Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/598 E. 2019/920 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/598 Esas
KARAR NO: 2019/920

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/05/2013
KARAR TARİHİ: 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı banka tarafından müvekkili hakkında İstanbul Anadolu …İcra müd…sayılı dosyası üzerinden yasal takibe geçildiğini, takibin dayanağı olarak 31.03/2010 tarihli 200.000,00 TL bedelli GKS ile 29/12/2011 tarihli 400.000,00 TL bedelli GKS gösterildiğini, müvekkilinin asıl borçlu … Şti ‘nin ortağı olduğunu, 31/03/2010 tarihli sözleşmeyi şirket adına imzaladığını, kefil olarak imzasının bulunmadığını, sözleşme imzalanmasından sonra askere giderek işten ayrıldığını, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin şirketin diğer ortakları tarafından kullanıldığını, sözleşmelerde yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığını ve borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek takibe dayanak olan sözleşmelerin sahteliğinin, anılan takip dosyası nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dışı …Şti’ne müvekkili banka tarafından kredi açıldığını ve kullandırıldığını, 29/12/2011 ve 31/03/2010 tarihli 2 adet GKS davalını müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanı haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini sitemiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK 72 maddesine dayalı olarak açılmış olup davacının İstanbul Anadolu … İcra müd… sayıylı dosyasında takibe konu alacak nedeniyle davalı bankaya kefil sıfatıyla borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali istemin ilişkindir
Taraflarca gösterilen deliler toplanmış,, takip dosyası, takibe dayanak alınan kredi sözleşmesi asılları getirtilerek dosya içine alınmış, örnek belgeler toplanarak davacının imza inkarı ile ilgili olarak grafolog bilirkişi raporu düzenlenmiş ve toplanan tüm delillere göre; davacının borçlu olmadığına ilişkin itirazının yerinde olmadığı, kefalet limiti kapsamında kalan borçtan tahsilde tekerrür olmamak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiğinden davanın reddine karar verilmiştir
Mahkememizce verilen 18/02/2016 tarih ve … Esas, …Karar sayılı karar davacı vekilince temyiz edilmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2018 tarih, 2016/13944 Esas, 2018/84 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş olup, dava dosyası Mahkememizin… Esas sayılı sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2018 tarih, 2016/13944 Esas, 2018/84 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, dosya bozma ilamı doğrultusunda bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, 28/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda;bankacılık uygulamalarında, Genel Kredi Sözleşmesi düzenlenen hallerde her açılan kredi için yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalatılması uygulaması bulunmadığı, bu uygulamanın sadece özel nitelikli taksitli ve özel amaçlı krediler veya Genel Kredi Sözleşmesine konulan ibare ile belli bir krediye hasredilen Genel Kredi Sözleşmeleri için geçerli olduğu, Genel Kredi Sözleşmelerine verilen süresiz kefaletlerin, o sözleşme düzenlendiği tarihte veya daha öncesinde verilen kredi veya krediler kapatılara, başka bir kredi kullandırılsa bile geçerli sayıldığından, davalı kefilin imzası geçerli 29/12/2011 tarihli 400.000,00 TL lik sözleşmeye verdiği kefaletin, takip konusu krediler tutarından yüksek olması nedeniyle diğer 31/03/2010 tarihli ve 200.000,00 TL lik sözleşmedeki kefalet geçersiz olsa bile, hesaplanan takip tutarından sorumlu olduğu, kefaletin hukuki nitelemesi mahkemece yapılacak olduğu, kefaletin de sadece kefalet tarihinden sonraki borçlar için geçerli olduğu görüşüne varması halinde geçerli sözleşme tarihi olan 29/12/2011 tarihinden sonra açılmış kredi bulunmadığından davalı yanın takip konusu borçlardan sorumlu sayılmamasının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, İİK 72 maddesine dayalı olarak açılan icra takibine konu alacak nedeniyle davalı bankaya kefil sıfatıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, takibe dayanak alınan sözleşmelerde davacı adına atılan kefil imzasının davacıya ait olup olmadığı ve bu nedenle borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davaya konu icra takibinde davalı banka alacağının dayanağı olarak 31.03.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile 29.12.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerini göstermiştir. Mahkememizce yaptırılan grafolog bilirkişi incelemesine göre, takibe konu edilen 29.11.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki imzanın davacıya ait olduğu, 31.03.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki imzanın ise davacıya ait olmadığı tespit edilmiş, bozma sonrası Mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçerli sözleşme tarihi olan 29.12.2011 tarihinden sonra açılmış bir kredi bulunmadığının tespit edildiği bu nedenle davacının takip konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, davalının icra takibi başlatmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.653,04-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 913,30-TL harcın mahsubuna, bakiye 2.740,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 913,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 6.232,52-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.174,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.230,00-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır