan inceleme ve tespitlerde; davacı yanın ve davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yan’ın davalı yandan 31/12/2017 tarihi itibariyle 26.346,36 TL cari hesap fatura alacaklısı olduğu görülmüştür. Kesilen hizmet faturası ve iade faturası tutarlarına yapılan yazışmalarda ve Noter kanalı ile itiraz ve iade olmamıştır. Taraflarca yasal beyanlarda bulunulmuştur. Davalı tarafın düzenlemiş olduğu 2.643,44 TL’lik faturanın davacı yan defter ve belgelerinde bulunmadığı, teslime dair bir bilgi ve belge bulunmadığı ve böyle bir faturanın varlığından haberdar olmadıkları görülmüş, bu fatura ile ilgili anlaşma geçerlilik, tebliğ ispat yükümlülüğü faturayı düzenleyenin olduğu dikkate alınmıştır. Aşağıda hükümde belirlendiği üzere davalının yukarıda izah olunan sebeple davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı görülmekle kanunen alacağın varlığına kanaat getirilmiştir. Aksine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Usule uygun olarak süresinde taraflarca ibraz edilen ticari kayıt ve defterler gereğince özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının talebi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar verilmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile;İstanbul … İcra Dairesinin…E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 5.286,67 TL icra inkar tazminatına hükmolunmasına davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 1.805,73 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 451,44 TL ile icraya yatan 132,17 TL olmak üzere toplam 583,61 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 1.354,29 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 584,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.172,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır