Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/604 E. 2020/723 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO 2018/604 Esas
KARAR NO :2020/723

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/06/2018
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı … Tic.A.Ş.nin müvekkili bankanın kredili müşterisi olduğunu, imzalanan GKS’ne istinaden krediler kullandırıldığı, kredilerin KGF kefaleti ile yeniden yapılandırılmasının talep edildiğini, yapılandırma talebinin bankaca uygun görülerek 22.06.2018 tarihi ile toplam 710.000 TL borcun yeni açılacak 710.000 TL yapılandırma kredisi ile kapatılması konusunda mutabık kalındığını, yapılandırılmak amacıyla açılan 710.000 TL’lik kredi tutarı, davalının kredilerini kapatmak üzere 22.06.2018 tarihinde davalının … no.lu hesabına alacak kaydedildiğini, yaklaşık 310.000 TL’lik kısmının davalının kredi riskine mahsup edildiğini, ancak işler devam ederken 400.000 TL’lik kısmı, 710.000 TL’lik tutar hesaba alacak kaydedilir kaydedilmez önce … şirketinin … bankasındaki hesabına, buradan da şirketin ortağı olan …’ın hesabına, oradan da … hesabına aktarılmak suretiyle bankanın zarara uğratıldığını, bankanın yeni bir kredi kullandırmak amacında olmadığını, sadece davalının mevcut kredilerinin kapatılması amacıyla açıldığının sabit olduğunu, davalının da bu durumu bildiğini, ancak kötü niyetli olarak sebepsiz zenginleşme amacıyla diğer davalılarında yardımıyla yapılandırma kredisi hesaba geçer geçmez çekilerek bankanın zarara uğratıldığını, davalılardan …ın kredili müşteri … Tic.AŞ. nin ortağı ve yetkilisi, ayrıca kredi sözleşmesinde kefalet imzasının bulunduğunu, …’ın ise …’ın kardeşi olduğunu, 400.000 TL’nin davalılar arasında arka arkaya işlemlerle havale edilmesi ve davalıların şirket ortağı ve ortağın kardeşi olmaları el ve işbirliği ile sebepsiz zenginleşme amacıyla bankayı zarara uğrattıklarının açık olduğunu ve bu nedenle davalıların banka alacağından müteselsilen sorumlu oldukları ve belirtilen eylemin suç teşkil ettiğini, bankaya ait tutarın halen davalılardan …’ın … Bankası hesabında olduğunun haricen öğrenildiğini, telafisi imkansız zararların doğması muhtemel olduğundan öncelikle davalıların … Bankasındaki tüm hesaplarına ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını belirterek davalıların … … Şubesine ve tüm şubelerindeki hesaplarına ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasıne ve kararın ilgili bankaya tebliğini, 400.000 TL’lik alacak için işleyecek %60 temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle görev itirazında bulunarak dava konusu ve tarafları gereği davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı ile … ve … arasında bir sözleşme olmamakla davalıların sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve davacıyı zarara uğrattığı iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve müvekkilleri ile davacı arasında hukuki bir ilişki bulunmadığı ve husumet ilişkisi bulunmadığını, müvekkillerinin davacıyı zarara uğrattığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, farazi iddialar ile müvekkilleri adına kayıtlı hesaplara tedbir konulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin … Banka hesabının ana banka olması sebebi ile gelen tüm paraların bu hesapta toplandığı ve bu hesaptan ödeme yapıldığını, dolayısıyla … hesabına gelen paraların … Banka hesabına aktarılmasında hukuka aykırı bir durum olmadığını, davacının iddiasına karşın, kullanılmaması gereken bir paranın hesaba yatırılması ve hesaba herhangi bir bloke konulmamasının anlaşılamadığını, ayrıca …’ın şirketle bir ilgisinin olmadığını, ayrıca …’ın daha önce kendisinden alınan borca karşılık şahsi hesabından ödeme yapıldığı ve işlemin alelade bir işlem olduğunu, davacıyı zarara uğratmak için yapıldığı iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeye ve haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında bağıtlanan kredi sözlşemesi kapsamında ve borcun yapılandırılması amacıyla açıldığı iddia olunan 710.000,00 TL lik kredi için şirkete yapılan ödemenin 400.000,00 TL lik kısmıın gerçek kişi olan diğer davalıların farklı hesaplarına aktarılarak bankanın zarara uğratılıp uğratılmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davalılar … ve … husumet itirazında bulunmuşlardır. ; Uyuşmazlığın vasıflandırılması mahkemeye aittir. Dava dilekçesi kapsamından, davacı bankanın davalı şirkete karşı sözleşmesel sorumluluğa, davalılar …(uyuşmazlık kefalet sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır) ve …’a karşı haksız fiil sorumluluğuna dayandığı tespit edildiğinden bu davalıların husumet itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmeleri, kredi garanti fonu kredi talep dilekçesi ve dekontlar, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ve dosya içerisinde bulunan ….İcra Müdürlüğünün … esas esas sayılı dosyası getirtilerek dosya arasına alınmış, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
21/08/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzasının alındığı Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında asıl borçlu şirkete kullandırılan spot kredi, bch, KMH ve kredi kartından 21.06.2017 tarihi itibariyle oluşan riskin yeniden yapılandırılması ve KGF’nun kefaletine dönüştürülmesi aşamasında, mevcut risk kadar tutarın (710.000,00-TL) önce kredi hesabına (36 ay vadeli taksitli kredi) sonra risklere mahsup edilmek ve toplam riskin 710.000,00-TL üzerinden devam etmek üzere mevduat hesabına aktarılması ve mevcut risklere mahsup aşamasında muhasebe tekniği açısından bankanın hatası ile oluşan durum nedeniyle, mahsup işlemleri tam olarak yapılamadan virman sonucu oluşan mevduat hesabındaki alacak bakiyesinden internet bankacılığı kullanılarak 400.000,00-TL’nın şirketin … Bankasındaki hesabına havale edilmesi ile bankacılık tekniği açısından bu işlemin yeni bir kredi kullanımı gibi değerlendirildiği ve sorumlularının GKS kapsamında davalı asıl borçlu … Tic. A.Ş. ve müteselsil kefil … olduğu, bu yönüyle bakıldığında, işlemin yeni bir kredi olarak değerlendirilebileceği ve zarar olarak nitelendirilemeyeceği, bu halde işlemin sonucu itibariyle yapılandırma işleminin tamamlanamadığı, KGF kefaletine dönüşüm sağlanamadığı ve mevcut riskin/banka alacağının 400.000,00-TL daha arttığı, konunun etik açıdan değerlendirilmesi halinde, önce şirket hesabına gönderilen tutarın davalı şirket tarafından anında iptal edilebilir bir işlem olması itibariyle, havale tutarının şirket hesabından kefil … hesabına oradan da … hesabına aktarılmış olmasının iyi niyetli bir davranış olmadığı değerlendirilebilir ise de, davalı şirket ve kefili hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak toplam alacak üzerinden (400.000 TL dahil) başlatılan takip ve devam etmekte olan itirazın iptali davası da dikkate alınarak, davacı bankanın havale edilen tutarı zarar ve sebepsiz zenginleşme olarak değerlendirmesi ve …’ın sorumluluğu hakkındaki hukuki nitelemenin mahkemenin takdirlerinde olduğu, işlemin kredi olarak değerlendirilmesi ile GKS’nin 2.7.1.maddesinin 2.bölüm kapsamında belirlenecek temerrüt faizi oranı üzerinden 400.000 TL için krediden kaynaklandığı dikkate alınarak işlem sırasındaki en yüksek kredi faizi oranının 2 katı tutarında (%60) temerrüt faizi ve faizin vergisinin istenebileceği belirtilmiştir.
Davacı ile davalı kredi lehdarı şirket arasında, 27/05/2015 tarihli 500.000,00-TL limitli, 09/12/2016 tarihli 2.000.000,00-TL limitli olmak üzere toplam 2.500.000-TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, aynı zamanda şirket yetkilisi olan davalı …’ın aynı limitlerle sözleşmelere müteselsil kefil olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya mübrez Hazine destekli Kredi Garanti Fonu ile kredi talep dilekçesi incelendiğinde, davalı şirketin 21/06/2018 tarihinde davacı bankadan fon destekli kredi kullanabilmek amacıyla talepte bulunduğu; ancak dilekçede kredinin hangi amaçla kullanılacağının belirtilmediği anlaşılmıştır. Başka ifade ile davacı banka tarafından davalı şirketin yapılandırma kredisi kullandığı iddia edilmiş ise de talep dilekçesinde bu hususta açık bir beyan bulunmamaktadır. Davacı banka tarafından dava konusu kredinin yapılandırma kredisi olarak kullandırıldığına dair başkaca bir sözleşme, protokol veya delil dosyaya sunulamamıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilerek incelenmiştir. Anılan dava, davacı bankanın davalı şirket ve kefil … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı takibi ile toplam 1.209.622,54-TL için başlattığı 11/09/2018 tarihli takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın toplam 1.179.033,61-TL alacak için iptaline karar verilmiştir.
Davacı banka tarafından; davalı şirkete 22/06/2018 tarihinde 710.000,00-TL tutarında ve 36 ay vadeli kredi kullandırıldığı, bu kredi kullandırımının, davalı şirketin bankadan daha önce kullandığı kredilerin yeniden yapılandırılmasına yönelik olduğu, bankanın yeni bir kredi kullandırmak amacında olmadığı, 710.000,00-TL tutarın davalı şirketin Kredili mevduat hesabına aktarıldığı, böylece 306.089,16-TL negatif(borçlu) durumda olan hesabın 403.910,84-TL(pozitif) alacaklı duruma geçtiği, kalan kısım davalı şirketin diğer borçlarına mahsup edilemeden, 400.000,00-TL nin davalı şirket tarafından önce … hesabına virman edildiği, ardından …’ın kardeşi olan …’ın hesabına gönderildiği, böylece davalı bankanın 400.000,00-TL zarara uğratıldığı iddia olunmuş ve bu tutarın davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Somut olayda davacının davasını dayandırdığı temel iddia, davalı şirkete daha önceki genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan 22/06/2018 tarihli 710.000,00-TL tutarlı ve 36 ay vadeli kredinin borç yapılandırma kredisi olduğu iddiasıdır. Davacı banka TMK’nun 6.maddesine göre bu iddiasını uygun vasıtalarla ispatla yükümlüdür. Davacı banka tarafından dosyaya bu kredinin yapılandırma kredisi olduğuna dair hiçbir sözleşme, protokol ve yazılı delil sunulmadığı gibi, Kredi Garanti Fonu destekli kredi talep dilekçesinde de, 710.000,00-TL tutarlı bu kredinin yapılandırma kredisi olduğuna dair herhangi bir açıklık bulunmamaktadır. Dosya kapsamına alınan genel kredi sözleşmeleri ile yapılan bilirkişi incelemesi kapsamından davalı şirketin toplam kredi limitinin 2.500.000,00-TL olduğu anlaşılmaktadır. 22/06/2018 kredi kullandırım tarihinden ve eldeki dava tarihinden(25/06/2018) sonra başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 11/09/2018 tarihli takip dosyası içeriği ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası içeriğinden, davacı bankanın davalı şirket hesabını 22/06/2018 tarihinde kat ettiği, bu tarih itibariyle davalı şirketin ana para ve işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 1.099.630,39-TL borcunun bulunduğunun bildirildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı banka tarafından davalı şirketin yeterli limiti olmadığı halde 710.000,00-TL tutarlı kredi kullandırılmasının, bu kredinin yapılandırma amacı taşıdığını gösterdiği iddia olunmuş ise de; bizzat davacı tarafça, 22/06/2018 hesap kat tarihi itibariyle davalı şirketin toplam 1.099.630,39-TL borcu bulunduğunun bildirilmesi karşısında, davalı şirketin 1.400.369,61-TL(2.500.000,00-TL – 1.099.630,39-TL) daha kredi limitinin bulunduğu, davalı şirkete kullandırılan 710.000,00-TL tutarlı kredinin kalan limitin altında olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki eldeki davaya konu kredinin yapılandırma kredisi olduğu ancak yazılı delil ile ispat olunabilir. Basiretli davranmak yükümlülüğü altında bulunan bankadan, 710.000,00-TL tutarlı bir krediyi yapılandırma kredisi olarak kullandırmasına rağmen, bu hususta kredi lehdarı ile hiçbir sözleşme yahut protokol yapmaması, kredi lehdarından bu yönde taahhüt almaması beklenemez. Tüm bu saptamalar çerçevesinde davacının, davalı şirkete daha önceki genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan 22/06/2018 tarihli 710.000,00-TL tutarlı, 36 ay vadeli kredinin borç yapılandırma kredisi olduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır.
Kendisine kullandırılan ve yapılandırma kredisi olduğu ispatlanamayan bu kredi tutarını ne şekilde kullanacağı, davalı şirketin tasarrufunda olup, kredinin 400.000,00-TL’lik kısmının önce … hesabına, ardından …’ın hesabına gönderilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı şirketin sözleşme ihlali nedeniyle, davalı … ve …’ın haksız fiil nedeniyle sorumluluklarından bahsedilemez. Dava tarihi olan 25/06/2018 tarihi itibariyle, 22/06/2018 tarihli 710.000,00-TL tutarlı 36 ay vadeli kredi taksitlerinin vadelerinde ödenip ödenmeyecekleri belli değildir. Başka ifade ile bu krediden doğan banka alacağı dava tarihinde henüz muaccel hale dahi gelmemiştir. Buna göre bankanın doğmuş bir zararından da bahsedilemez.
Yukarıda yapılan tüm saptamalar karşısında, ispat olunamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 36.450,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır