Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/587 E. 2021/881 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/587 Esas
KARAR NO : 2021/881

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi ile davalı … borçlusu / lehtarı … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı/kefil-…’in sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, diğer yandan dava dışı grup firmalarına kullandırılan kredilerin geri ödenmesi amacıyla 20.12.2013 tarihli “ Refinansman ve Sendikasyon kredisi “sözleşmesini de davalı/kefil-…’in imzalamış olduğu, daha sonra 24.09.2014 tarihli Finansal Yapılandırma Sözleşmesi ekinde yer alan ve ayrıca imzalanan geri ödeme planı gereğince grup firmalarınca ödenmesi geren 30.11.2016 tarihli taksitin ödenmediği, İşbu sözleşmeye istinaden ticari kredi kullandırıldığı, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden … 30. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 3.748.011,54 TL (313.297,09 USD) nakit alacak üzerinden hesabın kat edildiği, İhtarla verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine, bu kez … 34. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile “ taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla” takibe geçildiği, davalı/borçluların asıl! borca ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğu, Müvekkil bankanın sözleşmenin 13. m. göre defter ve kayıtlarının delil olduğu, İstenilen temerrüt faizi sözleşmenin 11/b. m göre tespit edildiği, nakdi 4.315.688,68 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istenilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle, müvekkilin “ … “ markası adı altında çeşitli illerde 70 adet şubesi bulunduğu, müvekkilin finansal sorunlarının çözümü için, …, …, …, …, …, …, … , … ve … bank arasında 17.07.2014 tarihinde “Finansal Yapılandırma Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme uyarınca alacaklar rehinlerle temin edilmiş ve bankalara geri kredi ödemelerinin 2018 yılından itibaren başlanacağının kararlaştırıldığı, …’ ın düzenleyici banka olarak tayin edildiği, tesis edilen rehinlerin …’a teslim edildiği, davacı banka rehin sözleşmelerinin tarafı olsa da menkullerin zilyedi olmadığından dava ve takip hakkının olmadığı, anılan “Finansal Yapılandırma Sözleşmesi” nin 11.02.2015, 19.02.2016 ve 30.07.2017 tarihlerinde 3 kez tadil edildiği, davalı …A.Ş. ile … firmasının Finansal Yapılandırma Sözleşmesinin tarafı olmadıkları, diğer …Hiz. A.Ş. ile … arasında yapıldığı, “Finansal Yapılandırma Sözleşmesinin 14.1.2 m. uyarınca temerrüt halinde kredi veren bankaların %75’inin onayı ile kredilerin geri çağrılabileceği, bu yönde onay alınmadığı için kredinin geri çağrılmasının sözleşmeye aykırı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında bağıtlanan Genel Kredi sözleşmesi, tadil sözleşmeleri ve protokeller kapsamında davacı bankanın muaccel olup olmadığı, temerrüt halinin oluşup oluşmadığı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp yapılamaycağı, tüm davalıların tadil sözleşmeleri ve protokollerin uygulanıp uygulanamayacağı, bunlara bağlı olarak davacı bankanın davaya konu yapılan takip dosyasında ve takip tarihi itibarıyla davalılardan alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 34 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, takip dayanağı genel kredi sözleşmeleri, hesap özeti, kat ihtarı ve tebliğ şerhi asılları, 17/07/2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesi, 11/02/2015 tarihli finansal yapılandırma tadil protokolü, 19/02/2016 tarihli finansal yapılandırma tadil protokolü, 22/04/2015 tarihli marka rehin sözleşmesi, 12/10/2016 tarihli rehin sözleşmesi tadil protokolü, 17/07/2014 tarihli hisse rehin sözleşmesi, 13/11/2015 tarihli ek hisse rehin sözleşmesi, 26/05/2016 tarihli rehin sözleşmesi tadil protokolü, 26/09/2016 tarihli ek hisse rehin sözleşmesi, 30/07/2017 tarihli finansal yapılandırma protokolü örnekleri dosya arasına alınmıştır. İcra dosyası celbedilerek incelenmiş, takibe itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalılardan Davalı …Ltd. Şti’ nin … 1. ATM’nin … esas sayılı dosyasında iflasına karar verildiği ve kesinleştiği, iflas tasfiyesinin … 3.İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasında, basit usulde iflas müdürlüğü tarafından yürütüldüğü gelen yazı cevaplarından anlaşılmakla, basit usulde tasfiye halinde ikinci alacaklılar toplantısı yapılmadığından, bu davalı hakkındaki davanın İİK 194 maddase uyarınca durdurulmasına yer olmadığına ve yargılamanın devamına karar verilmiştir.
Dosya içeriği, toplanan deliller, taraflar arasında ve dava dışı bankaların katılımları ile yapılan tüm sözleşmeler, davacı banka kayıtları, gerekli görülmesi halinde düzenleyici banka ile diğer banka kayıtları incelenmesi suretiyle takip tarihi itibariyle alacağın varlığı, miktarı, davalıların sorumluluklarının ayrı ayrı tespiti hususunda bilirkişi incelemesi ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, 15/11/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; davacı banka ile davalı … borçlusu/kredi lehtarı … A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalıların mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam 4.252,893,23-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren 3.439.429,00 TL. asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %25,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği, davalıların rehin verdikleri hisse senetleri ve marka rehinlerinin rayiç değerlerinin, bu konuda uzmanı bilirkişiler tarafından tespit edilmesinde fayda olduğunun düşünüldüğü, dava tarihinden sonra olmak üzere (20.06.2018) sonra olmak üzere 2.374,19-TL tutarında kısmi ödeme tahsilat yapıldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmeleri üzerine; itirazların değerlendirilmesi, 19/03/2019 tarihli celsede belirlenen uyuşmazlık noktaları yönünden yeniden inceleme ve değerlendirme yapılması ve bu suretle rapor tanzimi hususunda dosyanın yeniden önceki bilirkişi kuruluna tevdine, heyete …’ın dahil edilmesine karar verilmiş, 24/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı banka ile davalı … borçlusu/kredi lehtarı … Hiz, A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi diğer davalıların mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı borçlu, yapılandırma sözleşmesine göre alacaklıların % 75 inin onayı ile takip yapılabileceğini belirtmekte ise de protokolün m. 14.2 maddesi uyarınca temerrüt halinin 30 günü aşması halinde alacaklılardan her birinin takip yapabileceği, davalı borçlunun temerrüdünün 30 günü aştığı, bu maddenin borçluya sınırsız bir süre vermediği, takip hakkının doğumu ile rehinin paraya çevrilmesinin de imkan dahilinde olacağı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının 4.311.650,60-TL olduğu, takip tarihinden itibaren 3.438.829,04-TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık % 25,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, takip tarihi ile dava tarihi aralığında yapılan 8.227,32-TL’lık tahsilat tutarı yukarıda hesaplanan alacağa davacı yanın fiili uygulaması gibi mahsup edildiğinde, bakiye alacağın 4,303.423,28 TL’ye (3.411.650,60-8.227,325) düştüğü, davalıların rehin verdikleri hisse senetleri ve marka rehinlerinin rayiç değerlerinin, bu konuda uzmanı bilirkişiler tarafından tespit edilmesinde fayda olduğu, dava tarihinden (20.06.2018) sonra olmak üzere 2.374,19 TL tutarında kısmi tahsilat yapıldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın daha önce rapor tanzim eden heyete tevdii ile ve hesaplanan tutarların talep edilip edilemeyeceği hususunda takdir mahkemeye ait olmak üzere; davacı tarafça kat tarihi itibariyle 3.748.011,54-TL alacağın talep edildiği, oysa ek bilirkişi raporunda davacının temerrüt tarihi olarak kabul edilen 30/01/2017 tarihi itibariyle 3.748.011,54-TL alacak talep edildiği kabul edilerek hesaplama yapıldığı, davacının takip talebine göre kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında 3.439.429,00-TL asıl alacak ve 69.025,90-TL toplamı 3.508.454,90-TL talep ettiği de göz önünde bulundurularak; kat tarihi itibariyle 3.748.011,54-TL olarak talep edilen alacak için, kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında işlemiş akdi faiz tutarının ne olduğu, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işleyecek temerrüt faizi ve yapılan ödemeler de mahsup edilmek suretiyle davacının takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş akdi faiz, işlemiş temerrüt faizi ve BSMV alacağının ne olacağı, davacının eksik masraf hesabına yönelik itirazlarının yerinde olup olmadığı, hususlarında ek rapor tanzimi istenilmiş, 17/11/2021 teslim tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda özetle; takip tarihi olan 05.12.2017 tarihi itibarıyla davacı bankanın davalılardan 3.438.829,04 TL. asıl alacak, 763.084,23 TL: işlemiş temerrüt faizi ve talebiyle bağlı olarak 69.025, 90-TL: işlenmiş akdi faiz tespit edildiği gibi 38 454 914 TL-BSMV’ si ve tespit ediliği gibi 3.018,20-TL masraf olmak üzere toplam 4.312.11,58-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 3.438.829,04-TL matrah üzerinden % 25,50 temerrüt faizi ile bunun %5 i gider vergisinin istenebileceği, takip tarihi ile dava tarihi aralığında 22.02.2018 tarihinde 7.027,32-TL. ve 20.04.2018 tarihinde de 1.200,00- TL olmak üzere toplam yapılan 8.227,32-TL’lık ödeme/ tahsilat tutarı yukarıda hesaplanan alacağa; davacı yanın fiili uygulamasında yaptığı gibi mahsup edildiğinde, bakiye alacağın 4.303.884,26 TL (3.438.829,04-8.227,32) ya düştüğü, 20.06.2018 dava tarihinden sonra olmak üzere 11.10.2018 tarihinde 2.060,78-TL ve 27.04.2019 tarihinde de 313,41 TL. olmak üzere toplam 2.374,19 -TL tutarında yapılan kısmi ödemenin, dosyanın kesin İnfazı sırasında nazara alınması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalılar hakkında asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte toplam 4.323.916,00-TL’nin tahsili için taşınır rehninin para çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak 17/07/2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesi, 11/02/2015 tarihli tadil protokolü, 19/02/2016 tarihli tadil protokolü, genel kredi sözleşmesi hesap özetleri ve hisse ve marka rehnine ilişkin sözleşmelerin gösterildiği anlaşılmıştır. Davacı kendisinin de aralarında bulunduğu bankalar lehine tesis edilen toplam 200.000.000,00-TL limitli hisse ve marka rehinlerinden davacının %3,32 garame payına denk düşen taşınır rehinlerinin paraya çevrilmesini talep etmektedir.
Takip dayanağı genel kredi sözleşmeleri, kredi lehdarı davalı müflis …A.Ş. Olan 06/08/2014 tarihli 6.000.000,00-TL limitli ve 23/02/2016 tarihli 6.000.000,00-TL limitli sözleşmelerdir, davalı … sözleşmelere aynı limitle müteselsil kefil olmuştur.
Davalı müflis ….ile davacı bankanın da aralarında olduğu sekiz banka arasında 17/07/2014 tarihli finansal yapılandırma sözleşmesi(…) imzalanmıştır ve bu sözleşme kapsamında ödeme planı düzenlenmiştir.
11/02/2015 tarihinde … tadil protokolü düzenlenmiş, bu protokol ile sadece garameten rehnedilecek markalar ile sadece Odeobank lehine rehnedilecek markalar değiştirilmiş, protokolün eki olan Ek-7 ‘de listelenen markalar garameten rehnedilecek markalar olarak kararlaştırılmıştır. Liste ile Takip dosyası karşılaştırıldığında davacı banka tarafından takibe konu edilen markaların bu listede yer alan markalar olduğu mahkememizce tespit edilmiştir.
19/02/2016 tarihinde tarafların 17/07/2014 tarihli …’nin tadili amacıyla yeni bir protokol daha imzaladıkları, bu sözleşme … A.Ş.’nin de alacaklı banka ile sözleşmeye katıldığı, alacaklıların garame oranlarının, ödeme ve risk tablosunun değiştirildiği tespit edilmiştir. Protokol ile davacının davalı … lehdarı müflis şirketten 3.215.758,00-TL alacaklı olduğu taraflarca kabul edilmiş, davacının toplam alacak tutarı içerisindeki garame oranının %3,32 olarak belirlendiği, bu protkole aynı zamanda rehin borçlusu olan davalı …’in de müteselsil kefil olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında yapılan son finansal yapılandırma tadil protokolünün ise 30/07/2017 tarihli olduğu, bu protokol ile yeni bir ödeme planı yapıldığı, …’in bu protokole de müteselsil kefil olduğu görülmüştür.
Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibin dayanağı marka ve hisse rehin sözleşmeleri tek tek incelenmiştir: Davalı … lehdarı müflis şirketin 22/04/2015 tarihli marka rehin sözleşmesi ile 17/07/2014 tarihli …’den doğan alacakları teminat altına almak amacıyla, davacının da aralarında bulunduğu sekiz banka lehine, şirket adına tescilli ve Ek-1’de listenen markalar üzerinde 63.500.000,00-TL limit ile rehin tesis ettiği, 12/10/2016 tarihli marka rehin sözleşmesi tadil protokolü ile rehin limitinin 200.000.000,00-TL’ye yükseltildiği ve … A.Ş. Lehine de anılan markalar üzerinde rehin tesis edildiği, garame oranının dokuz bankaya göre anlaşılmıştır. Davalılar … ile … A.Ş.’nin 17/07/2014 tarihli hisse rehin sözleşmesi ve sermaye arttırımı nedeniyle yapılan 13/11/2015 tarihli ek hisse rehin sözleşmesi ile 17/07/2014 tarihli …’den doğan alacakları teminat altına almak amacıyla, davacının da aralarında bulunduğu sekiz banka lehine, diğer davalı müflis … Şirketi’ndeki hisseleri üzerinde 63.500.000,00-TL limit ile rehin tesis ettikleri, hisseleri temsil eden ilmuhaberlerin tüm bankalar adına … A.Ş.’ye teslim edildiği, böyle taşınır rehninin geçerli şekilde kurulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında 26/05/2016 tarihinde 17/07/2014 tarihli hisse rehin sözleşmesinin tadili protokolü yapıldığı, bu protokol ile … A.Ş lehine de hisse rehni tesis edildiği, sermaye arttırımı nedeniyle 26/09/2016 tarihinde, arttırılan sermayeye denk düşen hisseler üzerinde ek hisse rehin sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre davacı ile davalı müflis … A.Ş. Arasında her biri 6.000.000,00-TL limitli iki ayrı genel kredi sözleşmesi yapıldığı, davalı şirketin başka bankalara olan borçları nedeniyle aralarında davacının da bulunduğu sekiz banka ile 17/07/2014 tarihli … imzalandığı ve bu sözleşmeye bağlı olarak alacaklı bankalar lehine marka rehin sözleşmesi yapıldığı, diğer davalıların ise yine bu sözleşmeye dayalı olarak müflis şirkette bulunan hisselerini alacaklı bankalara rehin verdikleri, daha sonra … A.Ş.’nin … tadil protokolü ile alacaklı bankalar arasına katıldığı, yine marka ve hisse rehin sözleşmelerinin de bu nedenle tadil edildikleri anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalı müflis şirket hesabının kat edildiği ve 23/12/2016 tarihli kat ihtarnamesinin tüm davalılara 26/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, kat ihtarnamesinde davacının davalılardan 3.257.063,50-TL asıl alacak, 467.569,56-TL işlemiş faiz ve 23.378,48-TL BSMV olmak üzere toplam 3.748.011,54-TL nin tebliğ tarihinden itibaren en geç 30/01/2017 tarihine kadar ödenmesini talep ettiği, buna göre, aynı zamanda rehin borçlusu olan davalıların 30/01/2017 tarihinde temerrüde düştükleri tespit edilmiştir.
Taraflar arasında yapılan 30/07/2017 tarihli son tadil protokol incelendiğinde, davalı müflis şirketin, davacı bankanın kat ihtarında talep edilen toplam alacak tutarını kabul ettiği, davacı banka alacağının, diğer bankalarla birlikte toplam alacak tutarına göre garame payının %3,32 olarak kalmaya devam ettiği, bu protokol ile tüm bankaların alacakları yönünden yeni bir ödeme planı yapıldığı ve bu ödeme planına göre ilk taksit vadesinin 30/09/2017 olarak kararlaştırıldığı, son tadil protokolün 4.1 maddesi ile borcun vadesinde ödenmemesi halinde daha önce gönderilen kat ihtarına göre işlem yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ikinci ek bilirkişi raporu kapsamından, davalı müflis şirket tarafından 30/07/2017 tarihli son tadil protokolünde belirtilen vadede ilk taksidin ödenmediği tespit edilmiştir. Buna göre davalı müflis şirket yönünden 23/12/2016 tarihli kat ihtarı tüm sonuçları ile birlikte uygulanmalı ve temerrüt tarihi 30/01/2017 olarak kabul edilmelidir.
Davalılar tarafından borcun muaccel hale gelmediği, 17/07/2014 tarihli …’nin 14.1.2 maddesi uyarınca protokole taraf alacaklı bankaların %75’inin onayı alınamadan davacı bankanın takibe geçemeyeceği, davacı banka ve diğer bankalarla, kat ihtarından sonra 30/07/2017 tarihli son tadil protokolünün yapıldığı savunması ileri sürülmüştür. İleri sürülen bu savunma bakımından öncelikle daha sonra yapılan tadil protokolleri ile ilk …’nin yürürlükten kaldırılıp kaldırılmadığı tespit edilmek gerekecektir. İlk …’nin yapılmasından sonra düzenlenen 11/02/2015, 19/02/2016 ve 30/07/2017 tarihli tadil protokollerinde, protokollerde düzenlenen hususlar dışında ilk … hükümlerinin devam ettiği açıkça kararlaştırılmıştır. Son tadil protokolünün 3.3 maddesinde, bu protokolün ilk … ile bu sözleşmeye ek birinci ve ikinci tadil protokollerinden doğan borçların ertelendiği, yenilendiği, borcun nakledildiği anlamına gelemeyeceği düzenlenmiştir. Son protokolün 1 borcun kabulü başlıklı 4.1 maddesinde borçlu ve müteselsil kefilin, daha önce kendilerine gönderilmiş olan ihbar ve ihtarlarda belirtilen borçları EK-1 de yer alan tutarlar üzerinden kayıtsız şartsız kabul ettikleri, Ek-1’de yer alan banka alacağı tutarının kat ihtarında talep edilen tutar olduğu, aynı maddesinin ikinci paragrafında Ek-2’de yer alan ödeme planına göre borcun belirlenen vadelerde ödeneceğinin düzenlendiği, üçüncü paragrafında ise borcun belirlenen vadede ödenmemesi halinde, alacaklı bankaların protokol öncesinde veya sonrasında yapılan ödemeleri önce faiz borçlarından dilediklerine mahsup etmekte serbest olduklarının, bankaların her birinin münferiden, ihbarname veya ihtarnamelerinde bildirdikleri ve/veya açılmış takiplerindeki kayıt ve şartlar üzerinden takip işlemlerine devam edebileceklerinin yahut yeni takip başlatabileceklerinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. 17/07/2014 tarihli …’nin 13.maddesi temerrüt hallerini, 14.maddesi ise temerrüdün sonuçlarını düzenlemektedir.
Öncelikle davalılar tarafından bankaca kat ihtarının gönderildiği tarih itibariyle temerrüt koşullarının oluşmadığı savunulmuş olmasına rağmen, davalı müflis şirket ve kefilin davacı bankanın kat ihtarı ile talep ettiği toplam alacağı 30/07/2017 tarihli protokol ile kayıtsız şartsız kabul etmeleri, yine aynı protokolün 4.1 maddesinin üçüncü paragrafı ile borcun bu son protokolde kararlaştırılan vadelerde ödenmemesi halinde, davacı bankanın daha önce gönderdiği ihtarnameler uyarınca takip yapabileceğini kabul etmeleri karşısında kat tarihi itibariyle temerrüt koşullarının oluşmadığı yönündeki savunma yerinde görülmemiştir. Davalıların temerrüt koşulları oluşmuş olsa dahi …’nin 14.1.2 maddesi uyarınca krediyi geri çağırma koşullarının oluşmadığı savunmalarının değerlendirilmesi için anılan maddenin değerlendirilmesi gerekmektedir. …’nin 14.1.2 maddesine göre; “temerrüt halinde alacaklı bankalar, kredi tutarlarına göre alacaklı bankaların en az %75’inin onayı ile kredi borcunu geri çağırabilir. Şu kadar ki, kredi borcunu geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren 30 takvim günü içerisinde alınmaması ve bu süre boyunca temerrüt halinin de devam ediyor olması halinde alacaklı bankalardan her biri borçluya ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödenmesini talep edebilir.” Maddeye göre; temerrüdün gerçekleşmesi halinde kredi borcunun geri çağırabilmesi için; ya alacaklı bankaların %75’inin onayının alınması, yahut temerrüt tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ve bu süre boyunca temerrüt hali devam etmek koşulu ile geri, çağırma kararının alınamaması koşullarından birinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Her ne kadar madde metninde 30 günlük sürenin “muacceliyet” tarihinden başlayacağı düzenlenmiş ise de; temerrüt muacceliyetten sonra gerçekleşeceğinden ve geri çağırma imkanı ancak temerrüt halinde ortaya çıkacağından, bu sürenin temerrüt tarihinden itibaren başlatılmasının gerektiği, nitekim 14.1.1 maddesinde temerrüt ile muacceliyetin aynı anlamda kullanışmış olması karşısında, 14.1.2 maddesinde yer alan “muacceliyet tarihi “ibaresi “temerrüt tarihi” olarak kabul edilmek gerekecektir. Davacı banka tarafından alacaklı bankaların %75’inin onayına gerek bulunmadığı, zira temerrüt tarihinden itibaren 30 takvim günü içerisinde geri çağırma kararının alınamadığı iddia olunmuştur. Somut olayda temerrüt tarihi olan 30/01/2017 tarihinden itibaren 30 takvim günü takip tarihi itibariyle dolmuş olduğu gibi, 30/07/2017 tarihli protokolün eki olan ödeme planına göre ödenmeyen ilk taksit vadesi olan 30/09/2017 tarihinden itibaren de 30 takvim günü takip tarihi itibariyle dolmuştur. Artık alacaklı bankaların %75’inin onayına ihtiyaç bulunmamaktadır. İzah edilen gerekçelerle davalıların bu savunması da yerinde görülmemiştir.
Davacının kat ihtarnamesinde davacının davalılardan 3.257.063,50-TL asıl alacak, 467.569,56-TL işlemiş faiz ve 23.378,48-TL BSMV olmak üzere toplam 3.748.011,54-TL alacağın tahsilini talep ettiği görülmektedir.
Dava konusu 05/12/2017 tarihli takip ile davacının; 3.439.429,00-TL asıl alacak, 69.025,90-TL işlemiş akdi faiz, 773.775,10-TL işlemiş temerrüt faizi, 38.687,80-TL BSMV, 3.018,20-TL masraf olmak üzere toplam 4.323.916,00-TL alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağı yıllık %25,50 oranında temerrüt faizi işletilmek ve takipten sonra yapılan ödemeler önce faize mahsup edilmek kaydıyla tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile davacının 30/01/2017 temerrüt tarihinden sonra ve takip tarihinden önce 11/02/2017 tarihinde 19.173,06-TL, 15/02/2017 tarihinde 10.226,18-TL, 22/02/2017 tarihinde 3.329,11-TL, 07/04/2017 tarihinde 197.366,82-TL, 12/05/2017 tarihinde 9.091,63-TL, 30/06/2017 tarihinde 26.511,11-TL, 02/08/2017 tarihinde 6.910,55-TL, 06/09/2017 tarihinde 4.857,24-TL, 04/10/2017 tarihinde 1.214,98-TL, 04/12/2017 tarihinde 30.501,82-TL olmak üzere toplam 309.182,50-TL ödeme yaptığı tespit olunmuştur.
Mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile davacı bankanın kat tarihi itibariyle işlemiş akdi faiz ve akdi faizin gelir vergisi ile birlikte toplam 3.748.011,54-TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı banka ile davcalı müflis şirket arasındaki genel kredi sözleşmelerinin 11.b maddesinde temerrüt faiz oranının, davacı banka tarafından müşteriye kullandırılan kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz oranının %50 fazlası olarak kararlaştırılmıştır. Kök bilirkişi raporunda davacı banka tarafından davalıya kullandırılan kredilerde akdi faiz oranının yıllık %17 olduğu, bu orana %501 ilave edildiğinde temerrüt faiz oranının %25,50 olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit sözleşmeye uygun olup, davacı banka tarafından takip talebinde bu oran üzerinden temerrüt faizi uygulanması talep edilmiştir. Davacı bankanın fiili uygulaması ile yukarıda belirtilen temerrüt ve takip tarihi arasındaki kısmi tahsilatları tahsil edildikleri tarih itibariyle asıl alacaktan düştüğü bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Bu çevçevede mahkememizce ” kat tarihi itibariyle 3.748.011,54-TL olarak talep edilen alacak için, kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında işlemiş akdi faiz tutarının ne olduğu, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işleyecek temerrüt faizi ve yapılan ödemeler de mahsup edilmek suretiyle davacının takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş akdi faiz, işlemiş temerrüt faizi ve BSMV alacağının tespiti” amacıyla alınan 2. Ek bilirkişi raporu ile ve davacı bankanın takip talebinde talep ettiği her bir kalem yönünden talebini aşmamak kaydıyla; davacı bankanın takip tarihi itibariyle 3.438.829,04-TL asıl alacak, 66.334,67-TL işlemiş akdi faiz(davacı banka tarafından talep edilen tutar bilirkişi , 763.084,23-TL işlemiş temerrüt faizi, 38.154,21-TL işlemiş temerrüt faizinin BSMV’si, 3.018,20-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 4.309.320,35-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Takip ve dava tarihi arasında toplam 8.227,32-TL tutarında ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı bananın takip talebinde takip tarihinden sonra yapılacak kısmi tahsilatların önce faizden mahsubunu talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre mahkememizce dava tarihine dek işlemiş temerrüt faizi ve BSMV’si re’sen hesap edilmiştir ( 05/12/2017takip tarihi ile 20/06/2018 dava tarihi arasında 197 günlük gecikme için; (3.483.829,04-TL x 197 x %25,50)/365 = 473.286,51-TL işlemiş temerrüt faizi; 473.286,51-TL x %5 = 23.664,32-TL BSMV). Bu hesaplamaya göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam 4.309.320,35-TL alacağına takip ve dava tarihi arasında işlemiş gecikme faizi ve BSMV eklendiğinde toplam alacak tutarı 4.806.271,18-TL alacağının mevcut olduğu, takip ve dava tarihi arasında yapılan 8.227,32-TL lik kısmi tahsilatın faizden mahsubu sonucu dava tarihi itibariyle toplam alacağın 4.798.043,86-TL olduğu saptanmıştır. Takipten sonra yapılan ödeme faizi aşmamış, asıl alacağa etki etmemiştir. Hatta dava tarihi itibariyle davacı banka alacağının, 8.227,32-TL lik kısmi tahsilata rağmen, işlemiş faizlerle birlikte takip tarihinden çok daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle davacı bankanın kısmi tahsilat tutarını düşerek dava açmasına gerek bulunmamaktadır.
Davalılardan müflis … A.Ş. kredi lehdarı, asıl borçlu ve marka rehni borçlusudur. Diğer davalılardan … A.Ş. Hisse rehni borçlusu, … ise müteselsil kefil ve hisse rehni borçlusudur. Davalı … Şirketi yargılama sırasında iflas etmiştir. Eldeki dava taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı toplam 200.000.000,00-TL limitli taşınır rehinlerinin kendi alacağına düşen garame payı olan %3,32’lik kısmının paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmıştır. İİK 185 maddesine göre “Üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer ve iflas idaresi tarafından en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir. Ancak rehin sahibi alacaklı istediği takdirde iflastan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/3486 esas, 2019/1461 karar sayılı ve 18/04/2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip iflas tarihinden önce başlatılmış, itiraz üzerinde duran takip nedeniyle itirazın iptali davası açılmış ve yargılama sırasında borçlu iflas etmiş ise, dava kayıt kabul davasına dönüşmeyip, rehin kapsamında kalan alacak yönünden itirazın iptali davası olarak devam eder. Yargılama sonucunda alacağın varlığı sübut bulursa kayıt kabul hükmü değil, itirazın iptali hükmü kurulur. İflastan önce başlamış rehinli takiplerin, iflas kararı ile durmaz ve iflas kararının kesinleşmesi ile düşmez(detaylı bilgi için bkz. Kuru/BAKİ, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ikinci bası, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s. 1206, 1224 ve 1237) İzah edilen gerekçelerle yargılama sırasında iflas eden davalı şirket yönünden de itirazın iptali hükmü kurulması gerekmiştir.
İzah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile; davalıların … 34 İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine davalılar tarafından yapılan itirazın 3.438.829,04-TL asıl alacak, 66.334,67-TL işlemiş akdi faiz, 763.084,23-TL işlemiş temerrüt faizi, 38.154,21-TL işlemiş temerrüt faizinin BSMV’si, 3.018,20-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 4.309.320,35-TL alacak yönünden iptali ile takibin 3.438.829,04-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25,50 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte takipteki diğer koşullara devamına, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının toplam marka ve hisse rehinlerinin toplam olan 200.000.000,00-TL’deki garame payı %3,32’dir. Buna göre davacı banka rehinli marka ve hisselerin 6.640.000,00-TL’lik kısmının paraya çevrilmesini talep edebilir. Mahkememizce davacının takip tarihi itibariyle tespit edilen alacağı toplam 4.309.320,35-TL olup, rehin limitinin altında bulunduğundan ve likit nitelikte bu alacak için inkar tazminatı talep edilebileceğinden, inkar tazminatına rehin limiti değil, hükmedilen alacak tutarı esas alınmış, davacının yararına hüküm altına alınan alacağın %20 (861.864,07-TL) si oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacının takipten sonra davadan önce yaptığı toplam 8.227,32-TL lik tahsilat ile davadan sonra yaptığı 11/10/2018 tarihli 2.060,78-TL tutarlı, 27/04/2019 tarihli 313,41-TL tutarlı tahsilatların ise yukarıda izah edilen gerekçelerle (takipten sonra yapılan ödemenin, işlemiş faizi aşmaması, asıl alacağa etki etmemesi, dava tarihi itibariyle davacı banka alacağının, 8.227,32-TL lik kısmi tahsilata rağmen, işlemiş faizlerle birlikte takip tarihinden çok daha yüksek olması) icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların … 34 İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine davalılar tarafından yapılan itirazın 3.438.829,04-TL asıl alacak, 66.334,67-TL işlemiş akdi faiz, 763.084,23-TL işlemiş temerrüt faizi, 38.154,21-TL işlemiş temerrüt faizinin BSMV’si, 3.018,20-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 4.309.320,35-TL alacak yönünden iptali ile takibin 3.438.829,04-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25,50 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte takipteki diğer koşullara devamına, fazla talebin reddine,
2- Takip ve davadan sonra yapılan 22/08/2018 tarihli 7.027,32-TL tutarlı, 20/04/2018 tarihli 1.200,00-TL tutarlı, 11/10/2018 tarihli 2.060,78-TL tutarlı, 27/04/2019 tarihli 313,41-TL tutarlı ödemelerin infazda dikkate alınmasına,
3-Davalıların hüküm altına alınan alacağın %20 (861.864,07-TL) si oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaları, bu tutarın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 294.369,67-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 52.081,60-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 242.288,07-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 52.081,60-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 131.718,20-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Davacı tarafndan yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 550,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.550,50- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 3.514,99-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-HMK nun 333. Maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı müflis şirketi temsilen iflas müdürlüğünün yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 21/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır